Kuran Talebelerine İhsan Edilen Hazine

Biz Nur talebeleri Allah’ımıza ne kadar şükretsek azdır. Bu eserleri okuduğunuz için matemli yaslı günlerden kurtuluyoruz. Sevinçli günlerimizde de fazla sevinmeye ihtiyaç hissetmiyoruz. Risalelerden aldığınız kuvvetle, Allahın emirlerine ve kâinatın efendisi, Hazreti Peygamberimiz (a.s.m.) ın Sünetlerine göre amel etmeye çalışıyoruz. Bu eserlerden ne kadar fazla hisse alırsak o kadar mutlu olacağımızdan şüphe etmeyelim . Onun yolundan sapmadan yürüyelim ve ilerleyelim ki, kurtuluşa erelim. Sakın unutmayalım bugün yaşadığımız bu saat bir daha geri gelmeyecektir. Her gün azar azar ilerlemek sureti ile ”Yevmünnedameh” (pişmanlık günü) isimli müsemma olan o  hesap gününe yaklaşıyoruz. Orada, hiç olmazsa az pişman olanlardan olmak için çabalayalım, koşalım, didinelim ve bu gayretler bizim menfaatimize olacağından  kat’iyyen şüphe etmeyin.

Evet öbür yandan, bakılırsa; hayat devam ediyor ama, mezar kapısı kapanmıyor. İnsan için ölüm devri değişmemiştir devir aynı devirdir, her doğan ölüp hayatının hesabını vermek için Allah’ın huzuruna gidecektir. Öbür yandan devir değişti, zaman başkalaştı, eski kaide ve usuller gitti. Yerlerine başkaları geldi ve önümüze konuldu. Taklit devri bitti. Pozitivizm denilen ispatiyeciliğin hükmü geçen bir devirdeyiz. Sen kendini ve sevdiklerini ciddi seviyorsan? Dünyanı ve âhiret’ini cennet yapmak istiyorsan? Allah tarafından senin için gönderilen İslam dinine ciddi sahip çıkmak istiyorsan? Allah’ın lutfu ihsanı ile, memleketimizde yetişen  Bediüzzaman Hazretleri tarafından meydana gelen Risale-i Nur eserlerini oku! Çünkü o eserler, onun bunun eserinden nakil değil, Kur’an-ı Kerim ve Hadis-i Şeriflerden alınan ilhamla Üstada yazdırılan eserlerdir. Dünya ilim adamları onların çok makbul  eserler olduğunu tasdik etmişlerdir. Bu Risale-i Nur Külliyatı eserlerini sen de oku. Oku ki kurtulasın. Ondan sonra başkasını da kurtarmaya malzeme elde etmiş olasın. 

Diyeceksiniz ki, Devamlı Risale-i Nurları okumamızı mı teşvik ediyorsun? Acaba şimdiye kadar yazılan dini eserleri inkâr mı edeceğiz? Hayır haşa! Onlar Müslümanlar için büyük bir hazinedir. Fakat maalesef  bugün o hazine kapalıdır, onu açmak için anahtar lazım. O anahtar da imandır. Bugün öyle bir devirde yaşıyoruz ki, dıştan düşman bize ilimle saldırıyor. Bediüzzaman Hazretleri de bütün din ve fen bilgilerini bildiği için, onun kitapları bu zamanın sorularına iyi geliyor. Onun için bizim mesleğimiz ne olursa olsun, kendimizi mantık harici şeylerden kurtarmak için, bu eserleri okumaya gayret edeceğiz. Böylece bu eserler penceresinden bakarak vücudumuzu, sağır kör ve şuursuz tabiat değil, ancak, kâinatın Sahibi olan Allahın yarattığını göreceğiz. Biz Allah’ın en sevgili kulları için bu alemi çeşit çeşit ni’metlerle donatan o yüce Yaratıcıya karşı minnettarlık his edeceğiz. Ancak ondan sonra O’nun yasak ettikleri şeylerden uzak duracağız, şükrümüzü O’nun emrettiği şekilde eda etmeye çalışacağız İnşaAllahurRahman. 

Hulasa kurtuluş çaremiz kendimizi ümit ve korku  arasında muhafaza etmeye çalışmaktır. Biz tesbihatımızı zamanında Yapamadı isek tespihati kaza edeceyiz ki dairesinde bulunduğumuz yedi sekiz milyon mübareklerin dualarından mahrum kalmayalım. 

Peygamberimiz a.s.m. Sahabelere günahsız ağızla dua edin. Sahabeler Ya Resulallah biz günahkârız, günahsız değiliz ki, nasıl günahsız ağızla yapacağız? Onlara cavaben Peygamberimiz a.s.m.: Kişi arkadaşı için günah yapmadığı için, arkadaşının duası onun için kabul olur Buyurmuşlardır. Buna dayanarak  Üstadımız bize Tespihatı emrederken büyük bir hazine hediye etmiş bulunuyor. Biz yapıp ne yapıp Namazdan sonra okunan Tespihatlarımızı terk etmeyeceğiz. Çünkü tahminimize yukarıda bahsettiğim gibi milyonlarca Nur talebesi var. Bu mübareklerin dualarından istifade etmek için o dua havuzuna bizde atmamız lazım. İşimiz engel olup ta zamanında Tespihati okuyamadi isek onu boş zamanımız da kaza edeceğiz. 

Türkiye’mizde cemaatimizden çok ilerlemiş zatlar var. Hatta kendini evliya olduğunu bilmeyen evliyalar var. Bir habere göre bir Nur talebesi vefat etmiş Onu sorgulamak için sual melekleri gelmişler ona Rabbin kim? Diye sorunca o da ben daha ölmemişim diyor; yalnız günah cihetinde ölmüşüm diyor. Zaten İhlas Risalesinin bir haşiyesinde  Üstad bunu tasdik ediyor.

Paylaşan:Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: