Para, İyi Bir Uşak, Fakat Çok Kötü Bir Efendidir

Kırklareli’nde, seksenli yıllarda, meczub, sokakta yatan, ona küçük bir barınak yaptırıldığı halde, içine girmeyen, zavallı bir hanım vardı.

Tamaakar değildi, kendisine biraz para verilse, bir paket sigara, bir de kibrit alır, paranın üstünü fırlatıp atardı, yarını dert etmezdi, akıldan zoru vardı yani. Bir çok insanın ben paraya değer vermem! dediğinde bu kadının hali aklıma gelir.

Toplumda çok defa böyle konuşanlara da şahid oluruz. Bunların büyük kısmı tam olarak gerçeği söylemiyor. Para meselesinde ifrat edenler, tefrite düşenler, bir de itidalde kalanlar, yani sıratı müstakıymde olanlar vardır. Sıratı müstakıymde olanlardan başlayalım, çalışarak, terleyerek, hak ederek, kendisinin ve ailesinin nafakasına yarayan, İslamın beş şartından, HAC ve ZEKATIN ifasına yarayan, helal parayı ve malı sevmek, hem mantıklıdır ve hem de yanlış bir şey değildir. Her şeydeki meşruiyet gibi. Hatta böyle para için ak akçe Karagün içindir denir.

Gayrı meşru mal ve para sevgisi namus, iffet, haysiyet, şeref, din karşılığı elde edilen ile, haramdan, faizden, kumardan, hırsızlıktan, aldatmadan, ihtikardan, rüşvetten, dolandırıcılıktan elhasıl, her çeşit haram ve çirkinlikten elde edilen paradır. Böyle bir paranın hem kendisi, hem elde ediliş tarzı hem getirdiği sonuçları sevmek, Müslüman için felakettir. ÖYLE para için de BÖYLE PARAYLA SAADET OLMAZ denilmiş ve KURANI Kerim böyle paranın sahibi olan KARUNUN akıbetini örnek olarak zikretmiştir.

Tefrite örnek ise başta ‘hallerini arzettiğimiz meczube hanım ile, gerçekten İlahi aşkla kendinden geçmiş çok az sayıda bazı mübareklerde görülebilmektedir. Onlarında bu durumda, izzetlerini, yani Onur’larını korumaları ve bazı insanlara arzuhal etmeden yaşamaları, imkansız değilse bile çok zordur. Elhasıl işaratül icazda tefsirin fatiha suresi kısmındaki. İhdinessıratalmüstakıym ayetinin açıklanmasında ve sıratı müstakıymın izahında her meselede olduğu gibi mala ve paraya muhabetin de ayarları mevcuttur.

Netice para, iyi bir uşak, fakat çok kötü bir efendidir…

Abdülhamit Oruç

www.NurNet.org