Etiket arşivi: kör

Allah niçin kullarını bir yaratmadı? Neden kimini kör, kimini topal olarak yarattı?

Allah mülk sahibidir. Mülkünde istediği gibi tasarruf eder. Kimse Ona karışamaz ve Onun îcâdına müdâhale edemez. Senin vücudunun zerrelerini yaratan, tüm sistemini düzenleyip insanî kimlik bahşeden Allah (cc)’tır  Sen bunları sana lûtfeden Allah’a daha evvel bir şey vermemişsin ki, Onun karşısında bir hak iddia edebilesin…

Eğer sen, sana verilenler karşılığında Allaha bir şey vermiş olsaydın, “Bir göz değil iki göz ver, bir el değil iki el ver!” gibi iddialarda bulunmaya; “Niye iki tane değil de bir ayak verdin?” diye itiraz etmeye belki hakkın olurdu. Halbuki sen Allaha (c.c) bir şey vermemişsin ki -hâşâ- O’ na adaletsizlik iddiasında bulunasın. Haksızlık, ödenmeyen bir haktan gelir. Senin O’ na karşı ne hakkın var ki yerine getirilmedi de sana karşı haksızlık edildi!..

Allahuteâlâ Hazretleri seni yokluktan çıkarıp var etmiş: hem de insan olarak… Dikkat etsen; senin altında birçok mahlûkat var ki, pekâlâ onlara bakıp ne kadar fazla nimetlere mazhar olduğunu düşünebilirsin.

2. Cenâb-ı Allah, bazen insanın ayağını alır; onun karşılığında ahirette pek çok şey verir. Ayağını almakla o kimseye aciz bir mahluk olduğunu, zayıflığını, ve ihtiyacının ne kadar fazla olduğunu hissettirir. Kalbini kendisine çevirtip, o insanın duygularını geliştirirse, çok az bir şey almakla, pek çok şeyler vermiş olur. Demek ki görünüşte olmasa bile, hakikatte bu ona, Allahın lûtfunun ifâdesidir. Tıpkı şehit edip cenneti vermesi gibi… Bir insan, savaş esnasında şehit olur. Bu şehit olmakla haşirde kurulacak büyük mahkemede ve Allah’ın huzurunda, sıddıkların, sâlihlerin gıpta edeceği bir makama yükselir. Onu gören başkaları “Keşke Allah bize de harp meydanında şehâdet nasip etseydi.” derler. Bundan dolayı, böyle bir insan parça parça da olsa çok şey kaybetmiş sayılmaz. Belki aldığı şey ona nispeten çok daha büyüktür.

Çok nâdir olarak, bazı kimseler, bu mevzûda küskünlük, kırgınlık, kötümserlik ve aşağılık duygusu ile sapsalar bile, pek çok kimselerde bu gibi eksiklikler, daha fazla, Allah’a yönelmeye vesile olmuştur. Bu itibarla zararlı böcekler gibi bir kısım kimselerin, bu meseledeki kayıplarının yayılmaya çalışılması yerinde bir davranış değildir. Bu konuda esas olan, ebedi hayata aday olan ruhlarında o âleme âit arzuları uyarmaktır. Bu ârızalı da, ârızasının itmesiyle Hakka yönelmesi; başkalarında da ondan ibret alarak kanatlanmaları şeklinde kendini gösteriyorsa, maksada uygun ve hikmetlidir.

“Her işte hikmeti vardır, Abes fiil işlemez Allah.” (Erzurumlu İ. Hakkı Hazretleri)

Sorularla İslamiyet

Görme Engelliler 2010-2011 Kış Okuması

Görme Engelliler için Türkiye genelinde katılım olan programların üçüncüsü İstanbul Sultanbeyli’nde geçtiğimiz ay yapıldı. Daha önceki programlar Ankara ve Çorum’da yapılmıştı. Bu programa, önceki programlardaki katılımı katlayacak şekilde, 40 âmâ(görme engelli) katıldı.

Programa Ankara’dan 8 âmâ, Gaziantep’ten 14 âmâ katıldı. Birçok değişik ilden de katılanlar vardı. Katılanların büyük bölümünü görme engelli okullarındaki öğretmen ve öğrenciler oluşturdu.

Brill alfabesiyle, yani kabartma yazıyla yazılan Risale-i Nur Külliyatının tamamı, yine kabartma yazıyla yazılan Kur’an ve Cevşen önceden temin edilmişti. Kabartma yazıyla yazılan sadece “Sözlerkitabı toplam 8 cilt ve bu ciltlerin hepsi de boyut bakımından normal kitaplardan çok daha büyük.

Program toplam 8 gün sürdü ve dolu dolu geçti. Okuma saatlerinde, ağabeyler kitaplarını alıp, gören elleriyle hakikatlara muhatap oluyorlardı. Kabartma yazıyı bilmeyen az bir kısım âmâ abimiz ise mp3’den veya başka bir abiden dinleyerek feyizdar olmaya çalışıyordu.

Âmâ ağabeylere Sultanbeyli Cemaati sahip çıktı ve onların program boyunca her istekleriyle yakından ilgilendi. Programa ziyarete gelenler arasında Abdullah Yeğin abi, Bahçeşehir Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, Sultanbeyli Belediye Başkan yardımcısı ve İstanbul’da makinesiye Nurları kabartma yazıya aktaran Ahmet Özartan abi vardı. Bu ziyaretler programı renkli kıldı.

Programda gezi bile vardı. Âmâlar İstanbul’u gezseler ne olacak demeyin. Programda bir gün sabahtan akşama kadar dolu dolu gezi yapıldı. Topkapı ve Ayasofya rehber eşliğinde gezildi. Âmâ ağabeyler tarihe dokunmanın ve kutsal emanetlere yakınlığın feyzini hissettiler. Sultanahmet, Süleymaniye ve sonra da Hamidiye Dersanesini ziyaret. Ayrıca Eyüp Sultan ve Hz. Yuşa(A.S.) da ziyaret edildi.

 

Program sonunda bütün âmâ ağabeyler feyizli bir program geçirmenin ve Türkiye genelindeki diğer âmâ ağabeylerle beraber olup muhabbetlerini artırmanın heyecanı içindeydiler. Programda ayrıca Görme Engelli Hizmetinin Türkiye’deki durumu ve böyle programların organizesi hakkında konuşuldu. İnşaallah önümüzdeki yıllarda bu programın sayısı artırılacak ve âmâ ağabeylerimizin Nurlardan istifadeleri ve daha çok âmâ insanlara ulaşmak için çalışılacak.

www.NurNet.org