Nurculuk Nedir?

Nurculuk – Birlik, dirlik ve beraberlik idealidir.

Nurculuk – ALLAH, VATAN ve MİLLET  için yaşama, savaşma ve ölme şevkidir.

Nurculuk – Anlaşma, birleşme, bağdaşma, kaynaşma ve güçleşme ülküsüdür.

Nurculuk – Gönüller üzerine müesses ilahi Nur mekteb-i irfanına süluk etmekdir.

Nurculuk – Kardeşliktir. Fakat öyle kardeşlik ki ırsi kardeşlik dahi onun yanında sönük kalır.

Nurculuk – Müslümanların derdini kendine dert edinmektir.

Nurculuk – Hak namına kelle de gitse haksızlığa tapmama andıdır.

Nurculuk – Hapsede kapatılsa, zindana ateşe de atılsa, dilim dilim doğransa yine ilahi şahitlik vazifesini yapma  azmidir.

Nurculuk – Enaniyetten tecerrüd edip kardeşinde fani olmaktır.

Nurculuk – Hakkın hatırını, nefsin hatırına, hakkın muradını nefsin muradına takdim etmektir.

Nurculuk – Zulmete karşı Nuru,  küfre  karşı imanı, rezalete karşı fazileti ve esarete karşı hürriyeti müdafaadır.

Nurculuk – Hakkı iladır.

Nurculuk – Hakka yönelmek, Kur’ana sarılmak ve Peygamberler Peygamberine (A.S.V.) bağlanmaktır.

Nurculuk – Maruf’u emir, ve münker’i nehydir. Yani herkesi iyiliğe çağırmak, iyiliği emretmek ve kötü­lükten vaz geçirmeye çalışmaktır.

Nurculuk – Hablül metine temessüktür.

Nurculuk – Sırr-ı ihlas ile samimi tesanüddür ve ittihadtır.

Nurculuk – İslamiyetin ulvi ve kudsi imanının şanı ve icabı olarak Tevhid bayrağını açıp, cesaret ve me­tanet zırhını giyinip, ihlas kılıncını  kuşanıp, Kur’an ve iman hizmetinde maddi ve manevi her şeyden feragat düsturu ile Cehd ü gayret etmektir.

Nurculuk – İzzetle mevti, zilletle hayata tercihtir.

Nurculuk – Kesb-ü kemal ve seyri cemaldir.

Nurculuk – Kur’an ve iman hakikatlerini ilandır.

Nurculuk – Hakikatlerin hakikatine, ilahi kudrete ve külli iradeye teslimiyet duygusudur.

Nurculuk – Şahısların değil, şahıslarla tahdit edilemiyen ezeli ve ebedi hakikatlerin peşinde koşmaktır.

Nurculuk – Ef’al ve hareketlerini şahıslara, sakim mesleklere, sapık kanaatlara değil, İslami düsturlara, ilahi  prensiplere, ezeli ve ebedi hakikatlere intibak ettirmektir.

Nurculuk – Zillet ve meskenet düşmanlığıdır.

Nurculuk – Küfr-ü mutlaka karşı sonsuz muazzam ve müthiş bir kıyamdır.

Nurculuk – İslamiyeti kupkuru kelimelerden ruhsuz heykelcilikten ibaret bilen salak gafillere ve solak se­fihlere İslamiyetin külli bir cemiyet nizamı, hayat düzeni ve kainat mizanı olduğunu bildirme ve gösterme azmidir.

Nurculuk – Ölürsem şehidim,  kalırsam Kur’an’ın hizmetkarıyım prensibidir.

Nurculuk – Her zaman ve her yerde batılla mücahede ve mütemerrid dalaletle mücadele akdidir.

Nurculuk – Hak ve hakikat uğrunda durmamasına uğraşmak ve dönmemesine dayanmak şuurudur.

Nurculuk – Maşeri tekamülatı şahsi kemalata takdim düsturudur.

Nurculuk – Hakkaniyete çözülmemesine inanmak ve bağlanmak ahlakıdır.

Nurculuk – ALLAH’dan gayri hiç bir fani önünde serfüru etmeme vakarıdır.

Nurculuk – Yalnız ve yalnız Cenab-ı Hakka tapmak ve ondan yardım istemek terbiyesidir .

Nurculuk – İslamda ayrılık ve gayrılık değil, aynılık dileğidir.

Nurculuk – Kudret-i ezeliyeden başka bir kuvvet ve varlık karşısında zaaf ve acze iltica etmeme iradesidir.

Nurculuk – Müzdarip insanlığa karşı hayat ve kuvvet, şefkat ve fazilet vazifesini ifadır.

Nurculuk – Yıllar yılı sürüp gelen korkunç ölüm uykusundan uyanma, ruhlara vurulan esaret bağlarını zillet ve meskenet zincirlerini kırıp parçalama ve yıldızlara, güneşlere basarak kudsi alemlere çıkıp yük­selme ve oradan güneşler gibi parlayıp, gökler gibi gürleyip şimşekler gibi çakma kararı ve gayretidir.

Nurculuk – Kendine dönme, kendine gelme, kendini bilme ve kendini tanımadır.

Nurculuk – Ezelden beri yanan ve ebediyetlere kadar da sönmemesine yanacak olan güneşlerden örülmüş ilahi bir meş’aledir.

Nurculuk – Hakikatın kudsi ateşinden ebedi vuslatın hasret ve şevkinden alev almış mukaddes bir fikirdir.

Nurculuk – Her işte her zaman her yerde her şeyde hakkı iltizamdır.

Nurculuk – Kendinden olmayan kendini bilmeyen kendine dönmeyen ve kendine (onu kendine döndürünceye, kendindeki kendiliğe benzetinceye kadar) aslanlar gibi mücahede ve  mücadele etme mefkuresidir.

Nurculuk – Büyük sonsuz ve mukaddes bir davanın dertlisi çilelisi ve kara sevdalısı  olmaktır.

Nurculuk – Sahil-i selamet olan Dar-üs-Selama Ümmet-i Muhammediyeyi (A.S.M.) çıkaran bir sefine-i Rabbaniyede  hademeliktir.

Nurculuk – Cadde-i Kübra-yı Kur’aniyedir.

Nurculuk – Hakkı arama bulma şevki ve sonsuzluk iştiyakıdır.

Nurculuk – Kula kulluk zilletine vedadır.

Nurculuk – İslam Fedailiğidir.

Nurculuk – Kalpte istikamet, maksatta hakkaniyet, histe fazilet, ahlakta nezafet, ve ruhta ulviyet hakimiyetidir.

Nurculuk – Cansız ruhsuz şuursuz imandan, aşk ve hayat hamle ve kuvvet kaynağı şuurlu nurlu ve ulvi imana, resmi ve mecazi  Müslümanlıktan hakiki Müslümanlığa, manalı ruhlu ve canlı Müslümanlığa rücudur.

Nurculuk – Asayişi muhafazadır.

Nurculuk – Emniyeti bozup sakatlaştırmak değil, kurup temelleştirmektir. Alçaltıp düşürme değil, yükseltip kemale erdirmektir.

Nurculuk – Hizb-üş Şeytanın (Komünizmin, Siyonizmin, Masonizmin, Materyalizmin, Süfyanizmin  vs. nin) tecavüzlerine, tah­riplerine, şerlerine karşı kahramanlar diyarı, şehitler yurdu, gaziler  ülkesi olan bu mukaddes Vatanı ve bütün Alem-i İslamı himaye ve vikaye için dest-i kudret tarafından tesis edilmiş mu­azzam ve muhteşem bir Sedd-i Kur’andır.

Nurculuk – Ecdada hürmet,  maziye ve an’aneye sadakattır.

Nurculuk – Asr-ı Saadet güneşinin yirminci asır ufkunca tebellür eden kudsi bir lem’asıdır.

Nurculuk – Öze özden aşıdır. Elden ve telden değil.

Nurculuk – Ölümsüzlük mesleğidir.

Nurculuk – Zulmetten Nur’a, dalaletten hidayete, esaretten hürriyete isyandan itaate, hiyanetden hamiyyete,  rezaletten fazilete, mezelletden izzete, meskenetden harekete,  nifaktan vifaka, ihtilaftan ittifaka, riyadan ihlasa, adavetten muhabbete, husumetten uhuvvete, tedenniden terakkiye, ademden vücuda, firaktan visale ve en nihayet derin, kesif ve kör gafletten ilahi intibaha ulaşma ve ka­vuşma cehdidir.

 

Biz  Nur  Mekteb-i İrfanının sadık ve sıddık talebeleri canımız sertacımız kahraman sevgili üstadımız Bedüzzamanı  kara toprakların mechul karanlıklarına  değil, ruhumuzdaki  ilahi Nuristana  ve gönlümüzün müebbed fecr-i sadıkına gömdük. Onu o muazzez, muhkem ve muhteşem mevkiinden hiç bir fani ve beşeri kudret söküp atamıya­caktır. Buna teşebbüs eden her plan ve düzen ebedi bir zillet ve hüsrana mahkumdur. Ona hainane uzanan el­ler kurur, diller çürür, gözler kör olur.

Zübeyir Gündüzalp Ağabeyimizin bu güzel yazısını nakleden Kardeşiniz Abdülkadir Haktanır

 

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: