Rusya’daki Bu Hadise Yeni Değil!

risale.mahkemeBu Kitaplar Yasak Olursa Bütün Kitapların Yasak Olması Gerek

Aziz ve Muhterem Ağabeyler.
Evvela, geçen şuhur-u selasenizi ve Ramazan Bayramınızı tebrik eder, müstecab dualarınızı rica ederiz. Elhamdülillah, Risale-i Nur, Rusya’da her geçen gün daha da süratli bir şekilde intişar ediyor, kökleşiyor. Tâ Rusya’nın en uzak köşelerinden (Mesela, Viladivastok) tanımadığımız, bilmediğimiz insanlar, “Biz bu kitapları okuyoruz, hizmet ediyoruz” diye mektuplar yazıyorlar.

Geçen senenin hepimizi alakadar eden en mühim meselelerinden biri, Yekaterinburg’da kitapların müsadere edilerek, Üniversite uzmanlarından müteşekkil ehl-i vukuf heyeti teşkil olunarak tetkik edilmesi ve en son, dokuz ay devam eden inceleme neticesi olarak, Yekaterinburg şehir savcılığı, iddia olunan ittiham ispat olunamadığından, “Mahkemeye varmadan işe hitam verilsin” diye karar vermiş. Elbette, zahiri sıkıntılı haller altında çok güzel parlak hizmetler oldu. Geniş dairede Risale-i Nur’un ehemmiyeti bir daha ispat olundu. Rusya’nın söz sahibi müftüleri, savcılığın adresine, Risale-i Nur’un mahiyetini ibraz eden mektuplar yazdılar. Hatta o müftülerden biri, “Ben onlara, sizin ittihamınızla bu kitaplar arasında yerle gök kadar fark vardır diye anlattım.” dedi.

Başka bir profesör, “Ehl-i vukufun umum metinden her hangi bir parçayı ele alarak kendi kasıtlı ittihamlarını ispat etmek için yanlış tevillere saptıklarını ve incelenen kitapların bin sahife olup, tenkit olunan cümlelerin bir sahife teşkil ettiğini ve binde bir ihtimale göre, esas gayesi, hedefi; kainat, insan, iman, hayat, ahiret vs. olan derin, dini, ilmi eserlerin ittiham olunması muhal ender muhaldir” diye fikrini beyan etmiştir.

Avukatlardan biri Rusya Baş Savcılığına şekva mektubunu yazmış ve oradan “Mektubunuzu aldık ve nezaretimizde işe bakılacaktır” diye cevap gelmiş.

O kardeş çok tesirli bir mektup yazmış. “Bu kitaplar ittiham ve yasak olursa bütün kitapların yasak olması gerek”, “Bu kitaplar bütün dünyada, o cümleden Avrupa’da rağbetle karşılanıyor” diye ifadeler var.

Bu işi kontrol eden yüksek görevli şahıs “Neden bu işe, mahkemeye varmadan ispat olunamadığından hitam verilmiş?” sorusuna “Bu tür işler çok ince ve hassastırlar. Ben tecrübeme istinaden diyorum ki, bu iş mahkemeye varsa bile, ittihamın ispat olunması ihtimalden uzaktır, binaenaleyh bu tür işlerde çok dikkatli olmak icap eder. Çünkü aynı ittihamla biz kendimiz müttehem olabiliriz” diye cevap vermiş.

Elbette, bu hadiseler Muazzez Üstadımızın verdiği beşaretlerden, müjdelerden birer numunelerdir ve Üstadın elli sene önce “Dinsiz bir millet yaşamaz, Rus da dinsiz kalamaz. Geri dönüp Hıristiyan da olamaz. Olsa olsa küfr-ü mutlakı kıran ve hak ve hakikate dayanan ve hüccet ve delile istinad eden ve aklı ve kalbi ikna eden Kur’an ile bir musalaha veya tabi olabilir. O vakit dört yüz milyon ehl-i Kur’an’a kılınç çekemez” diye ifade ettiği âli beyanatının bir emaresidir.

İnşaallah, dua edin Cenab-ı Hak bu hadiseleri, Rusya’nın ve bütün dünyanın semasında, ebedi Kur’an hakikatleri olan Risale-i Nur’un bulutsuz parlak güneş gibi parlamasına vesile kılsın. Amin…

Rusya Nur Talebeleri
Moskova / Rusya

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: