Bismillahirrahmanirrahim,
Türkiye’deki ilk yazım ağabeylerin yanında, yani İstanbul’da bulunan bir Nur dershanesinde geçti. Beklentilerimin de ötesinde olan misafirperverlikleri, ilgi ve alakaları beni derinden etkiledi. Kendi kendime dedim ki; şayet yeryüzünde sadece bu türden insanlar olsaydı, Allah yeryüzünü bir anda Cennete çevirirdi!
Ramazan ayında İstanbul’dan ayrıldım ve hoş bir ilçe olan Akhisar’a gittim. Orada Hilaliye Eğitim Vakfı bünyesinde gerçekleştirilen okuma programına iştirak ettim. Dersanede bulunan kardeşlerin yakın ilgi ve alakaları, memleketimden binlerce kilometre uzakta olmanın verdiği burukluğu bana hissettirmedi.
Bence Nur dershaneleri eğitim-öğretim yuvalarıdır.
Allah’ın rızasına uygun yaşama, kişisel kabiliyetleri inkişaf ettirme, insanlarla sağlıklı iletişim kurabilme, kişilik ve karakteri sağlamlaştırma, buralarda bir talebenin kazandığı hassalardır bana göre. İmanın kişiye verdiği huzur ve hayatta sadece kendisini düşünmeyip diğer insanlara faydalı olmayı gaye edinerek, Resulullah( s.a.v.)’ın buyurduğu üzere “ Sizin en hayırlınız, insanlara faydası olandır” Hadis-i Şerifi doğrultusunda hareket etmek Nur dershanelerinin kişiye kazandırdığı bir erdemdir diye düşünüyorum.
Uzun ve uykusuz gecelerden, çeşitli zorluklardan sonra şükürler olsun ki 3 yılın sonunda 2009 yılında hafız olmayı başardım. Öğretmenlerime, ağabeylerime, aileme ve dostlarıma bunu başarmada çok şeyler borçluyum. Allah hepimizi korusun ve kıyamet gününde Resulünün( s.a.v.) Liva-ül Hamd sancağı altında buluşabilmeyi nasip eylesin. Amin.
Raffie Usman / Filipinler (Orjinal Link için Tıklayınız)