Müslüman Hanım Ve Erkekleri İmansız Bırakan Husus

Nasıl ki camiden çıkanlara, rahat rahat  selam verebilirsin. Onlardan birine: Sen Müslüman mısın? Sorman mahcup olmaktan başka bir şey kazandırmadığı gibi, Noksansız İslam tesettürüne bürünen bir hanımı görünce de, ona şüphe ile bakıp bu acaba Yahudi hanımımıdır yoksa Hıristiyan hanımımıdır demen, kafanda bir noksanlık, bir sakatlık olduğunu meydana çıkmış olur. Hatta bu iki hususu başkasına sorman, mahcubiyetten başka bir şey insana kazandırmaz.

Aynen bunun gibi: Sosyete bir Türk kızıyla, bir Alman kızını, bir İtalyan kızını ve yahut İngiliz kızını yan yana getirsen, hangisi Türk kızıdır tanıya bilirmisin? Ve yahut Fötrlü bir Türk erini birkaç fötrlü batı devletinin erleri ile yan yana getirsen hangisi Türk tür tanıman imkân olur mu? Öbür alemde onlarla aynı cehennemde yanmak istemeyenler kendilerine çeki düzen verip dikkatli olmaları lazım değil mi?

Evet, bakın  Ayeti kerimenin mealine: “Ey iman edenler, Yahudiler ile Hıristiyanları dost edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. İçinizden her kim onlara yardaklık ederse, muhakkak o da onlardandır. (Mâide, Sh.51)

Hadisi Şerif ise “”Men teşebbehe bi kavmin, fehüve minhüm” (Kim bir kavme benzerse o da onlardandır) (Ebû Davud, Libas, 4; Müsned, 2/50) Yani:

İşte bu Ayeti Kerime ile Hadisi Şerifin ma’nasını açıklayan kitabı İsklipli Atuf Efendinin Şehid olmasına  sebeptir.

Yalnız O zat değil,  Bosna’da Seyfullah Efendi ile, Arnavutluğun İşkodra kentinden İbrahim Kadu Efendi dahi, ayni Ayet ile Hadisi Şerifleri açıklayarak kitap yazmışlardır.

Bakın ne demiş Şeyhül İslam: Evet Şeyhül İslam demek, bütün dünya Müslümanlarının Müftüsü demektir. “Ve kırk sene evvel bir hadisin harika tevilini beyan ederken, cin ve insin Şeyhülislamı Zembilli Ali efendinin “şapkayı şaka ile dahi başa koymaya hiç bir cevaz yok” demesiyle beraber, bütün şeyhülislamlar ve bütün ulema-i İslâm cevazına müsaade etmedikleri halde, avâm-ı ehl-i İmân onu giymeye mecbur olduğu zaman, o büyük allâmelerin adem-i müsaadeleri ile, onlar tehlikede, yani ya dinini bırakmak, ya isyan etmek vaziyetinde iken, kırk sene evvel Beşinci Şuanın bir fıkrası, “Şapka başa gelecek, secdeye gitme diyecek.  (Şualar,Sh: 385)

Bediüzzaman Hazretleri ise tesettür hakkında ne diyor: «Risale-i Nur’un ehemmiyetli bir esası olan tesettür şiarı…» (Kastamonu Lahikası sh:262) demekle füruat değil, aksine ehemmiyetli bir esas olduğunu nazara veriyor. Evet âhirzaman fitnesi­nin açık-saçıklıkla hayasızlaşan kadınlardan çıktığına dikkat çeken Bediüz­zaman Hazretleri diyor ki:

«Ahirzamanın fitnesinde en dehşetli rolü oynayan, taife-i nisa­iye ve onların fitnesi olduğu hadîsin rivayetlerinden anlaşılıyor. … Bu zamanda zındıka dalaleti, îslâmiyete karşı muharebe­sinde, nefs-i emmarenin planıyla, Şeytan kumandasına verilen fırkalardan en dehşetlisi; yarım çıplak hanımlardır ki, açık ba­cağıyla dehşetli bıçaklarla ehl-i imana taarruz edip saldırıyorlar.» (Gençlik Rehberi sh:23)

Yine Bediüzzaman Hazretleri diyor:

«Fitne-i âhirzamanın mahiyeti bana göründü ki; o fitnenin en dehşetlisi ve cazibedar, kadınların yüzsüz yüzünden çıkıyor.» (Gençlik Rehberi sh:16)

Demek tesettür mes’elesinin füruat olması şöyle dursun, ahkâm-ı kat’iye-i Kur’aniye arasında hayatî bir ehemmiyeti haizdir. Bu sebebledir ki: «O fitneyi ateşlendiren ve talim eden irtidatkâr bir şahs-ı manevî» (Gençlik Rehberi sh:17)

Ayeti Kerimede: “Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına  ve mü’minlerin hanımlarına söyle, dış elbiselerinden (cilbablarından) üzerlerini sıkıca örtsünler! Bu onların tanınmamalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. (Ahzab, Sh: 59)

Diğer Ayeti Kerime:  Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini sakınsınlar, ırzlarını korusunlar: Görünmesi zaruri olanların dışında  kimselere zinetlerini açmasınlar ve baş örtülerini yakalarının üzerine uzatsınlar. Kocalarından ve yakın akrabalarının dışında hiç kimseye haram olan yerlerini göstermesinler ve yürürken, gizledikleri  zinetleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. (Nur,Sh: 31)

Diğer Ayette: Mü’minlerin anneleri makamında olan Peygamberimizin a.s.m. hanımları.  … “Peygabberin Hanimlarina gerekli bir şey soracağınız zaman (Yüzyüze değil) perde arkasından sorun…. Buyuruyor.(Ahzab, Sh: 53)

Yukarıda yazılan yazılardan ders alan Müslümanlığı yaşamaya gayret etmeyen hanımlar ve erkekler, Allahın kanunlarına kendilerine uydurmaya gayret etmezlerse: Önümüzde bizleri bekleyen o hesap gönü onlar için çetin olacak. Hanımlarımız: Dandik tesettür ile İslam kanununa uydum demekle kendilerini aldatmamalı. Bilmeliler ki: Tesettür kanununda vücutlarının azalarının kalınlıklarını belli etmemeleri zaruridir

Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.org