Etiket arşivi: kütahya

Kasr-ı Nur Dershanesi Açıldı

Bediüzzaman Hz.’nin Risale-i Nur Külliyatı’nda belirttiği o ‘her yerde mümkün olduğu kadar, küçücük birer dersane-i nuriye açmak elzemdir..’ sözünü kendilerine rehber alan Kütahya’nın Tavşanlı ilçesindeki gençler bu sefer sıra dışı, alışılmışın dışında dizayn ettikleri yepyeni bir dersane açtılar. İsmi: “Kasr-ı Nur Dersanesi”

Açılışı bu Ramazan Kadir gecesi (03.08.2013 tarihinde) yapılan Kasr-ı Nur Dersanesi, yapımından açılışına, dizaynından ekibin oluşumuna kadar hakikaten şimdiye kadar gördüğümüz nur dersaneleri arasında çok farklı bir gelişim sürecine ve vizyona sahip.

Tavşanlı’ dan bildirdiğimiz bundan önceki dersane açılış haberlerini tamamen kendi gözlemlerimize göre hazırlamıştık. Yalnız bu haberde biz sadece mikrofon vazifesi görelim dedik ve bizzat bu dersanenin kahraman mücahitleri genç kardeşlerimizden aldık Kasr-ı Nur Dersanesi’ nin açılış hikayesini..

Emre Turhan(peyzaj): Tavşanlı’da maşaallah Risale-i Nur hizmeti çok ilerlemiş. Bundan yaklaşık 10-15 yıl evvel tohumları atılmaya başlanan nur hizmetleri Tavşanlı’ da o kadar hızlı bir ivme kaydetmiş ki elhamdülillah şu an haftalık sohbet olan nur dersanesi sayısı 30’ u aşmış yapılan ders sayısı ise haftalık 50’ yi geçmiş durumda.. Biz de arkadaş grubumuz ile bu hakikatler ile haşir neşir olmaya başladığımız günlerden beri sürekli olarak bir çok dersanede bir çok sohbete katıldık. Derslere katılmak çok güzel, o dersane senin bu dersane benim, istifade ve şevk tavan yapıyor.

Ama en sonunda dedik ki arkadaşlarla: Zaten evlerimiz birbirimize çok yakın, niye biz de bulunduğumuz civarda bi nur dersanesi açmayalım? Artık bizim de kendimizi yetiştirmemiz ve kendimizden daha gençleri yetiştirmemiz gerek. Bulunduğumuz civarla da sınırlı kalmayıp tüm dünyaya yetişebilebilecek bir hizmet ekibi oluşturamaz mıyız? Allah demiyor mu Kur’anında: ‘Benim yolumda cihad edenlere, yollarımı açar gösteririm’ diye.. dedik ve her hayrın başı olarak Üstad Hz.’lerinden öğrendiğimiz Bismillah ile başladık dersane aramaya. Nihayetinde şu anki yerimizi bulduk.

Bu dersaneyi özellikle dizaynı ile diğerlerinden farklı yapmamızdaki sebep ise, dışarıdaki gençleri gözlemlediğimizde, başka bi yerde 50 kuruşa içebilecekleri 1 bardak çaya özellikle yeni nesil kafelerde içtikleri 1,50 lira gibi bi para vermelerine iten sebeplerin ne olduğu araştırmamızla meydana çıktı: Farklı bi ambians ve hava, ilgi çekici ve sıra dışı ögeler, rahat ve ilgi çekici ortam. Üstad Hz. demiş ya ‘kanun-u fıtrata uygun hareket etmeyen, hayırlı işlerde muvaffak olamaz’ diye. Gençler madem öyle bi mekan istiyorlar ve helal dairesi madem geniştir, keyfe kafi gelir. Biz buna benzer bir ortamı helal dairede gençlere sunabilmemiz lazım ki onları bu hakikatlerden haberdar edebilelim dedik ve Kasr-ı Nur Dersanesini açtık elhamdülillah!

Mustafa Karakurt(harita/makine tekn.): Bu dersaneye gelen bir kimsenin, Emre kardeşimin de ifade ettiği gibi en çok dikkatini çeken kısmı olarak dizaynı ile yakaladığımızı düşünüyoruz. Gel gelelim bu dizaynında da enteresan tevafuklar ile karşılaştık. Bunlardan bi tanesini, nimet bilerek ve nimetin ifade edilmesi de şükürdür diye düşünerek aktarayım.

Dersanemizi tuttuk, temizliği falan her şey tamam. Sıra geldi alçı işine. Fakat, bi türlü bi alçı ustası bulamıyoruz koca Tavşanlı’ da. Bir gün, çalıştığım büroya bi tanıdığım arkadaşım vasıtasıyla bi alçı ustası geldi. Muhabbet ederken laf arasında ‘yeni bir yer açıyormuşsunuz, hayırlı olsun’ falan derken bi anda ne olduysa oldu alçı ustası abi ile anlaştık 🙂 Nasıl hemencecik anlaştığımızı ise sonraları öğrendik ki; bu alçı ustası abimiz kim olduğunu kesin olarak bilmediğimiz bir Allah dostunu rüyasında görüyor. Allah dostu rüyasında ona diyor ki:

Şurada bu bu gençler var, zor durumdalar onlara yardım etmen lazım!’

Önceleri bu rüyanın hikmetini anlayamıyor abi, ta ki bizimle karşılaşıncaya kadar. Sonrası ise, belki milyarlar teklif etsek ancak yaptırabileceğimiz enteresan ve hiç bir yerde denenmemiş bir tasarım meydana çıktı elhamdülillah!

Sadettin Çetinkaya(esnaf): Gözlemlediğimiz enteresan bi olay oldu. Şükrü isminde bir kardeşimiz var, yıllardan beri tanışırız kendisiyle. Biz bu dersaneyi açma hazırlıkları yaptığımız sıralarda Şükrü kardeşimiz pek dersaneye gelip gitmez ne olup bittiğinden habersizce hep dersanenin önünden geçerken sadece selam verir giderdi.

Bir gün bu Şükrü rüyasında Bediüzzaman Hz.’ nin talelerinden merhum Zübeyir Gündüzalp’ i görür. Zübeyir abi Şükrü kardeşimize hitaben der ki: ‘Bunlar çalışıyor sen ne yapıyorsun orada? Git buradan’ diye onu dersaneden kovmuş. 🙂 Zübeyir abi onu iyi ki kovmuş diyoruz biz, çünkü o rüya sonrasında artık Şükrü kardeşimiz sürekli dersanede:) Kendini buranın hizmetlerine adadı maşaallah. Kendisi normalde bilgisayar donanımları hususunda uzman bir kardeşimizdir. Enteresan bi tevafuktur; dersaneyi tutmamız ve onun rüyayı görerek aramıza iyiden iyiye dahil olması tam da işinden ayrıldığı zamana denk geldi. Bi bakarız biz daha gelmeden dersaneyi açar, yerleri süpürür, temizlik yapar camları siler… Çok amaçlı bi Nurcu haline geldi bu kardeşimiz artık elhamdülillah 🙂

Şükrü Sevinç: Burada bizim hedefimiz her ne kadar gençler olsa da, ruhu genç olan ağabeylerimiz de, minik kardeşlerimiz de burada güzel vakit geçiriyorlar, bir yandan çaylarını yudumlarken diğer yandan da Bediüzzaman Hz.’ nin ifadesi ile her insanın başına açılmış bir dava olan ‘ebedi hayatını kazanmak/kaybetmek davası’nda sağlam deliller elde etmek için Risale-i Nur sohbetlerini dinliyorlar. Minik kardeşlerimizle de şu an yavaştan yavaştan onların ruhunua uygun programlar, aktiviteler yapmaya başladık. Özellikle bu mini afacanlar dersaneyi hakikaten çok seviyorlar. Ne de olsa, geleceğin Nur Talebesi inşaallah onlar.

Kardeşlerimizin dilinden bir dersanenin açılış hikayesi böyle. Ama daha burada ismi geçmeyen daha bir çok kardeşimiz var.

Bizim de Nur Dersanesi ailesi olarak temennimiz o’dur ki; Rabb’imiz inşaallah bu gençlerin sayılarını ve dersanelerini artırsın, nurunu tamamlatsın!. Amin!..

Abdussamet Öztan

Nur Dersanesi – Tavşanlı/Kütahya

Risale Ofis / Risale ajans

Hastalar Risalesi ile Yardımlarına Koştular

Kütahya’da, il merkezi, Tavşanlı ve Simav ilçelerinde, hayatlarını yatağa bağımlı sürdüren yaklaşık 300 kişiye, Türkiye Beyazay Derneği ve Çare Derneği iş birliğiyle yürütülen çalışma kapsamında onların manevi bakımdan rahatlatılması amacıyla “Hastalar Risalesi” kitapçıkları dağıtılacak.

Türkiye Beyazay Derneği Kütahya Şubeleri Onursal Başkanı Ali Rıza Soyaslan, derneğin Tavşanlı Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında, Said Nursi’nin Kur’an-ı Kerim’den esinlenerek yazdığı “Hastalar Risalesi” eserinin, ruh ve beden ilişkisine dayalı, yardımcı ve iyileştirici teknikler içerdiğini söyledi.

Bu eseri okuyan hasta ve yakınlarının manevi bakımdan rahatlayacağına inandıklarını belirten Soyaslan, şöyle konuştu:

“Kütahya, Tavşanlı ve Simav’da bulunan yatalak engelli kardeşlerimize, hasta ve engelli bakıcı anne ve babalara 300 adet Hastalar Risalesi kitapçığı dağıtacağız. Engellilerimizi manevi devalar hazinesi Hastalar Risalesi ile buluşturma projemize sponsor olarak 300 kitapçık temin eden Çare Derneği Kütahya Temsilcisi Recep Bilge ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ederiz. Hasta ve engelli kardeşlerimizle bakıcılarına verebileceğimiz en büyük hediye, onları maneviyatla buluşturmak olacaktır.”

Soyaslan, projeye destek vermek isteyenlerin, kitapçıktan temin edip derneğe teslim edebileceğini sözlerine ekledi.

Daha sonra, 300 kitapçık, Bilge tarafından Soyaslan ve Türkiye Beyazay Derneği Tavşanlı Şube Başkanı Fatih Paşal’a teslim edildi.

Cihan