Şükür

Allah’a teşekkür etmek çok kolay ve çok basittir. Nimetleri Allah’tan bilmek teşekkürün ilk adımı ve ilk aşamasıdır. Allah’a teşekkür etmenin ikinci aşaması ise, verilen nimetlerin değerini, önemini ve kıymetini bilmekten geçiyor. Üçüncü aşaması ise, kendi ihtiyacını çok derinden hissedip o nimetlere ne kadar bağımlı ve muhtaç olduğunu idrak etmek ile oluyor.
İnsan ihtiyacını ne kadar derinden duyarsa, şükür ve teşekkürü de o derinlikte ve kalitede olur. Çok aç bir adamın kuru bir ekmekten aldığı lezzet ve bu lezzetten çıkan minnet ve teşekkür, tok adamın yediği en ala kebaptan aldığı lezzet ve bu lezzetten çıkan minnet ve teşekkürden daima üstün olacaktır. Demek nimetleri hissetmek ve duymak ihtiyaçla doğru orantılı gidiyor.
“Nimetleri doğrudan doğruya Ondan bilmek” kuvvetli bir iman ve canlı bir tefekkür ile olabilir. İnsanların büyük çoğunluğu imansızlık yüzünden nimeti Ondan bilmedikleri için şükretmiyorlar. İman edenlerin de ekserisi bu canlı tefekkürü yakalayamadığı için, gaflete düşüp şükrü hakkı ile ifa edemiyorlar.
Çarşı pazarda bedeli ödenmeden alınan mal nasıl hırsızlık ve haram oluyorsa, şükrü eda edilmemiş nimetlerden faydalanmak da bir yönü ile gasp, hırsızlık kapsamına giriyor ki,  bunun cezası da azap ve ateştir…
Çetin Kılıç
Kaynak Sorularla risale