Etiket arşivi: ispanyolca

ispanyolca Yeni Tercümeler

Risale-i Nur Külliyatının sesi gürleşiyor. 60’tan fazla lisana muhtelif eserleri tercüme edilmiş olan Risale-i Nur Külliyatının Ayet-ül Kübra, ihtiyarlar Risalesi ve Nur Aleminin Bir Anahtarı isimli eczaları İspanyolca olarak tercüme edilip Sözler Neşriyat bünyesinde Türkiye’de baskısı gerçekleştirildi.

 

 

 

ispanyolca Risaleler için tıklayınız

www.NurNet.org

SELLO DE LA CONFIRMACION DE LO OCULTO – SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBİ – İSPANYOLCA

RİSALE-İ NUR KÜLLİYATI’NDAN – SELLO DE LA CONFIRMACION DE LO OCULTO – SİKKE-İ TASDİK-İ GAYBİ – İSPANYOLCA
CİLT     : VİNLEKS
EBAT    : BÜYÜK BOY (17 x 24 cm)
KAĞIT  : ŞAMUA (70 gr)

BASKI  : RENKLİ BASKI

SAYFA  : 230 SAYFA

www.NurNet.org

SIGNOS DEL MILAGRO – İŞARAT-ÜL İCAZ – İSPANYOLCA TERCÜME ÇIKTI

RİSALE-İ NUR KÜLLİYATI’NDAN – SIGNOS DEL MILAGRO – İŞARAT-ÜL İCAZ – İSPANYOLCA
CİLT     : VİNLEKS
EBAT    : BÜYÜK BOY (17 x 24 cm)
KAĞIT  : ŞAMUA (70 gr)

BASKI  : RENKLİ BASKI

SAYFA  : 203 SAYFA

www.NurNet.org

Lorena’nın Barla Seyahati ve Üstadın Evinde Kalışı

Barla’ da hissettiklerimi asla unutmayacağım. Küçük bir yer, ama bir o kadar da haşmetli. Maneviyatta haşmetli, her bir köşede, kaldırımlı sokaklarında teneffüs edilen imanla haşmetli, tek bir kelime etmeksizin tebessümleri ve samimi bakışlarıyla hoşamedi eden, telaşsız, usulca yürüyen her bir sakiniyle haşmetli.

Bu seyahatte öyle duygusal ve etkileyici hadiseler oldu ki; kalbimin hissiyatıyla kendinden geçmiş aklım, imkansız görünse bile, bunları azar azar kelimelere dökmeye çalışacak.

Bir insanın dünyalık her şeyi terk etmesini ve başkalarının imanlarını kurtarmak için ömrünü iman davasına adamasını sağlayan nedir? Nasıl derin ve özel bir aşktır, şefkattir ki hissettiği; zulümlere, işkencelere, sürgünlere, zindanlara tahammül edebilir ve şaşmaz bir iradeyle doğru bildiği yolda ilerleyebilir?

Böyle birini bulmak kolay değildir. Bundan dolayıdır ki, yazdıkları yoluyla Bediüzzaman Said Nursi’ yi tanımış olmaktan kendimi bahtiyar addediyorum. Ancak, eserlerini okumakla bahtiyarlığım, yaşadığı yerleri gördüğümde hissettiklerimi anlatmakta kelimelerimi kifayetsiz bırakıyor.  Tabi, mutlak bir tecrit içinde, sürgünde olmaya yaşamak denebilirse.

Her bir mekanın kendine özgü esansı vardır, farkı teneffüs edilir ve hepsi derinden hissedilir. Risale-i Nur, İslam ve iman hakikatlerinin yayılması için, kuşkusuz Allah tarafından seçilen birinin elinden Barla’da başladı. Barla’da her bir köşe Üstad Said Nursi’den izler taşıyor. Yürüdüğü sokaklarda,  üzerinde dua ettiği ağaçlarda, bulunduğunda kendisine ilham edildiği dağlara, yazdığı bahçelerde, orada her şeyde ondan hatıralar var. Birkaç dakika sadece bunu tefekkürle, bu kadar güzel ve derin mevzuların neden burada yazıldığını anlamak kolaylaşıyor. Şunu açıklayabilirim ki, bulunduğum diğer yerlerin beni etkilememiş olmasından değil ama en çok tesir hissettiğim yer Üstad’ın ikinci evi oldu.

Said Nursi’nin Yirmialtıncı Mektupta yazdığı, kendisine yapılabilecek üç cihetle ziyareti hatırlayarak, hayat-ı dünyeviye cihetiyle ziyaret kapısını kapıyorum, kendisini mübarek bir şahıs olarak görme kapısını da kapatıyorum ve umuyorum ki Allah ziyaretimi, Cenab-ı Hakk’ın bir hizmetkarı olarak Kuran ve imanın dellalı olduğu cihetle, kabul eder.

İlk dikkatimi çeken, odalardan birinde, aralarında diğer dillerden çevirilerin de bulunduğu tam tekmil külliyat oldu. O anda İspanyolca’ya çevrilmiş Sözler’i aralarına bırakma ihtiyacı duydum. Onu külliyatın arasında görür görmez, öyle güçlü bir hissiyat kalbimi ve ruhumu kapladı ki şedit ve engellenemez bir ağlama kendini gösterdi. Aniden zihnimden, İslamiyetle şereflenişimden kendimi Allah’a en yakın hissettiğim o ana kadarki hayatım, film şeridi gibi geçti. Netice de anladım ki, bu hayatta vazifem Risale-i Nur’u İspanyolca’ya çevirmektir.

Tam da bu yüzden, Üstad’a büyük bir minnetkarlık ve derin bir saygı hissettim. İstanbul’da Sempozyum sırasında tanıştığım Fırıncı Abi’nin “Senin geleceğini biliyordum, çünkü Üstad her ülkeden Risale-i Nur’ u kendi diline çevirecekler çıkacak demişti” cümlesini hatırladım ve evinde çeviriyi bırakarak Üstad’a verebileceğim en iyi hediyeyi getirdiğimi düşünmekten kendimi alamadım. Aslında bu, hayatım boyunca benim aldığım en önemli armağandı.

Sözlerin tercümesini külliyatın aslının yanına koyunca, kalbim konuştu ve dedi ki: “Sevgili ve saygıdeğer Üstad’ım, bu İspanyolca çevirinin yapılacağını nasıl bildiyseniz öylece buraya bırakıyorum. Sadece Allah’ın rızasını ve sizden de tercüme sırasında bir kusurum olduysa affını ümit ediyorum. Üstad’ım biliniz ki vazifemin bu olacağını bilemezdim. İnşaallah Allah hatalarımı bağışlar ve ahirette kendisiyle görüşmemi nasip eder.”

Ağlamamı teskin edince, ağabeylere geceyi orada geçirip geçiremeyeceğimizi sormaya karar verdim, çünkü tüm kalbimle buna ihtiyacım vardı. Bu seyahat boyunca nail olduğum lütuflardan bir diğeri olarak bize bir istisna yapıp izin verdiler. Bir ağabey bana, beni Üstad’a bağlayan bu kadar kuvvetli  hissiyata binaen odasında kalmayı hak ettiğimi söyledi, fakat ben istemedim. Hiçbir bayanın odasında uyumamış olmasına hürmetle başka bir odada uyumayı tercih ettim. Ancak uyuyamadım. Bütün bu duygular beni ayık tuttu. Oturup, sadece ayın aydınlattığı yıldızlı gökyüzünü tefekkür etmeye karar verdim. Ben, Üstad’ın evinin balkonundan, Yaratıcının azamet eserlerini temaşa ederken, Barla uyuyordu. Uyumak artık bir şey ifade etmiyordu ve yorgunluk zaten hissedilmiyordu. Sabah ezanı beni bu halette yakaladı. Hakim-i Mutlak’ın yönettiği bir orkestra gibi önce bir camiden ezan sesleri yükseliyordu, sonra bir diğerinden, ardından diğerinden.

Beni doğru yola ilettiği için Allah’a şükürler olsun. Allah’ın selamı ve bereketi, bize gerçek ubudiyet yolu olan İslamı öğreten, kulu ve resulü Hz. Muhammed(s.a.v)’ e olsun. Allah’ın selamı, Üstadımız Bediüzzaman Said Nursi’nin üzerine ve bugün insanlık Risale-i Nur’un manevi nimetlerinden faydalansın diye tüm zulümlere iman kuvvetiyle dayanmış bütün talebelerinin üzerine olsun.

Sadece, bana her şey için elhamdulillah demek kalıyor.

Vacide Lorena Lara

 13.10.2013

www.NurNet.org

Peru Kitap Fuarında Sözler Sergilendi

Bu yıl 18.si düzenlenen Güney Amerika’daki Peru’nun Lima Milletler Arası Kitap Fuarına Türkiye’den Sözler Yaınevi katıldı. Lima Kitap Fuarı, Boenos Aires Kitap Fuarından sonra Latin Amerikanın en büyük kitap fuarı. Kitap ve edebiyat adına bir çok etkinliğin yapıldığı kitap fuarına Sözler Yayınevi, yayınladığı Risale-i Nur’un ispanyolca tercümeleri ile, Sozler Puplicacionnes adıyla katılyor.

Kendisiyle İnternet üzerinden sohbet ettiğimiz Sozler Puplicaciones’ten Abdullah Özen’den aldığımız bilgiler şöyle: “Sözler Yayınevinin Boenos Aires’te başlattığı tercüme faaliyetleri ile Risale-i Nur Külliyatının ekseri ispanyolcaya çevrildi. iki yıllık bir süre içinde 15 farklı kitap tercüme edilip basıldı. Bunlar arasında büyük kitaplardan Sözler ve Asa-yı Musa var. Şualar’ın tercümesi bitti. Mektubat’ın tamamlanmasına çok az kaldı, Ardından Lem’alar’ın tercümesine geçilecek. Yıl sonuna kadar büyük kitapların tamanının tercümesi yapılıp basılacak. Ayrıca Amazon.com sitesinde Küçük Sözler, Meyve Risalesi, Otuzüçüncü Söz, Yirmiüçüncü Söz ispanyolca e-book olarak satışta. Android uygulaması olarak okunabilmesi için çalışmalar devam ediyor. Çevrilen risaleler ispanyolca olarak profesyonel bir ses tarafından seslendiriliyor. Bunlar internetten dinlenip ve indirilebiliyor. Yaklaşık iki yıldır her hafta canlı yayınlanan, “La luz de la fe nur-u iman” adlı bir radyo programı yapılıyor. Program internet aracılığı ile de dinlenebiliyor. Telefonla bağlanabiliyor ve kitap talep edenler oluyor.”

Basılan kitaplar Latin Amerika’da büyük bir alaka ile karşılandı. Bu kitaplar önce 39. Boenos Aires Kitap Fuarına katıldı. Olağanüstü bir alaka oldu. Şimdi de Lima 18. Kitap Fuarında sergileniyor.

İnternet üzerinde yaptığımız sohbette, Kardeşimiz Abdullah Özen Fuarın ilk günü karşılaştığı ilginç bir olayı bizimle şöyle paylaştı:

“Bugün çok ilginç bir şey oldu. Kuran okunurken duygulanan, gözü yaşaranlara şahit olmuştum, ama bugün kadının biri adeta cerzeye geldi, cezbeye mi geldi deseydim. Hafız Enes abi canlı Kur’an okuyordu. Kadın sofiler gibi titredi, böyle hani cezbeye gelirler ya. Ben saşırdım. Dedim:

-abla noldu
. dedi

-ben de anlamadım”

“Fuarda standımıza o kadar büyük ilgi var ki, iki günüdür fuarı biz kapatıyoruz, diğer standlar kapatıp gittikleri halde bizim standın önü insan kaynıyor ve mecburen fuar kapandıktan yarım saat bir saat geç ayrılıyoruz”  diye de ekledi.

Fuar 19 Temmuz 4 Ağustos tarihleri arasında tüm ziyaretçilere açık.

Ayrıca dün gece katıldığımız online sohbette, Risale-i Nurların ispanyolca mütercimi Lorena Ablamızın çok sevdiği bir arkadaşının hidayetine şahit olduk.

Bu özel ve çok önemli gelişmeler yanında ülkemizin medar-ı iftihar Risale-i Nur Külliyatı’nın dünya genelinde büyük bir teveccüh ve kabul gördüğünün alameti olan Uluslararası büyük fuarlara katılması ülkemizin dünya çapındaki itibarı açısından çok önemlidir. Bu kitapların iman hakikatlerini anlatan en önemli eserler olarak dünya edebiyat çevrelerinin ve severlerinin dikkatine sunulması Türkçe’mizin dünya dilleri arasında önemli bir mevki kazanacağının da en büyük delilidir.

Aldığımız bilgilere göre, Fuarda gerek Kur’an’ı Kerim’in, gerekse İspanyolca Risale-i Nurların büyük bir ilgi ve alaka gördüğünü anlıyoruz.. Ziyaretçiler dağıtılan broşürleri büyük bir merakla okuyorlar ve kayıtsız kalamıyorlar. Okumaya başladıktan bir süre sonra broşürü eline alan duruyor dikkatlice okuyor ve geri dönüp kitapları soruyor. Sozler Puplicaciones’in standına ilgi çok büyük. Bir internet sitesi kendileri ile röportaj yapmış ve daha sonra tekrar geleceklerini ve geniş bir mülakat gerçekleştireceklerini söylemişler. Sebep-i Mülakat Latin Amerika kitap fuarına Türkiye’den gelen katılımcın dikkat çekici olması elbette.

Ülkemiz adına bu büyük, hayırlı, ulvi,  başarıya imza atan Sözler Yayınevi’nin tüm çalışanlarını kutluyoruz. Kendilerine Allah’tan muvaffakiyetler ve kolaylaıklar diliyoruz. Allah bu Ramazan Ayın’da çalışmalarını kabul etsin her bir anına Ramazan  hürmetine binlerce sevapla ödüllendirsin.

Ahmet Çiftçi

www.NurNet.org