Psikoloji, Risâle-i Nur ve Avrupa Medeniyeti

..felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiâtını mehâsin zannederek, beşeri sefahete ve dalâlete sevkeden Bozulmuş İkinci Avrupa.. senin şeametinle, kalbinin en derin köşelerinde ve ruhunun tâ esasında dalâlet darbesini yiyen ve o dalâlet cihetiyle bütün emelleri inkıtaa uğrayan ve bütün elemleri ondan [felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiatını mehasin zan] neş’et eden bir bîçâre insana hangi saadeti temin ediyorsun? Mesnevi-i Nuriye ( 152 )

Avrupanın ecnebi doktorunun vermiş olduğu gözlük göz numaramızı tutmaması neticesinde baş dönmesi, baş ağrısı, kitap okumamak.. başta olmak üzere birçok rahatsızlık baş göstermiştir. Yine başka bir ecnebi doktorun kapısına gittiğimizde bize vermiş olduğu ilaçlar tiryak değil zehir olmuştur.

●“Hattâ ehl-i hakikat, hakikat ve marifetullahı bulmak için kesret dairelerini unutmağa çalışıyorlar, tâ kalb dağılmasın ve lüzumlu ve kıymetli şeye sarfetmek lâzım gelen merakı, zevki, şevki lüzumsuz fâni şeylerde telef olmasın. Emirdağ Lahikası-1 ( 57 )”

●“..korku ve dehşet ve telaş ve buhran yağdıran bombaları başlarına musallat etmiş. Kastamonu Lahikası ( 22 )”

●”Nur Risaleleri, .. insanlığın geçirdiği müdhiş buhranlardan halas için çare-i necatı göstermektedir. Emirdağ Lahikası-1 ( 8 ) ”

●”Dünya, büyük bir manevî buhran geçiriyor. Manevî temelleri sarsılan garb cem’iyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felâketi gittikçe yeryüzüne dağılıyor. Tarihçe-i Hayat ( 628 )”

Müslüman hekim-i hazık’a sırf İslam olduğu için itimad etmeyip avrupanın ecnebi doktorunun kapısına giderek ondan şifa uman kimseler Avrupai tarz ve nazarlarla hayat-ı içtimaiye-yi islamiyeye nazar eden o ecnebi tarzını tatbik ederek mesud olacağını, mesrur olacağını uman, Avrupai diyerek alafranga usulü tatbike koyulan ve saadete ermek için kalbi, ruhu ve vicdanı susturup hevesata yedirmeye çalışan kimseler dareynde alama, buhrana, evhama, havfa, buhrana madden ve manen mübtela olacaklardır.

Seyyiatı medeniyet zannederek fısk u fücur içinde yaşayan, serhoş olan, hayatı sadece batın ve ferce münhasır zanneden ve hayatı mutfak ve yatak arasında geçiren pimaş borusu gibi geçiren kimseler Avrupai şeyleri seyrederek, tatbik ederek bataklığa düştüklerini bilsinler. Çırpındıkça dahada dibe gidecekler batacaklar. Kurtulmak isteyen kimse seyyiatını hasenatla, haramı helale tebdil edip değiştirmedikçe kurtulamaz.

Şeametinle, uğursuzluğunla, kasavet-i kalbinle, kalbinin en derin köşelerinde ve ruhunun tâ esasında dalâlet darbesini yiyerek ve o dalâlet cihetiyle bütün emelleri inkıtaa uğrayan ve bütün elemleri o [felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiatını mehasin zanneredek yutmesıyla] bu bedbinlikten neş’et eden bir bîçâre insan hangi  Avrupai saadeti temin etmeye çalışıyor. Gerçekten gübre yemekten hoşlanan insana ne denir nasıl ayıltılır. Çaresi nur göstermek, nur ile guslettirerek nurlandırmaktır.

Buhran ve ervah-ı habisenin menbaı Avrupai tarzı tatbik etmektir. Halaskar ise şahd-i şehadet olan Risale-i Nurun tarzını hayat-ı içtimaiye-yi islamiyenin heryerine tatbiktir taki envara esrara füyüzata mazhar oluna. “serbestiyet içinde bir tehlike ve şekavet vardır. Şimdi intihabdaki ihtiyar sizdedir. Sözler ( 34 )” “Şimdi Allah’a ısmarladık. Gel, beraber bir dua ederiz, sonra da buluşmak üzere ayrılırız.اَللّٰهُمَّ اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ آمِينَ Kastamonu Lahikası ( 170 )”

Selam ve Duayla

Muhammed Numan ÖZEL

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: