Mesleğimiz ESASATTIR

Mesleğimiz ESASATTIR

Risale-i Nur Külliyatı bir bütün halindedir. Bir kısmını ayırıp bir kısmını kabul etmek nur talebelerince kabul edilemez. Şayet bir nur talebesi bir kısmını kabul bir kısmını cerh ediyorsa hizmet anlayışını gözden geçirmesi gereklidir. Çünkü satın aldığımız küçük bir makinanın bile kullanım klavuzu ve tavsiyeleri varken, ahirzamanda muazzam bir Kur’an hizmeti teşkil eden Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin hizmeti-i nuriyeyi esasatsız, düstursuz bırakıp heba olmasına izin vermeyeceği gayet aşikar bir durumdur.

Sadece imani bahislerle hem hal olun Lahikalar ve Müdafalar ve Tarihçe-i Hayat gibi eserlerle teberrüken (yok denecek kadar az okuyun) meşgul olun ve üzerinde durmayın gibi söylemleri olan yerler ön planda Risale-i Nuru gösterip geri planda insanları şahıslara bağlamak ve kendi anlayışlarına göre bir hizb teşkil etmek emelini gütmektedir. Yani başka defterler söz konusudur. Nur ile aldatmak.

Risale-i Nurun imani bahisleri, tüm ehl-i iman ile müşterek mesailidir. Lahikalar ve Müdafalar ve Tarihçe-i Hayat ise, nur talebelerinin meslekî mesailidir. Bu sebeple pusulasız hizmet hizmet değil hezimettir. Hizmette esas olan kitap ve kitabî düsturlar olmazsa o hizmet dalâlete kadar insanı sürükleyebilir. Bu tarz söylemleri olan bir yerde bulunuyorsak mutlaka orayı terk edip kitabı esas alan hizmet-i Nuriye gruplarıyla hizmet hayatına devam etmeliyiz.

“Ne geliyorsa başımıza safdillikten, safdillerden geliyor!”[1]

Lahikaların ehemmiyetine dair Zübeyir Ağabeyin muhtelif beyanları:[2]

Külliyatı 3-4 defa okuduktan sonra Lahikaları, her paragrafının ameli cihetini düşünerek okumalı.”

“Mesleğimiz ESASATTIR.”

“Lahikalardaki mevzuular, aynen bu zamandakilere de hitap eder.Hizmet Rehberi hazırlanırken isimleri çıkarıyordum. Çünkü yeniler “Bu eski zamana ait bir mektuptur” nazarıyla bakabilirler.”

“Lahika Mektupları: Lahika, talebe mektupları, Risale-i Nur’un meslek ve meşrebini bize öğretir, çünkü bu mektuplar Üstadımızın tashihinden geçmiştir.

Bu mektuplardan gelince bize derdi:“Bir bak tayyedilecekleri tayyet” sonra yine Üstadımız bakardı, tayyedilecek varsa eder veya ilave ederdi.

Bu mektupları talebesinden işçisine kadar herkes okuyacağından, onlara hiç itiraz bırakmayacak tarzda olmalı. Muarız ekalliyet nazara alınmaz.”

 “Şahsi müdafaaya geçmeyip, daima hak ve hakikati iltizam ve müdafaa etmek, meslek-i kudsiyemizdendir.”

“Nur Talebeleri; Risale-i Nur eserlerini ve Lahikaları devamlı okuyarak ve bilhassa ameli ve tatbiki hakikatları not edip (halen, kalen, fiilen ve kalemen) bu Kur’anî düsturlarla amel ederse veya ihlasla amil olmaya cehd ederse; Kur’anî, imanî ve mücahidane (Nur-u Kur’an hizmeti) olan Risale-i Nur hizmetinde, ömrü boyunca muvaffak olur.”

“Risale-i Nur talebesi; imanî bahisleri okur, ehl-i salat ve takva olur; fakat başka cereyanlara aldanabilir. Eğer, meslek ve meşrebe dair mevzuları, lahikaları okursa, aldanmaz.”

“Ders okuma makamı, tevazu makamı değildir; cemaati muhafaza makamıdır. Dersleri, külliyatı 3-4 defa tekrar edenlere okutmalıyız.”

Selam ve dua ile;

Muhammed Numan ÖZEL

 

[1] Zübeyir Gündüzalp

[2] Bir Dava Adamından Notlar kitabından iktibastır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: