Etiket arşivi: Kubilay Aktaş

Bilinçaltı mesajlar kişiliğimizi tehdit ediyor!

Gördüğünüz bir obje aslında size görmediğiniz mesajlar verebilir mi? Veya duyduğunuz bir müzik parçası ile okuduğunuz bir makale size bilmediğiniz bilgileri zihninize gönderebilir mi? İnanmıyorsanız bu bilgilerin hepsini komplo olarak görebilirsiniz.

“Göz gördüğüne inanır” diye bir söz vardır. Bu söz her zaman için geçerli mi acaba? Çünkü gözümüz gördüğü birçok bilgiyi beyne gönderir. Bizim bir anlık gördüğümüz her türlü bilginin bir yerlerde daha  sonra karşımıza çıkabileceğini hiç düşündünüz mü? Bunu ben de şimdiye kadar düşünenlerden değildim. Ta ki Adana Milletvekili Atilla Başoğlu, Başbakan Erdoğan`ın İstanbul`da düştüğü atın 55 ülkede yasaklanan “subliminal” teknoloji ile ürkütüldüğünü iddia ettiği güne kadar. Ve sayın vekilin bahsettiğine göre Türkiye tam bir subliminal cenneti. Çünkü buna karşı en ufak bir tedbir yok. Ne bir engelleme, ne de bir kanun. Peki bunca ülkede yasaklanan bu teknoloji nedir acaba?

Her ne kadar ülkemizde bilinmese de yabancı ülkelerde subliminal mesaj kavramı birçok kişi tarafından bilinir. Subliminal mesajı kısaca “kişinin bilinçaltına gönderilen gizli mesaj” olarak tanımlayabiliriz. Kişinin bilinçaltına subliminal mesaj göndermenin birçok yolu var. Bunları sesli, görsel ve yazı olarak aktarabiliriz. Bunlardan en çok kullanılanı, dijital ses dosyalarına gömülen mesajlardır. Üzerinde oynanabilirliği, işlenilmesi ve yayılması daha kolay olduğundan MP3 dosyaları gizli mesaj için biçilmiş kaftandır diyebiliriz.

İnsan kulağı belirli frekans aralıklarındaki sesleri duyabilir. Ama çeşitli hayvanlar, köpekler ve atlar örneğinde olduğu gibi bu sesler verilerek hayvanları çılgına çevirmek mümkün. Eğer siz bir müzik parçasını rahatça duyabiliyorsanız bu sizin duyabileceğiniz frekans aralığında olduğunu gösterir. İnsan beyninin algısı ise daha düşük ya da daha yüksek frekansları algılayabilecek kapasitededir. Subliminal mesaj içeren bir MP3`ü kulağınızla dinlersiniz ancak içindeki gizli mesajı beyniniz dinler. Bu esnada kulağınız hiçbir şey duymaz. Bu tür mesajların da daha çok heavy metal müziklerde verildiği iddia edilmekte. Yine bu iddiaya göre de bu müziklerde satan (şeytan) kavramı çokça işleniyormuş.

Subliminal mesaj göndermenin bir yolu da görüntülü mesajlaşmadır. Siz ekrana bakarken gözünüzün yalnızca “göz kırpma” hızında bir görüntü ekrana gelip kaybolur. Gözünüz hiçbir şey görmez ancak bilinçaltınız bu mesajı çoktan almıştır. Bir dönem sinemalarda bir kola firmasının ambleminin anlık olarak gelip kaybolduğunu savunan kişiler bazı iddialar ortaya attılar. Daha sonradan bu şirketin subliminal mesaj tekniğiyle reklam yaptığı ortaya çıktı. Bu da gizli reklam olarak çok defa kullanılmıştır.

Gerçek görmediklerimiz mi?

Konunun uzmanlarına göre şu an Türkiye`de kızılötesi ışınlar ve düşük frekanslı reklamlarla tüketiciye gizli propaganda yapılıyor. Bunu özellikle büyük markalar ticari kaygılarla yapıyorlar. Büyük marketlerde insanlara alışveriş yapma isteği empoze edilmesinden tutun da terörist gösterilmek istenen kişiyi terörist olarak algılanmasına kadar tam bir yönlendirme yapmak mümkün bu teknoloji ile.

