Peygamberimiz’in (a.s.m) Dedesi’nin Şam Yolculuğu (Şiir)
Kureyş büyüklerini hiç mümkün değil ikna etmek
Çare yoktu başka kazı işine bir müddet ara vermek
Bir hakeme danışılmasını Abdü’l-Muttalip teklif etti
Şam’daki kâhin Sa’d b. Hüzeym hakem tayin edildi
Peygamber’imizin(a.s.v) dedesi amcalarını da alır yanına
Kureyş ileri gelenlerinden oluşan kalabalık bir gurupla
Bir kervan oluşturuldu, hep beraber Şam yoluna düştüler
O günkü acımasız çöl yollarında hiç biter mi tehlikeler
Şam’a henüz varmadan yarı yolda kafilenin suyu biter
Abdü’l-Muttalip Kureyş büyüklerinden biraz su ister..
“Sizin başınıza gelen bizim başımıza da gelebilir”
Vermezler “Suyumuz ancak kendimize yeter denir”
Çaresizdiler kafiledeki herkes su aramaya dağılır
Abdü’l-Muttalib’in devesinin ayağı bir taşa takılır
Şiddetle deve sendeledi Abdü’l-Muttalib’de sarsılır
Korku ve panikle döner araksına şöyle bir bakınır
Yerinden oynayan koca bir taşın altında su fışkırır
Tekbir getirir Abdü’l-Muttalip hayret içinde kalır
Herkese haber verir bütün kafile hemen gelir
İçtiler taze sudan, Abdü’l-Muttalib’e ise şöyle denir
“Hüküm senin lehine bizim aleyhimize verildi”
“Bu olay zemzemi senin kazmanı tasdik etti”
Bekir Özcan
www.NurNet.Org