Selam ile merhaba arasındaki fark

Merhaba, halk arasında bolluk ve rahat olma manasında sık kullanılan Arapça kökenli bir kelimedir.

Bir mecliste veya bir yolculukta ilk karşılaşmada oturan, gelene merhaba demesi adettendir. Merhaba, diyalog ve samimiyete vesiledir. Ortam ve mukteza-i hale göre hal – hatır sorma ve hoş geldin manasında da kullanılır. Zaman zaman telefon görüşmelerinde selâm yerinde merhaba diyenler olsa da, selâmın yeri ayrı, merhabanın yeri ayrıdır.

Cenab-ı Allah, Hz. Âdem’e (as): “Git meleklere selâm ver, nasıl selâm alacaklarını dinle, bu senin ve neslinin selâmlaşma örneği olacaktır.” 1, Hazreti Adem’den (as) günümüze kadar gelen selâmlaşma örneği öğretilmiştir.

Hazreti Muhammed, (asm) Mi’raca yükselişinde İlâhî huzurda bütün âlemlerin adına tesbihat ve ibadetleri takdim eder. Cenab-ı Allah (cc), selâm ile karşılık verir. Selâm Allah’ın sıfatlarından olup selâmet manasındadır. İslâm âlemine sembol olan bu yüce âyet duâ manasında kullanılır.

Kur’ân’ı Kerîm’de: “Âyetlerimize inananlar sana geldiğinde onlara deki: Size selâm olsun” 2, Yüce Allah, Hz. Adem’e (as), selâmın örneği öğrettiği gibi, âlemlere rahmet olarak gönderilen Resulüne de (asm) selâmın önemine dikkat çekmiştir. Bunun için Müslümanlar birbirlerine selâm verir ve selâm ile karşılık verirler. Selâm vermek sünnet, almak ise farzdır.

Meselâ; Es sellâmu aleyküm (Allah’ın selâmı sizin üzerinize olsun) der. Selâmı alan ise “ve aleykümü’s-selâm ve rahmatullah (Allah’ın selâmı ve rahmeti sizin de üzerinize olsun) demelidir. Hadiste: “size selâm verilince ona ondan daha güzeli ile veya aynısı ile karşılık verin” 3, buyurmuş.

“Efendimize (asm), amellerin hangisi hayırlıdır” diye soranlara “Yemek yedirmen ve tanıdığına tanımadığına selâm vermendir” 4, buyurmuştur. Selâmı teşvik eden bir başka hadis-i şerif de: “(…)Yaptığınız takdirde birbirinizi sevebileceğiniz bir şeyi söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız” 5, İslâm inancına göre iman ve sevgi arasındaki bağ bu şekilde ifade edilmiştir.

Peygamberimiz (asm), “İmansız Cennete girilemeyeceği” haberini vermiş, sonra da Cennete girebilmenin şartı olan imanı elde edebilmek için mü’minlerin birbirlerini sevmeleri şartını koymuştur. “Bir birlerinizi sevmedikçe iman etmiş olamazsınız!” demek ki, iman Cennete girebilmenin nasıl öncelikli bir şartı ise sevmenin de kâmil bir imana sahip olabilmenin de şartıdır.

Selâm, Müslümanlar arasında yakınlık, ittihad ve ittifakın başlangıcı ve mukaddemesi olduğu gibi aynı inanç çizgisinde de birleştirir. Bunun içindir ki, Hazreti Muhammed (asm), “kendi aranızda selâmı yaygınlaştırınız” buyurmuştur.

Rüstem Garzanlı
15.01.2022

Dipnotlar:
1- A. Hambel IV. 381. 2- En’am 6/54. 3- İbn Mace, Cenaiz. 4- Buhari, İman 18. 5- Müslim, iman, 22 no 03.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: