Memleket Meselesi -2-

Ülkemizin maddi ve manevi havasına uygun ve uzun vadede ihtiyaçların giderilmesi noktasında insan iş gücünün doğru ve zamanlı bir şekilde geç kalınmadan istihdamı için mesleki okulların çeşitliliğinin ciddi bir değerlendirmeye tabi tutulması icab ediyor.
Mesleki okulların keyfiyetini arttırmak gerekiyor.

Memleketimizde mevcut olup halen eğitim öğretim hizmetleri veren mesleki okulların bünyesinde icra-yı faaliyet gösteren alan ve dalların bir kısmında acilen revizyona gidilmesi gerekiyor.

Bununla birlikte devletimizin bekasına hizmet etmekle bütün bir millet olarak bizleri muasır medeniyet seviyesine çıkarıp diğer devletlerle mukabele edecek derece de olmakla birlikte memleketimizin ihtiyaçlarına da ayrıca derman olacak yeni alan ve dallara yer açmak gerekiyor bu okullarda.

Mesela, Uzay çağını yaşadığımız günümüzde mesleki okulların bünyesinde “uzay ve havacılık” adıyla yeni alan ve bölümlere yer verilebilecekken; maalesef yerli ve mahalli idarecilerimizin ferasetsizlik, basiretsizlik ve günü kurtarma işgüzarlığı neticesinde, mevcut alan ve bölümlerde bile günümüz ihtiyaçlarına cevab veremeyecek kısır bir döngünün hâkimiyet ve baskısı altına sokulmakta olduğu, böylece bu güzide fabrikavar-i okulların üretim yapamaz hale getirildiğini müteessifane müşahede ediyoruz.

Mesleki okullarda görevlendirilecek eğitimci ve idarecilerin ciddi bir yeterlilik, ehliyet, salahiyet ve liyakat gibi süzgeçlerden geçirilmesi zarureti de ayrıca hâsıl olmuştur.

Bir fabrikanın üretimine engel yahut üretimine katkısı olmayacak birisinin işine son verildiği gibi; kutsal eğitim öğretim hizmetlerini vermekten aciz bir muallim yahut idarecinin de başka alanlarda istihdamına gidilmesi gerekiyor ki, liyakatlı vazifesini bihakkın ifa edecek eğitimcilere yer açılmakla hizmet üretimi gerçekleşsin.

Ürünü basit bir “sakız” olan bir fabrikada çalışan bir işçinin bile vazifesini hakkıyla yapması beklentisiyle devamlı bir tarassut ve kontrol aşamalarında mes’uliyet noktasında muhatap addolunurken; ürünü kâinatın meyvesi “insan” olan bir eğitim öğretim sürecinin muallim ve idarecilerinin, ne derece ehemmiyetli ve ciddi yatırımlarla desteklenip müşahede edilerek, uzun soluklu devamlı bir muhasebe ve değerlendirme sürecine tabi tutulması gerektiği anlaşılacaktır.

Mesleki okullarda mevcut olan yahut yeni açılacak alan ve dallara uygun, pratikte ve muamelatta gerekli her türlü donanım, alet ve edevatın temin edilmek suretiyle, fabrika misali bu alanların teçhiz edilmesi gerekiyor.

Maalesef hal-i hazır çoğu mesleki okullar da var olan alan, bölüm ve dallarda, pratiği yapılan konu ve konuların uygulamasını yapmak imkânsız denecek bir derece de güç bir hale gelmiştir.
Söz gelimi çorbanın nasıl yapıldığını anlatıp, hayalen çorba pişirme yöntemlerini gösteriyoruz.

Hâlbuki bu mevzuda devletimizin tüm imkânlarını seferber etmesine rağmen, yerel idarecilerimizin yine ilgisizlik ve lakaydlığı neticesinde maalesef bu kaynaklar üretimin birer parçası olacak iken tüketimin birer paçavrası hükmünde olan söz ve yazı haline geliyor.
Ağlamayan çocuğa süt vermeyen anne misali, basiretsiz ve liyakatsız idarecilerimiz medeni insanlar misali konuşmayı yahut “istemek” fiilinin hakkını eda edemiyorlar maalesef..

Devletimizin günden güne ziyadeleşmekte olan imkanları başta olmak üzere, çevremizdeki sanayici, işadamı, esnaf, zengin ve fakir milletimin her bir ferdinin maddi ve manevi himmet ve gayretlerine rağmen hemde..

Meslek liselerinin nitelik ve nicelik olarak keyfiyetini arttırmak adına, her il merkezinin bünyesinde liyakat, salahiyet ve ehliyetle donanımlı koordinatör bir heyetin icray-ı vazife etmesi zarureti icab ediyor.

İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin bünyesinde halen aktif vazife icra eden milli eğitim müdürleri ile şube müdürlerinin; milli eğitim camiasının bütüncül bir yaklaşımla muhatap olunan ağır sorumluluk ve ziyade yüklerini omuzlamasıyla birlikte, mesleki liselere maalesef hususi bir ilgi ve alakayı gösteremediklerini müşahede ediyoruz.

Bu meseleye delil ise, maalesef çoğu il ve ilçe idarecilerimizin nazarında üvey evlat muamelesi gören yahut başka türlü mevzuların cazibesine kurban edilen meslek liselerinin hal-i hazır sahipsiz ve dertleriyle baş başa kalmış kimsesiz perişan halidir.

Yahut üretim yapamayıp iflas etmiş bir fabrika misali; içi boş büyük yapıların meslek lisesi tabelasıyla memleketimize hiçbir katkısı olmayarak, dahası bilgisiz, amaçsız ve gayesiz tüketim ürünleri olan kimlik sanatkârlarını netice vererek arz-ı endam etmesi, davamıza ayrıca bir sadık-ı şahittir.

Bizler neticesi ne olursa olun, mesleki çalışmalarımıza her şart ve ortamda devam edeceğiz..
Elbet bir gün sesimizi duyan, bir vatan, millet ve memleket sevdalısı çıkacaktır..
Azmettikten sonra, Allaha tevekkül et..

Hasan Tayfur

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: