Şiddet ve hakaret insanı küçük düşürür!

Toplumuzda kimi vatandaşlarımız hakkımı arayayım derken, şiddet veya hakarete başvurup kendisi haksız duruma düşüyor.

Geçende bir doktora bana bakmak zorundasın; “eşek gibi bakacaksın” diyen bir vatandaş 6.000.00TL tazminat ödemek zorunda kaldı.

Ama daha ileri gidip sağlık çalışanlarına fiili müdahalede bulunan kimseler de var. Ne yazık ki kan davaları açısından hala defterini kapatmayan Şanlıurfa ilimiz bu konuda başı çekiyor.

Türkiye ortalamasının üstünde bir sıkıntı yaşanıyor burada. Geçende yine çocuk hastanesinde bir doktoruna saldırı gerçekleşti.

Bin kere yazıklar olsun! diyorum, savunmasız sağlık personeline saldırmak insana yakışıyor mu? Sen ne korkak adamsın ki zihninde fiziki mukavemet geçmeyen bir insana, hem de yüzlerce kimsenin sağlığından sorumlu olup, onları tedavi eden bir kimsenin kafasını taşla yarıyorsun? Kevaşe herif!

Kanaatimce birkaç çeşit korkaklar grubu var, bunların başında;

Sağlık personeline saldıranlar,

Öğretmenlere saldıranlar,

Din görevlilerine saldıranlar.

Elhemdulillar Din Görevlilerine karşı saygınlığımızı nispeten koruyoruz, fakat ülkemizin batısında bazı ezan ve sala düşmanları bu konuda da haddini aşmaktadırlar.

Malum bu üç kesim insanlar savunmasız kimselerdir. Dolayısıyla bunlara saldıranlar ancak korkak kimselerdir.

Bir de kanı üç kuruş etmeyen bazı medya ve sosyal medya sahte, sanal kahramanları var ki, bunlar da insan niteliğine bakmadan, emsal olup olmadıklarını düşünmeden, kendisi gibi düşünmeyen kimselere küfür ederler, hakaret ederler. Belki de saygısızlık yaptıkları kişilerle karşı karşıya gelirlerse kaçacak delik arayacaklar.

Aslında bunların çoğu niteliksiz, korkak yüzlerine tükürmeye bile değmez defolu yaratıklardır.

Hak arama yolları elbette ki vardır ve olmalıdır da, ancak bu hak arama yol/yönetimi fiziki müdahale olmamalıdır.

Şiddet bir sorunu çözemediği gibi tam tersine büyütür. Bir vazifeli size karşı yanlış da yapabilir, sabırla hakkınızı arayacaksınız.

Eskiden devlet dairelerinde çok haksızlıklar oluyordu, ama o zamanlar doktorun kafasını yaran olsaydın; gidişi olur dönüşü olmazdı, tabi devlet vatandaşa hizmet verdikçe asaletten yoksun kimseler şımardılar, bu şekilde haddini aşıyorlar, sefil herifler,

Bu tür kimselerde cesaret varsa,

Mahallesinde hır gır çıkaran kimselere karşı kullansın,

Kapkaç mensuplarına karşı kullansın,

Tacizci kimselere kullansın,

Beyaz toz torbacılarına karşı kullansın,

Hırsız arsız olanlara karşı kullansın,

Ayrıca saldırsın da demiyorum, 155’e bildirecek kadar cesaretli olsunlar. Maalesef bu kadar cesaretleri bile yok.

Defolu bir vatandaşın saldırısına uğrayan Dr.Bahattin Ahmet Yalçın başında aldığı darbe ile ağır yaralanmış, yazı yazdığım saatte ameliyattaydı, inşallah ameliyatı iyi geçer, tekrar polikliniğine döner, hastalarının iyileşmesine vesile olur.

Amin demeniz dileğiyle

Eyüphan Kaya

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: