Sıkıntıdan rahatlığa geçen şükretmeli

Madem şükredenleri mükâfatını yalnız Allah verir. Biz şakirinden olmaya gayret etmeliyiz. Öyle bir devirde yaşıyoruz ki nimet haddinden fazla çoğaldı fakat ne yazık ki şükür azaldı. Nimetin şükrünü eda edebilmek için: O nimetin yok olduğu devri hatırlamak lazım ki nimetin kıymeti bilinsin.

Şimdi madem Allah c.c bizi insan yaratmış. Bu insan kendini hiçten yoktan yaradan Allah’ına karşı lazım olan şükrünü eda edebilmesi için bilmesi lazım. Ve Allah İnsana Kur’anı Kerim göndermiş. Kur’an olmasaydı insanın bilmesi lazım olan çok şeyi bilemezdi ki noksansız şükrümüzü eda etsin. Madem ki Allah c.c ihsan olarak bizlere Kur’anı göndermiş. O zaman Allahımıza şükrümüzü ihmal etmeden eda etmeye çalışalım.

Peygamberimiz a.s.m. gelmeseydi Allahın dinini bize kim talim edecekti? Allah o mübareği bizlere göndermiş ki, hali ile, o mübarek ağzı ile, bizlere Allahu Azimüşşan Kur’anı Kerim ile nazil olan emri ma’ruf nehyi anilmünkerin hükümlerini bizlere talim etsin. Kur’anı Kerim var iken peygamberin hadislerini okumayın diyen aptalların safsata laflarını çöpe atın. O mübareği Allah bizlere göndermeseydi Allah kitabında bize ne emrettiğini anlamayacağımız kesindir. Peygamberimizi a.s.m. Allah bizlere gönderdiği için Allaha şükrümüzü eda etmeye çalışalım.

Daha önce hasta olup hastalığımızdaki sıkıntıdan kurtulup, ondan sonra Allahın rahmeti ile iyileştiğimizin bize verdiği rahatlığı düşündüğümüz zaman, Allahın bize verdiği sağlığın ne kadar büyük bir nimeti olduğunu, sağlığımız bize emrederek der, haydi, çabucak Allahın sana ihsan ettiği sağlığı için şükrünü, hulusu kalp ile eda et.

Sokakta yürürken Gözüne takılan tek gözlüyü görünce, sen onun gibi sakat olmadığını aklın sana ihtar eder ve der, gördün mü o adamı? Sende onun gibi biri olabilir idin. Hafızı Mutlak olan Allah seni onun gibi yapmadığı için O’na şükret. Ve sen onun gibi olmadığının ana sebebi, seni O koruduğunu bil. Her zaman, bilhassa namazlarını kıldıktan sonra Allaha yalvarman için O’na ellerini açıp dua eder iken Ya Rabbi sana çok şükür ki beni de o tek gözlü adam gibi, bir göz ile bırakmamışsın deyip; iki gözlü olduğun için Allaha şükretmelisin.

Sağlam olanlar sokakta sakat adamları gürünce, onlarda o sakatlar gibi olmadıklarından ötürü onlar Allaha karşı el açıp dua ederken Allaha şükretmek lazım olduğunu hatırlamaları için Allah seyrek bazısını çeşitli sebepler ile sakat bırakıyor.

Yokluk devrinden varlığa geçtik 

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden akrabayla, asker ile ancak 20-30 günde mektupla onlara ulaşıp onlarla haberleşiyorduk. Şimdi ise aynı saniyede telefonla, Amerika’da bile olsa karşımızda gibi konuşabiliyoruz.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden turşu suyuna ekmeği banarak yerdik. Şimdi ise sofrada önümüze serilmiş, çok çeşit yemekle dolu tabaklar konmuş, Afrika’da aç olanları düşünmeden yiyoruz.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Bizim kuyu 16 metre derin idi ihtiyaçlarımız için kuyudan kovayı ip ile salıp kuyudan su çekerdik. Şimdi mutfakta çeşme, tuvalette çeşme, banyoda çeşme akıyor. Kullanır iken susuzluk çekenleri hiç düşünmeden kullanıyoruz.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden evlerin çoğu gecekondu idi, Tayyip bey geldi, gecekonduların çoğu 5-6 kat apartman oldu, herkes lüks dairede yaşıyor.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden ihtiyaçlarımızı gidermek için 8-10 kilometre uzakta kasabaya yürüyerek giderdik. Şimdi taksi ile minibüsle çok çabuk gidip geliyoruz.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden bitkilerden yapılan hasırlarda otururduk. Şimdi ise 2-3 santim kadife halılarda, koltuklarda süngerden yapılmış oturaklarda oturuyoruz.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden, lastik ayakkabı çıkıncaya kadar dışarıda yalın ayak yürürdük. Şimdi ise herkesin deriden çok çeşit ayakkabı var.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden ben hacca bile ilk defa otobüsle gitmiştim. Şimdi yurt içinde bile başka şehirlere daha çok uçak ile gidiliyor.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden yaşadığım yerde evden biraz cami uzaktı camiden ezan sesi bizim evde duyulmazdı. Yalnız bizde bir çalar saat var idi, ramazanda iftar vaktinde komşular iftar vaktini öğrenmek için bizim evin önünde dizilirdiler bizim saata bakıp iftar etsinler. Şimdi ise her odada saat var.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden çiftçiler tarlayı çapa ile çapalıyorlardı. Orak ile ekinleri biçiyorlardı. Şimdi ise bunları makine hallediyor.

Allaha çok şükredelim, çünkü Onun yardımı ile çok şey değişti. Eskiden tarlayı öküz manda veya at ile sürer idik. Şimdi Allaha çok şükür traktör o işi yapıyor. Buna rağmen bazı aptallar geçim sıkıntısından şikayet ediyorlar. Bu manyaklar niye evdeki lüks hayata bakmıyorlar. Evde oğlanda kızda ve ailenin her ferdinde cep telefonu, bazısında 5.000 liralık ayfon marka; artık hiç bir evde çamaşırı hanımlar elle yıkamıyorlar buna benzer bir sürü lüks aletler ve fuzuli masraflar çok oluyor.

Aşağıda sayacağım haller müslümanlığın aleyhine olduğu için, müslümanları kahrediyor. Eskiden müslüman hanım pardesü değil vücudunun hatlaları belli olmamak için çarşaf giyerlerdi. Hanımların yüzleri açık yok. Her hanım yüzünü peçe ile örter idi. Tek partili İnönü devri hanımları gavurlara benzetmek için soydu. Her ne kadar bugün reisimiz tesettürü serbestleştirdi ise de hanımların çoğu islam kıyafetine ters olarak başı açık yarım çıplak geziyorlar. Erkekler ise Osmanlı döneminde hiç bir müslüman şapka takması şöyle dursun, takkesiz dışarıda gezemezdi. Şapkayı müslüman takamaz kitabını yazdığı için, İskilipli Atuf Efendiyi idam ettiler ve 80 sene civarında şapka kanunu Türkiye’de hükmetti. O sebepten müslümanlardan hala şapka ile gezenler var. Ötekiler şapkadan kurtulduklarının sevinci ile baş açık geziyorlar. Halbuki peygamberimizi hiç kimse başı açık görememiştir.

Diyarbekir Ulu Camii eski imamı Hafız Ali Mülayim Anlatıyor:
– Eskiden anneler evlatlarına “Siz, Kur’anı ezberleyin ve dindar insanlar olun, biz sizden başka şey istemiyoruz” derlerdi. Ya şimdiki anneler evlatlarından ne istiyor?

Paylaşan: Abdülkadir Haktanır

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: