Önce Anne ve Babanı Affet

Hayata ve insanlara karşı duyduğumuz bir öfke varsa, bunun altında daha çok anne ve babaya duyulan birikmiş kızgınlıklar vardır.

Yaşımız kaç olursa olsun anne ve babamızın hayatımızda etkileri devam eder. Ancak onları affeder ve bir farkındalık oluşturursak onların davranışlarından çıkardığımız olumsuz etkilerden kurtulabiliriz.

Onların bize çocukken nasıl davrandığı önemlidir fakat asıl olan ailemizin bize davranışlarını bizim nasıl yorumladığımızdır. Beş kardeşten her biri anne-babanın aynı davranışını kendi karakterine göre farklı yorumlayıp farklı etkilenebilir. Bu yorumdan çıkan sonuç kişinin hayatını ciddi anlamda etkileyebilir.

Anne babalar evlatlarını yetiştirirken elbette çeşitli hatalar yaparlar. Fakat hataları bilerek değil doğrusu öyle zannederek yapmışlardır ya da başka türlü nasıl davranılır bilmedikleri için. Onların da kendi yaşadıklarından çıkardıkları sonuçlar üzerinden davranış geliştirmişlerdir. Kendi korkularını, kaygılarını, hırslarını size yansıtmışlardır.

Mesela kendileri sevgi görmedikleri için doyasıya sevgi gösterememişlerdir ya da kendileri zor bir çocukluk geçirdikleri için sizi fazla şımartmışlardır ya da kendileri çok sevgi gördükleri için nasıl sevgi gösterilir bilememişlerdir, hep başkalarından almak istemişlerdir ya da hiç takdir edilmedikleri için sizden hep takdir bekliyorlardır, gibi,

Anne ve babanın üzerimizdeki etkilerin farkında olmak kendimizi daha iyi tanımamıza yol açar.

Dinimiz anne ve babaya iyi davranmayı emreder. Hele “yaşlılıkta öf bile demeyin”  buyurur Rabbimiz.

Bu emir hem anne ve baba hakkını korur, hem de bizim ruh sağlığımızı korur.  Zira anne ve babamızla derdimiz varsa hayatla hep kavgamız vardır. Anne-babaya olan kızgınlık ruhumuza sıkıntı verir. Onlar gibi olmayalım derken tam aksi yöne gidip başka bir açıdan yine onlara benzeyebiliriz. Zira kızgınlık doğru düşünmeye engeldir.

Anne ve babaya birikmiş öfkemiz varsa onlar yaşlanıp bize ihtiyaç duyduğunda ne kadar gayret etsek de onlara şefkatli davranamayız.

Aileye olan kızgınlık sağlığımızı olumsuz etkiler.

Eş seçiminde ve evliliklerde de ailemizin ve onlardan görüp öğrendiklerimizin çok etkisi vardır. Onlarla içten içe bir kavga halinde isek bu kavga en çok evlat ve eşe yansır. Kardeşlerinize duyduğumuz bir soğukluk varsa bunun altında anne ya da babanın onu daha çok sevdiğini düşündüğünüz için duyduğumuz kıskançlık olabilir.

Her ne yapmışlar ise onları affedip onları suçlama halinden çıkmazsak orada takılıp kalırız. Hiçbir açıdan ilerleyemeyiz.

Affetmek için çok işe yarayan şöyle bir çalışma yapabilirsiniz.

Sessiz bir odaya geçin dikkatinizi dağıtacak her şeyi kapatın. Ve anne ya da babanızı hayalen karşınıza alın, ayrı günlerde yaparsanız daha iyi olur ve onlara küçüklüğünüzden beri söyleyemediğiniz ne varsa söyleyin. Vefat etmiş anne ve babalarınız ya da sizi çok etkileyen yakınlarınız için de yapabilirsiniz. Kayınvalide ile de kırgınlık yaşamışsanız ona da yapın.

Size nerede haksızlık yapıldığını düşünüyorsanız söyleyin. Siz haksızlık yapmışsanız onları da söyleyin af dileyin.

Bunları söylerken başınızın orta yerine ve göğüs bölgenize parmak uçlarınızla orta sertlikte vuruşlar yapın. Yani bağrınızı dövün ve üzüntüleri dökün. Arada derin nefesler alın.

Sonra da ona hak verecek cümleler bulun. Kimbilir hangi psikoloji ile öyle davrandı. Sonra onu Allah rızası için affedin. Rabbimizdir bizden istediği temiz bir kalple affetmektir. Kin tutmak kişinin kendine yapacağı en büyük kötülüktür.

Sonra da onunla güzel bir sahne oluşturun kendinize. Saçınızı okşadığını, size sarıldığını ya da özür dilediğini ve elini uzattığı gibi mutlu bir sahne ile bitirin. Mutlu sahne hayal ederken de baş ve göğüs bölgesine parmak uçlarınızla hafif vuruşlar yapın. Bittiğinde gidip bir abdest alın ve dua edin.

Odaklanılan iyi bir hayal, beynimiz için gerçek hükmündedir. Geçmişte yaşanmış ve bugün için yapılacak bir şey olmayan konularda karşıdaki kişilere söylemek ancak kalp kırgınlığına, gereksiz tartışmalara ve geçmişin korundan yeni ateşler çıkarmaya sebep olur. Hayalen söylediğiniz her şey o kişiye de ulaşır, kendiniz de rahatlarsınız. Ruhlar için zaman ve mekan kavramı yoktur.

Anne-baba ile iyi geçinmek demek onların her dediğini yapmak demek değildir; sadece yapamayacağını kibar bir dil ile söylemek gerekir. Küsmeden, kin tutmadan, bağırıp çağırmadan…Haksız bir isteği varsa ve sizin hayır demenizi kabul etmiyorsa bu onun kendi problemi. Siz Allah rızası için iyi davranın.

Onlarla kavganızı bitirmeden kendi içinizdeki kavga bitmez. Yakınlarımızla aramızda göremediğimiz enerji bağları vardır. Ya negatiftir ya pozitiftir. Negatif bağ varsa pozitif bağ kuramazsınız. “Benim anneme ve babama hiç kızgınlığım yok” deseniz de bu çalışmayı yapın ve neler biriktirdiğinizi görün.

Sema MARAŞLI

Kaynak: Cocukaile.net

www.NurNet.Org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: