Pek Muhterem Kardeşlerim!

Yaşadığımız devir insanlığı bilhassa biz Müslümanları çok darbelere maruz tutmuştur. İstikbal-Gelecek münevver gençlerin omuzlarında olduğu halde.  Fakat Müslüman genç münevver olması için; hem dinini hemde dünyasını mükemmel bilmesi lazım. Söyle bana gençlerimizin % de kaçı bu bilgilere sahiptir.

nurnet.com da yazan, Mustafa Hocamıza biraz ters gelmiş çocukların camiye gelmelerini emreden Diyanet işleri Başkanı, ona biraz ters gelmiş. Onunla beraber Hz. hasanı Peygamberimiz a.s.m. omuzuna aldığı haberini bildirmeyi ihmal etmemiş, biz Müslüman milletimiz: Çocuklarımıza camiyi sevdirmemiz için onları camiye getirmemiz icab eder ve camide çocuk gürültü yapmaması için, Biz Müslüman Babalar hem çocuğun kendine nasihat edeceğiz, hemde takip edeceğiz. Camide, çocuğu çocuk arkadaşları yanında namaz kılmasını müsaade etmeyeceğiz, çocuk çocuk yanında olursa çocukluğunu yapacaktır. Ondan sonra cemaat rahatsız olacaktır. Çocuk iki olgun cemaat arasında olacaktır. Çocuklar camide gürültü yapmamak için, Cami imamı cemaate vaaz ederken ara sıra cemaati uyaracaktır. Çocuk dini talimati, ibadetin uygulamalarını küçüklükten başlayıp ona öğreteceğiz. Peygemberimiz a.s.m: “Muru evladeküm bissalati iza belega seban, vadribuhum iza belega aşren” (Çocuklarınıza yedi yaşından namazı emrediniz, eğer dinlemiyorlarsa on yaşına ulaştıkları zaman hafif tokat atarak onları namaz kılmalarını zorlayınız.) 14-15 yaşında o çocuğa namaz emri Allahtan geliyor. 8-10 sene evvel Ramazanda Bizim Mevlana camiinde cematı çocukların gürültüsünden kurtarmak için dış kapıda iki ki durmasını hoca emretmiş kovmak için onları sopa ile kovuyorlardı bu benim çok ağrıma gitti. Hocanın karşısına çıktım hocam cemaatten 1-2 tane bana verin cami altında düğün salonu olarak kullanılan  yerde  onları ben kıldırırım. O vaziyette, 3-4 akşam çok iyi oldu. ondan sonra, çocukların gürültüsünü kesmek için gelenler kestiler gelmediler ve cami kapısındaki hava eskiye döndü.

            Evet çocukları terbiye etmeden olmaz. Dinimizde öğünmek yasaktır ama  o hususta bilgi isteyenlere ben ders olabilirler. Vedduha süresinde Allah, yaptıklarınız iyiliklerden başkaları da faydalanmaları için: “Ve emma bini’ȋ rabbike fe haddis.” diyor. ona Türkçede (Tahdisinimet.) deniliyor. Ben fakir Allahıma ne kadar şükürle borçlu olduğumu bildirmek için, ve Tahdisi ni’ȋmet için hayatımı çocuk terbiyesi hususunda nasıl geçirdiğımi bildireyim. Şu anda  81 yaşında olan bu fakirin ȃilesinde torunlarla beraber 35 nüfusum var. 4 oğlum 1 kızım, 61 doğumlu olan büyük oğlum Bürhanrdin rahmetli oldu, o biraz kekeliyordu bu sebepten onu ilk okuldan sonra okutamadım Kaynakçı dükanımda yanımda çalıştırdım bununla beraber oğlum işten eve gelince kendisine yaptırdığım  özel masada 15 sene bir tarafta sözlük bir tarafta defter ortada Risalei-Nur okudu.  Ve manasını çözmediği  kelime kalmadı ondan sonra bana: Baba bir şey diyecem ama yok demeyecen; buyrun oğlum ne diyecen? Mademki Kur’ani Kerim Risalei-Nurlar gibi bir hakikat ortaya çıkarmış ben Kur’anı ezberleyeceğim. yok oğlum olmaz yapamazsın yaşın 30  2 çocuk sahibisin, bütün gün yoruluyorsun, ne zaman yapacaksın dedi isemde? Sen ona karışma. Hatta dersini bende dinletirmiyordu itiraz etmiyeyim diye  sağda solda bir sadık hoca bulup dinletiyordu. 4 senede Hafız oldu. Hem hafız ve hiç namazını kazaya bırakmadan 36 yaşında Allahına kavuştu

            İkinci evladım kız onu kendim okutup 6 yaşında Kur’anı hatim etmişti. Türkiyede dine karşı inkilaplar yapıldığı için, hocaların fetvası ile Türk olduğum halde ben Türkiyeye gelmedim, Adnan Menderes ile oranın lideri anlaştı, Türkler gelsin.                              

            Arnavutlar, Boşnaklar Pomaklar, nüfus dairesinde rüşvetle  Türk olup 2-5 milyon Türkiye’ye geldiği halde, Dayımın Hafız Kayınvalidesi tarafında bizlere 1958 senesinde Risale-i Nurlar geldi, sonra plan değişti. Çok ağır şartlarla: Ancak 1970 senesinde, çalışacak yalnız ben olduğum halde bir Minibüse 8 nüfus bindirip geldim kızımı hiç bir gün okula göndermedim, Hafız yapmak için o zaman kurslar yoktu. Ben kendim hafız yapardım fakat, hafızı zorlamak için bazen tokat atmak lazım, bunu göze alamadım. Kanarya merkez camiinde imam olan ve kendisini çok sevdiğim iki k.m yakın uzaklığa kızı 4 sene oraya taşıdım 11 yaşında hafız oldu.

            Üçüncü oğlum Nizameddin İngilizce öğretmen oldu şimdi onun iki kızı hafız dır Barla’da hafız oldular.  Büyük oğlumun kızı ve kızımın kızı dörder sene Adana’da Risale-i Nur dershanesinde kaldılar. Oğlumun kızı da babası gibi hafızdır. evlendikten sonra hafız oldu.

            Dördüncü oğlum Fahreddin kabına sığmaz birisidir. Onunla çok uğraştım. Şimdi o tır şoförüdür Alllaha çok şükür işte 3 sene Pazartesi Perşembe oruç tutar.

En küçük oğlum Nerullah Celal tetiker Abinin yanında 8 sene Alibeyköy ve Eyup cematına vakıflık yaptı. Bu işlerim için Allah’ıma ne kadar hamd etsem azdır. Evet çocuk terbiyesi kolay değil.

            Cumhuriyet devrinde ebeveynler din terbiyesi almamışlar ki evlatlarına versinler. Bilhassa kız evlatları terbiyeden çok mahrum. Çoğu yarım tesettürlü. Onlara Peygamberimiz a.s.m örtülü çıplaklar demiş.

Paylaşan Abdülkadir Haktanır   

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: