Etiket arşivi: kasırga

Kasırga, Sel Gibi Umumi Musibetler

Bâzı eşhâsın hatâsından gelen bu musîbet, bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir? Âdil ve Rahîm, Kadîr ve Hakîm, neden hususî hatâlara hususî ceza vermeyip, koca bir unsuru musallat eder. Bu hal cemâl-i rahmetine ve şümûl-ü kudretine nasıl muvâfık düşer?

Üçüncü suâl: Bâzı eşhâsın hatâsından gelen bu musîbet, bir derece memlekette umumî şekle girmesinin sebebi nedir?

Elcevap: Umumî musîbet, ekseriyetin hatâsından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nâsın o zâlim eşhâsın harekâtına fiilen veya iltizâmen veya iltihâken taraftar olmasıyla, mânen iştirak eder, musîbet-i âmmeye sebebiyet verir.
Dördüncü suâl: Mâdem bu zelzele musîbeti hatâların neticesi ve keffâretü’z-zünubdur. Mâsumların ve hatâsızların o musîbet içinde yanması nedendir? Adâletullah nasıl müsaade eder?
Yine mânevî cânibden elcevap: Bu mesele sırr-ı kadere taallûk ettiği için, Risâle-i Kader’e havale edip, yalnız, burada bu kadar denildi:
“Bir belâ, bir musîbetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zâlimlere mahsus kalmayıp, mâsumları da yakar.” (Enfâl Sûresi: 25.)
Şu âyetin sırrı şudur ki: Bu dünya bir meydan-ı tecrübe ve imtihandır ve dâr-ı teklif ve mücâhededir. İmtihan ve teklif, iktizâ ederler ki, hakikatler perdeli kalıp, tâ müsâbaka ve mücâhede ile, Ebû Bekir’ler âlâ-yı illiyyîne çıksınlar ve Ebû Cehil’ler esfel-i sâfilîne girsinler. Eğer mâsumlar böyle musîbetlerde sağlam kalsaydılar, Ebû Cehil’ler, aynen Ebû Bekir’ler gibi teslim olup, mücâhede ile mânevî terakkî kapısı kapanacaktı ve sırr-ı teklif bozulacaktı.
Mâdem, mazlûm zâlim ile beraber musîbete düşmek, hikmet-i İlâhiyece lâzım geliyor; acaba o bîçare mazlûmların rahmet ve adâletten hisseleri nedir?
Bu suâle karşı cevaben denildi ki: O musîbetteki gazab ve hiddet içinde, onlara bir rahmet cilvesi var. Çünkü, o mâsumların fânî malları, onların hakkında sadaka olup, bâkî bir mal hükmüne geçtiği gibi, fânî hayatları dahi bir bâkî hayatı kazandıracak derecede, bir nevi şehâdet hükmünde olarak, nisbeten az ve muvakkat bir meşakkat ve azabdan büyük ve dâimî bir kazancı kazandıran bu zelzele, onlar hakkında, aynı gazab içinde bir rahmettir.
Beşinci Suâl: Âdil ve Rahîm, Kadîr ve Hakîm, neden hususî hatâlara hususî ceza vermeyip, koca bir unsuru musallat eder. Bu hal cemâl-i rahmetine ve şümûl-ü kudretine nasıl muvâfık düşer?
Elcevap: Kadîr-i Zülcelâl, herbir unsura çok vazifeler vermiş ve herbir vazifede çok neticeler verdiriyor. Bir unsurun birtek vazifesinde, birtek neticesi çirkin ve şer ve musîbet olsa da, sâir güzel neticeler, bu neticeyi de güzel hükmüne getirir. Eğer, bu tek çirkin netice vücuda gelmemek için, insana karşı hiddete gelmiş o unsur, o vazifeden men edilse; o vakit o güzel neticeler adedince hayırlar terk edilir ve lüzumlu bir hayrı yapmamak, şer olması haysiyetiyle, o hayırlar adedince şerler yapılır. Tâ birtek şer gelmesin gibi; gayet çirkin ve hilâf-ı hikmet ve hilâf-ı hakikat ve kusurdur.
Kudret ve hikmet ve hakikat kusurdan münezzehtirler. Mâdem bir kısım hatâlar, unsurları ve arzı hiddete getirecek derecede bir şümûllü isyandır ve çok mahlûkatın hukukuna bir tahkirli tecavüzdür. Elbette o cinâyetin fevkalâde çirkinliğini göstermek için, koca bir unsura, küllî vazifesi içinde “Onları terbiye et” diye emir verilmesi ayn-ı hikmettir ve adâlettir ve mazlûmlara ayn-ı rahmettir.
Sözler, On Dördüncü Sözün Zeyli
***
Umumî musîbetler, ekser nâsın hatasından geldiği cihetle, o insanların ekseri (kısm-ı azamı) tevbe ve nedamet ve istiğfar etmekle def olur.
Said  Nursi
LÛGATÇE:

eşhâs: Şahıslar.
nâs: İnsanlar.
keffâretü’z-zünub: Günahlara kefaret.
âlâ-yı illiyyîn: En yüksek mertebe.

Amerika Sandy Kasırgası ve Düşündürdükleri

”Ve bütün kâinat taht-ı emir ve idaresinde ve heybet ve azameti altında nihayet itaatte, celâline karşı tezellüldedir.” (14.Lem’anın ikinci makamı)

”Mağrib zamanı ise, güz mevsiminin âhirinde pekçok mahlûkatın gurûbunu, hem insanın vefâtını, hem dünyanın Kıyâmet ibtidâsındaki harâbiyetini ihtar ile, tecelliyât-ı Celâliyeyi ifham ve beşeri gaflet uykusundan uyandırır, ikaz eder.’‘ (9.söz)

”Umumi musîbet, ekseriyetin hatâsından ileri gelmesi cihetiyle, ekser nâsın o zâlim eşhâsın harekâtına fiilen veya iltizâmen veya iltihâken taraftar olmasıyla, mânen iştirak eder, musîbet-i âmmeye sebebiyet verir.” (14.söz)

”…her musîbette vardır bir derece-i nimet. Daha büyüğü düşün. ” (Lemeât)

” Dedim: Beşerin dalâlet-i fikrîsi, Nemrudâne inadı, Firavunâne gururu şişti, şişti zeminde, yetişti semâvâta. Hem de dokundu hassas sırr-ı hilkate. Semâvâttan indirdi Tûfan, tâun misâli, şu harbin zelzelesi, gâvura yapıştırdı semâvî bir silleyi. Demek ki şu musîbet, bütün beşer musîbetiydi.” (lemeat)

Yukarıdaki yaptığım alıntılar eşliğinde düşünecek olursak kainattaki olayları daha iyi anlayabiliriz. Çıkardığım dersler şöyle:

Kurbanlarımıza rağmen tüm Anadolu’da görülen sel ve aşırı yağışlar bana, Kurbanlıklarımız hak katında kabul görmedi mi yoksa dedirtti.

Amerika’da 60 milyonluk bir bölgeyi kapsayan SANDY felaketi karşısında tüm sistemlerimizin ve devletlerimizin ve onların tüm gizli açık güçlerinin acziyetini ve zilletini anladım.

Dünyanın akşam vakti denilen harabiyeti öncesi vakitlerin ve sonunun yaklaştığı zamanlarını hatırlatarak bin nasihate bedel ders verdi ve veriyor.

Risalelerde bahsedilen ‘Korku Azabı’ tabirine bugün en vurucu örneklerden birisi ”Sandy” oldu.

Üstadın 50’lerdeki büyük Eskişehir depremi öncesi yaşanan sürekli dua edişi ve ettirmesi aklıma geldi. Bizler de paratoner olma yolunda gayret etmeliyiz.

Sonuç olarak bu kurban bayramında Suriye ve Arakan’da sular seller gibi akan kan, Kurban kanlarına eşit oldu. Allah Firavunane ve Nemrudane hareket eden zalimleri celali ile tokatladı.

Yeryüzünün Muhammedî gönüllü ve Mesihî soluklu varisleri paratoner olma yolunda her şeylerini ortaya koymalılar.

Ya Rabb! Sen bize azabına, celaline, kahrına sebkat eden rahmetinle muamele eyle. Ve her daim hammadün ve şakirun ve tevvabun kullarından eyle.

Ya Rabb! Sana karşı ihlasla ve tüm Müslüman kardeşlerimize de uhuvvetle bağlanmayı bizlere nasip eyle.

”Ve subbe aleyye rizka sabbete rahmetin. Fe ente RECAAÜ’L ALEMİN VELEV TAĞAT” Evet ya rabbena tüm hata, günah, kusur, asilik ve isyanlarımıza rağmen sen alemlerin ümidisin. Senin kapından başka kapı yok. Mededgâhet ya ilahi!!!

Salih Can

Risale Haber