Etiket arşivi: 3. İslam Konferansı

Peygamber Efendimizin Eğitimde Kullandığı “40 Taktik”

İslam aleminde olduğu gibi tüm dünyada çığır aşan görüşleri, düşünceleri,hal ve edasıyla insanların kalplerini gönüllerini kazanan o güzel insan, Allah’ın sevgili peygamberi olan efendimiz için eğitim çok önemlidir. Dinimiz bunu zaten ilk emri “Oku” kelimesiyle dile getirmiştir. Burada insanlara ne denli önemli bir mesajın olduğu ortadadır.

Bugünün modern eğitiminin söylediklerini efendimiz çok önceden keşfetmiş ve insanlara aktarmıştır. Bu gün bu yöntemleri uygulayan eğitimciler, öğrenciler ve birçok insanın başarı sağlayacağı aşikârdır. Gerek pedagojide gerek aile eğitiminde ve gerekse insan ilişkilerinde son derece faydasını göreceğimiz bu metotları okuyucularımıza aktarıyoruz.

1. Söylediği hakikatleri bizzat yaşayarak hayatıyla göstermiştir.

2. Dinî yükümlülükleri yavaş yavaş, basamak basamak bir sistemle öğretmiştir.

3. Öğretmede orta yolda durmaya ve insanları bıktırmaktan uzak durmaya riayet etmiştir.

4. Öğrenenler arasındaki kişisel farklılıkları göz önünde bulundurmuştur.

5. Karşılıklı konuşma ve soru-cevap şeklini kullanmıştır.

6. Yanlış düşünceyi söküp atmak ve gerçek doğru bilgiyi net bir şekilde muhatabın kafasına yerleştirmek için aklî ölçüleri kullanmıştır.

7. Muhataplarına soru yöneltmiş, böylece onların zeka ve bilgi seviyelerini ölçmüştür.

8. Mukayese ve örneklendirme metodunu kullanmıştır.

9. Benzetme ve halk arasında yaygın olarak kullanılan örnekleri kullanmıştır.

10. Anlattığı hususu, elinde herhangi bir şey ile yere ve toprağa çizerek bizzat göstermiştir.

11. Sözle beraber jest ve mimiklerini kullanmış ve el ile işaretlerde bulunmuştur.

12. Önemine binaen, halin mümkün kıldığı bir nesneyi bizzat eline almış, eliyle kaldırmış ve arkasından söyleyeceği hususu söylemiştir.

13. Muhataplarından bir soru gelmeden söze önce kendileri başlamıştır.

14. Muhatabının sorusuna eksik ve fazla olmadan cevap vermiştir.

15. Muhatabının sorusuna, onun ihtiyacına binaen sorduğundan daha fazlasıyla cevap vermiştir.

16. Muhatabını, güzel bir hikmete binaen, sorduğu sorudan daha önemli bir hususa yönlendirdiği de olmuştur.

17. Soru soranın sorduğu soruyu tekrarlamasını istemiştir.

18. Muhatabın aldığı cevabı tekrar etmesini istemiştir. Böylece cevap unutulmayacaktır.

19. Bildiği bir husustan dolayı kişiyi imtihan etmiştir ki bununla doğru cevap vereceği için kişiyi sena etmek, övmek istemiştir.

20. Önünde olan bir olaya karşı susma yolunu tercih etmiştir.

21. Öğretme esnasında meydana gelebilecek imkan ve fırsatları değerlendirmiştir.

22. Latife ve şaka yoluyla öğretmeyi tercih etmiştir.

23. Öğrettiği hususu yeminle tekit etmiş perçinlemiştir.

24. Öğretilen hususun önemine binaen sözü üç kere tekrar etmiştir.

25. Konunun önemini oturuşunu ve duruşunu değiştirerek ve sözü tekrar ederek göstermiştir.

26. Cevabı geciktirerek muhatabın sorusunu tekrar etmesini sağlayarak onu uyarmıştır.

27. Muhatabı intibaha sevk etmek için, onu omzundan veya elinden tutmuştur.

28. Muhatabı teşvik için veya onu sıkıntıya sokacak bir durumdan dolayı, bazı hususların gizli kalmasını yeğlemiştir.

29. Söyleyeceği hususun hafızalarda daha iyi yer etmesi veya ezberlenmesi için, sözü kısa ve öz bir şekilde ifade etmiş, daha sonra ise ayrıntılarına geçmiştir.

30. Cevabın birkaç madde ile verileceği durumlarda önce cevabın kaç maddeden oluştuğunu bildirmek için sayıyı söylemiş daha sonra saymıştır.

31. Va’z etme, nasihat etme ve öğüt verme metodunu kullanmıştır.

32. İnsanların şevklerini kamçılama veya neticesi elem verici hususlardan şiddetle uzaklaştırma metodunu kullanmıştır.

33. Kıssa ve geçmiş ümmetlere ve insanlara dair haberlerle öğretme metodunu uygulamıştır.

34. Sorunun cevabının muhatabı utandırma ihtimali olan hususlarda önce nazik bir hazırlık süreci hazırlamış ve soruyu öyle cevaplandırmıştır.

35. Sorunun cevabının muhatabı utandırma ihtimali olan hususlarda üstü kapalı olarak kinaye yoluyla ve işaret ederek yetinmiştir.

36. Kadınlara öğretmeyi ve nasihat etmeyi de asla ihmal etmemiştir.

38. Talim ve tebliğde, kitabeti (yazma metodunu) da kullanmıştır.

39. Yabancı dilleri (mesela Süryaniceyi) öğrenmesi için bazı sahabeleri görevlendirmiştir ki bu husus da günümüzde dünyanın dört bir tarafında İslam’ın güzelliklerini öğrenmek isteyenlere karşı yapılacak vazifenin çok önemli bir basamağını teşkil etmektedir.

40. Bizzat kendi mübarek zatıyla talimde bulunmuştur.

Nevzat ÖZER

Fas’ta Düzenlenen “3. İslam Kongresi” ve Değerlendirmeler

Fas’ta düzenlenen “3. İslam kongresi’’ne katıldı. Kongreye yaklaşık 1200 kişi katılıyor ve katılanların yüzde 90’ı İspanyol Müslümanlardan oluşan III. CongresoIslamico Fas’ın-Saidiyye şehrinde yapıldı. Kongrede Risale-i Nur konulu yapılan sunum izleyenlerin beğenisini topladı.

Kongrenin ikinci gününde Türkiye’den giden Nur talebeleri Arapça bir tebliğ sundu. Sunumda Risale-i Nur’un tebliğ metodu anlatıldı. Özellikle Bediüzzaman Said Nursi’nin hayatı boyunca takip ettiği “Medresetüzzehra”nın şimdi Türkiye’de nur medreseleri suretinde tecelli ettiği, böylece ulum-u diniye ve ulum-u İslamiye’nin aynı zamanda öğrenildiği anlatıldı.

Sunumda yer alan, “Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemâlâtını ef’âlimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri, elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler; belki küre-i arzın bazı kıt’aları ve devletleri de İslâmiyete dehâlet edecekler” sözleri ilgiyle dinlendi.

İspanya ve Latin Amerika genelinde uydu ile yayın yapan Kurtuba TV, Risale-i Nur standına gelerek “Risale-i Nur nedir? Bediüzzaman kimdir?” sorularını yöneltti. Stand görevlileri Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nuru anlatırken 33 Pencere eserini vererek “her gün bir pencereyi anlatan kısa bir program düzenleyebilecekleri” teklif edildi.

Konferans dinleyenleri fevkalade etkiledi. Konferanstan sonra birçok kişi Risale-i Nur ve Bediüzzaman hakkında bilgi istedi. Bediüzzaman’ı yeni tanıyanlar ya da önceden tanıyanlar kendi arkadaşlarını da getirerek kendi dillerinde Üstadı anlattılar ve kitap aldılar, aldırdılar.

Bu arada iki kişi Risale-i Nurların tercümelerini yapacaklarını söylediler. Tercüme yapacaklardan birisi aynı zamanda Valencia İslam Kültür Merkezi başkanı.

Doktorasını Risale-i Nur üzerine yapmış, Fas nur talebelerinden Dr. Yusuf Hamdaui de “İstikbal İslam’ındır” konulu bir tebliğ sundu. Tebliğinde Hutbe-i Şamiye Risalesinden istikbalde hakiki hâkim olacak yegâne dinin İslamiyet olduğuna dair Üstadımızın beyan ettiği delilleri aktardı.

Konferansın sonunda Bediüzzaman’ı ve Risale-i Nur’ ları tanıtan Arapça bir sinevizyon gösterimi yapıldı.

 İsmail Can / Risale Haber