Etiket arşivi: küsmek

Küsmek de ihtiyaçtır

Küsmek de bir ihtiyaç galiba. Bazen o kadar eften püften şeyler için insanlar birbirlerine darılıyorlar ki, bütün bunların yalnızca birer bahane olduğunu düşünüyorum. Asıl sebepse buna ihtiyaç duymamız. Hadi yüzleşelim: Küsmeye ihtiyacımız var. Küsmeye ihtiyacımız var. Küsmeye ihtiyacımız var… Üç kere, beş kere, yedi kere… Ne kadar söylesek hakikat. Ve bu ihtiyacın tetiklemesinden ötürü kendimize küsülebilecek kişiler ve küsmeye yeter bahaneler arıyoruz. Her zaman istediğimiz güçlü gibi bir tanesi denk gelmiyor, ama olsun.

Küstükten sonra neden küstüğümüzün ne ehemmiyeti var? Elbet yüzümüz barışmayadır. Yüzü barışmaya olmayan, küsme değil, düşmanlıktır. Kırgınlık değil nefrettir. Çok mu küçük birşey için küsüyorlar size? Sevinin buna. Bir de şöyle düşünün: Sebep ne kadar eften püften olursa affetmesi de o kadar kolay olur. Duvar ne kadar inceyse kırmak o kadar kolay. Belki küçük şeyler için küsmek büyük şeyler için kavga etmekten daha iyidir. Büyük depremi engelleyen küçük fay kırılmaları gibi.

İşin özü şu: Küsmek bize değerli olduğumuzu hissettiriyor. Küstüğümüz zaman, gönlümüz alınmaya çalışıldıkça, almaya çalışan için herhangi biri olmadığımızı anlıyoruz. ‘Herhangi biri olmamak’ ne demek? ‘Herhangi biri olmamak’ boşuboşunalığa karşı kazanılmış büyük bir zaferdir. Bizsiz yapılamaz. Bizsiz olmaz. Eğer küsmeseydik bundan emin olabilir miydik? Küsülmedikten sonra sevginin sağlaması nedir? Emek mi? Onların birer alışkanlıktan ibaret olmadığını bize ne söyleyecek? Sınanması lazım.

O yüzden küsmelere küsmemek gerek. Belki şöyle düşünmek ilişkiler açısından daha iyileştirici olabilir: Bize küsen, mademki bize küsmüştür, gözümüzde değerli olmaya muhtaçtır. Çocuğun ebeveynine küskünlüğü, nefretinden değil, arzu ettiği ilgiden kaynaklanır. Eğer fazla küsmelerden rahatsız isek, o kişiye, ilgimizin sağlamasını yapabilmesi için küsmeden başka delil/imkan vermemiş olabiliriz. Başka isbat yolu bulamıyor olabilir. Bir de böyle düşünün isterim. Güzeli görmeye çalışırsanız herşeyin bir güzelliği var.

Ahmet Ay – cocukaile.net

Küsmek ve Ona Beddua Etmek Caiz Mi?

Müslümanın Müslümana üç günden fazla küs durması doğru değildir. Ayrıca insan kendine zararı dokunan kişinin ıslah olması için dua etmesi gerekir. Ona dua etmeniz, sizin kalbinizden ona olan kin duygusunu silecek ve ona karşı sevgi hissi beslemesine vesile olacaktır.

Zulme uğrayan bir insanın beddua etmesi günah değildir. Ancak sebepsiz beddua etmek doğru değildir.

Rasûlüllah Efendimiz şöyle buyuruyor:

“Ben lânetçi olarak gönderilmedim.” (Müslim, birr 87)

Bir mü’mine lânet (beddua) etmenin, onu öldürmek gibi olduğunu bildirir. (Buhârî, edep 44)

Yapılan bir lânetin (bedduanın) yerine vardığında haksız yere yapıldıgını görünce sahibine döneceğini haber verir. (Tirmizî, birr 48; Ebû Dâvûd, edep 45)

Haklı bile olsanız beddua etmenizi tavsiye etmeyiz.

Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet

Sevap Kazanmanın Kolay Yolları

Sevap kazanmak sanıldığı kadar zor değildir.

Hatta denebilir ki: Niyetinizi düzeltin, işlerinizi düzgün niyetinize göre yapın. Rabbinizin rızasına erer, her şeyden sevap kazanabilirsiniz. Meselâ;

1. Sadaka sevabı kazanmak istiyorsun ama imkânın mı yok? O halde karşılaştığın insanlara hep mütebessim dur. Sadaka sevabı aldın gitti, demektir. Onun için Peygamber Efendimiz (SAV) buyurmuş ki: “Mü’minin mü’mine karşı tebessümü sadakadır.”

2. Günahlarının sararmış yapraklar gibi dökülmesini mi istiyorsun? Hiç de zor değildir. Yeter ki yeni karşılaştığın insanlara elini uzat. İyi niyetle tokalaş, musafaha et. Bundan dolayıdır ki Efendimiz (SAV) buyurmuş: İki mü’min karşılaşınca, biri elini uzatır da musafaha ederse, sararmış yaprakların dökülüşü gibi dökülür günahları.”

3. Sadakanın en çok sevaplısını vermiş olmak mı istiyorsun? Bu da zor değildir. Küsleri barıştır, dargınların arasını bul. İşte sana en makbul sadaka sevabı. Bu konuda da Efendimizin (SAV) ikazı vardır. Şöyle buyurmuştur: “Sadakanın sevaplısı, dargın insanların arasını bulup barıştırmaktır.”

4. Rabbimizin yardımını mı istiyorsun? Sana hep ilâhî ikram ve yardımlar durmadan gelsin mi? Öyle ise, sen de insanlara yardımcı ol, desteğini esirgeme. Bu konuda da Efendimizin (SAV) hatırlatması şöyledir: “Allah (CC) kulunun yardımındadır. Kul, kardeşinin yardımında bulunduğu müddetçe.”

5. Kâmil Müslüman mı olmak istiyorsun? Bu da zor değildir. Yeter ki kimseyle küs durma. Bu konuda da şöyle buyuruyor Efendimiz (SAV): “Kâmil Müslüman’a din kardeşiyle üç günden fazla küs durması helal değildir.” Demek ki kırılıp incindiğimiz kimselere en çok üç gün küs durabiliriz. Daha fazlası kâmil Müslüman’a yakışmaz. Biz de kâmil iman sahibi bir Müslüman olmak istediğimizden dolayı üç günü geçmez küslüğümüz.

6. Rabbinin merhametini mi elde etmek istiyorsun? Öyle ise hem insanlara, hem de diğer canlılara merhamet edin. Bu konuda şöyle buyurmuştur Efendimiz (SAV): “Merhamet etmeyene merhamet edilmez. Siz bu dünyada canlılara acıyıp merhamet ediniz ki, Rabbiniz de ahirette size acıyıp merhamet etsin…”

Ne dersiniz bu maddelere? Bunları yapmak çok mu zor, yoksa çok mu kolay? Çok kolay değil mi?..

Ahmed Şahin / Zafer Dergisi