Etiket arşivi: Mehmet Fırıncı

Bediüzzaman Hazretlerinin Talebesi Mehmet Fırıncı Ağabey Hakkın Rahmetine Kavuştu

92 yıllık ömrünü Kur’an ve İman hizmetinde geçiren, tevazuu, şefkati, nezaketi ile gönüllerde taht kuran, asrımızın mühim bir Kur’an tefsiri olan Risale-i Nur’ların neşriyatında ve birçok dünya diline çevrilmesinde çok önemli hizmetler gören muhterem Fırıncı ağabey (Mehmet Nuri Güleç) bugün saat 10:40 itibariyle Rahmet-i Rahmana kavuştu.

Fırıncı ağabeyin cenaze namazı 4 Ekim Pazar günü öğle namazında Eyüp Sultan camiinde kılınacak.

Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tensipleri ile Eyüp Sultan cami haziresine defnedilecek.

Risale-i Nur Talebeleri Bayramlaştı

Hüsnü Bayram ve Mehmet Fırıncı Ağabeyler Kardeşleriyle Bayramlaştı: Hizmet Vakfı’nın Kocamustafapaşa’da bulunan Seyran medresesinde, bayramın birinci günü saat on ’da üstadımızın mutlak vekili ve yaşayan son Nur Talebesi olan Hüsnü Bayram Ağabey’in iştirakiyle bayramlaşma programı yapıldı. Bayramlaşmada önce Hüsnü abi, uhuvvet risalesi ve lahikalardan ders yaptı.

Hüsnü abi tarafından okunan lahikalarda, “Risale-i Nur talebesi olmanın esasları ve dava adamı olmanın ilkelerinden bahsetti. Nur talebesi olarak ihlas ve uhuvvet ve ihlas düsturlarıyla hizmet etmenin ehemmiyeti” vurgulandı. “Nur hizmetinin ancak ve ancak Kur’an nuru olan Risale-i Nur’u tebliğ ve neşretmekle olacağı” hususu üzerinde duruldu. “Hiçbir şeyin İman ve Kur’an hizmetine gölge ve perde olmaması gerektiği” özellikle vurgulandı.

Ders esnasında Mehmet Fırıncı Ağabey salona girdi. Hüsnü Ağabey, Mehmet Fırıncı Ağabey’in derse iştiraki üzerine onu yanındaki koltuğa davet etti. Hüsnü Ağabey, Mehmet Fırıncı Ağabey’e Lem’alar kitabını uzatarak ihlas Risalesinden ders okumasını istedi. Mehmet Fırıncı Ağabey İhlas Risalesinden ders okudu.

Okunan derslerin ardından bayramlaşmaya geçildi. İstanbul’un birçok farklı Nur hizmeti temsilcilerinden çok geniş bir katılım oldu. Hatta Türkiye’nin değişik illerinden bayramlaşmak için gelenlerin olduğu gözlendi. İstanbul’daki bayramlaşma Nur Talebelerinin uhuvvet ve muhabbetini artırdı.

Hizmet vakfındaki bayramlaşma, yapılan bayram tatlısı ikramıyla devam etti. Vakıf gönüllülerinin ilgi alaka ve samimiyeti bütün misafirleri memnun etti. Ayrılırken katılımcılara Risale-i Nur’dan “Tevafukat-ı Kur’aniyeye dair yazılan bazı mektuplar” ayrı basım bir nüsha olarak hediye edildi.

Misafir Nur Talebeleri ayrılırken Envar neşriyat tarafından yayınlanan Risale-i Nur eserlerini ve tevafuklu Kur’an’ı kerimi inceleme fırsatı buldular.

Bayramlaşmaya katılan herkes muhabbet ve samimiyet hisleriyle ayrıldı. İstanbul’daki bayramlaşma ümmet-i Muhammed’in birliğine kuvvet verdi.

Kaynak: NurdanHaber

www.NurNet.Org

Ağabeylerin şüpheli ölümü!

Terör örgütü FETÖ’nün İslamiyet’i kullanarak Türkiye’de taban kazanmaya çalıştığı ve bunun önünde engel gördüğü diğer dini cemaatler ile birlikte Said Nursi’nin yaşayan 6 vekilini ölümle tehdit ettiği, ardından beş din aliminin şüpheli kalp krizleriyle öldüğü ortaya çıktı.

Star’ın haberine göre; FETÖ’cülerin “Hayatlarıyla öderler” şeklindeki ölüm tehditlerine bizzat tanıklık ettiğini belirten AK Parti Isparta Milletvekili Sait Yüce, “Fetullah Gülen, kafasındaki menfur hedefe ulaşmak için Bediüzzaman Hazretleri’ni ve talebelerini engel gördü” dedi.

ÖLÜM MAKİNESİ

Yücel, terörist başı Fetullah Gülen’in başarısız darbe girişimi sonrasında yaptığı açıklamada, “Beyin kanaması balyoz gibi inebilir alır götürür” sözleriyle, FETÖ ile mücadele edenleri ölümle tehdit ettiğine dikkat çekti. AK Parti Milletvekili Sait Yüce, “Örgüt, Türkiye’de genişlemelerine engel gördükleri siyasetçi, gazeteci veya dini cemaatlere karşı, içlerine soktukları adamların sebep oldukları ihtilaflar ve hadiselerle gözü dönmüş bir ölüm makinesi olduklarını gösterdi” diye konuştu. Teröristbaşı Fetullah Gülen’in başta Kur’an-ı Kerim ve İslamiyet’i istismar etmeye çalıştığının altını çizen Sait Yüce, FETÖ’nün Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin Risale-i Nur’unu tahrip ederek yayınlamaya çalışması ve 17-25 Aralık sonrasında kendilerine tepki gösteren din alimlerine ölümle tehdit etmesine ve ardından beş alimin şüpheli ölümüne dikkat çekti.

SADECE BİRİ KALDI

FETÖ tarafından Said Nursi’nin beş talebesinin öldürüldüğüne ilişkin şüphesini anlatan Yüce, şunları söyledi: “Talebeleri, Gülen hareketinin yanlışlıklarını ve Nurculuk hareketiyle ilgisi olamayacak sapkın yönelimlerinden bahsetmeye başlamış, 17-25 Aralık sonrasında da bu girişimin yanlışlığını ortak bir açıklamayla kınamışlardı. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin ”manevi evladım, varis ve vekilim’ dediği Mustafa Sungur, FETÖ’nün ve mensuplarının İslamiyet’e zarar veren uygulamalarından vazgeçmelerini istemiş, ‘Elleri ayakları kırılsın’ diye beddua etmişti. Nursi’nin o gün hayatta olan talebeleri Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin, Abdülkadir Badıllı, Mehmet Fırıncı, Hüsnü Bayram, Salih Özcan, 17-25 Aralık’tan yedi gün sonra gazete ilanları ve açıklamayla FETÖ’yü açık bir şekilde kınadı. O açıklamadan sonra, Bediüzzaman Hazretleri’nin yaşayan altı talebesinden merhum Mustafa Sungur, Abdülkadir Badıllı, Sait Özdemir, Abdullah Yeğin ve Salih Özcan, gelen tehditlere rağmen örgüt sempatizanı aile fertleri tarafından tedavi için götürüldükleri FETÖ’ye ait hastanelerde ya da başka sağlık kuruluşlarındaki Paralel Yapı’ya mensup doktorların kontrolü altındayken şüpheli şekilde kalp krizinden öldüler.” AK Parti Isparta Milletvekili Yüce, FETÖ’nün altı din alimini ölümle tehdit etmesine ve örgüt hastanelerinde şüpheli ölümlerine bizzat tanık olduğunu anlattı:

HAYATLARIYLA ÖDERLER

“Mehmet Fırıncı’ya ABD’den kimliği belirsiz telefonlarla “Biz karşımıza çıkanları yok ederiz. Konuşmalarınıza dikkat edin” tehditleri geldi. Bizzat şahit oldum. Şu an yurtdışında olan FETÖ’nün üst düzey adamlarından Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı eski Başkanı Harun Tokat’a, Gülen’e ulaştırması üzerine merhum Sungur’un mektubunu götürdüm. Risaleleri tahrip etmemelerini istedik. Harun Tokat, tam kapıdan çıkarken bana ‘Latif Erdoğan ve Kemalettin Özdemir’e de söyle fazla konuşmasınlar, hayatlarıyla öderler’ dedi, dondum kaldım.”

Yeni Şafak

Dostlar Meclisi

İnsanların hayatında, dostluğun ve arkadaşlığın çok büyük önemi vardır. Dostluklar, kişinin bütün hayatını olumlu veya olumsuz yönde etkiler. Dostluklar,  okul, iş, hastane, komşuluk gibi zorunlu beraberliklerde ya da kendi irademizle yaptığımız bir tercihle kurulur. Hangi sebep bir araya getirse de, karakterleri uyuşan kimseler arasında dostluk gerçekleşir ve kalıcı olur. Birbiriyle uyuşan iki kişi arasındaki münasebet, iyi niyet, sevgi, güven ve dayanışma sayesinde gelişir. Dostlukta erdem vardır, hoşgörü vardır, her türlü şartta insanı kuşatan ve kucaklayan bambaşka bir sıcaklık vardır. Dost en kritik zamanlarımızda bile yanımızda olan, karşılaştığımız zorlukları, acıları bizimle paylaşan ve her şeyden önemlisi, bize güvenen ve güven veren insandır

İnsanlar yaratılışları gereği birbirinin yardımına ve dayanışmasına muhtaç oldukları için neredeyse arkadaşsız bir kimse yoktur. Sosyal hayat yaşayan herkesin mutlaka bir çevresi, arkadaşları ve yakın dostları vardır. İyi günde herkes insanın yanındadır. Dost kötü günde belli olur. Acıları ve sevinçleriyle bize sunulmuş bu hayat, dostlarımız sayesinde bir anlam kazanacaktır. Çünkü paylaşılmayan sevinçlerin zamanla coşkusunu yitirip sıradanlaştığı; acılarınsa, bizi içinden çıkılmaz karanlıklara sürükleyerek tükettiği, bilinen bir gerçektir

‘Dostunu söyle, kim olduğunu söyleyeyim’. Bu atasözünü bilmeyenimiz yoktur. Gerçekten de arkadaşın insan üzerinde kendini pek hissettirmeyen ama çok derin etkileri vardır. “Kişi, dostunun dini ve ahlâkı üzeredir. Öyleyse herhangi biriniz dostluk edeceği kimseye baksın” buyuran Peygamberimiz (s,a.v.), arkadaş seçimine dikkatimizi çekiyor. Kişinin, dostunun dini üzere olmasından kasıt, dini yaşama durumudur. Gerçekten iyi bir dost iyiliğe, güzel işler yapmaya teşvik eder,  kötü arkadaş ise, arkadaşını günah işlemeye yöneltir. Dostluğun en güzelini, birbirini Allah için sevenler gösterir. Dostların dostlukları onları Yaratana götürmelidir. “Dost istersen Allah yeter. Evet, O dost ise her şey dosttur.” 

Dostlar meclisindeki dostların yolları 1990’lı yıllarda Nesil yayınlarında kesişti. Bu dostlar kurumun değişik birimlerinde ihlasla iman ve Kur’an hizmetine destek verdiler. Kurum içinde Nesil Yardımlaşma ve Dayanışma derneği kurarak  sosyal dayanışma, yardımlaşma ve kaynaşmayı sağladılar. Gün geldi bu dostlar, çalıştıkları kurumdan değişik sebeplerden dolayı ayrıldılar. Müteharriki bizzat olarak işlerine ve hizmetlerine devam ediyorlar. Bazıları aynı kurumda görevlerine devam ediyorlar.  

Dostlar meclisinin dostları zaman zaman bir araya gelerek dostluklarını pekiştirirler. Her yıl Ramazan ayında  bir iftarı muhakkak beraber yaparlar. Bu yılki iftar 4 Temmuz 2015 te İstanbul’da Büyükşehir belediyesinin Çırpıcı tesislerinde yapıldı. Murat Güleç kardeşimiz bu meclisin bir üyesi olarak Almanya’dan bu iftar için geldi..Haldun abinin toplumun yeniden inşası hususunda mekanların plan ve projeleri hakkındaki görüşleri orijinaldi… 

Dostlar meclisinin iftarını, Bediüzzaman Hazretlerinin hayattaki talebelerinden Mehmet Fırıncı ağabey şereflendirdi. Türkiye’deki ve dünyadaki nur hizmetlerini bizzat kendisinden dinleme imkanı bulduk.  Dünyanın değişik üniversitelerinde Risale-i Nurların ders olarak okutulduğunu, kendilerinden Risale-i Nur eğitimi için program istendiğini ifade ederken gözlerinin içi gülüyordu. Ümit vardı… Bediüzzaman Said Nursi’nin “Ben acele ettim kışta geldim, sizler Cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz” sözlerini hatırlatıp artık o dönemde olduğumuzu söylüyordu. 

