Küsmek şeytandandır

Ey gafil nefsim, bilmiyor musun ki, Şeytanın Cennet’ten kovulmasına sebeb inadıdır. İnat etmek şeytandandır. İki kişi birbirlerine o veya bu şekilde küsüp barışmazlarsa Şeytan’ın askeri olmazlar mı?

         Hem, Üstadımız bizlerin neden on beş günde bir ihlas risalesini okumamızı istiyor?

         Değerli bir büyüğümüze “keşke” dememek için uğraşınız. Çünkü “keşke” dediğiniz zaman çok geç kalmış olabiliriz.. Onun için çok geç kalmadan inadımızı kırıp Kuran’a ve sünnete göre hareket edelim.

        Yazın talebeler Uludağ’da kampa alınır. Belletmen talebelere her sene Efendimizin (asm) kampı ziyaret ettiğini talebelerin gördüğünü söyler. Aradan iki üç gün geçer, fakat Efendimizi(asm) gören talebe olmamıştır. Bir talebe belletmen arkadaşımıza gelerek “Hocam, Efendimiz otelin kapısına kadar geliyor, fakat içeri girmiyor. Sebebini sorduğumda, bana, içeride birbiriyle konuşmayan iki arkadaşınız barışmadıkça girmem diyor.” dedi. Belletmen hemen o iki küs olan arkadaşı bulup barıştırıyor. Demek küs olan insanlar barışmadıkça Efendimiz(asm) o insanların bulunduğu yere gelmiyor, ne kadar acı bir durum. Cenabı Allah’ın: “Habibim, seni yaratmasaydım kainatı yaratmazdım.” diye methedilen bir Peygamberin, küslerin ve aynı zamanda kendilerini Müslüman olarak addedenlerin bunu yapması ne kadar acı !

Hz. Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Ameller her perşembe ve pazartesi günü arzedilir. Aziz ve Celil olan Allah o gün, Allah’a hiçbir şirk koşmayan kulun günahını affeder. Bundan sâdece kardeşiyle arasında düşmanlık olanı istisna eder, (onu affetmez) ve der ki: “Bu ikisini barışıncaya kadar terkedin.”

Müslim, Birr 36, (2565); Muvatta, Hüsnü’l- Hulk 17, (2, 908); Ebu Dâvud, Edeb 55, (4916); Tirmizi, Birr 76, (2024).

Ebu Hırâş es-Sülemi radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: Kim kardeşine bir yıl küserse, bu tıpkı kanını dökmek gibidir.”

Bir diğer rivâyette şöyle buyrulmuştur: Kim üç günden fazla küs kalır ve ölürse cehenneme  girer.      
Ebu Dâvud, Edeb 55, (4912, 4914).

Ey gafil nefsim şimdi hala bana Allahımız bir, kitabımız bir, nebimiz bir bir bir.. olan Müslüman kardeşimle konuşmamamı mı söylüyorsun. Hem de Müslüman kardeşlerimizin şu anda en çok birlik ve beraberliğe muhtaç oldukları bir dönemde !

Hz. Ebu Eyyüb radıyallahu anh anlatıyor: “Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: Bir müslüman, kardeşi ile üç günden fazla küsmesi helal değildir.”

Yani, bunlar karşılaşırlar da, her biri diğerinden yüz çevirir. Bu ikisinden hayırlı olanı, birinci olarak selâm verendir.”

Küsmenin, darılmanın ölçüsünü Efendimiz(asm) vermiş.Biz kim oluyoruz da, O”na karşı geliyoruz. Hiç kimse küsme hususunda kendini haklı görmesin. Hak, güzel ahlaktadır. Nitekim Allah-u Zülcelal bir Ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:

“İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel şekilde önle. O zaman, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur.” (Fussilet; 34-35)

Sonuç olarak eğer biz peygamber Efendimizden şefaat taleb ediyorsak: nefsimizi, enaniyetimizi  ayaklar altına alıp bir müslümana yakışır bir şekilde telefonu elimize alıp (masum olan biz dahi olsak )arkadaşımıza SELAMUNALEYKÜM diyelim. Sonra çok geç kalıp kabir başında “KEŞKE” ile başlayan cümle kurmayalım.

Haydi, Cenabı Allah’ı ve Efendimizi sevindirmeye var mısınız?

Paylaşan Abdülkadir Haktanır