Etiket arşivi: Çetin Kılıç

Yahudilere Dikkat

Yahudi; Hazreti Yakup’un oğullarından Yehuda’nın soyundan gelen lanetlenmiş kavim.
“Onların dinlerine tâbi oluncaya kadar ne yahudiler ne de hıristiyanlar senden asla râzı olmayacaklardır. De ki: “Dosdoğru yol, Allah’ın gösterdiği İslâm yoludur.”Allah (cc) bakara süresinde böyle buyuruyor.
“Allah onları lânetlemiştir”(nisa 46 da geçer)

“Ey iman edenler! Yahudi ve hıristiyanları dost ve sırdaş edinmeyin. Çünkü onlar birbirinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse, kesinlikle onlardan olur. Şüphesiz ki Allah, zâlimler topluluğunu doğru yola erdirmez.” (maide 51)
Bu lanetli kavim hakkında Kuranı Kerimde daha bir çok ayet mevcuttur.

Bakır kaplar kalaylanmazsa içine ne girerse zehir olur, bunlarda kalaysız bakır kap gibidirler içine giren anarşist olur, dinden çıkar, vatan haini olur olurda olur, aman Müslüman kardeşim aman!

Üstad Bediüzzaman,
” Yahudilere müteveccih şu iki hükm-ü Kur’anî, o milletin hayat-ı içtimaiye-i insaniyede dolap hilesiyle çevirdikleri şu iki müdhiş düstur-u umumîyi tazammun eder ki: Hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeyi sarsan ve sa’y ü ameli, sermaye ile mübareze ettirip fukarayı zenginlerle çarpıştıran, muzaaf riba yapıp bankaları tesise sebebiyet veren ve hile ve hud’a ile cem’-i mal eden o millet olduğu gibi; mahrum kaldıkları ve daima zulmünü gördükleri hükûmetlerden ve galiblerden intikamlarını almak için her çeşit fesad komitelerine karışan ve her nevi ihtilale parmak karıştıran yine o millet olduğunu ifade ediyor.”

Haddimiz olmayarak Üstad ne demiş anlamaya çalışalım.
Bu yahudi milleti her türlü dolap çevirerek toplum hayatını sarsar. Emek ile sermayeyi çarpıştırır, yani bankalar vasıtasıyla fakirleri zenginlerin kölesi yapar, hile ile tuzaklar ile aldatmalar ile malı kendi elinde toplar. Bunu engellemek isteyen hükümetleri devletleri hiç sevmezler, onlara savaş açar, her türlü fesat komiteleri ile intikam almaya çalışırlar, her ihtilalde darbede parmakları vardır. Ne yaparlarsa yapsınlar hiç bir zaman hükümet olamazlar.

Üstadın manidar sözü ile yazımızı sonlandıralım.
“Şu Riba Taşını Altından Çeksen, Şu Zalim Medeniyet Kasrı Çökecektir.”

Selam ve dua ile
Çetin KILIÇ

Gerçeğe Yaklaşan Batı

Göreceklerinin, inandıklarına ters düşeceğinden korkan batılı ilim adamları Gelile’nin teleskopuna bakmayı red etmişlerdi, böyle olunca manaya erememiş maddede takılmışlardı, şimdi aynı batının bilim adamları manaya yolculuğa başladı, insanın sadece bedenden olmadığını ruhunun hatta nefsinin olduğunu keşfetti, oysa Yunus “Bir ben var benden içeru” diyeli yedi asır geçti.

Bediüzzaman “ene” diyor “nefis” diyor “manayi harfi” diyor, Yunus’a yedi asırdır kulak tıkayan batı Bediüzzaman’ı anlamaya tanımaya çalışıyor. Evet batıdaki ilim adamları var oluşları açıklamak için tesadüfe sebeplere doğaya dayanmanın yeterli olmayacağını tartışıyor. Madde ye bakmakla trafik ışığının lambalarını bakmak arasında bir fark yok, oysa kırmızı ışık bize bir şey söylüyor bunu bilmek ve yerine getirmek zorundayız, aksi davranış kazaya sebebiyet verecektir. Kabuktan içe dahada içeri çekirdeğe varmak zorundayız.

Elinizde bir portakal düşünün kabuğunda takılıp kalırsan meyveye varamaz ve beslenemezsin hikmetine varamazsın belki hastalığına şifa olacaktı. Bu kadar da değil, ya çekirdek! Ona varamazsan bir daha portakal yiyemezsin gelecek nesiller de portakal yiyemez, çünkü devamlılık çekirdekte saklı. Aynen bunun gibi hidrojen oksijen tepkimesinden su olmuştur demek çok eksik bilgi, bunu tesadüfe veya başka sebeplere bağlayarak işin içinden çıkamazsın, tüm canlıların buna ihtiyacı olması bunu yaradanın hem suyu hem tüm canlıları tanıyan birinin olduğunun kanıtıdır. Beyin seçenek yapmadan harekete geçilemez, yani beyin sağ kol mu sol kol mu seçeneği yapıyor ve sinyali gönderiyor hareket başlıyor, modern ilim, seçimi beyin yapmıyor karar verme ayrı bir olgu diyor ve bunu anlayabilmek için dört boyuttan fazlaya ihtiyacımız var diyor.

Yani başka bir varlık var, Allah var diyemiyor. Mükemmel kusursuz bir düzen var, bir denge var bu düzen ve kusursuzluk en küçük zerreden insan vücudundan en büyük galaksilere kadar her şeyde gözlemlenebiliyor.

“Yunus öldü diye salâ verirler / Ölen hayvân imiş âşıklar ölmez”
Ölen cesettir, ruh ölmez Allah’ı tanıyan bilen itaat eden sadece mekan değiştirir. Batılı uzun yaşamanın sırrını ararken sonsuzluğa kavuşmak üzere.

Çetin KILIÇ

Kudüs ve Yahudiler

Kutsal mekan Kudüs yine huzursuz yine acılı, huzur ayı Ramazanda melun yahudi yine yaptı yapacağını.
O beldeyi İslam beldesi yapmadan dinmeyecek bu acılar. Peygamber efendimiz (sav) miraca çıkarken ayağının bastığı yeri bu gün yahudi pis ayağıyla kirletiyor. Bu durum tüm dünya Müslümanlarının canını acıtıyor.

Müslümanların tükürükleriyle bile boğulacak kadar az olan bu millet neden bu kadar güçlü ve dünyada bu kadar söz sahibi?
Teşhisi doğru koyamazsınız tedaviyi yapamazsınız.

Dünyada yahudi nüfusu az fakat yahudi sıfatlı insan sayısı çok fazla, bu yahudi sıfatlı insanlar İslam ülkelerinde ve Müslümanların içlerinde de azımsanmayacak kadar çok. Yahudinin sırrı burada saklı, kendinden olmayanıda kendine benzetiyor ve kendine hizmet ettiriyor.

Zekat farz, faiz haram. Allah aşkına söyleyin İslam ülkesi Türkiye’mizde faiz mi, zekât mı yaygın? Faiz kime hizmet ediyor, zekât kime hizmet ediyor? Bütün çarkların yahudiye hizmet ediyorsa yahudi niçin zengin Müslüman neden fakir diye sormayacaksın. Allah’a ve Resulune savaş açana Allah yardım etmez arkadaş. Aslımıza dönmeden, Kurana kulak vermeden, Resûlüllah’ın yoluna girmeden Allah bu millete o toprakları nasip etmez.

Bu hususta her bir Müslümana görev düşüyor.
Mevlam hepimize bu şuurda olmayı nasip etsin, gayretimizi arttırsın inşallah.

Çetin KILIÇ

İstanbul Sözleşmesi ve Tesbihat

Talebeleri Üstada sormuşlar
-Üstadım bu tesbihat biraz fazla değil mi?
Üstad
– Kardeşim ben gelecek belalardan ancak bu tesbihatlarla muhafaza olabiliyorum. Demiş.

Ahirzaman fitneleri belaları musibetleri adeta tepemizde dolaşıyor, bazende canımızı yakıyor.
Adem (as) dan bu güne kadar işlenen günahların, isyanların en fazla işlendiği bir zaman diliminde yaşıyoruz. Bir çok kavmin helakına sebep olmuş günahların hepsi birden, kat be kat daha fazlası işleniyor. Peygamberimizin bir duası var.
“Yarabbi ümmetimi toplu helak etme”

Kâinatın yaratıcısı Allah (cc) Peygamber (sav) efendimizin bu duasını kabul etmiş ki bunca günahlara rağmen helak olmuyoruz.

Kadının beyanı esastır deyip, kredi kartını vermedi diye aile fertlerine iftira atabilen kız çocuğu , istediği şeyi almadı diye kocasına iftira atan kadın, istediği notu vermedi diye öğretmenine iftira atan talebe, tiktokta, sosyal medyada takipçisi artsın diye komşusuna, asansörde karşılaştığı adama, patronuna iftira atan bu kadınlar yüzünden sıkıntı yaşayan erkek sayısı oldukça fazla.

Böyle bir zamanda, “şerrin nisa, belain nisa, fitnetin nisa” tesbihatına ne kadar çok ihtiyacımız var.
Mevlam Ümmeti Muhammed’i ahir zaman fitnelerinden muhafaza etsin. Amîn.

Çetin KILIÇ

İhtilaf

Allah’a inanan hak yolunda olan Müslümanlar kerem, cömert, fazilet ve himmet sâhibi olduklarından, hak yolcusu olmanın üstünlüğünü bir birileriyle rekabet ederek maalesef kaybediyorlar, aralarına ehil olmayanların da girmesiyle bu hak yolcusu olma üstünlüğü suistimal ediliyor, yanlış hatalı kararlarla bir birleri arasında ihtilaf oluşuyor, bunun neticesi olarak da İslâma, müslümanlara, cemaatlere ehemmiyetli zarar veriyorlar.

Karşısındaki gafiller ve dalalete hizmet edenler ise menfaatlerini kaçırmamak için zillet içinde, namert ve hamiyetsiz olmalarına rağmen, alçak, hain, zararlı, muzır olmalarına bakmadan nasıl olursa olsun kendi menfaatleri etrafında toplanıyor samimi ittifak ediyorlar.

Ey ihtilafa düşmüş hak ehli, hakikat yolcusu! Böyle zamanlarda ihlası kaçırmayın, maksadınız sadece Rıza-i ilahi olmalı, ihlas kaçar Rıza-i İlahiyeden başka maksatlar işin içine girerse Allah muhafaza ehli hak zillete mağlubiyete düşer. Hak yolunda kıskançlık olmamalı, benim dediğim senin dediğin değil Allah’ın dediği esas alınmalı.

Allah Müslümanların ferasetini arttırsın inşallah. Amin

Çetin KILIÇ