Mehmet Fırıncı abi aktüel konular üzeride de konuşarak bizlere yol gösteriyordu, Bediüzzaman’ın devlet ricaline daima tavsiyelerde bulunduğunu dile getirerek, “Üstad, ‘Siz oradan kalkın ben oraya oturayım, bunu yapayım’ katiyen dememiş. Daima tavsiyede bulunmuş. ‘Siz orada oturun, bunları böyle güzel yapın’ demiştir. Yardımcı olmak tarzında… İslam ulemasının da bütün hepsi, hatta İmam-ı Azam hazretleri devlette vazifeyi kabul etmemek için hapiste ölmüş” diye konuşuyordu.

İslam hizmetleriyle meşgul olanların gayeleri ve çalışmalarının Allah rızası için, insanların imanına hizmet etmek olduğunu kaydeden Fırıncı abi, dostlar meclisi sohbetinde şunları söyledi:
“Herhangi dünyevi bir koltuk elde edeyim, şu olsun, bu olsun katiyen düşünülmez. Düşünülürse bu din hizmeti olmaz. Hz. Üstad’tan aldığımız ders budur. Böyle bir şeye alet etmek çok yanlış olur. Böyle bir tasavvurda ve teşebbüste bulunan kardeşler varsa bundan vazgeçsinler. Üstadımız bazı fıkhi meseleleri sorarlar. Mesela, Manisa’dan bir arazi meselesi. ‘Oranın müftüsüne sorun’ diyor. Risale-i Nur’un Diyanet’in neşretmesini istemesinin nedeni de Diyanet’in elinde Risale-i Nur gibi bir hakikatler manzumesi olsun ve bütün dünyaya onunla hakkaniyetini ibraz etsin.”

Mehmet Fırıncı abi, Bediüzzaman yaşasaydı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı alkışlayıp, tebrik edebileceğini belirterek şöyle diyordu; ‘‘Bediüzzaman Said Nursi hayatta olsaydı, Erdoğan’ı tebrik eder ve alkışlardı. Mesela şu anda noksan kalan bir şey var,  Ayasofya… ‘Bu kadar güzellikler yaptınız, Ayasofya’yı da açın’ derdi.’’

Ak Partinin hükümet olmaya devam  etmesi gerektiğini belirten Fırıncı abi, Hükümete muhalefet etmek için bir izah bulamadığını anlatan Fırıncı abi, “Durup dururken bir Müslüman böyle bir idareye karşı nasıl karşı tavır içine girebilir? İmana ve Kur’ana hizmette bundan daha rahat bir ortam yaşandı mı? Bütün yasaklar kalkmadı mı? Bunun manasını bulamıyoruz. Karşı olan  arkadaşlar katiyen bu işten vazgeçsin. Ben artık o gazeteleri, televizyonları bir dakika bile takip etmiyorum. Biz de töhmet altında kaldık. Bu töhmetten bizim de kurtulmamız lazım. Biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz. Hizmetimize devam ediyoruz. 60-70 sene evvel nasıl başladıysak aynen öyle devam ediyoruz. Onlar bu yanlışlıktan vazgeçsin” şeklinde konuşuyordu. Fırıncı abi, bu ve benzeri  ifadelerini, Dostlar meclisinde de dile getiriyordu…

İftardan sonra Fırıncı abi ve dostlar meclisi akşam namazını cemaatle kıldıktan sonra, Fırıncı abi ile toplu fotoğraf çekinerek , Fırıncı abiyi uğurladık….

Dostlar meclisinin çay eşliğindeki sohbetleri sahur vaktine kadar devam etti….Daha nice Dostlar Meclisi iftar programlarına…

Mehmet Abidin Kartal

www.NurNet.org

Boğaziçi Üniversitesi’nde Bediüzzaman Konuşulacak!

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin şahsiyeti ve eserleri Boğaziçi Üniversite’si öğrencileri tarafından düzenlenen toplantıda ele alınacak.
Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Mehmet Fırıncı Ağabey ve Barla Platformu Başkanı Said Yüce’nin konuşmacı olarak katılacakları program Bugün saat 17.30 da Boğaziçi Üniversitesinde yapılacak. Öğrenci kulüpleri tarafından düzenlenen programda Bediüzzaman’ın iman eksenli hizmet metodu ele alınacak.Gerçekleştirilecek olan programa çok sayıda üniversitelinin ve ziyaretçilerin katılması bekleniyor.
Kaynak: RisaleAjans