Mutlu ama gömleği yok…

Mehmet Abidin Kartal

Hangi alanda olursa olsun, yapılan bütün bilimsel çalışmaların, ekonomik, sosyal, siyasi faaliyetlerin hedefi insanın mutluluğu ve huzuru içindir. Yapılan ilmi çalışmalar, siyasi, ekonomik faaliyetler, sosyal hizmetler insanın mutluluğunu ve huzurunu hedeflemektedir. İnsanın özgürlüğünü ve haklarını içeren milli ve milletlerarası siyasi, ekonomik ve hukuki alandaki düşünceler, gelişmelerde aynı hedefe yöneliktir.   

Bugün insanın mutluluğu ve huzuru için yapılan çalışmalara ve faaliyetlere rağmen insan mutlu edilemiyor. Esasında mutlu olmak çok kolay. Çok şeylere de sahip olmaya gerek yok.

Okuyalım aşağıdaki kıssayı, alalım hissemizi…

Tarihi sürecin bir döneminde bir kral yaşamış.  Bütün imkan ve zenginliklerin sahibi olmasına, yapmak istediği her şeyi yapmasına rağmen mutlu olamıyormuş. Derken ülkenin en bilge kişisini huzuruna çağırtıp mutluluğun formülünü sormuş. Bilge:
– Kral hazretleri! Mutsuzluktan kurtulmanın tek yolu, mutlu bir adamın gömleğini giymek demiş.
Kralın adamları, aramışlar taramışlar; fakat mutlu birine rastlamamışlar. Kimi eşinden, kimi işinden, kimi fakirlikten, kimi hayırsız çocuğundan, kimi de soğuktan yakınıyormuş. Çaresiz saraya dönmeye karar vermişler.

En sonunda çaresizlik içinde saraya dönüş yolunda, kırık dökük bir evin önünden geçerken içeriden birinin şöyle dua ettiğini duymuşlar:
– Allah’ım, sana şükürler olsun. Sağlığım yerinde, karnım bugün de doydu, bugüne kadar rızkımı eksik etmedin. Ben mutlu olmayayım da kim mutlu olsun?
Sonunda mutlu birini bulduk diye kralın adamları hemen evin içine dalmışlar. Adamın gömleğini alıp krala götürelim diye düşünmüşler. Fakat içeri girince bir de ne görsünler, adamın sırtında bir gömlek bile yokmuş.
Esasında gömleksiz adam krala lisanı haliyle şöyle diyordu: 
– Sahip oldukları ne kadar çok olursa olsun hep daha fazlasını isteyen, sahip olduklarıyla yetinmeyen kral da olsa kendini mutlu hissedemez. Mutluluğu ancak kendi içinde arayan, sahibi ile olan bağı koparmayan, kendinden memnun olup haline şükreden bulur. Verene şükretmek mutluluğa giden yoldur.
Hepiniz belki de kral gibi mutluluk gömleğinin nerede olduğunu soruyorsunuz, öyle değil mi?

Mutluluk gömleği, belki de çıplak bir adamın sırtındadır, kim bilir!

Ayakkabısı olmadığı için üzülen bir çocuğun mutluluğu, ayakları olmayan ama gülen bir çocuğun gülen yüzündedir, kim bilir!

Bir makineyi ustasının hazırladığı kataloğundaki kurallara göre çalıştırırsanız, daha verimli ve uzun ömürlü olur. Kullanım kılavuzunu okumadan rastgele çalıştırırsanız kısa sürede bozulur. Allah’ın yarattığı  en mükemmel bir makine olan insanın kılavuzu da Kur’an’dır, Yüce Allah, İslâm’ı insanlığın imdadına gönderip Kur’ân’ı  indirirken, ilahî prensiplerin uygulamaya geçişini hayatıyla gösterecek bir insan olarak Peygamberimiz Hz. Muhammed’i (sav) seçmiştir.

Sahabelerin, Peygamberimizin yaşayışı,  ahlakı hakkında bilgi almak istemeleri üzerine, Efendimizin hanımı Hz. Aişe şu cevabı vermişti  “Siz Kur’ân’ı okumuyor musunuz? Onun ahlakı Kur’ân’dı.” Ondaki düsturlara uygun yaşayan insan, dünyada mutlu ve huzurlu bir hayat süreceği gibi, ahirette de sonsuz mutluluğu elde edecektir. Aksi takdirde, hem dünyada ve hem de ahirette perişan olacaktır.

Allah bize hayat vermiştir. Hayatın tadını çıkartmak için akıl vermiştir. Gündüzün yorgunluğunu çıkartmak için geceyi vermiştir… Daha neler vermiştir. Sayamayacağımız kadar  nimetler vermiştir. Her şeyi bizim hizmetimiz için yaratmıştır.  Bu  ihsan dolu hayatı yaşamak gerekir. Yaşamak  sadece var olmak değildir. Hissederek,  düşünerek,  takdir ederek,  şükrederek,  zevk alarak yaşamak gerekir. İşte bu  inançla  yaşamak  mutluluğun temelidir.

Mutluluğun temeli iman,  tevhidi,  tevhid teslimi,  teslim tevekkülü,  tevekkül iki dünya mutluluğunu gerektirir.

Dünya hayatını yaşarken gerçek mutluğu yakalamanın ölçüsü, “Helal dairesi geniştir, keyfe kafi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur.” Kaidesine uymaktan geçiyor.

Gelip geçici ve anlık lezzetlere özenerek haram daireye meyletmek akıl kârı değildir. Çünkü gençliğini haramda heba edenlerin sonları hep felaketle sonuçlanıyor; hapishaneler, hastaneler ve kabirde azap çekenlerin durumu bunun en açık ispatıdır.

Asrımızın manevi doktoru mutluluk gömleğinin ölçülerini vermiş, “Hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve ferâizle zînetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.” cümlesinde bu ölçüler güzel bir şekilde verilmiştir. Mutlu olmak isteyen bu gömleği giysin. Mutlu olduğunu görecektir.  Bir hayat, iman ile kemale erer ve canlılık kazanır, onu hemen ibadet takip eder;  farzları işlemekle onu süslemek, daha da güzelleştirmek görevi başlar. Kazanılan bu nimetin, mutluluğun kaybedilmemesi, bu süslerin bozulmaması, çirkinliğe dönüşmemesi için de takvaya, günahlardan çekinmeye ihtiyaç vardır. Vesselam…

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: