Peygamberimizin Dedesi Ve Kureyş Halkı (Şiir)

 Kâbe önünde kurban kesilen yerde

Abdü’l-Muttalib duruyor heybetle

 

Oğlu Abdullah teslimiyet içinde

Bıçak hazır babasının elinde

 

Büyük panikte Mekke ve Kureyş halkı

Duyar kalben ruhen müthiş bir kaygı

 

Abdü’l-Muttalib ve Abdullah’ın etrafı

Sarıldı çember şeklinde her tarafı

 

Kureyş ileri gelenleri heyecan içinde

Sordular endişeyle Abdü’l-Muttalib’e

 

“Ne yapmak istiyorsun sen ey! Abdü’l-Muttalib”

“Söyle, belki oluruz biz çaresiz derdine tabip”

 

Abdü’l-Muttalib ise kararlı çok soğukkanlı

Heybetli duruşuyla verir hemen cevabı

 

“Söz verdim ben seneler önce yüce Allaha”

“Birini kurban edeceğim, eğer on oğlum olursa”

 

“Allah on bir oğul verdi bana, hatırlattı hem de rüyada”

“Kura Abdullah’a çıktı, kurban edeceğim Allah yoluna”

 

“Yüce Rabbim için, sözümü yerine getireceğim”

Der “Oğlum Abdullah’ı Allaha kurban edeceğim”

 

Mekke ve Kureyş halkı Abdü’l-Muttalib ikna için

Dediler “fidyesini biz verelim bumudur derdin”

 

Eğer sen böyle yaparsan kavminde olur adet”

“Dünyada biter nesil meydana gelmez devlet”

 

“Gel sen böyle yapma, götür Abdullah’ı Şama”

“Çok meşhur bir kadın bilgin, kâhin var orada”

 

“Bu konuyu anlat ona, ne derse o, yap ondan sonra”

Bu teklif yatmıştı artık Abdü’l-Muttalib’in aklına

 

Abdü’l-Muttalib’i Kureyş halkı ikna etmişti en sonunda

Kafile hazırlandı hemen, ertesi gün düşüldü Şam yoluna

 

Kafile kahinin mahalline varır, Kâhin sorulur

Kadın Kâhin’in Hayber’de olduğu duyulur

 

Kafile Hayber’e gitti hemen buldular Kâhin’i

Abdü’l-Muttalib anlattı bir bir başından geçeni

 

Kâhin gelen heyetten birkaç gün müsaade ister

“Haber alınca ben, tekrar sizi çağırırım der”

Abdü’l-Muttalib’in kafilesi konak yerine döner

Heyecan içinde herkes merakla haber bekler

 

Abdü’l-Muttalib daim Allaha yalvarıp dua eder

Heyet ertesi gün Kâhin’in yanına tekrar gider

 

Kâhin, haberin geldiğini hemen söyler

Heyet pür dikkat kesilir cevabı bekler

 

Kâhin “sizde bir insanın diyeti ne kadar” diye sordu

Abdü’l-Muttalib “on devedir” diyerek cevap verdi

 

“Evinize döndüğünüzde, hemen hazırlayın on deve”

“Bu çocukla, develeri götürün ok çektiğiniz yere”

 

“Develer bir yanda, bu delikanlı dursun bir tarafta”

“Ok çekmeye tekrar devam edin ikisi arasında”

 

“Eğer ok delikanlıya çıkarsa, on deve daha ekleyin”

“Develere, ok çıkana kadar kuraya devam edin”

 

İyice rahatlamıştı artık Abdü’l-Muttalib’in kalbi

Mekke yoluna revan oldular herkes çok sevinçli

 

Bekir Özcan

www.NurNet.org

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: