Etiket arşivi: abdulkadir haktanır

Bayram (Şiir)

İmanlıya Allah’ın rızası,  en büyük Bayram

Nurcu hedefe ulaşması, ona büyük Bayram

Müslüman, kardeşini hoş görmesi en büyük Bayram

Mısır halkı, zalim den kurtulması büyük Bayram

Suriyeliye, Esat’ın gebermesi büyük Bayram

Dindar babanın evladı, dindar ise ona Bayram

Dindarın hanımı, dindar ise ona Bayram

Annenin hayır duası, evlada büyük Bayram

Dindar genç, dindarla evlenmesine Bayram

Müslüman, Kur’an kerim okuması ona Bayram

İmanlı, hayırlı isteğe kavuşması Bayram

İmanlı dinini yaşaması, ona büyük Bayram

Hasta, hastalığa sabretmesi büyük bayram

Hasta hastalığı, Allah’tan bilmesi büyük Bayram

Müslüman, dinini yaşayabilmesi büyük Bayram

Nefsin desiselerinden kurtulan, yapsın Bayram.

Şeytanın evhamlarından kurtulan, yapsın Bayram

İki ayaklı şeytanlardan kutulan, yapsın Bayram

Mümin, dargın akrabası ile barışırsa yapsın Bayram

Hanımında ayrılan bey hanımına barışırsa yapsınlar Bayram

Kibirden kurtulup, alçak gönüllü yapsın Bayram

Küfre tekme vurabilen kişiye büyük Bayram

Günahlardan kurtulup sevap yapan yapsın Bayram

Dinini yaşayıp imanla ölene en büyük Bayram

Cehennemden kurtulup cennete gidene büyük Bayram

Allah’ına kavuşmak, o lika Bayramlar üstü Bayram

Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.Org / www.Albnur.com

Sonu Hüsran Aileler (Şiir)

Sonu hüsran âileler gafletle yaşıyor,

Baba hiç neticesiz şeylerle uğraşıyor,

Hanım ve kızları günah peşine koşuyor,

Bu evde İflas sesi duyulmaz mı uzaktan?

 

Bir düşün ev sahibi her şeyi yuvalarsa?

Allahın lütfü evladına sahip çıkmazsa?

Hanımla kızı birlikte giderlerse dansa.

Acaba kurtuluş zorlaşmazmı  bu tuzaktan?

 

Aileye karşı nasıl lakayt kalır baba?

Medeni asrında, olurmu bu kadar kaba?

Kız evden eve gezer hiç değilken akraba,

İmkâni varmı! Bu kız kurtulur mu kucaktan?

 

Ey Kardeş! Madem ki, dine uygun Ahmet adın,

Allah sana hediye vermiş, var kız evladın,

Çıplak salmazsan olabilir namuslu kadın,

Müsade etme, ona yakışmaz kısa fistan.

 

Aç gözünü ahlakla fazilet gidiyor elden,

Sokakta utanmadan konuşuluyor belden,

Fuhuş ve rezaleti hiç düşürmezler dilden,

Ahlak çöküntüsü başladı açık bacaktan.

 

Unutma! Şehit kanıyla yoğruldu bu vatan,

Sana namusu, emanet etti şehit atan,

Acaba nasıl bozuldu sendeki asil kan,

Bildim, küfrün kokusu geliyordu uzaktan.

 

Benim kalbim ağlıyor şimdiki halimize,

Dayanılır mi! Yaşanan izmihlalinize?

O düşman size gülüyor, gelin kendinize,

Yalvarın Allahı, duanın vakti geçti çoktan.

 

Evladın sakat değil kör değil ey gafil baba!

O yavruyu ateşe atmak razı mısın acaba?

Sakın yapma gel kendine olma bu kadar kaba

Sonra pişman olursun ama vakti geçti çoktan.

 

Sen ne akılla  soyunun izini bıraktın?

O menfur kişinin huyunu kafana taktın,

Şehit dedenin adetini kendinden attın.

Paha biçilmez hazineyi sattın hiç yoktan.

 

  Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.Org / www.AlbNur.com

Bayram Yapmak Kimin Hakkı?

Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu.

Pek Aziz ve Muhterem erkek Kardeşlerim  ve Muhtereme kız Kardeşlerim! Duhuli ile müşerref olacağımız Kurban Bayramınızı cânu dilden tebrik eder, bütün âlem’i İslam’a din düşmanlarının şerlerinden kurtulup, hakiki bayrama kavuşmakla  bu Bayram külli hayırlara vesile olmasını Cenabı Haktan temenni ve niyaz ederiz.

Evet, Allah’ın kanunlarına karşı kendileri yaklaşmadıkları gibi, masum yavrularının da ma’neviyatı ile hiç ilgilenmeyip, onları cehenneme birer odun parçası yapanlar var. Halbuki Mehmet Akif boşuna dememiş “Kendin yanacaksan bari evladını yakma.”

Müslümanlığın ne olduğunu anlamak için Hz. Ömer’in Evvelki ve sonraki hayatına bakmak yeter;

Hz. Ömer bir gün Peygamberimize a.s.m. “Ya Resulallah bir şey aklıma gelince gülmekten kendimi tutamıyorum. Diğer bir şey aklıma gelince ağlamaktan kendimi tutamıyorum” demiş. Peygamberimiz a.s.m “Ya Ömer nedir onlar?” deyince,  

Gülmemin sebebi: Annem veya hanım hamurdan put yapardılar. Biz onlara tapardık. Herhangi yere yolculuk esnasında karnımız açığınca onları yiyerek karnımızı doyururduk.

Ağlamamın da sebebi: O zaman kızın babası olmak ayıp olduğu için, 10 yaş civarında bir kızım vardı, o ayıptan kurtulmak için, bir gün kızı alıp kumlarda gömmek için götürdüm. Ben kumlarda çukur açarken sakalım tozlanınca kız sakalımdaki tozları silmeye çalışıyordu. Ben onu hiç aldırmadan kızı çukura gömüp eve geldim!!!

Peygamberimiz a.s.m. gözyaşları içinde cevabı şu oldu; “Artık üzülme, çünkü sen o halden kurtulup iman dairesine girince senin günahların silinmiş oldu. Kız da masum olduğu için, ahirete  günahsız gitmiştir.”

Fakat! (Bu yaşadığımız zamanı kastederek)gelecek gün anne baba gün gece evlatlarının dünyevi hayatları için çalışırlar. Aman oğlumun parası olsun, evi olsun, atı olsun onu olsun bunu olsun. Evlatlarının ahiretlerini düşünmedikleri için; ASIL EVLAT KATİLİ ONLAR OLACAKLAR.

Evlatlarının ahiretleri hiç düşünmeyenlerin kulakları çınlasın! İşite dinden uzak yaşayan kimseler her zaman olduğu gibi, bayramlarda da, ne kendinin ne de evlatlarının ma’nevi derdi ile uğraşmadan bayramı yalınız bol bol keyif çattırmak için baklava ve türlü türlü yiyecekler yemek için, sağa sola tozmak için bayramı özlerler. “Ah ne zaman bayram olacak” derler. Bunların bu mübarek dini bayramlardan hisse alma  hakları yoktur!

Mübarek Ramazan ve Kurban bayramlarında bayram yapma hakları, ancak Allah rızası yolunda nefsin kötü isteklerini  kurban edenlerin hakkıdır! Onlar Allah’ın ve Peygamberimizin emirlerine harfiyyen itaat etmeye âmâde oldukları için ümit var olabilirler. Onların  Bayramları bayram ola!

Fitne fesat devrinde yaşadığını bilip,  attıkları  her adımında, yaptıkları her işte, hal ve harekatında dikkatli olanlar  Bayramda sevinmeyi hak ettiler. Onların da  Bayramları bayram ola!

Anne baba olup, onlara Allah’ın ihsan ettiği en büyük hediye olan evlatlarına dünyalık kazandırmağa gayret ederken, o günahsız yavruları, aman cehenneme birer odun parçası  olmasınlar diyerek Allah’ın dinini de öğretmek için titizlik gösterenler de sevinmeye hakları var. Onların da  Bayramları bayram ola!

Kendini bencillikten kurtarıp bütün yaratıklara şefkat la  yaklaşıp, bilhassa şerefli mahlûk olan insanların maddi yardımlarına koşarken, onlara manen de bir şeyler verebilmeye gayret eden kişi sevinmeye hak etti.  Onların da Bayramı bayram ola!

Yüce Mevlâm, şehit torunları olan vatandaşımı, önce  hiçlikten kurtarıp, dağda bir taş yapmamış, yılan yapmamış, inek yapmamış, Rusya’da bir dinsizin oğlu, İsrail de bir Yahudi’nin oğlu veya kızı yapmamış, şehit kanıyla yoğrulan bu toprakta, Müslüman anne ve babadan doğup, bu kadar merhalelerden geçirip, nimetlerin en büyüğü olan dindar yetiştirme sebeplerini önüne seren Allah’ına isyan etmemeye gayret gösterip, Ona boyun eğebildi ise, sevinmeye hakkıdır. Onun da Bayramı bayram ola!

Kader onun kötü insanlar arasında yaşamasını takdir edip, oda onların kötü ahlaklarından kapmadan yaşayabildi ise? Onlardan bazıları; “İnsan nedir? Nereden geldi? Ne için geldi? Burada onun görevi nedir? En son nereye gidecektir?” sorularının cevaplarının öğrenildiği yer olan Kur’an tefsiri Risale-i Nurlar  okunan yerlere gitmek için gayret edebildi ise, sevinmeye hakkıdır. Onunda Bayramı bayram ola!

İnsan yaşı ilerlediği halde, geçmiş hayatına bakıp, oraları araştırdıktan sonra, ne pahasına olursa olsun günahlardan çekinip, Allah’ın emirlerine uyma gayreti ile, daha önce olumsuz yerlerde tükettiği hayata tekme vurup  o kötülüklere ciddi pişman olup, kendini müspet bir hayata çevirebilirse, herkesi kokutan o ölüm, onun için zindandan kurtulmaya bir sebep olup,  Âlemlere rahmet olarak gönderildiği Peygamberimize (a.s.m.) ve tüm sevdiklerine kavuşmaya vesile olduğunu kabul ederse, böylece bu zat, geriye kalan günlerini, ötekiler gibi endişeli geçirmekten kurtardığı için kendini memnun hissederse, sevinmeye hak etmiş olarak kendini mutlu bir kul kabul edebilir. Onun da  Bayramı bayram ola! 

1400 küsur seneden beri bütün iyi insanlar,  şerrinden Allah’a sığındıkları bir devirde yaşadığımızın şuuru ve idraki içerisinde yaşayıp, iç ve dış düşmanlarımızın ortaya serdikleri bir kötü  hal ki; “kızlarımızın, ablalarımızın yarım çıplak halleri, görünüşte çok cazip, fakat o cazibeli  haller erkekleri öldürmeye yarayan silahlar  olduğunu fark edip, sokakta yürürken onları görünce sinemada gibi onları cehennem ateşinde yanar görerek” acısından gözleri yaşla dolan  kardeşimin hakkıdır sevinebilir. Onun da Bayramı bayram ola!

Zerre kadar insafı olmayan iç ve dış düşmanlarımız, abla ve kız kardeşlerimizi reklam ve ticaret aracı yapma yolunda hiç çekinmeden, ellerinden geleni yaparak, onları acımadan soyup soğana çevirmeye çalıştıkları bir devirde, onları asıl düşman bilip,  oyunlarına gelmemeye gayret eden benim kız kardeşlerime bin barekâllah diyerek herkesten ziyade onlar bayram yapmaya hak etmişlerdir. Hatta bazı kız kardeşlerim, düşmanların oyunlarına geldiklerini fark ederek en yakın zamanda kurtulmaya gayret ettiklerinden ötürü, onları da  tebrik ediyoruz. Onlara da, Bayramınız bayram ola, diyoruz. Onlarında Bayramı bayram ola!

Bayramların en büyüğünü hak edenler, kâmil imanla ruhlarını teslim edebilme gayret ve ümidi ile yaşayanlardır.  Yani bir Müslüman bu fitneli devirde yaşadığı halde, Allah’a karşı ibadetlerini yaparak, buradan sağlam iman ve az günahla kurtulabilme gayreti ile yaşarsa, en büyük kârı o elde etmiştir.  Bu mübarek zatlar ahirette iki büyük kârı kazanma ümidi ile yaşadıkları için onları candan tebrik ederiz.

Kârlardan biri: O nazik vücudunu cehennem gibi o müthiş ateşten kurtarmak gibi büyük bir kârı elde etmiştir.

Diğeri ise, gençliği bitmeyen, derdi sıkıntısı olmayan, sıcağı soğuğu olmayan, rahatsız edecek en ufak bir şey bulunmayan bir mutluluğu kazanmasıdır. Cennette hareket, ruh hiffetinde ve kuvvetinde ve hayal süratinde olup, hiçbir zaman sonu olmayan güzelim cennet gibi bir mutluluğu kazanmasıdır.

İşte bayramların en büyüğünü bu müspet hareketle kazanma ümitleri kavi olanlar kazanmış olacaklar. Oh bee! Ne mutlu size! Hapisten, azaptan kurtulmakla kalmayıp, kârların en büyüğünü elde edeceksiniz İnşaallah. Allah cümlemizi değeri tarif edilmeyecek kadar bu büyük  bayramdan   mahrum etmesin. 

ONLARIN BAYRAMLARI  BAYRAM  OLA VE OLACAKTIR İNŞAALLAH. 

Sizden dua bekleyen, size dua eden Nurun en kemter talebesi,

Kardeşiniz Abdülkadir HAKTANIR

www.NurNet.Org / www.AlbNur.com

Mübarek Kadir Gecesi! (Şiir)

Mu’cize olan İnsanı çok seven büyük Allah,

Ateşte yakmamak için sebep gönderir Vallah.

 

Dert ile telaşeler sıkıştı ise kafana,

Bu gece gibi kurtaran sebep var mı  söyle bana.

 

Madem öyle, aç ellerini yalvar Allah’ına,

Ondan daha faydalısı hiç yoktur bu insana.

 

Bin aydan fazla değerde bir sebep al sana,

Bana inanmazsan bak eşi olmayan Kur’ana.

 

Kardeş! Bu insanı Allah o kadar seviyor ki,

Yaptığın günahı tek bir yazıyor değil iki.

 

Halbuki sevapları en az on yazıyor böyle bil,

Halikını inkâra kalkışan kurusun o dil.

 

Mübarek gün ve gecelerde sevap çoğalıyor,

Bazan o sevaplar otuz bine dek  yükseliyor.

 

Bilhassa Kadir  gecesi, sevap bini geçiyor,

Çünkü Allah bu insanı melekten çok seviyor.

 

Ne olur kardeşim bu geceyi ihyaya çalış,

Rabbine karşı İbadetten zevk almaya alış.

 

Namaz kıl, rüku ve secde ederek vakit geçir

Böylece kalbine bol bol iman şerbeti içir.

 

Kur’an’ı kerim de, cevşende okuyabilirsin,

Sen bu faydalı işlerle meşgul olabilirsin.

 

Sana ve bütün mü’minlere dua, düşer bana,

Kabulü umulur, çünkü günahım geçmez sana

 

Rabbim! Bu gece hakkına zalımdan bizi kurtar

Ya yab! Düşmanları kahret, rahmetini bize et yar.

 

Rabbim Nurda ki kuvvetle bize yâkini iman ver,

Hıfzına alarak şefkatını önümüze ser.

 

Yeryüzündeki mü’minlere rahmetini gönder.

Din düşmanlara, hak etiklerini onlara ver.

 

Kadir gecesi hürmetine rahmetini esirgeme,

Şerirlerden Kurtar bizi kâfire fırsat verme.

Abdülkadir Haktanır

www.NurNet.Org / www.AlbNur.com

Yakarış (Şiir)

Ya İlahi! Sen kula kul eyleme bizi,

Nurlarla tenvir olmayı isterim senden,

Bize sahip çık takip edelim izinizi,

Evet âcizu fakiriz i’tiraf benden.

 

Ya Rab yardım et, düşman iç ve dışımızda.

Sen yetişmezsen ne olur bizim halimiz, 

Hücuma hazırdalar her tarafımızda

Bi tab düştük Ya Rab kalmadı mecalimiz.

Allah’ım! Gençleri, namertlere bırakma,

Dalalet girdabından, onları koru Sen,

Şehit torunu bizleri ateşte yakma,

Allah’ım bizi mahvetme, duacıyım ben.

Allah’ım! Şaşırtma bizi, yoksa  felaket,

Na mütenahi düşmandan koru Zişanım,

Sen gafletten kurtar bizi yoksa dalalet,

Çok masumları tâgutlar  ezdi  Sultanım.

 

Allah’ım! “bid’alardan” koru bu milleti,

Buna gücü  yeter ancak Hafiz olan Sen.

Bize hücum ediyor dalalet zilleti,

Hıfzu inayet gelecekse, ancak Senden.

 

Rabbim! İnsu cin şeytanlardan koru bizi,

Şer ve şerirlerden kuru, çık sahip bize ,

Önümüzde düşman pusuda dizi dizi,

Aman Allah’ım ak yüzle gelelim Size.

 

Ya Rabbi,  hak din bize tükenmez nimetin,

Sana sığındık, rızandan dışlama bizi,

İhsanlarından büyüğü akıl nimetin,

Onu Nurlarla doldurup sevindir bizi.

 

Şefkat ve merhametinle Nurları verdin,

Sebat için rahmetini gönder İlahım,

Bize, şeytan ve nefisten korunun dedin, 

Senin rahmetin ermezse yandık Allah’ım.

 

Habibin Muhammed Mustafa hürmetine,

Yed-i rahmetini gönder bize İlahım,

Sakın atma bizi dalalet ateşine,

Yanıyoruz, yakma bizi aman Allah’ım.

 

Allahım! Nurlar için canlar feda olsun,

Ahır zaman fitnesinden kurtar Sultanım,

Sen bizi coştur ki kalbimiz Nurla dolsun,

Rızan yolunda bizi hüşyar kıl Allah’ım.

 

Abdülkadir HAKTANIR

www.NurNet.Org / www.AlbNur.com