Allah, Resulüne nasıl mücadele edeceğinin kurallarını verir. “Onları hak yola getirmek senin görevin değil, lakin Allahtır ki dilediğini doğru yola getirir. Hayır olarak yaptığınız her harcama sadece kendiniz içindir.“ Peygamber uyarıcı ve müjdeleyicidir, bunun için gerekeni yapacaktır. “Ey ehl-i kitap Resullerin gelmesinin kesintiye uğradığı bir sırada ileride “ bize ne müjdeleyen ne de uyaran hiçbir peygamber gelmedi” demeyesiniz diye size müjdeleyici ve uyarıcı Elçimiz her şeyi beyan etmek üzere geldi. Allah herşeye hakkıyla kadirdir”
Münafıklar da onu huzursuz ederler. “Münafıklar kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve şehirde müminlerin kusurlarını arayarak kötü haber yayanlar bu hallerinden vazgeçmezlerse biz onlara Seni musallat ederiz de sonra orada az bir zaman sana komşuluk edebilirler. Lanetlenirler nerede rastlanırsa yakalanıp öldürülürler”
Peygamberimizin asm müşriklerin engellerinden ötürü üzülmemesini ister Allah “ Sen onlardan ötürü sakın üzülme ve onların kuracakları tuzaklardan dolayı asla tasalanma. “ ; “şunu bil ki sen ne ölülere sesini duyurabilirsin , ne de arkasını dönüp uzaklaşan sağırlara bu daveti işittirebilirsin”; “ sen körleri de sapıklıktan kurtarıp doğru yola getiremezsin” ; “ sen dilediğin kimseyi doğru yola eriştiremezsin , lakin Allah ancak dilediğini doğru yola hidayet eder. O hidayede gelecek olanları pek iyi bilir. “ Birçok ayet Peygamberimize üzülmemesini telkin eden terapi örnekleridir. “ ;”hiç kötü işleri kendisine güzel görünen kimse iyilik edip dürüst işler işleyen kimse gibi olur mu ? Allah dilediğini sapıklık içinde bırakır, dilediğini doğru yola iletir. O halde insanlardan ötürü üzülüp kendini mahvetme. Çünkü Allah onların bütün yaptıklarını bilir. “; “ O halde ey Resulüm üzülme sen laflarına onların gizlediklerini de iyi biliriz, açıkladıklarını da , sen hiç tasalanma. “
Mücadelede en büyük engellerden biri Yahudiler diğeri münafıklardır. “ Ey peygamber kalpleri iman etmediği halde ağızlarıyla iman ettik diyen münafıklarla , Yahudilerden kafirlikle yarışanlar seni üzmesin” Onun mücadelesinin şahidi Allah’tır. “ De ki şahid olarak hangi şey daha büyüktür? De ki Allah benimle sizin aranızda şahid olarak yeter. “ Peygamber yapılanlara üzülür, çünkü onlar inkarcıdır. “Ey Resulüm onların söylediklerinin seni üzeceğini elbette pek iyi biliyoruz. Doğrusu onlar seni yalancı saymıyorlar , fakat o zalimler bile bile Allah’ın ayetlerini inkar ediyorlar. “ Peygamberimize makul olmayan ikna nedenlerine meyletmemeyi söyler” Eğer onların hakka sırt çevirmeleri sana ağır gelip de kendilerine bambaşka bir mucize getirmen için yer altında bir geçit veya göğe çıkacak bir merdiven arama peşinde olursan, şunu bil ki şayet Allah dileseydi onların hepsini elbette doğru yol üzerinde toplardı. O halde sen sakın bunu bilmeyenlerden , fevri davrananlardan olma. “ Müşriklerle arasına bir sınır koyar. “Eğer Allah dileseydi onlar müşrik olmazlardı . Biz seni onların üzerine denetçi göndermedik , sen onların işlerini yürütmekle de görevli değilsin. “
İnsanlara uyma konusunda ona telkinde bulunur” Eğer dünyada bulunan insanların çoğuna uyarsan seni Allah’ın yolundan saptırırlar, onlar sırf zanna uyarlar ve kafadan atarlar. “ Onların yalanlarından etkilenmemeyi telkin eder. “Eğer onlar seni yalancı sayarsa de ki , Rabbimizin merhameti geniştir, fakat dilediği zaman onun serveti ve azabı suçlu toplumdan geri çevrilemez. “ Dinlerini dağıtıp bölünenlere karşı da nasıl davranması gerektiğini belirtir. “Dinlerini parça parça edip fırka fırka olanlar yok mu senin onlarla hiçbir alakan yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onların yaptıklarını ileri de bir bir onlara bildirip cezalarını verecektir. “
Alay, peygamberlere karşı yapılan önemli yıpratıcı tutumlardan biridir, Allah anlatır. “ Daha önce gelip geçmiş nesillere nice nebiler gönderdik, onlara hiçbir nebi gelmedi ki onunla alay etmiş olmasınlar” Bütün anlayışsızlıklara karşı “ şimdi sen onlardan yüz çevir ve selam size de, artık yakında maruz kalacakları akibeti öğrenirler. “Ondan önceki peygamberlerle de alay edilmiştir.” Senden önce de nice peygamberlerle alay edildi.Fakat ben o kafirlere akıllarını başlarına toplamaları için bir süre mühlet verdim. Ama onlar akıllanmayınca sonra da azabımla kıskıvrak yakaladım, cezam nasılmış gördüler. “
Peygamberimiz tebliğ görevi süresince insanların ilgisizliğinden dolayı psikolojik durumlar olmuştur , bu yüzden Allah ona metin olmasını tavsiye eder. “ Bu kendiyle insanları uyarman ve müminlere de bir öğüt ve irşad olmak üzere sana indirilen bir kitaptır ki onu tebliğden ve halkın sana inanmamasından ötürü göğsün daralmasın. “ Bu huzursuz edici nedenlerden biri de delilik isnadı olabilir. “ Bunlar hiç düşünmediler mi ki kendilerine tebliğde bulunan arkadaşları Muhammed’de delilikten hiçbir eser yoktur. O sadece ileride ki tehlikelerden kurtarmak için görevli bir uyarıcıdır. “
O müjdeleyici ve uyarıcı özelliği dışında bir şey olmadığını Allah’ın telkini ile ifade eder. “ De ki ben kendim için bile Allah dilemedikçe hiçbir şeye kadir değilim. Ne fayda sağlayabilirim , ne de gelecek bir zararı uzaklaştırabilirim. Şayet gaybı bilseydim elbette çok mal mülk elde ederdim bana hiç fenalıkda dokunmazdı. Ama ben iman edecek kimseler için bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim”;”insanları uyar . Müminlere Rablerinin üstün sadakat makamı vereceğini müjdele” diye içlerinden bir insana vahyetmemiz insanların çok mu tuhafına gitti. “ Yalancı ithamlarına karşı da Rabbi onu eğitir” Eğer yalancı saymakta ısrar ederlerse de ki , “ Benim yaptığım bana ait , sizin yaptığınız da size . Benim yaptıklarımla sizin, sizin yaptıklarınızla da benim ilişiğim yoktur. “ Onu dinleyen ama sadece dinleyenlere de hitap eder” Onların içlerinde senin söylediklerini dinlemeye gelenler de var. Fakat sen sağırlara nasıl duyurabilirsin ki ? Hele akıllarını da kullanmıyorlarsa”
Onlar seni üzmesin “ O inkarcıların sözleri seni üzmesin . çünkü bütün izzet ve üstünlük Allah’ındır. O herşeyi hakkıyla işitir ve bilir” onlar getiridin hakikate ilgisiz durur ve saparsa kendi aleyhinedir. “De ki “Ey insanlar , işte Rabbiniz tarafından hakikat size gelmiş bulunuyor. Artık kim gerçeği kabul eder de doğru yolu tutarsa , bunun faydası yalnız kendisinedir. Her kim de o yoldan saparsa o da kendi aleyhine olarak sapar. Bilin ki ben işlerinizi yönetmeyi üstüne almış biri değilim”
İnkar edenlerden hükümden kaçamazlar. “inkar edenlerin dünyada Allah’ın hükmünden kaçıp kurtulacaklarını sakın zannetme “
Kur’an ve Peygamber
Neden Kur’an’ı Arapça göndermiştir. “ Bizim Kur’an’ı senin dilinle indirip kolaylaştırmamızın başlıca sebebi , senin müttakileri müjdelemen ve inatçı kimseleri de onunla uyarmandır. “
Peygamberin uyarıcı olmasının takviye eden Kur’an ‘dır. HzMuhammed çok dramatik bir şekilde Kur’an’ı tarif eder ve kendi vazifesini anlatır. Eline Kur’an’ı almış özelliklerini anlatır, vazifesini ortaya koyar. “ Elif Lam Ra, Bu öyle bir kitaptır ki ayetleri en kesin delillerle desteklenmiş , sonra da güzelce açıklanmış , tam hüküm ve hikmet sahibi herşeyden haberdar olan Hakim ve Habir tarafından gönderilmiştir. Bundan maksad Allah’tan başkasına ibadet etmemenizdir. Gerçek şu ki Ben sizi cennetle müjdelemek cehennemle uyarmak için O’nun tarafından gönderilmiş bulunuyorum. “Vahyin hedefi de budur. “Allah melekleri kendi tarafından bir vahiy ile kullarından dilediği kimselere “Benden başka ilah yoktur. Bana karşı gelmekten sakının “ diye uyarmak üzere gönderir. “ önceki Resuller de bu maksatlarla gönderilmiştir. “Allah hakkı için Biz sizden önce birçok ümmete kendilerini irşad etmeleri için resuller gönderdik. Fakat şeytan onların batıl işlerini kendilerine güzel gösterdi. Bu yüzden peygamberlerini yalancı saydılar.
Kur’an iyi ile kötüyü ayırandır. “Hayır ve bereketi ne muazzamdır o Zatın ki bütün in ve cinsi uyarsın diye o has kuluna doğruyu eğriden ayıran Furkan’ı indirdi. “
Yine Kur’an’ı Allah kendine hitab içinde insanlara dönük ifade ile kitabının özelliklerini anlatır.”Hamd o Allah’a mahsustur ki kuluna kitabı indirdi ve onun içine tutarsız hiçbir şey koymadı. Dosdoğru bir kitap olarak gönderdi , ta ki kendi nezdinde inkarcılar için hazırladığı şiddetli azabı bildirerek onları uyarsın.”
Peygambere fazla endişe etme insanların çoğu iman etmezler, yolunda konuşur. “Şunu da unutma ki , Sen büyük bir kuvvetle arzu etsen bile insanların çoğu iman etmezler.”
Kafirlerin olağanüstü isteklerini yorumlar. “Kafirler diyorlar ki “O’na Rabbinden bir mucize indirmeli değil mi idi. ? Sen ey Resulüm ,sadece bir uyarıcısın , her millete bir yol gösteren vardır”
Allah ‘ın peygambere söylemlerinde ağırlık uyarmaya dayanır. “ Hem azabın geleceği günü hatırlatarak insanları uyar. O gün zalimler” Ey bizim Rabbimiz diyecekler, ne olur bize kısa bir süre ver de senin çağrına uyma imkanı bulalım ve peygamberlerin izince gidelim. Peki önceleri hiç zeval bulmayıp sürekli yaşayacağınıza dair yemin eden siz değil miydiniz?”
Onlar ölmeden zevklerinin peşindeydiler. “ Bırak onları yesin içsinler , zevklerine düşsünler arzu ve emelleri kendilerinin oyalaya dursun , yakında bilecekler. “
“ve de ki , sizleri bekleyen felaketten açıkça uyarıyorum.”Onlar kendilerine verilen nimetlere saygısızlık etmişlerse sorumlu onlardır. “Eğer bunca nimetlere rağmen yüz çevirirlerse sen sorumlu değilsin”; “ sabret senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. Kafirlerin yüz çevirmesinden mahzun olma , yaptıkları hilelerinden dolayı da telaş edip darlanma “
Bazan insanlarla konuşur Allah daha sonra Resulüne yapacağını söyler”Rabbiniz sizi pek iyi bilir. Dilerse size merhamet eder yahut dilerse sizi cezalandırır. Bunun içindir ki ey Resulüm onlar üzerine yönetici onlardan sorumlu olarak göndermedik.” Onların kabul etmeyişinden dolayı peygamberimizin üzüldüğünü görür. “ Onlar iman etmiyor diye üzüntüden neredeyse kendini yiyip tüketeceksin”
Peygamber konusundaki duyarsızlıklara onun acele etmemesini ister. “ O halde onlar hakkında acele etme , biz onların günlerini saymaktayız. “
Kendine yapılan zulümler ve anlayışsızlıklara karşı Allah ona sabır ve namaz tavsiye eder”O halde onların söylediklerine sabret , güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbinin yüceliğini ilan et. Ona hamded . Gecenin bazı vakitlerinde gündüzün bazı taraflarında da O’na ibaret et ki Allah’ın rızasına eresin”
Peygamberlere yapılan en büyük anlayışsızlık onları yalan ile ithamdır. Allah önceki peygamberleri de örnek vererek Resul’ünü takviye eder” Eğer onlar seni yalancı sayıyorlarsa sen bil ki onlardan önce Nuh, Ad ve Semud halkı da, lut’un halkı da, Medyen ahalisi de resullerini yalanlamışlardı. Musa da yalancı sayılmıştı. Bense şöyle yaptım, her seferinde inkarcılara mühlet verdim, sonra da tuttuğum gibi işlerini bitirdim. Onların inkarına mukabil nasıl olurmuş Benim inkarım “
Allah bazan perdesiz konuşur muhatabı Mekke’liler ve onlar gibi olanlardır. Mekke bütün şehirlerin prototipi. “Şimdi siz ey Mekke’liler , bu söze mi şaşıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz , ama ağlamıyorsunuz, haydi artık Allah’a secde ve ibadet ediniz. “ Bugün her Müslüman şehri Mekke’dir, hitap umumidir.
Peygamberin mücadelesini karıştıran bir düşman da şeytandır. O vesveseleri ile sarsmak ister. “Senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki halkının hidayetini umarak gayret gösterdiğinde , şeytan onun temennisi hakkında bir vesvese vermek , ümidini kırmak istemesin. Ama Allah şeytanın attığı o vesveseyi giderir. Sonra da ayetlerini sapasağlam muhkem kılar , zira Allah herşeyi hakkıyla bilen , hikmetiyle yönetendir. “
Düşmanlık hissini bu sefer mekanlardan şehirlerden hareketle anlatır, Peygamberine hitap eder. “Niçe şehirler vardı ki halkı seni süren şehrin Mekke’nin halkından daha kuvvetli idiler, işte biz onları imha ettik ve kendilerine yardım edecek kimse çıkmadı. “; “ kendilerinden önce biz öyle nesiller helak ettik ki onlar bunlardan daha güçlü kuv vetli idiler, hakimiyetlerini yaymış şehir şehir dolaşmış emr-i Hak’tan ölümden kaçıp kurtulacak bir yer yok mu ? diye her tarafı delik deşik etmişlerdi, ama hep eli boş dönmüşlerdi. “
Buna rağmen bir takım insanlar kendilerine tapmaları halinde fayda, tapmamaları halinde zarar veremeyen bir takım şeyleri tanrılaştırıp . Allah’tan başka olanlara ibadet ettiler.Zaten kafir Rabbine karşı hep batıla arka çıkar. “
Yerinde ibadeti öğer Allah. “ Tağuta ibadet etmekten kaçınıp gönülden Allah’a yönelenlere müjdeler var. O halde sözü dinleyip sonra da en güzelini tatbik eden kullarımı müjdele. İşte onlardır Allah’ın hidayetine mazhar olanlar ve işte onlardır aklı selim sahibi olanlar”
Peygamberin ve ümmetin bir yanlış durumu da gaflettir, Allah Resulünün dilinden ona tavrını belirtir. “Sen onları bir süreye kadar daldıkları gaflet içinde kendi halllerine bırak. “
Allah imtihan gereği düşmanların da varlığını hesap etmiştir. “İşte böylece biz her peygamber için suçlulardan bir düşman ortaya çıkardık. Ama tasalanma Senin Rabbin yol gösterici ve yardımcı olarak yeter mi yeter” Allah bu düşmanların iddialarını temsillerini çürütür. “Onların sana itiraz için getirdikleri hiçbir temsil hiçbir soru olmaz ki ona karşı biz sana gerçek durumu bildirmeyelim ve en güzel açıklamayı yapmayalım”
Prof. Dr. Himmet Uç
www.NurNet.Org