Subliminal, teknik anlamıyla, insanın bilinçaltını etkileyen, duyu organlarının algısı dışında olan sesler ve görüntülerdir. 1964`te İngiltere, 1974`te ABD olmak üzere dünyadaki 55 ülke, insanlarını bu tekniklere karşı korumaya alıyor. O zaman ortaya ciddi bir sorun çıkıyor. Subliminal teknikle insanlar etkileniyorsa, o zaman insanların doğal olarak kanun yapıcılar tarafından korunması gerekiyor.

Subliminal mesajlar bir film seansında saliselik görüntüler halinde verilebildiği gibi afişlere de gizlenebiliyor. Ayrıca müzik de etkili bir araç. Hızlı müziğin insanları alışverişe yönlendirdiği söyleniyor. Hatta psikologların yaptığı bir deneyde çalan müziğin alışverişte tercihi değiştirebildiği tespit edilmiş durumda. Siyasi alanda da bu teknoloji çok fazla kullanılıyor. Bununla bir siyasi parti rakip partiyi halkın gözünde kötü gösterebiliyor.

Reklamcılık ve subliminal

Subliminal teknolojisi deyince akla ilk gelen reklamcılık sektörü oluyor. 55 ülkede yasaklandığını bildiğimiz bu teknoloji zihne onun izni olmadan ne düşüneceğini, nasıl bir karar vermesi gerektiğini öğretiyor. Bir çeşit hipnoz diyebiliriz belki bu teknolojiye. Mesela siz sinemada bir film seyrediyorsunuz ve filmin arasında birden canınız kola içmek istiyor. Bunu sizin o beylik keyfinizin karar verdiğini sanıyorsunuz ama olay o kadar masum değil ne yazık ki. Filmin ilk yarısında sizin beyninize filmi seyrederken gönderilen mesajlardan ötürü canınız buz gibi kolayı içmek istiyor. Size gidip kola içmenizi söyleyen bir hayalet var ortada yani.

Sanırım bu teknolojiyi yani bilinci yönlendirmeyi konu alan filmler de – hem de Hollywood filmleri- olmuştur. Bunlardan biri de hem Amerika`nın simgesi olmuş hem de Amerika`yla dalga geçen Simsons isimli çizgi filmin bir bölümüydü. Çizgi filmin bahsettiğimiz bölümünde insanlar çok popüler olan bir şarkıyı dinliyorlar ve ardından da askere yazılıyorlardı. Şarkı televizyon kanallarında radyolarda sürekli çalıyordu ve dinlerken kişinin bilinçli bir şekilde algılamadığı ama zihnin idrak ettiği “savaş” fikri dinlenen kulaklarca benimseniyordu.

Çocuklar da hedef

Subliminal mesaj yöntemi maalesef en çok çizgi film, animasyon ve bilgisayar oyunlarında yasal olmayan bir şekilde kullanılıyor. Verilmek istenilen her türlü mesaj, çizgilerle çok rahat bir şekilde işlenebiliyor. Çocuklarımızın saf ve masum zihinleri izlediği bir çizgi filmle, bilgisayarda oynadığı bir oyunla allak bullak olabiliyor.

Çocuklarımıza sevgiyi ve kardeşliği öğütleyen, eğitici ve masum zannettiğimiz çizgi filmlerin arasına, edep ve hayâ çizgisinin önüne geçen çizimler kullanılıyor. Şiddet unsuru içeren görüntüler bunun yanında çok basit kalıyor. Zira şiddet içeren bir çizgi film ya da animasyonu çok rahatlıkla kapatırken; sözde eğitici-eğlendirici bir çizgi animasyonu izlemesine müsaade ediyoruz. Eğlenirken neler öğrendiğini, hangi tehditlere, saldırılara maruz kaldığını bilmiyoruz. Çocuğumuz fark etmeden birçok bilinçaltı mesajları beynine konuk ediyor ve kişiliğinin oluştuğu o en önemli yaş diliminde (0-7 yaş arası) bu görüntüler içeride/bilinçaltında hapsolunuyor.

İşin gerçeği çok da önemsemiyoruz. Çocuğumuz nasıl olsa çizgi film izlerken biz rahat bir nefes alıyoruz ya, ondan olsa gerek, “Başımızı ağrıtmasın da ne izlerse izlesin!” diyerek çocuğumuzu televizyonla baş başa bırakıyoruz. Ötesini çok da düşünmüyoruz. “Ne olacak canım alt tarafı bir çizgi film işte!” diyoruz.

Nasıl “dur” diyeceğiz?

O halde bilinçaltımıza yönelik bu saldırılara karşı nasıl dur diyeceğiz? Bunu engellemek için kimlerden yardım alacağız? Yasal ve hukuki zeminde bilinçaltı mesajları durduracak ne gibi bir çalışma var?

Bilinçaltı reklamlarının etkisinin kanıtlanmasının ardından bir yandan bu yöntemin kullanımı arttı, diğer yandan da bu gibi yöntemlerin kullanılmasını önlemeye yönelik yasalar çıkartıldı.

1964’te İngiltere, 1974’te ABD olmak üzere dünyadaki 55 ülke insanlarını bu tekniklere karşı korumaya almıştır. Rusyanın Ekatirinburg şehrinde yayın yapan ATN Televizyonun “Otur ve ATN izle” şeklinde bir gizli mesaj verdiği tespit edilmiş ve 2 ay yayın lisansının iptal edilmesine neden olmuştur.

Ülkemizde RTÜK bilinçaltı reklamı “Teknik cihazlar vasıtasıyla televizyon yayınlarında çok kısa süreli görüntüler kullanarak, izleyicilerin ancak bilinçaltıyla algılayabilecekleri ürün veya hizmetlerin tanıtılmasına ilişkin mesajlar içeren reklamlar” olarak tanımlamıştır.

Yasalarımız tüketicinin korunması bakımından, gizli reklam ve bilinçaltı reklamı da yasaklamıştır. 3984 Sayılı Yasa’nın 20. maddesi “Reklamların, program hizmetinin diğer unsurlarından açıkça ve kolaylıkla ayırdedilebilecek ve görsel ve işitsel bakımdan ayrılığı fark edecek biçimde düzenlenmesini, bilinçaltı ile algılanan reklamlara izin verilmemesini” hükme bağlamıştır.

Radyo ve Televizyon Kuruluşları Reklam Yayın İlkeleri ve Usulleri İle Reklam Gelirleri Üst Kurul Paylarının Ödenmesi Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesine göre de “Yayınlarda gizli reklam yapılamaz. Programlarda açıkça reklam olduğu belirtilmedikçe ürün veya hizmetler reklam amacını taşıyan şekilde sunulamaz. Çok kısa sürelerle imaj veren, elektronik aygıt veya başka bir araç kullanılarak veya yapılarının ne olduğu konusunu izleyenlerin fark edemeyecekleri veya bilemeyecekleri bir biçime sokarak, bilinçaltıyla algılanmasını sağlayan reklamların yayınlanması yasaktır.”

Bunlar da gösteriyor ki bilinçaltı reklamları vardır ve hakkında çareler aranmaktadır. Ancak tüm bunlara rağmen ülkemizde ve dünyada sanal reklam uygulaması kesintisiz devam etmektedir.

Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde bilinçaltı reklam yasaklanmıştır ama tüm reklamların, dizi, film ve belgesellerin; işitsel, görsel dosyaların; çizgi film ve oyunların bilinçaltı mesaj içerip içermediği noktasında denetleyecek bir yapı kurulamamıştır.

Bundan dolayı mümkün olduğu kadar bilinçaltı kirleticilerinden uzak durulmalıdır. Hızla gelişen ve sürekli değişen teknolojiyi iyi takip etmeli, gerisinde kalmak şöyle dursun, önünde gitmemiz gerektiği unutulmamalıdır. Zira Hazreti Ebu Bekir’in (r.a.) ifadesiyle, “Küfrün duvarı ancak kendi taşıyla yıkılır.”

Kubilay Aktaş

Moral Dünyası Dergisi