Şöhret ve Abartılı İstinadlar

Şöhret insanın malı olmayanı da insana mal eder, insan tabiatı gereği garip şeyleri asilzade göstermek için şöhretli birine istinat ederler. Fikirlerinin neticelerini bir şahsa mal ederler bunu zalimane ve müstebitane yaparlar, halbuki onun şanına yakışan onu red etsin, bu bana ait değil desin. Her alanda büyük olunmaz, bunu da o yaptı, şunu da o yaptı diyerek ucube haline getiriyorlar, oysa şahsına istinad edilenlere ömrü kifayet etmez.

Molla Nasrettin hocaya soracak olsa idiler şöyle cevap verirdi “şu sözler ciltleri doldurmuş buna epey ömür gerek zekatını verseniz yeter”. Mevlana, Yunus Emre gibi zatlar içinde aynı şeyleri söyleyebiliriz. Bu fıtri halini normal güzelliğini ortadan kaldırıyor, yalan yalana kuvvet verdi hurufatı arkasına takıp Rambo gibil suni kahramanlar uydurdular. Hakikati çıplak görmek isteyen zat! Hurafe buradan çıkar, hakikati öğrenme kapısı kapanır. Gerçek kahramanları göstermez isek, yeni nesilde ümitsizlik olur, afaki uydurma kahramanlara nasılsa erişemem der çalışmaz.

İbni Abbas Peygamberimiz(sav)’in methine mazhar olmuş bir sahabe olduğu için zayıf hadisleri ona isbat ediyorlar. Amele teşvik için, kötülüklerden sakındırmak için de olsa İbni Abbas (ra) isnat etmek doğru değildir. Doğrular bize yeter, kanaat ederiz. Peygamberimiz (sav) nafile ibadetler etmiş, namaz kılmış duha namazı gibi, bunlar için ilave sevaplar uyduran iyi niyetli olsa bile ahmak dosttur.

Bir dane hakikat bir harman hayali derc eder. Din hakîkattır. İhsanı İlahîyeye kanaat etmek farzdır. Cemiyette dail olan cemiyetin kurallarını ihmal etmemeli, İslamiyette de belirli kurallar vardır, farzsa farzdır sünnetse sünnet. Hele Peygamber efendimiz(sav)’in demediği şeyleri söylemiş gibi söylemek günahtır. Teheccüt namazına kalkmaları için abartılı şeyler söylemekte doğru değil. Peygamberimiz (sav) “Kim bana benim söylemediğim şeyi isnat ederse cehennemdeki yerini hazırlasın” buyuruyor. Hurafat doğru şeylerin kuvvetini bitirir. Peygamber (sav) adına da söylenmiş olsa incelenmeli, araştırmalı. Tarihi olaylarda bunlar çok fazla, savaşa girmeden savaş kazanlar bile var, bunları mantık çerçevesinde tartmalı, gözden geçirmeli.

Çetin Kılıç

Kaynak Şadi Eren, muhakemat dersleri.