Biz bilinçli olarak böyle bir terbiyeye girsek de girmesek de Rububiyet-i ilahiye bizi evirip çevirip iç alemimizi çalıştırmaya sevk ediyor. Dünya hayatı ve hadisatı bu manada istihdam ediliyorlar şeklinde değerlendirmek kader risalesinden çıkan bir netice diye anlıyoruz.
Yani özgürüz.. Kendimizi sıkıştırılmış hissettiğimiz noktalar nefsimizin Rububiyet iddia etmek isteyip de eline geçmeyen varlık yanılgıları.. Herşeyin sahibi olan Zatı, Malik-ül Mülkü bulmamız, mevhum varlık iddiamızdan kurtulmamız için sıkıştırılıyoruz.Çok bunaldığım, ağır bir imtihandaydım, bir kardeşim söylemişti : “at seccadeni, istediğin kadar namaz kıl, kim tutar seni..” demişti. İstediğimiz kadar yana yana Allah diyelim, kim tutar bizi..
Aliye Yüksel