Satranç Hakkında İslam Hukuku Ve Osmanlı Tatbikatı Ne Demektedir?

Evvela şunu beyân edelim ki, bütün İslam hukukçuları, bir bedel karşılığı oynanırsa, namazı tehir etmek gibi bir vacibin terkine sebeb olursa, kısaca haram şeylere vesile olursa, satrancın kesin olarak haram olduğunda ittifak etmişlerdir. İhtilaf edilen nokta, haram oluşuna dair olan şer’î delildir. Bu deliller, merfû’ hadis değil, mevkuf hadislerdir.

Eğer yukarıda zikrettiklerimizden biri olmadan oynanmışsa, âlimler ihtilaf halindedirler:

Malikî ve Hanbeliler ile bazı Şafii âlimler kesinlikle haram olduğu noktasında müttefiktirler. Hz. Ali, Abdullah ibn-i Ömer, İbn-i Abbas ve benzeri sahabe ve tabiiler, Ebüssuud’un bahsettiği aşağıdaki hadise dayanarak haram olduğuna hüküm vermişlerdir. İmam Malik, satrancın zar (nerd) oynamaktan daha çok insanı namazdan ve zikirden alıkoyduğunu açıklamaktadır.

Mesele: Bu surette “Hınzır eti yiyen oruç tutar” dese Zeyd “Hınzır eti yiyen kimdir” dedikte Amr dahi “Sen yersin ya hınzır eti yemişsin ya satranc oynamışsın” dese ne lazım olur?

El-Cevab: Eğerçi Hazret-i Ali kerremellahu vecheh bir kere bunlar gibi satranc oynayan taifeyi görüp abede-i esnam hakkında var olan ayet-i kerimesin okumuşlardır amme mehma imkan rıfkile nasihat etmek evladır. Ebussuud.”

Hanefi ve Şafiiler’in ekseriyeti ise, harama vesile olmadıkça, satrancın mekruh olduğunu beyan buyurmuşlardır.

Şimdi de Ebüssuud Efendi’nin bazı fetvalarını nakledelim:

Mesele: Zeyd’in abdesti var iken satranç veya tavla oynayub tekrar abdest almadan ve elin yumadan kalkub namaz kılsa şer’an caiz olur mu?

El-Cevab: Elin yumak evladır, abdest almak dahi evladır. Oynamamak din ve dünya saadetidir. Hak Teala müyesser buyura. Ebussuud.

Mesele: Zeyd kumar ile olmayıp salat vakti dahi geçmeyicek satrancın mücerret oynaması haram olmaz dese Zeyd’e ne lazım olur?

El-Cevab: İçtihadidir nesne lazım olmaz. Ebussuud.

Mesele: Bu surette kezalik kahvehanelere dahi muttasıl ehl-i heva cem olup ayrı ayrı meclis kurup şatranc ve tavla ve bunun emsali malayani kelimat edip bu ettiklerinin hurmetini hatıra getirmeyip istihfaf edip ve bu makule halle içenlere kahve helaldir diye itikad edenlere dahi ne lazım olur?
El-Cevab: Hak Teala celle ve ala hazretinin ve melaike-i kiramın ve cumhur-ı ehl-i İslamın laneti lahik ve lazım olur. Ebussuud.

Mesele: Zeyd birkaç nefer kimesne ile Ramazan gününde satranc oynarken Amr gelip oyunların bozup içlerinden biri yenildin diye Amr’a söyledikte Amr dahi hiddet ile üç kere kâfir oldun dese Zeyd dahi estağfirullah neden kâfir oldum dese Amr-ı mezbure ne lazım olur?

El-Cevab: Nehy-i münkeri dahi rıfkla etmek lazımdır. Bu miktar tağliz etmek ısrara ve inada bais olur. Ebussuud.

“Hem Risale-i Nur’un has talebeleri, bâki elmaslar hükmünde olan hakaik-i imaniyenin vazifesi içinde iken, zalimlerin satranç oyunlarına bakmakla vazife-i kudsiyelerine fütur vermemek ve fikirlerini onlar ile bulaştırmamak gerektir.

Cenab-ı Hak bize nur ve nuranî vazifeyi vermiş; onlara da, zulümlü zulümatlı oyunları vermiş. Onlar bizden istiğna edip yardım etmedikleri ve elimizdeki kudsî nurlara müşteri olmadıkları halde, biz onların karanlıklı oyunlarına vazifemizin zararına bakmağa tenezzül etmek hatadır. Bize ve merakımıza, dairemiz içindeki ezvak-ı maneviye ve envâr-ı imaniye kâfi ve vâfidir.” Kastamonu Lahikası ( 118 )

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: