Kainatın En Kıymettar Meyvesi

Normalde insan vücuduna giren bütün yabancı maddelere karşı lökositler ve lenfositler vasıtası ile , bağışıklık (savunma, immünite) cevabı oluşur. Daha sonra bu cevap bellek hücreleri vasıtasıyla bir sonraki karşılaşmada hazırlıklı olmak için saklanır (aşılar bu mekanizma ile koruyuculuk oluşturur).

Cenin, genlerinin yarısını anneden diğer yarısını babadan aldığından, annenin bağışıklık sistemine göre yabancı bir organizmadır.  Nitekim yapılan araştırmalarda ceninin anneye tutunduğu yüzeyin (plasenta) anne tarafındaki kısmında savunma hücrelerinin bu yabancı organizmaya karşı antikor (yabancı proteinlere bağlanan ve savunma hücreleri tarafından bağlandıkları organizmaların öldürülmesini sağlayan protein) geliştirdiği gösterilmiştir. Buna göre cenin annenin bağışıklık sistemi tarafından saldırıya uğrayacak ve annenin vücudundan atılacaktır. Tam burada hangi mekanizma ile oluştuğu bilinmeyen “nötralizan (durduran, inaktive eden) antikor”  olarak isimlendirilen antikorlar ortaya çıkar ve anne tarafında cenine karşı oluşmuş olan antikorları nötralize ederek ceninin düşmesini engellerler.

Bir cihette bu antikorlar insan neslinin devamına vesile oluyorlar denebilir. Peki annenin savunma hücrelerine adetlerinin dışında olarak bu yabancı organizmaya karşı savaşmamalarını kim öğretmiş olabilir? Organ nakillerinde vücudun yeni gelen organa karşı savaşmasını engellemek için bir sürü bağışıklık baskılayıcı ilaç verilmesine rağmen  bir çoğu başarısız oluyorken nasıl oluyorda hiç bir ilaç kullanılmadığı halde cenin anne tarafından atılmıyor? İnsanın oluşumunun başlangıcı ve bütün aşamaları kainatın en kıymettar meyvesi  olduğunun kanıtıdır.

“O, sizi bir tek candan yarattı. Ayrıca ondan da eşini meydana getirdi. Size etlerini yemeniz için deve, sığır, koyun ve keçiden erkekli ve dişili olmak üzere sekiz çift hayvanın helâl olduğunu vahiyle bildirdi. O sizi analarınızın karnında üç karanlık içinde, peş peşe yaratır. İşte gerçek İlah olan Allah, bunları yapan Rabbinizdir. Bütün mülk ve hakimiyet O’nundur. O’ndan başka tanrı yoktur. Hâla nasıl oluyor da hak yoldan vazgeçiriliyorsunuz?” (Zümer Suresi 6. Ayet)

“Evet, sırr-ı vahdetle insan, bütün mahlûkat içinde büyük bir kemâl sahibi ve kâinatın en kıymettar meyvesi ve mahlûkatın en nazenini ve en mükemmeli ve zîhayatın en bahtiyarı ve en mes’udu ve Hâlik-ı Âlemin muhatabı ve dostu olabilir ( 2. Şua )”.