Kız Çocuklarındaki Erkeksi Tavırlar

Bir gün içerisinde farklı şikâyetten gelen üç kız çocuğunun aynı tiplemesi, beni bu yazıyı yazmaya itti. Yeni kuşakta cinsiyetlerine uygun özellikleri taşımaktan çok, karşı cinse benzeme davranışları çocuklarımızda günbegün artmakta. Bahsettiğim asla cinsiyet ayrımı değil.

Fizyolojik olarak sıkıntısı olmadığı halde, oturuşuyla, konuşma tarzıyla, giyinişi ile bakana  – erkek mi, kız mı?? dedirten nesli biraz ele almak gerekiyor.

Önemli değil gibi bakmak, çocuğun içindeki bocalamaların ve arayışının farkında olmamaktan kaynaklıdır. Çünkü kız çocuğunun kendi akranlarından ve cinsiyet vasıflarından uzak olmasının altında yatan bir şeyler olmalı?

Neden bir kısmı, kız çocuklarının özelliğini, naifliğini, narinliğini taşırken diğer kısımda, oturduğu anda;

-Yeaa diye başlayıp cümlesine, bacaklarını açarak oturup, kaş gözüyle elinde tesbihi eksik bir adamın küçük versiyonu olma özelliğinde. Ve bundan mutlu olmakta.

Davranışlarında erkek vasıflarını taşıyan kız çocuğu;

-‘Arkadaşlarım kabinde yanımda soyunmuyor.’

-‘Bir kız arkadaşım bana farklı tekliflerde bulundu ’gibi  şikayetlerle rahatsızlığını dile getirip,bu karmaşanın kendi başına neler açtığını anlatmakta.’

Galiba global sistem, bizden çok şeyi alıp götürüyor. Çocuklarımızı da tek tipleştirmek için gizli operasyonlar yapıyor.

Değerlerden ve toplumsal normlardan sapma ve esneklik gösteren kesimin de bu sorunda parmağı olduğunu düşünmekteyim. Rol model olan ailelerin kendi kaoslarının oluşu,çocukların kimliklerini mikserlemeleriyle sonuçlanıyor.

Yeni doğan çocuklara, aslında kalıp anlamları zaten belirlemişiz.Pembe kıza, mavi erkeğe ait gibi. Sonra çocuk her evresinde anne-babayı model alır. Annenin elbiseleri, takıları, ayakkabıları… Erkek, babanın ceketi, kıravatı, arabası, tesbihi… Bazen de tersi durumlar.

İki, üç yaşlarında çocuklar kendi cinsiyetlerinin farkındadırlar. Cinsiyet davranışları 4-6 yaş aralığında daha sık görülmektedir. Çünkü ebeveyn yoluyla, erkek ve kadının toplum içerisindeki cinsiyet rollerini, davranış şekillerini anlamlandırmaya çalışırlar. Özellikle bu dönemde, kimi rol model aldıkları önemli bir göstergedir.

Ebeveynin cinsiyet modellerinde göze çarpan aykırı durum görünmediği halde ,çocukta bu davranışların nedeni bazen duygusal problemler,dikkat çekme,kendini ispat etme isteğinden de kaynaklanmaktadır.

Erkek olmanın güç olduğunu düşünen çocuklarda da, erkeksi davranışlarla çevresindeki kızların narin yapılarının daha heybetli keskin tavırlarla kontrol altına alma eğilimi görülmektedir.

Kültür de cinsiyet üzerinde sair etken. Özgürlüğünün cinsiyetle kısıtlanmasına tahammül edemeyen Ergenler ‘güç’ kılıfı olarak  gördüğü, erkeksi davranışları sergilemekte.

Bunun yanında erkeksi davranış sergileyen kızlarımız çoğunlukla sosyal uyum sorunu yaşayan kişilerdir. İlişkilerinde doyum sağlayamayan, arayış içerisindeki çocuklarımız dikkat çekmeye çalışma  ve farklı olma gibi davranışlar sergiler ve zaman zaman aykırılığa sığınarak doyuma ulaşmaya çalışır.

Neden arayış?

Buradaki  arayış kimlik sorunudur. Çocuk kendisini sosyal dünyasında nasıl tanımlıyor? Değerim, konumum nedir? Bu çevrenin neresindeyim? İşte bu soruların yanıtını bulamayış ve hissedemeyiş her çocuğu arayışa iter.

Deli-kan dediğimiz, Battal Gazi ruhlu çocukların kanı kaynarken sergiledikleri erkeksi davranışlar, tüm toplumsal cinsiyet kalıplarına bir başkaldırı olarak da  değerlendirilebilir. Ergenlik döneminde kız çocuklarının kadın modasındaki maskülenlik eğiliminin de oldukça etkisi olduğunu düşünüyorum. Zira bu kritik dönemde ergen obje ilişkisinde özümseme bağı oluşur. Bu sebep ile modeller ergenlerin hayatlarındaki önemli rehberlerdir.

Sözün özü, çocuklarımız  artık sadece ailenin değil toplumun aynası ve özüdür.

Semiha Özgür Sezer

cocukaile.net

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: