Şefkat Kahramanları “Kadınlar”

Eldivenden merdivene, sakızdan araba lastiğine kadar tüm reklamlarda kullanılan en belirgin obje kadın.

Gizli komitelerin kadının üzerinde eli var, kadınımızı sokağa, sefahate her türlü çirkin emellerine oyuncak edebilmek için ciddi çalışmaktalar.

Amerika’da masum gibi görünen, kadının iş hayatında erkeklerle birlikte çalışmasını özendiren bir radyo skeçiyle başlayan hareket, Rusya’da çıplaklar kamplarını meydana getirdi.

Oysa erkekler yüz kadından doksan dokuzuna bakmaktan hoşlanırken, kadınlar kendilerine bakan yirmi yabancı erkeğin on sekizinden rahatsız oluyorlar.

Medeniyet fantaziyeleriyle kandırılan kadınlarımız sefahatte erkeklerin oyuncağı oluyor. Kadınların dünya zevki ve sefahate kabiliyetleri yoktur, nasıl olsun ki sekiz dakikalık bir zevk için erkek seksen lira gibi bir şey kaybederken kadın karnında ki çocuğunu dokuz ay taşıdıktan sonra yıllarca ona bakıp büyütmekle mükelleftir.

Mükellef olmasına gerek yok Allah’ın onun fıtratına takmış olduğu şefkat bu vazifeyi yaptırır. Sadece insanlarda değil tüm canlılarda annelik duygusu böyledir, tavuk yavrularına saldıran ite kafasını vermekten hiç çekinmez, aslan yavrusunu besleyebilmek için kendi aç kalmaya razıdır.

Aklı başında olan her  kadın geçici heveslere kendini kaptırmaz, medeniyet perdesi altında yutturulmak istenen İslam dışı hiçbir davranışa boyun eğmez, bekar ise kendine layık olmayan serseri bir kocaya varmaz, günah işleyen namaz niyaz bilmeyen haramlarla iç içe yaşayan bir erkekle evlenmez, onun minnetini çekmektense kendi kazandığıyla yetinir.

Evliyse eşinin fenalıklarını ıslaha çalışır,o fenalık yapıyor diye kadında onu taklide başlarsa boşanmalar olur buda İslam’ın haysiyetine milliyetimizin şerefine halel getirir.

Aileler çocuklarına dinlerini öğretsin,ilk cümlesi Allah olsun çocuğunuzun, besmelesiz yemek yemesin, yedi yaşına geldiğinde namazını kılsın.

Manevi terbiyeden yoksun gençlerimiz bu gibi tuzaklara daha çabuk kapılabiliyorlar.

Okulu var, dersi var, çok yoruluyor gibi bahanelerin arkasına sığınıp bu vazifenizi ihmal etmeyin.

Avrupa’da okuyan çocuklarının odasına iyi geceler demek için giren anne çocuğunun bir Hristiyan gibi tapındığını görür,

-Aman yavrum ne yapıyorsun biz Müslümanız bizim ibadetimiz böyle değil feryatlarına  çocuk hiç aldırış etmez.

Kadın sabah olunca eşiyle bir hocaya gider.

-Hocam çocuğumuz din değiştirmiş ne yapalım?

Hoca;

-Siz çocuğunuza dinini öğrettiniz mi? Kuran okur muydu? Namaz kılarmıydı? Gusül, abdest bilir mi?  

-Nasıl öğretelim hocam derslerinden zaman mı kalıyordu. Kurstu, dershaneydi, arada müzik, spor gibi etkinlikleri nede hayır diyemiyorduk.

Hoca;

-Sizin evladınız din değiştirmemiş din seçmiş kardeşlerim, İslam terbiyesi almayan bu çocuk verilen onca emeğe karşılık vermeyeceği gibi cehenneme düşecek, sizlere şefaat edeceği yerde niçin benim imanımı kurtarmadınız? Diye şikâyet edecek. Çocuğun en tesirli muallimi annesidir, bundan sonra çocuğunuzu cehennem ateşimden korumak için çalışın hem dünyası hem ahireti kurtulur, yaptığı ibadetlerden aldığı sevapların bir misli de annesine, babasına yazılır inşallah.

Gerek dünya saadeti gerek ahiretimizin imarı için kadınlarımıza çok iş düşüyor.(1) “Hava kirliliğinden değil haya kirliliğinden nefes alamadığımız” bu ortamdan çıkabilmek kadınlarımızın İslam dairesine girmelerine bağlı.

Kadının mutlu olacağı yer İslam dairesidir, evidir. Beş vakit namazın kılındığı, Kuranların okunduğu, sohbetlerin yapıldığı hanesidir. Kadın sair eğlencenin yerine çocuklarıyla geçirdiği vakitten çok daha hoşnut olur, hakiki lezzet imandadır, dalalet ve sefahatte bu dünyada dahi çirkin elemler vardır, iman bir cennet çekirdeği sefahat adeta bir cehennem çekirdeğidir.

Hanımlarda var olan şefkat kahramanlık  inkişaf ederse hem dünyaları hem ahiretleri kurtulur.

Çetin KILIÇ

www.NurNet.Org

kaynak

  • Risalei Nur
  • (1)Necip Fazıl

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: