Kur’an‘daki “Hz Muhammed (ASM)”, Daveti ve Çektiği Meşakkatler..

Allah, Resulüne nasıl mücadele edeceğinin kurallarını verir. “Onları hak yola getirmek senin  görevin değil, lakin Allahtır ki  dilediğini doğru yola getirir. Hayır olarak yaptığınız her harcama  sadece kendiniz içindir.“ Peygamber uyarıcı  ve müjdeleyicidir, bunun için gerekeni yapacaktır. “Ey ehl-i kitap  Resullerin gelmesinin kesintiye uğradığı bir sırada  ileride “ bize ne müjdeleyen ne de uyaran hiçbir peygamber  gelmedi” demeyesiniz  diye size müjdeleyici ve uyarıcı Elçimiz  her şeyi beyan etmek üzere  geldi. Allah herşeye hakkıyla kadirdir”

Münafıklar da onu huzursuz ederler. “Münafıklar kalplerinde bir hastalık bulunanlar  ve şehirde müminlerin kusurlarını  arayarak kötü haber  yayanlar  bu hallerinden vazgeçmezlerse  biz onlara Seni musallat ederiz  de sonra orada   az bir zaman  sana komşuluk edebilirler. Lanetlenirler nerede rastlanırsa yakalanıp öldürülürler

Peygamberimizin asm müşriklerin engellerinden ötürü üzülmemesini ister Allah “ Sen onlardan ötürü sakın üzülme  ve onların kuracakları  tuzaklardan dolayı asla tasalanma. “ ; “şunu bil ki sen ne ölülere sesini duyurabilirsin , ne de arkasını dönüp uzaklaşan   sağırlara  bu daveti işittirebilirsin”; “ sen körleri de sapıklıktan kurtarıp  doğru yola getiremezsin” ; “ sen dilediğin kimseyi doğru yola eriştiremezsin , lakin Allah ancak dilediğini  doğru yola hidayet eder. O hidayede gelecek olanları pek iyi bilir. “ Birçok ayet Peygamberimize üzülmemesini telkin eden terapi örnekleridir. “ ;”hiç kötü işleri kendisine güzel görünen  kimse iyilik edip dürüst işler işleyen  kimse gibi olur mu ? Allah dilediğini sapıklık içinde bırakır, dilediğini  doğru yola iletir. O halde insanlardan ötürü üzülüp kendini mahvetme. Çünkü Allah onların bütün yaptıklarını bilir. “; “ O halde ey Resulüm  üzülme sen laflarına  onların gizlediklerini de iyi biliriz, açıkladıklarını  da , sen hiç tasalanma. “

Mücadelede en büyük engellerden biri Yahudiler diğeri münafıklardır. “ Ey peygamber kalpleri iman etmediği halde  ağızlarıyla iman ettik diyen  münafıklarla , Yahudilerden  kafirlikle yarışanlar seni üzmesin” Onun mücadelesinin şahidi Allah’tır. “ De ki şahid olarak hangi şey daha büyüktür? De ki Allah benimle sizin aranızda  şahid olarak yeter. “ Peygamber yapılanlara üzülür, çünkü onlar inkarcıdır. “Ey  Resulüm onların söylediklerinin seni üzeceğini  elbette pek iyi biliyoruz. Doğrusu onlar seni yalancı saymıyorlar , fakat o zalimler  bile bile Allah’ın ayetlerini inkar ediyorlar. “ Peygamberimize makul olmayan ikna nedenlerine meyletmemeyi söyler” Eğer onların hakka sırt çevirmeleri  sana ağır gelip de  kendilerine bambaşka bir mucize getirmen için  yer altında  bir geçit veya göğe çıkacak bir merdiven arama peşinde olursan, şunu bil ki  şayet  Allah dileseydi  onların hepsini elbette doğru yol üzerinde toplardı. O halde sen sakın  bunu bilmeyenlerden , fevri davrananlardan olma. “ Müşriklerle arasına bir sınır koyar. “Eğer Allah dileseydi onlar müşrik olmazlardı . Biz seni onların üzerine denetçi göndermedik , sen onların işlerini yürütmekle de görevli değilsin. “

İnsanlara uyma konusunda ona telkinde bulunur” Eğer dünyada bulunan  insanların  çoğuna uyarsan seni Allah’ın yolundan saptırırlar, onlar sırf zanna uyarlar ve kafadan atarlar. “ Onların yalanlarından etkilenmemeyi telkin eder. “Eğer onlar seni yalancı sayarsa de ki , Rabbimizin merhameti  geniştir, fakat dilediği zaman onun  serveti ve azabı suçlu toplumdan geri çevrilemez. “ Dinlerini dağıtıp bölünenlere karşı da  nasıl davranması gerektiğini belirtir. “Dinlerini  parça parça edip  fırka fırka olanlar yok mu  senin onlarla hiçbir alakan yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Allah onların yaptıklarını ileri de bir bir onlara bildirip  cezalarını verecektir. “

Alay, peygamberlere karşı yapılan önemli yıpratıcı tutumlardan biridir, Allah anlatır. “ Daha önce gelip geçmiş nesillere nice nebiler gönderdik, onlara hiçbir nebi gelmedi ki  onunla  alay etmiş olmasınlar” Bütün anlayışsızlıklara karşı “ şimdi sen onlardan yüz çevir  ve selam size  de, artık yakında maruz kalacakları akibeti öğrenirler. “Ondan önceki peygamberlerle de alay edilmiştir.” Senden önce de nice peygamberlerle alay edildi.Fakat ben o kafirlere  akıllarını başlarına toplamaları için bir süre mühlet verdim. Ama onlar akıllanmayınca sonra da azabımla kıskıvrak yakaladım, cezam nasılmış gördüler. “

Peygamberimiz tebliğ görevi süresince  insanların ilgisizliğinden dolayı psikolojik durumlar  olmuştur , bu yüzden Allah ona metin olmasını tavsiye eder. “ Bu kendiyle  insanları uyarman  ve müminlere de bir öğüt  ve irşad olmak üzere  sana indirilen  bir kitaptır ki onu tebliğden  ve halkın sana inanmamasından  ötürü göğsün daralmasın. “ Bu huzursuz edici nedenlerden biri de delilik isnadı olabilir. “ Bunlar hiç düşünmediler mi ki kendilerine tebliğde bulunan arkadaşları Muhammed’de delilikten hiçbir eser yoktur. O sadece ileride ki   tehlikelerden kurtarmak  için görevli bir uyarıcıdır. “

O müjdeleyici ve uyarıcı özelliği dışında bir şey olmadığını Allah’ın telkini ile ifade eder. “ De ki ben kendim için bile Allah dilemedikçe hiçbir şeye kadir değilim. Ne fayda sağlayabilirim , ne de gelecek bir zararı uzaklaştırabilirim. Şayet gaybı bilseydim elbette çok mal mülk elde ederdim  bana hiç fenalıkda  dokunmazdı. Ama ben iman edecek kimseler için bir uyarıcı  ve müjdeleyiciyim”;”insanları uyar . Müminlere Rablerinin üstün sadakat  makamı vereceğini   müjdele” diye içlerinden bir insana  vahyetmemiz  insanların çok mu tuhafına gitti. “ Yalancı ithamlarına karşı da Rabbi onu eğitir” Eğer yalancı saymakta ısrar ederlerse de ki , “ Benim yaptığım  bana ait , sizin yaptığınız da size . Benim yaptıklarımla sizin, sizin yaptıklarınızla da benim ilişiğim yoktur. “ Onu  dinleyen ama sadece dinleyenlere de hitap eder” Onların içlerinde senin söylediklerini dinlemeye gelenler de var. Fakat sen sağırlara nasıl duyurabilirsin ki ? Hele akıllarını  da kullanmıyorlarsa”

Onlar seni üzmesin “ O  inkarcıların sözleri seni üzmesin . çünkü bütün izzet  ve  üstünlük Allah’ındır. O herşeyi hakkıyla işitir ve bilir” onlar getiridin hakikate   ilgisiz durur ve saparsa  kendi aleyhinedir. “De ki “Ey insanlar , işte Rabbiniz tarafından hakikat size gelmiş bulunuyor. Artık kim gerçeği kabul eder de  doğru yolu tutarsa , bunun faydası yalnız kendisinedir. Her kim de o yoldan saparsa o da kendi aleyhine olarak sapar. Bilin ki ben işlerinizi yönetmeyi  üstüne almış biri değilim”

İnkar edenlerden hükümden kaçamazlar. “inkar edenlerin  dünyada Allah’ın hükmünden  kaçıp kurtulacaklarını  sakın zannetme “

Kur’an ve Peygamber

Neden Kur’an’ı Arapça göndermiştir. “ Bizim Kur’an’ı senin dilinle indirip kolaylaştırmamızın  başlıca sebebi , senin müttakileri   müjdelemen  ve inatçı kimseleri de onunla uyarmandır. “

Peygamberin uyarıcı olmasının takviye eden Kur’an ‘dır. HzMuhammed çok dramatik bir şekilde Kur’an’ı tarif eder ve kendi vazifesini anlatır.  Eline Kur’an’ı almış özelliklerini anlatır, vazifesini ortaya koyar. “ Elif Lam Ra, Bu öyle bir kitaptır ki ayetleri en kesin delillerle desteklenmiş , sonra  da  güzelce  açıklanmış  , tam hüküm ve hikmet sahibi herşeyden haberdar olan  Hakim ve Habir   tarafından gönderilmiştir. Bundan  maksad Allah’tan başkasına ibadet etmemenizdir. Gerçek  şu ki  Ben sizi cennetle müjdelemek cehennemle uyarmak  için O’nun tarafından  gönderilmiş bulunuyorum.  “Vahyin hedefi de budur. “Allah melekleri kendi tarafından  bir vahiy ile kullarından  dilediği kimselere “Benden başka ilah yoktur. Bana karşı gelmekten sakının “ diye uyarmak  üzere gönderir. “ önceki Resuller de bu maksatlarla  gönderilmiştir. “Allah hakkı için  Biz sizden önce birçok ümmete kendilerini irşad etmeleri için  resuller gönderdik. Fakat şeytan onların  batıl işlerini kendilerine güzel gösterdi. Bu yüzden peygamberlerini yalancı saydılar.

Kur’an iyi ile kötüyü ayırandır. “Hayır ve bereketi  ne muazzamdır  o Zatın ki bütün in ve cinsi uyarsın diye  o has kuluna doğruyu  eğriden ayıran  Furkan’ı indirdi. “

Yine Kur’an’ı Allah kendine hitab  içinde insanlara dönük  ifade ile  kitabının özelliklerini anlatır.”Hamd o  Allah’a mahsustur ki  kuluna kitabı indirdi  ve onun içine  tutarsız hiçbir şey koymadı. Dosdoğru bir kitap olarak gönderdi , ta ki kendi nezdinde  inkarcılar için  hazırladığı şiddetli azabı  bildirerek onları uyarsın.”    

Peygambere fazla  endişe  etme  insanların çoğu iman etmezler, yolunda konuşur. “Şunu da unutma ki , Sen büyük bir kuvvetle arzu etsen bile insanların çoğu  iman etmezler.”

Kafirlerin olağanüstü isteklerini yorumlar. “Kafirler diyorlar ki “O’na  Rabbinden bir mucize indirmeli değil mi idi. ? Sen ey Resulüm ,sadece bir uyarıcısın , her millete bir yol gösteren vardır”

Allah ‘ın peygambere söylemlerinde ağırlık uyarmaya  dayanır. “ Hem azabın geleceği günü hatırlatarak insanları uyar. O gün zalimler” Ey bizim Rabbimiz  diyecekler, ne olur bize kısa bir  süre ver de senin  çağrına uyma  imkanı bulalım  ve peygamberlerin izince  gidelim. Peki önceleri  hiç zeval  bulmayıp sürekli yaşayacağınıza dair yemin eden siz değil  miydiniz?”

Onlar  ölmeden zevklerinin peşindeydiler. “ Bırak onları yesin içsinler , zevklerine düşsünler  arzu ve emelleri kendilerinin oyalaya dursun , yakında bilecekler. “

“ve  de ki ,  sizleri bekleyen felaketten  açıkça uyarıyorum.”Onlar  kendilerine verilen nimetlere saygısızlık etmişlerse sorumlu onlardır. “Eğer bunca nimetlere rağmen yüz çevirirlerse   sen sorumlu değilsin”; “ sabret senin sabrın da ancak Allah’ın yardımı iledir. Kafirlerin yüz çevirmesinden mahzun olma , yaptıkları hilelerinden dolayı da telaş edip darlanma “

Bazan insanlarla konuşur Allah daha sonra Resulüne yapacağını söyler”Rabbiniz sizi pek iyi bilir. Dilerse size merhamet eder yahut dilerse  sizi cezalandırır.  Bunun içindir ki ey Resulüm onlar üzerine yönetici onlardan sorumlu olarak göndermedik.” Onların kabul etmeyişinden dolayı peygamberimizin üzüldüğünü  görür. “ Onlar iman etmiyor diye üzüntüden neredeyse kendini yiyip tüketeceksin” 

Peygamber konusundaki duyarsızlıklara  onun acele etmemesini ister. “ O halde onlar hakkında acele etme , biz onların günlerini saymaktayız. “

Kendine yapılan zulümler ve anlayışsızlıklara karşı Allah ona  sabır ve namaz tavsiye eder”O halde onların  söylediklerine sabret , güneşin doğmasından  ve batmasından önce Rabbinin yüceliğini ilan et. Ona hamded . Gecenin bazı vakitlerinde  gündüzün bazı taraflarında da O’na ibaret et ki Allah’ın rızasına eresin”

Peygamberlere yapılan en büyük anlayışsızlık onları yalan ile ithamdır. Allah önceki peygamberleri de örnek vererek Resul’ünü takviye  eder” Eğer onlar seni yalancı sayıyorlarsa  sen bil ki  onlardan önce  Nuh, Ad ve Semud halkı  da, lut’un halkı da, Medyen ahalisi  de resullerini  yalanlamışlardı. Musa  da yalancı sayılmıştı. Bense şöyle yaptım, her seferinde inkarcılara mühlet verdim, sonra da tuttuğum gibi   işlerini bitirdim. Onların  inkarına mukabil nasıl olurmuş Benim inkarım “

Allah bazan perdesiz konuşur muhatabı Mekke’liler  ve onlar gibi olanlardır. Mekke bütün şehirlerin prototipi. “Şimdi siz ey Mekke’liler , bu söze mi şaşıyorsunuz? Hep gülüyorsunuz , ama ağlamıyorsunuz, haydi artık Allah’a secde ve ibadet ediniz. “ Bugün her Müslüman şehri Mekke’dir, hitap umumidir.

Peygamberin mücadelesini karıştıran bir düşman da şeytandır. O vesveseleri  ile sarsmak ister. “Senden önce  hiçbir  resul  ve nebi  göndermedik  ki halkının hidayetini umarak gayret gösterdiğinde , şeytan onun temennisi  hakkında  bir  vesvese   vermek , ümidini  kırmak istemesin. Ama Allah şeytanın  attığı  o vesveseyi  giderir. Sonra  da ayetlerini sapasağlam  muhkem kılar , zira Allah herşeyi  hakkıyla  bilen , hikmetiyle   yönetendir. “

Düşmanlık hissini bu sefer mekanlardan şehirlerden hareketle anlatır, Peygamberine hitap eder. “Niçe şehirler vardı ki  halkı seni süren şehrin Mekke’nin  halkından daha kuvvetli idiler, işte biz onları imha ettik ve kendilerine yardım edecek kimse çıkmadı. “; “ kendilerinden  önce biz öyle nesiller helak ettik ki onlar bunlardan daha güçlü  kuv vetli idiler, hakimiyetlerini yaymış şehir şehir dolaşmış emr-i Hak’tan ölümden kaçıp kurtulacak bir yer yok mu ? diye her tarafı delik deşik etmişlerdi, ama hep eli boş dönmüşlerdi. “

Buna  rağmen  bir takım insanlar  kendilerine tapmaları halinde fayda, tapmamaları halinde  zarar veremeyen  bir  takım şeyleri tanrılaştırıp . Allah’tan başka olanlara ibadet ettiler.Zaten kafir Rabbine karşı hep batıla arka çıkar. “

Yerinde ibadeti öğer Allah. “ Tağuta ibadet etmekten kaçınıp  gönülden Allah’a yönelenlere  müjdeler var.  O halde sözü dinleyip sonra da en güzelini tatbik  eden kullarımı  müjdele. İşte onlardır Allah’ın hidayetine  mazhar olanlar  ve işte onlardır aklı selim sahibi olanlar”

Peygamberin   ve ümmetin bir yanlış durumu da gaflettir, Allah Resulünün dilinden ona tavrını belirtir. “Sen onları  bir süreye kadar  daldıkları gaflet içinde  kendi halllerine bırak. “

Allah imtihan gereği  düşmanların da varlığını hesap etmiştir. “İşte  böylece  biz  her peygamber için suçlulardan bir  düşman ortaya çıkardık. Ama tasalanma Senin Rabbin yol gösterici  ve yardımcı olarak yeter mi yeter” Allah bu düşmanların iddialarını  temsillerini çürütür. “Onların sana itiraz için getirdikleri  hiçbir temsil  hiçbir soru olmaz ki ona karşı biz sana gerçek durumu bildirmeyelim ve en güzel açıklamayı yapmayalım

Prof. Dr. Himmet Uç

www.NurNet.Org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: