Etiket arşivi: beraat

Berat Geceniz Mübarek Olsun!

Mütekellim-i Alem(a.s.m.)’den Amellerin Rabbine Takdimi

“Ayinedir bu alem, her şey Hak ile kaim Mir’at-ı Muhammed’den Allah görünür daim.”

Allah (c.c.) Ayet-i Kerimede: “Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu (Kur’anı) mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.” buyurmaktadır.  (Duhan 2,3)

Ayet-i kerimede geçen, Mübarek geceden maksat, Berat gecesi olduğu söylenmektedir. Rivayetlere göre: Kur’an-ı Kerim’in tamamı, bu gecede Levh-i mahfuz’dan dünya semasındaki Beyt-i Ma’mur’a indirilmiş, sonra da Kadir gecesinden itibaren Cebrail (a.s.) vasıtasıyla Peygamber Efendimiz (s.a.m.)’e peyderpey indirilmiştir.

Fahr-i Alem, (a.s.m) efendimiz şöyle buyurmuşlar: “Recep Allah’ın ayıdır. Şaban benim ayımdır. Ramazan ümmetimin ayıdır.” Her üç ayın da çok feyizli ve bereketli olduğu bilinmektedir. Şaban ayında bulunmamız nedeniyle bu ayın hikmet ve ehemmiyetini hatırlatmakta fayda vardır.

Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulüllah efendimiz buyurdu ki:

Şaban, öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gafildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim. (Nesai)

Şaban ayının on beşinci gecesi kurtuluş manasında olan Berat gecesidir. Bu gecenin ehemmiyeti Kur’an’ı Kerim’in Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Berat gecesinde birçok hayırlı olayların meydana geldiği, Mü’minlerin idrak ettikleri feyizli, İlahi af ve rahmete nail olma gecesidir.

Berât nedir: Kişinin bir yükümlülükten borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan kurtulmak anlamına gelmektedir. Dini yönden ise: Günahlardan arınmak, temize çıkmak, ilahî af ve rahmete nail olmak manasını ifade etmektedir.

Mü’minlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup İlâhî bağışa ermeleri umulduğu için de Berat Gecesi denmiştir. Buna göre Berat gecesi, Allah Teâlâ’nın affı ve bağışlaması ile Müslümanların günahlardan arınmasına ve kurtuluşlarına bir vesiledir.

Kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’dan Mekke’deki Kâbe istikametine çevrilmesinin Hicretin ikinci yılında Berat Gecesinde gerçekleştiği de söylenmektedir.

Berât gecesi, ilâhî emirlerin Levh-i Mahfûz’dan yazılmasına başlanır. Kâtip melekler bu geceden, gelecek seneki aynı geceye kadar olan olayları yazar, rızıklara ait nüsha Mikail (a.s.)’ma; musibetlere ait nüsha Azrail (a.s.)’ma; harplere, zelzelelere, yıldırımlara, ait nüsha ise Cebrail (a.s.)’ma teslim edilir.

Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, mukaderat-ı beşerin programı bu gecede tayin edilmektedir. Peygamberimiz (a.s.m.) bu gecelerde çok ibadet ve çok dua ederdi.

Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

Hz. Âişe validemiz, Ya Resulüllah! Allahü Teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu halde, neden Berat gecesinde çok ibadet ettin? diye sordu. Peygamber efendimiz buyurdu ki: Şükredici kul olmayayım mı?

Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur. (Gunye)

Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler müminlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler. (Nesai)

Şaban’ın on beşinci gecesini ibadetle, gündüzünü de oruçla geçirin! O gece Allahü teâlâ buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder. (İbni Mace)

Şaban ayının on beşinci gecesi, rahmet-i ilahi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere Müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan mağfiret olunmaz.(Beyheki)

Cebrail aleyhisselam gelip, “Kalk namaz kıl ve dua et! Bu gece şaban’ın on beşinci gecesidir” dedi. Bu geceyi ihya edenleri Allahü teâlâ affeder. Yalnız, müşrik, büyücü, falcı, cimri, kinci, müşahin, içkici, faizci ve zaniyi affetmez.(Taberani)

Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi. (İsfehani)

Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.(Deylemi)

Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.(Beyheki)

Duanın kabulü için, haramlardan kaçıp günahlara tövbe etmek, farzları tadil-i erkânla kılmak, duayı ibadet niyetiyle yapmak, duanın başında ve ahirinde salat-ı şerifeyi çekmek, çünkü iki makbul dua arasında yapılan dualar kuvvetle kabule sebeptir.

İlâhi rahmetin aktığı Berat gecesinde mukadderat programı belirlendiği için, mü’minlere çok kıymetli ve kazançlı bir ticarettir. Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini bütün samimiyetiyle Cenab-ı Hakka iletip isteklerini ondan talep eden ve belalardan ona sığınan insan bahtiyardır.

Bediüzzaman Berat kandili ile ilgili şöyle bir açıklık getirmektedir:

Aziz, sıddık kardeşlerim, bu Medrese-i Yusufiye’de ders arkadaşlarım!

“Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nev’inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr’in kutsiyetindedir. Her bir hasenenin Leyle-i Kadir’de otuzbin olduğu gibi, bu Leyle-i Berat’ta her bir amel-i sâlihin ve herbir harf-i Kur’anın sevabı yirmi bine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede on binler, yirmi bin veya otuz binlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur’anla ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır.”

İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde yirmi bindir. Bu bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz takdirde Berat Kandili elli senelik bir ibadet hayatının sevabını bir gece içinde bize kazandırabilir. Onun için elden geldiği kadar Kur’ân ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır. Gecenin manevi değeri dolayısıyla namaz, Kur’ân tilaveti, zikir, tesbih ve istiğfarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi gerekir.

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:“Allahım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin.” (ettergip)

Ya İlahi ve Ya Rabbi! Resül-i Ekrem (a.s.m.)’ın hürmetine bizi onun şefaatine mazhar, sünnetine ittiba ve dar-ı saadette al ve ashabına komşu eyle…

Berat kandilinin feyiz ve bereketinden istifade etmeyi nasip eyle âmin…

Rüstem Garzanlı/Diyarbakır

Muazzam ve Külli Duaya Amin Diyelim

الحمد لله رب العالمين والصلاة والسلام على أشرف الأنبياء والمرسلين
Ey Rabbimiz!…
Senin sonsuz ilminle bize öğrettiğine göre göklerin ve yerin orduları senin elindedir mahiyetini bilmediğimiz nice orduların vardır. Biz tüm insanlık olarak mağlup kaldık aciz düştük gücümüz yok aczimiz çok tüm dünyayı sarsan bu virüs Ordusunun karşısında acizliğimizi idrak ettik sana muhtaç olduğumuzu anladık. Elbette onlar ve hiçbir şey başıboş değil senin emrindedirler onları hayırlısıyla durdur yaRabbim bu salgın hastalığı hayırlısıyla sonlandır yarabbim. Bu salgın hastalığın ile verdiğin dersleri iyi anlamamızı nasip eyle Yarabbi. Hastalığa yakalanmış olanlara hayırlı şifalar ihsan eyle, yakalanmamış olanlarımızı da bu hastalıktan muhafaza eyle Yarabbi.

Ya ilahel alemin
Rahmet ve merhametinin ve kuşattığı bu mübarek gecede Bu vesile ile Kalplerimizi yumuşat. Berat-ımızı lütfeyle. Bu vesile ile Kalplerimizi ruhlarımızı Arındır Bu vesile ile Kalplerimizi dirilt Allah’ım. Hidayetine erecek şekilde Kalplerimizi gönüllerimizi yeniden şekillendir Allah’ım Senden çok uzaklaştığımız zamanda gelen bu salgın ile tekrar sana dönmemizi nasip eyle

Yarabbi
Bu vesile ile Hayatı yeniden sorgulamayı nefsimizi hesaba çekmeyi nereden geliyoruz ve ne yere gideceğiz ve bu dünya misafirhanesinde neciyiz ve bu misafirhane sahibinin bizden istedikleri nelerdir? Tüm bunları idrak etmeyi yerine getirmeyi gayret göstermeyi samimi olmayı nasip eyle Yarabbi Evlerimize çekilip yalnız kalmayı, birgün asıl gideceğimiz yer olan kabrimize çekilip amellerimiz ile baş başa kalmamız olan hakikati şimdiden anlamayı ve ebedi yolculuğumuza azık hazırlamamızı bizlere vesile eyle

Yarabbi
Bu hastalığın bizleri tokalaşmaktan kucaklaşmaktan Men edip aramıza mesafe koymaya mecbur bırakmasını kişinin o dehşetli günde eşinden anne- babasından kardeşlerinden kaçacağı Mahşer gününü Tefekkür etmeye tezekkür etmeye vesile kıl

Ya Rabbi
o Zorlu gün için o çocukları ihtiyarlatan gün için her şeyin açılıp döküleceği ortaya çıkacağı azalarımızın şahitlik edeceği o aldatmaların ortaya çıkacağı o Hasret kaldığımız gün için daha şuurlu ve samimi bir şekilde hazırlanmamızı nasip eyle Yarabbi Camilerimizin Mahzuniyeti, kabe-i Muazzama’nın, Mescidi Nebevi’nin, kubbet-ül hadranın, kubbet-üs sahra’nın, mahzuniyeti ile camiye gidememenin cumaları kılamamanın burukluğu ve hüznü içinde sana yalvarıyoruz. Kainatın kalbi olan kabe-i Muazzama’nın kapılarının bile insanlara kapalı olmasının hicran’ı içerisinde sana yalvarıyoruz.

Camiye, cemaate, cumaya, kabe-i Muazzamya, Efendimiz (aleyhissalatu Vesselam’ın) huzuruna, hasretimizi ve hicranımızı uzun sürdürme Allah’ım.. Bu süreçten, Kainat kitab-ı Kebirini okumayı geliştirerek, kalp ve ruhumuzu, ibret alarak ayetlerini, yeryüzündeki satırlarını ve saltanatını, haşmetini, kudretini, tefekkür ederek her şeye ve her olaya iman gözüyle gözlüğüyle bakabilmeyi, ders almayı, karlı çıkmayı… İçinde bulunduğumuz günümüzü dünümüzden, yarınımızı bu günümüzden güzellik ve hayırlara çevirmeyi nasip eyle

Yarabbi
Bu mübarek gece hürmetine Zikir fikir ve şükrümüzü artırıp, senin gören gözün, işiten kulağın, yürüyen ayağın olabilmeyi, “Mü’min görüldüğünde Allah’ı hatırlatandır” hadisi şerifine masadak olmayı hepimize lütfeyle yarabbi Allah’ım yine bu salgın hastalık vesilesi ile dünya hayatının bütünüyle fani vegeçici olduğunu ve medeniyet fantaziyelerinin, uyutucu ve aldatıcı olduğunu ve fıtrat-ı Beşer’in hakiki sevdiği ve hakiki aradığı hayatı bakiye-yi bütün kuvvetimizle aramayı ona çalışmayı, insanlığın bir hakikat arayışına girmesini nasip eyle

Yarabbi
Bu vesile ile Hiçbir kitapta emsali bulunmayan bir tarzda hayat-ı bakiye-yi ve saadet-i ebediyye-yi müjde veren ve bütün beşerin yaralarını tedavi eden Kur’an’ı muciz’ul beyan-ı ve onun hakikatlerini okumayı anlamayı yaşamayı ve bütün Ruh-u canımızla sarılmayı bizlere nasip eyle Yarabbi…

İbrahim Hakkı gibi,
“Hak şerleri hayreyler, Zannetme ki gayreyler, Arif olan seyreyler, Mevla görelim neyler neylerse güzel eyler. deme şu niçin böyle, yerindedir o öyle, var sonunu Seyreyle, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler… diyoruz ve kahrın içinde gizli lütufların olduğuna iman ediyoruz bizden lütfunu esirgeme yarabbi. ya ilahel alemin. Şu dünya hayatına aldanmaktan boş şeylerle oyalanmaktan vaktimizi na-hoş zayî etmekten, zikrine, fikrine, Şükrüne uzak kalmaktan bizi muhafaza eyle.

Yarabbi..
Kur’an-ı muciz-ül beyan hürmetine, Esma-ul husna’n hürmetine. Resûl-i Ekrem aleyhissalatu vesselam Efendimiz hatırına, Bize bahşettiğin bu mübarek leyle-i Beraât hürmetine, Ruh ve bedenimize afiyet, rızkımıza bereket, hanelerimize huzur ve saadet hayatlarımıza istikamet ver yarabbi. Allah’ım görünen görünmeyen her türlü musibetten dert tasa ve kederden acizlikten miskinlikten Gurur kibir riyadan Haset gıybet ve beladan tüm musibetlerden yangın âfâd zelzele tâûn ve vebadan bizleri muhafaza eyle.. evvela şahsımızı, anne ve babamızı, evlad-u iyalimizi, Mahalle şehir ve memleketimizi, devletimizi ve milletimizi ve bu süreçte canımız için canını ortaya koyan tüm sağlık kahramanlarımızı, sıhhat ve emniyetimiz için çalışanları, Mahzun camilerimizden ezan okuyup dua eden Tüm din görevlilerimizi ve Alem-i İslam’da Mazlum, Mahzun ve masum muzdarip tüm kardeşlerimizi Emn-u emanetinle, sıhhat ve afiyetin ile muhafaza eyle Yarabbi.

Yarab, senin işlerin de aslâ abes yoktur Her şey ya bizzat güzeldir veya neticeleri itibariyle güzeldir ve bu sürecin sonunu Vatan ve milletimiz millet ve hükümetimiz birlik ve beraberliğimiz, tesanüd ve muhabbetimiz, birlik ve vahdet-i miz için güzelliklere hayırlara, fetihlere çevir Yarabbi. Bu vesile ile okunan tüm Hatm-i Kur’an’ı, yapılan zikir, Tevhid, ibadet ve hasenâtı okunan Cevşen ve evrâd-u ezkar’ı yüce katında makbul ve bu musibetin def-ine vesile kıl Allah’ım

Ya Rab
Kusurumuzu Affet, Bizleri kendine kul kabul et, emanetini kabzetmek zamanına kadar bizleri emanetinde Emin kıl… 
Amîn.
آمين، اللهم آمين بحرمت سيد
المرسلين و الحمد لله رب العالمين
dua ve muhabbetle, geceniz mübarek olsun. Âmîn

Beratimiz “Beraatimiz” Olsun

Soru: Öncelikle, “kandil” ne demektir, dilimize nereden girmiştir?

Kandil, Lâtince “candela” kelimesinden Arapçalaşıp oradan Türkçemize geçmiş bir kelimedir: “Mum, lâmba,aydınlatıcı” anlamına gelir…

Günahlardan temizlenmek, bir bakıma “aydınlanmak” sayıldığından, iç dünyamızın günahlardan temizlenmesine vesile olan kutsal gecelere “kandil” denmiştir. 

Başka bir rivayet daha var: Buna göre, Sultan İkinci Selim (1566-1574), kutsal gecelerde camilerin ışıl ışıl aydınlatılılıp minarelerde kandiller yakılmasını emretmiş, bu yüzden kutsal gecelere “kandil” adı verilmiştir…

Galiba en doğrusu, “Regaib Gecesi”, “Mirac Gecesi”, “Berat Gecesi” ve “Kadir Gecesi” diye, kendi özel isimleriyle yâdetmektir.

Arapça “gece” anlamına gelen “leyl” kelimesini başa getirerek, kutsal geceleri “Leyle-i Kadr”, “Leyle-i Berat” şeklinde telaffuz edenler de vardır.

Soru: Berat nedir, ne anlama geliyor?

Berat, “beraat” (cezadan kurtulma) anlamında bir kelimedir. İsmini, o gece, günahların affedileceği umudundan alır. 

Soru: Berat gecesi nasıl yaşanmalı?

Tabii ki, Peygamber-i Âlişan Efendimiz’in yaşadığı ve öğrettiği gibi…

Buyuruyor ki: “Şaban ayının onbeşinci gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve ‘Tövbe eden yok mu, tövbesini kabul edeyim! Rızık isteyen yok mu, rızık vereyim! Şifa isteyen yok mu, şifa vereyim!.. Başka isteği olan yok mu, ona da istediğini vereyim’ der.” (İbn Mace, İkâmetü’s-Salât, 191)

Peygamber-i Âlişan Efendimiz’in, bu gecede ibadetle meşgul olmayı ve gündüzünde oruç tutmayı teşvik ettiği nakledilir. 

Mekke halkı, Berat geceleri Mescid-i Haram’da namaz kılar, Kâbe’yi tavaf eder ve Kur’an okuyarak geceyi değerlendirirdi. 

Soru: Tarihte bu geceye ait farklı kutlama biçimleri var mıydı?..

Evet, vardı. Meselâ, Onbirinci Yüzyılın ortalarından itibaren, Şam’daki Emeviyye Camii’nde Berat geceleri kandiller yakılırdı. Bunu “bid’at” sayan âlimlere rağmen, uygulama bir süre devam etti. 

Selçuklularda Berat geceleri halka tatlı dağıtma geleneği vardı. İbn Kesir (ö. 310/923), bu geleneği Selçuklu Vezir Fahrülmülk’ün başlattığını kaydeder. Bu geleneğin dinle alakası yoktur. Hayır yapma anlayışının bir ürünüdür.

Osmanlılar, diğer kandil geceleri gibi, Berat kandilini de büyük bir coşkuyla kutlarlardı. Camiler renkli fenerlerle donatılır, mahyalarla, “Berat kandiliniz mübarek olsun” anlamında kutlama mesajları yazılırdı.

Soru: Bazıları, başta Mevlid Gecesi olmak üzere, Kadir Gecesi hariç, diğer tüm mübarek geceleri “bid’at” sayıyorlar. Siz buna ne diyorsunuz? 

Malum, din bilgini değilim. Fakat imparatorluk kültürüyle bütünlenerek şenliğe dönüşen mübarek gecelerdeki toplu ibadetleri, İslâmın “toplumsal” anlayışına, “hayırda yarış”ma yaklaşımına ve mü’minleri “cemaatleşip bütünleşme” teşvikine uygun buluyorum. İbadetin bayram havasında yapılması ise ayrı bir güzelliktir.

Kaldı ki, daha önce dine bigâne kalan pek çok Müslüman, bu gecelerin duygusal atmosferinden etkilenerek kendi gerçeğine yöneliyorlar…

Herhangi bir vesile ile ibadet etmenin, hayır yapmanın ne mahzuru olabilir ki?..

Müfessir sahabilerden İkrime el-Berberi, Duhan Suresi’nde (44/3) sözü edilen “mübarek gece”nin Berat olduğunu söyler…

Mübarek aylar (Recep, Şaban, Ramazan), mübarek günler (Cuma, bayram arifesi ve bayram) ve mübarek geceler, (Mevlid, Regaib, Mi’rac, Berat ve Kadir geceleri) Allah’ın, bizi bağışlamak için yarattığı vesilelerdir…

“De ki: ‘Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.” (Zümer Sûresi, 39/53)

Beratımız beraatımız, beraatımız mübarek olsun!

Yavuz Bahadıroğlu – Yeni Akit

Berat Kandiliniz Mübarek Olsun!

1 Haziran 2015 Pazartesiyi- Salıya bağlayan gece, Berat Kandilidir. Berat, Kişinin bir yükümlülükten borçtan, hastalıktan, suç ve cezadan kurtulmak anlamına gelmektedir. Dini yönden ise: Günahlardan arınmak, temize çıkmak, ilahî af ve rahmete nail olmak manasındadır. Berat gecesi, Allah’ın affı ve bağışlaması ile mü’minlerin günahlardan arınmasına ve kurtuluşlarına bir vesiledir.

Allah (c.c.) Âyet-i Kerime’de mealen şöyle buyurur: Apaçık olan Kitab’a and olsun ki, biz onu “Kur’an’ı” mübârek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.” Duhan 2,3

Ayet’te geçen, mübârek geceden maksat, Berat gecesi olduğu söylenmektedir. Rivayetlere göre: Kur’an-ı Kerim’in tamamı, bu gecede Levh-i mahfuz’dan dünya semasındaki Beyt-i Ma’mur’a indirilmiş, sonra da Kadir gecesinden itibaren Cebrail (a.s.) vasıtasıyla Peygamber Efendimize (s.a.m.) peyderpey indirilmiştir.

Berat gecesinde birçok hayırlı olayların meydana geldiği, Mü’minlerin idrak ettikleri feyizli, İlâhî af ve rahmete nail olma gecesidir. Bu gece, ilâhî emirlerin Levh-i Mahfûz’dan yazılmasına başlanır. Kâtip melekler bu geceden, gelecek seneki aynı geceye kadar olan olayları yazar, rızıklara ait nüsha Mikâil, (a.s.) Musibetlere ait nüsha Âzrail, (a.s.) harp, zelzele ve yıldırımlara ait nüsha ise Cebrail (a.s.)’e teslim edilir.

Peygamberimiz (a.s.m.) bu gecede çok ibadet ve çok dua ederdi. Konu ile ilgili hadis-i şeriflerden bazıları şöyledir:

Hz. Âişe validemiz, “Yâ Resulüllah! Allah’ü Teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu halde, neden Berat gecesinde çok ibadet ettin?” diye sordu. Efendimiz buyurdu ki: ”Şükredici kul olmayayım mı?”

Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allah’ü teâlâya arz olunur. Gunye,

Berat gecesi göklerin kapıları açılır, melekler mü’minlere müjde verir ve ibadete teşvik ederler. Nesai,

Berat gecesinde Cenab-i Allah buyurur ki: “Af isteyen yok mu, affedeyim. Rızk isteyen yok mu, rızk vereyim. Dertli yok mu, sıhhat, afiyet vereyim. Ne isteyen varsa, istesin vereyim” Bu hâl, sabaha kadar devam eder. İbni Mace,

Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, ret olmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Ârefe gecesi. İsfehani,

Peygamber Efendimiz (a.s.m.) bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir: Allah’ım, azabından affına, gazabından rızana sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten acizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin.” Ettergi,

Bediüzzaman Berat kandili ile ilgili şöyle buyurur:

Aziz, Sıddık kardeşlerim, bu Medrese-i Yusufiye’de ders arkadaşlarım!

“Bu gelen gece olan Leyle-i Berat, bütün senede bir kudsî çekirdek hükmünde ve mukadderat-ı beşeriyenin programı nev’inden olması cihetiyle Leyle-i Kadr’in kutsiyetindedir. Her bir hasenenin Leyle-i Kadir’de otuz bin olduğu gibi, bu Leyle-i Berat’ta her bir amel-i sâlihin ve her bir harf-i Kur’an’ın sevabı yirmi bine çıkar. Sair vakitte on ise, şuhur-u selâsede yüze ve bine çıkar. Ve bu kudsî leyali-i meşhurede on binler, yirmi bin veya otuz binlere çıkar. Bu geceler, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebilir. Onun için elden geldiği kadar Kur’an’la ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır.” Şualar, 14. Şua

İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandilinde yirmi bindir. Bu bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz takdirde, Berat Kandili elli senelik bir ibadet hayatının sevabını bir gece içinde bize kazandırabilir. Elden geldiği kadar Kur’ân ve istiğfar ve salâvatla meşgul olmak büyük bir kârdır. Gecenin manevi değeri münasebetiyle Kur’ân tilaveti, zikir, tesbih ve istiğfarla geçirilmesi büyük bir kazançtır.

İlâhi Yâ Rabbi! Rahmetin aktığı bu Berat gecesinde mü’minlerin gönlünden geçirdikleri bütün samimi dualarını dergâhından kabul et. Âmin…

Berat Kandiliniz mübârek olsun.

Rüstem Garzanlı

31.05.2015

www.NurNet.org

Rusya’da Nur talebesi ve R.Nur’a beraat

16 Kasım 2011 / 14:12

Rusya’da zaman zaman Nur talebelerine yönelik görülen baskı ve mahkemeler bir bir olumlu sonuçlanıyor.

Risale Haber-Haber Merkezi

Rusya’da zaman zaman Nur talebelerine yönelik görülen baskı ve mahkemeler bir bir olumlu sonuçlanıyor. Son olarak 2 Kasım’da yapılan mahkemede 8 aydır tutuklu bulunan Nur talebesi tahliye edilirken Risale-i Nurların faydalı eserler olduğu dile getirildi. Rusya Nur Talebeleri’nin mektubunda yer alan bilgiye göre savcı tahliyeye itiraz etti. Temyiz mahkemesinde Rus bayan avukatın Nur talebesini ve Risale-i Nurları savunması ile karar kesinleşti.

İşte Rusya Nur Talebeleri’nin o mektubu:

Esselamu aleykum! Aziz ve hürmetli sevimli ağabey ve abilerimiz! Bayramlarınızı tebrik eder sizlere Cenab-ı Hak’tan hayırlı sihhatli uzun ömür diler ve dualarınızı rica ederiz .

Çok şükür dua ve teveccühünüz hürmetine Rusya’da iman ve Kur’an hakikatleri her tarafa yayılıyor, her tabaka arasında okunuyor, dost ve düşmana, muhtaçlara kendini okutturuyor. Hakikaten duaların kabulü görünüyor, yani çok zaman edilen: “ya Rab, akılları, kalpleri nurlara musahhar eyle” gibi çok insanlarda ve havadislerde müşhahede olunuyor.

Mesela, valideyinlerin ciğer yankısıyla “evlatlarımızı bu ateşten nasıl kurtaralım” diye istimdat noktaları araması, sonra gençlerin “bize yardımcı olun, irtibatı bizden kesmeyin ki bizi bu ateş yakmasın. Sonra ailelerimiz dağılmasın, imanımız gitmesin” diye evlerinde nurların okunması ve yerleşmesi için çalışmaları gibi… Sonra seri’üz-zaval olan ihtiyarların nurlardaki tesellileri duyanda çok sevinmeleri gibi… Her gün böyle çok havadisler oluyor. Nurlardaki hakikatlar satır-satır tasdik olunuyor, müşahede olunuyor.

Moskova’da merkezi mescide 100 binden çok adam eksi 10 derece soğukta sokaklarda bayram namazı kıldı. Son zamanlarda bazı soruşturmalar artmış. Bunlar da Risale-i Nurların yayılmasına, fütühatına, genişlemesine, kökleşmesine sebep oluyor bi iznillah. Bu sebeple kardeşler Cumhurbaşkanlığına, bakanlara, çok yerlere Risale-i Nurların mahiyyetini bilderecek, izah edecek mektuplar yazıyorlar.

Ulyanov şehrinde bir kardeşi 8 ay tecritte, hapiste şüpheli cemiyetçi diye bin dereden su toplamak nevinden tuttular ve bu kadar hucumlara rağmen mahkemede Allah’ın (C.C.) izniyle serbest bıraktılar. Sonra savcı yeniden temyize verdi. Tahliyeden 2 ay sonra 2 Kasım’da temyiz mahkemesi oldu.

Savcının iddiası şu:
1.Hilafet kurmak isteyen cemiyetin mensubu.
2.Milletler arasında tefrika, ayrılık yapmak.
3.Gençleri irticaya çekmek.
4.Tahliyeden sonra temyiz mahkemesni beklemden Azerbaycan’a gitmesi.

41 yaşındaki Rus bayan avukat Elena Goroshova’nın kardeşleri hayrette bırakan beklenmez bir müdafaası oldu. Şöyle ki:

1.Her hangi bir cemiyyete mensup olmasına hiç bir delil yoktur. Evlerde toplanıyorlar derseniz halbuki bizim mahallede iki ayrı-ayrı misyoner evleri (mülk) var, kiliseye gitmiyorlar. Bu o demektir ki din hürriyeti var, onlara ilişmiyorsunuz. O zaman Müslümanlar evlerinde Allah’tan, Peygamberden, dinden, güzel ahlaktan insanlıktan konuşmaya hakları yok mudur?

2.Bu mahkeme salonunda muhtelif milletten olan gençlerin olması ve eve baskın zamanında da içeride 12 başka-başka milletin olması bu iddianın haksız olduğunu gösterir.

3.Bu kitaplaru okuduktan sonra güzel ahlaka sahip olmaları içtimai (sosyal) hayatta faydalı olmaları irtica değil terakki, ilerleme olduğuna binler numune var.

4.Müttehemin gidip Azarbaycan’da hasta anasını ziyaret edip kaçmayarak şimdi burada mahkemede olması da iddianın esassız olduğunu gösterir.

Sözler kitabını (Rusça) ben satır-satır okudum. Hiç bir zararlı kelime bulamadım ve savcıya da müstentike de kaç defa rica ettim ki “siz ittiham ettiğiniz kitaptan bir sahife de olsa okuyunuz. Bu kitapları yasak etmek cemiyyetimiz için çok zaralıdır. Said Nursi’nin eserleri Allah’tan, peygamberden, hayatın mahiyetinden, ebedi hayattan bahsediyor ve bunları kendi fikirleri değil Kur’an’dan alıp ders veriyor.”

Avukat hanım böyle nurlardan okudukları yerlerden de misaller getirerek 45-50 dakika samimi fedakarane müdafaa yapıyor.

Hakim de savcının iddialarının esassız olduğunu bildirip işi kapatıyor.

Dua edin Cenab-ı Hak bizi istihdam etsin, istikamet, gayret versin, muhafaza eylesin. Amin. Amin.

Herkese binler selam. Hürmetle dualarınıza muhtaç kardeşleriniz

Rusya Nur Talebeleri

www.RisaleHaber.com