Sabah Namazı

Her bir namaz vakti mühim bir inkilabın başıdır, gün adeta beş vardiyalı çalışan fabrika gibi, beş makamda söylenen bir şarkı gibidir. Her bir namaz vaktinin kendine ait bir frekansı, rezonansı vardır. İnsan namaz ile yeni girilecek olan frekansa, rezonansa, makama kendini akort etmesi gerekir, böylece yeni geçilen hale günün yeni dilimine duygularımızla tüm latifelerimizle geçmiş oluyoruz, böylelikle zamanla uyumlu hale geliyoruz, aynı frekansta olup gün ile akuple oluyoruz.

Aciz olan insanın düşmanları çok, ihtiyaçları sonsuzdur, gün içerisinde bunlarla karşı karşıya gelmesi muhtemeldir, bütün bunlarla baş edebilmenin yolu sabah namazında huzuru İlahiyeye çıkıp ihtiyaçlarımızı arz etmekten geçer, daha da ötesi yaratacımıza sığınmaktan başka yol yok, çünkü gün içerisinde neyle karşılaşacağımızı, bizi nelerin beklediğini bilmiyoruz, bir belirsizliğe doğru giderken yaratıcımızın bizi her türlü musibete karşı koruyacağını, her ihtiyacımızı vereceğini, onun her daim yanımızda bizimle olduğunu bilmek, bir kul için inanılmaz güzellikte bir şey.

Güne günün başlamasıyla başlamalıyız, güne başka bir yerinden başlarsak akıp giden o günü yakalayamaz geri kalırız, yetişmek için peşinden koşarken yorgun düşer yetişemeyeceğimizi anladığımızda bütün hayalleri suya düşmüş imtihan saatini kaçıran talebe gibi olduğumuz yere çöker kalırız, ertesi sabah ta adeta günü yaşamamak için yorganın altından çıkamayız.

Seher vakti her şey diriliş halindedir, insanda o dirilişe eşlik etmeli, bu zaman diliminde insanın uyuyor olması kâinatın ritminden uzak olması demektir, gün boyu ahenk tutmayacaktır. Günün her saati zaman olarak aynı olsa dahi keyfiyet olarak aynı değildir, yani seher vaktinin bir saati öğlen vaktinin bir saatine eşit değildir.

Günün, karanlıklardan aydınlığa kavuşması gibi seher vaktinde uyanık olan insanda tüm benliğiyle aydınlıklara kavuşur, ruhunda sair duyguları içerisinde dünden kalmış karanlıklar varsa hepsi güneşin ışımasıyla birlikte yok olur gider. Ölüm dahil her şey bizi o günlerin birinde bulacak, o gün namazla başlamış niyazla devam etmişse, başımıza her ne gelecekse Allah’tan inayetini yardımını dilemişsek, hayır murat etmiş medet istemişsek, işte o zaman Azrail ile bile gülerek karşılaşırız. Sabah namazı bir külfet değil bir rahmettir, daha günün içerisine girmeden Cenâb-ı Hakkın rahmetine girmektir.

Mevlam bu kıymetli seher zamanını hakkıyla geçirebilmeyi nasip etsin. Amîn

Çetin Kılıç

Kaynak
RNK 9.söz

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: