Seher Vaktinde Sessiz Haykırışlar!

Allah’ım! Zaman içerisinde ben nefsime uyup inhiraf etsem de, yani razı olduğun çizginin dışına çıksam da, nefsimi ibadetsizlik gibi bir talihsizliğe mahkum etsem de, bütün zaman ve mekanı kuşatacak şekilde şimdiden bağırıyorum:

“Ey Allahım! Bütün kainat şahid olsun ki Sen,sonsuz hamde, sonsuz övgüye, sonsuz şükre, sonsuz sevgiye ve sonsuz saygıya layıksın. Hem de bütün kainatın hamdine, hürmet ve muhabbetine layıksın.

N’olur güzel Allahım, inhirafımdan dolayı gazap edip te beni gözden çıkardıklarının içine atma.Şu andaki duygu ve düşüncelerime göre, şu seher vaktindeki yakarışlarıma göre bana muamele eyle ey merhametlilerin en merhametlisi!

Gelecekte ne olacağımı bilmiyorum.Bununla beraber bütün aleme ilan ediyorum, geçmişim ve geleceğim adına, manevi hayatım adına, bütün insanlık adına, bütün bir kainatla “Elhamdülillahi Rabbil alemin ve ettehıyyatü lillahi vassalavatü vettayyibatü, diyorum.

Sen bütün övgülere layıksın. Çünkü Sen alemlerin Rabbisin. Herkesin ve herşeyin elindeki servetin, şöhretin, marifet ve hünerlerin, meziyet ve başarıların asıl sahibiSensin. Dolayısıyla onların şükür ve teşekkürlerine layık olan da Sensin. Geçmişim ve geleceğim adına bu şehadetimi kabul eyle, bu yakinimi, bu imanımı koru Allahım!

Şimdiden itiraf ediyorum: Ben Senin yolundan sapsam da, Sen yine sonsuz hamde, şükre layıksın layıksınlayıksın! Benim sapmam Senin ibadete liyakatsizliğinden değil, benim Senin huzuruna kabul edilme liyakatimi kaybedişimdendir.Sen hep haklısın haklısınhaklısın.Sen yanlış iş yapmazsın. Beni, huzuruna kabul edilme liyakatini kaybetmiş zavallılardan eyleme!

Senden bir istirhamım var: N’olur Rabbim, beni, Kendinden, ibadetten, namazdan, hayır-hasenattan, dinine hizmetten uzaklaştırmakla cezalandırma.

Beni nefsime ve Senden başkasına bırakma, kötülüklerimi, iyiliklerle değiştir. Üzerimde hakkı olan herkesi ve her şeyi bağışla, ta ki kimsenin benden alacağı bir şey kalmasın.Üzerimde hakkı olanları öyle zenginleştir ki dünyada ve ahirette Senden başkasına muhtaç olmasınlar. Elimden ve dilimden hiç kimse zarar görmesin.

Allahım! Dünya, Senin masum ve mazlum kullarına eziyet eden zalimlerin despotların, diktatörlerin seslerinden, sözlerinden, hakaretlerinden, şiddetinden, yalanlarından, iftiralarından, fısk u fücur haberlerinden usandı. Bu zalimleri Sen, etkisiz ve yetkisiz hale getir. Masum ve mazlumları onların şerrinden koru ve kurtar.

SEN NE VAZGEÇİLMEZ BİR DOSTSUN ALLAHIM!

Dostlardan biri bir seher vaktinde seslenmiş:

-Sen ne vazgeçilmez bir dostsun Allahım! İnsanlık aleminde nice dostlar gördüm; ya onlar beni terk etti, ya da ben onları. Ama Seni terk edemiyorum, Seni unutamıyorum.

-Neden?

-Çünkü Sen beni hiç terk etmiyorsun, Sen hiç benden ilgini kesmiyorsun. Sen öyle vefalı, öyle sabırlı, öyle merhametli bir dostsun ki ben Senden küssem de Sen benden hiç küsmüyorsun. Ben Senden ayrılsam, Seni unutsam da, Sen beni hiç ama hiç unutmuyorsun! Beni, benden çok düşünüyorsun.

Beni yokluk karanlıklarından çıkarmışsın; varlık nuruna kavuşturmuşsun. Taş gibi cansız bir varlıketmemişsin, canlı bir varlık yapmışsın, hayvan etmemişsin. İnsan olarak yaratmışsın.İnsanlığımı kaybetmeyeyim diye de İslamiyet’i göndermişsin. Kainatı bana bir konak olarak hazırlamışsın. Sayısız nimetlerle soframı donatmışsın. Sevmeseydin bunları yapmazdın, yaratmazdın, sevmeseydin donatmazdın.

Allah dostlarından birine sormuşlar:

-Allah’ın seni sevdiği nerden belli? O da Şöyle cevap vermiş:

-Allah beni sevmeseydi, hiç herkes uykuda iken beni huzuruna kabul eder miydi? Namaz kılma şerefini bana nasip eder miydi?

NEFS-İ EMMAREDEN GELEN SES, AKLIN VERDİĞİ CEVAP

Nefs-i emmareden sesler geldi:

-Neden günah işlemiyorsun? Kudretin var, kuvvetin var. Akıl cevap verdi:

-Evet, günah işleme kudretim var ama, yapmıyorum.

-Neden?

-Benim günahım başımdan aşkın, daha ne günah işleyeyim?

-Nedir o günahınız?

-Allah’ı hakkıyla takdir edemiyorum. Onu, Ona layık bir şekilde anamıyorum, Onunhakkı olan şükrü ve ibadeti hakkıyla Ona takdim edemiyorum. Bunlar günah olarak bana yetmez mi? Bunlar yetmiyormuş gibi bir de utanmadan kalkıp başka günahlar mı işleyeyim? İçki mi içeyim, kumar mı oynayayım, zina mı edeyim?

Peygamberimiz günde 70 kere, 100 kere tevbe istiğfar ediyordu. Günahkar mı idi ki tevbe ediyordu? Hayır haşa! Onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanmıştı. O masumdu. Peki öyleyse günde 70 kere, 100 kere tevbe-istiğfarı nedendi?Allah’a karşı fevkalade edebinden, fevkalade saygısından, sevgisinden, Allah’ı en iyi bilmesinden, tanımasından ve fevkalade takvasındandı. Ondan bu dersi alan ashabı da böyleydi. Suheyb hakkında şöyle buyurmuştu: “Suheyb ne güzel kuldur!Allah’tan korkmasaydı da yine Allah’a isyan etmezdi.” Neden? Edebi ve Allah sevgisi öylesine zirvedeydi ki isyana ve günaha yer ve zaman kalmıyordu.

KULUN AŞINA GELEBİLECEK EN BÜYÜK BELA

İsrailoğullarından biri, bir gün Hz. Musa’ya (as):

-Ey Musa! Bunca yıldır ben, senin davet ettiğin Allah’a isyan ediyorum o hala benim belamı vermedi, demiş. Allah (cc) da, Hz. Musa’ya (as) şu bilgiyi göndermiş:

-“Ey Musa! O zavallıya söyle; ben ona belaların en büyüğünü verdim ama haberi olmadı.

-Nedir o?

-Benimle olma ve bana ibadet etme şerefini onun elinden aldım. Bundan daha büyük bir bela olur mu?”

“Onu kaybeden neyi bulur?

Onu bulan neyi kaybeder?!”

Dünyevi musibetler rahmettir. Asıl musibet dine gelen musibettir. Karda ve tipide insan ölse şehid olur, cennete gider. Deprem gelse malımızı telef etse sadaka ve zekat yerine geçer. Ama insan namazsız ve imansız ölse cehenneme gider.

Şimdi burada bir soru akla gelebilir:

-Hocam, Allah bir insanı kendisine ibadet etme şerefinden yoksun bırakmışsa kul ne yapsın, neden suçlu olsun?

Cevap:

-Evet Allah’a ibadet etme şerefini kulun elinden alan Allah’tır, ama ibadetetmemeyi isteyen de ve ibadet etmeyen de kuldur. Kul istemiştir, Allah da vermiştir. Allah, hayır isteyene hayır, şer isteyene şer verir. Ama şer isteyenlerden ve şer işleri yapanlardan asla razı olmaz. Böylelerini de cezasız bırakmaz. Ya bu dünyada, ya da ahirette gerekeni yapar.

Allah bizi şer isteyenlerden ve şer işleyenlerden eylemesin. Şerre bulaşanlara da derhal tevbe-istiğfar fırsatı ve şerefi nasip eylesin. Dini ve dünyevi musibetlerden hepimizi korusun. Bizi, Kendinden uzaklaştırmakla ve namaz kılmama belasıyla cezalandırmasın. Namaz aşkından, secde nimet ve lezzetinden, İslam’ın şefkatinden, merhametinden, Peygamberimizin güzel ahlakından bizi mahrum eylemesin.

Dr. Vehbi Karakaş / RisaleAjans

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: