Etiket arşivi: nikah

“Evlilikte gözünüzle değil, kulağınızla karar verin.”

Hulusi Yahyagil Ağabey’in Evlilik ile İlgili Bir Sözü ve İzahı

Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin “Nur’un birinci talebelerinden” (1) ve “benim yegâne manevî evladım ve medar-ı tesellim ve hakiki vârisim” (2) dediği Hacı İbrahim Hulusi Yahyagil Ağabey’in “Evlilikte gözünüzle değil, kulağınızla karar verin.” tavsiyesi mühim bir hakikati ifade eder.

Bu sözden şunları anlayabiliriz; karşınızdakinin boyu-endamı ve yakışıklılığı veya güzelliği, gözünüzün hoşuna gidebilir. Ama huyu nasıldır, takvası ne seviyededir, iman ve Kur’ân hizmetiyle alakası nedir, evlenince İslami hizmetlerime destek mi olur yoksa köstek mi olur?..

Bütün bunları sizi seven ana-babanız, abla-kardeşiniz kiminiz var ise gidip bir araştırsın. Siz de o sevenlerinizin getirdikleri bilgilere bakarak karar verin. Gözünüz sizi aldatmış olabilir ama bu kulağınıza gelenler pek aldatmaz.

Abdulkadir Çelebioğlu

Dipnotlar
1 – Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ Lâhikası 2, s. 247
2 – Bediüzzaman Said Nursi, Barla Lâhikası, s. 22

www.NurNet.org

Evlilik Sürecinde Yapılan Hatalar

Evlilik iki bireyin biz olabilme sanatıdır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye’de son 10 yılda 6 milyon 90 bin 212 çift de evlendi,1 milyon 151 bin 591 çift boşandı.
Gençler kendi aralarında ana babalarının haberi olmadan evleniyorlar.
Aileler; Gençler konuşurken, gezerken günaha girmesin düşüncesiyle nişanla beraber dini nikâh kıydırıyor.
Gençlerin arkadaşlarını şahit göstererek kıydıkları gizli nikâhlar, ileriki günlerde her iki tarafıda çok zor duruma sokmaktadır. 
Nikâh İlân edilmeli, denklik olmalı, mehir olmalı, en önemlisi anne babanın rızası olmalı.
Anne baba seni büyütsün yetiştirsin, tahsil için okula göndersin, sen onlara sorma tenezzülünde bile bulunma evlen, sonrada mutlu olacağını zannet.
Görücü usulü evlenmeyi çağ dışı buluyorlar, oysa birinde sizleri tanıştıranlar arkadaş çevreniz, birinde ise annen baban veya yakın akraban, hangisi güvenli? Hangisinin tavsiyesinin daha doğru olma ihtimali yüksek?
Hayatı paylaşmaya karar veren çiftlerin hem evlilik öncesinde hem de ileride sıkıntı yaşamamaları için alışverişte daha tutumlu davranmaları gerekmektedir.
Düğün alışverişleri, ağır bir yük getirmemeli, nişanlılık süresi haddinden fazla uzun olmamalı.
Düğün alışverişi adı altında abartılarak alınan birçok şey neredeyse bir kere bile kullanılmıyor.
Unutulmamalıdır ki, alınan evlilik kararı, gelenek ve göreneklere uygun olduğu kadar keseye de uygun olmalıdır.
“Tabi ki isteyeceksin, istemek en doğal hakkın” 
“Bana bu kadar mı değer veriyorsun?” gibi sözler süreci zorlu hale getirmektedir.

Ailenizi veya çevrenizdeki insanları mutlu etmek için evlenilmediği gibi, başkaları için de düğün yapılmamalıdır. Kendiniz için düğün yapın.

Evlenip mobilyacıları gezeceğinize dünyayı gezin.

3-5 parça tencere tava takımına neredeyse bir ev kirası kadar para verildiğine şahit oluyoruz.
1 milyar civarında insanın açlıkla karşı karşıya olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Yılda 10 milyon insan açlıktan ölüyor, durum böyle iken hayatın boyunca görmediğin akrabaları binler lira harcayarak eğlendirmeye çalışmak hangi mantıkla izah edilebilir?
Eskiden çeyiz serilir evlenecek gençlerin yakınları buradaki eksikleri görür ve imkânları nispetinde tamamlamaya çalışırlardı.
Şimdi ise” görün beni” mantığıyla hazırlanmış lüzumsuz, gereğinden çok fazla, hiç kullanılmayacak bir sürü şey.
Kına gecesi yapmak, stüdyoda yapmacık, şekilden şekle girilen fotoğraflar
çektirmek, bir gece giyilecek gelinlik-damatlığa tonla para bayılmak.
Hangi birini sayayım be kardeşim ayağını yorganına göre uzat.
İsraf haramdır.
Allah mesut ve bahtiyar etsin.

Çetin KILIÇ

Nikah İle İlgili Fetvalar

Nikah İle İlgili Fetvalar

Soru: İki kişi evlenmeye niyetlenip birbirlerine evetcevabını verirlerse ve bunu da en az bir kişi duyarsa bu iki genç nikâhlı olur mu?

Cevap: Tek kişinin şahitliği ile nikâh akdi olmaz. Nikâh akdinin sahih olması için tarafların bu beyanı duymaları şart olduğu gibi en az iki erkek şahidin yada iki kadın ve bir erkek şahidin duymaları gerekir. Bu dediğimiz sayıdan aşağıda şahitlikle nikâh olmaz.

Soru: Bir kişi kadına hitaben Allah ve Resûlu şahid olsun ki ben seni nikahladım dese ve ayrıca iki şahid bulunmasa bu sözle nikah akdi caiz olur mu?

Cevap: ‘Allah ve Resulu şahid olsun’ şeklinde nikah kıyıldığı zaman şahidsizyapılmış olup bu nikah geçersiz olur. Melekler, cinler… şahid tutularak da nikah olmaz. Şahidler mutlaka ihtiyaç halinde kendilerinden durumun sorulup bilgi alınabileceği kişiler olmalıdır. Bilgi lazım olduğu zaman ALLAH’tan, Resûlullah’tan, melekten, cinden bilgi alabilir misiniz ki adı geçenler şahid olsun. Yani o karı-koca arasında bir ihtilaf çıktığı zaman veya inkâr halinde aralarında nikah var mı yok mu, bunu tesbit edebilmek için gidip de kendilerinden bilgi alabileceğimiz kişiler şahid olabilir.

Soru: Bir kişi yalan yere Kurana el basarak yemin ederse nikâhı düşer deniliyor. Bu doğru mudur?

Cevap: Doğru değildir. Bir kişi yalan yere yemin ederse nikâhı düşmez. Bir insan dinden çıkmadığı sürece yada dinimizde beyan edildiği üzere boşanma gerçekleşmediği sürece nikâh sona ermez.

Soru: Karı-koca arasında şiddetli kavgalar küfürleşmeye kadar gidiyorsa nikâha zarar gelir mi?

Cevap: İnsanlar arasındaki kavgalarda söylenen kaba saba sözler, küfürler, hakaret sözleri vs. bunlar nikâha zarar vermez. Nikâha zarar veren sözler boşamayla ilgili ya da kişiyi dinden çıkarıcı sözlerdir. Sadece hakaretvari sözlerin nikâha zararı yoktur.

Prof.Dr.Orhan Çeker

Kaynak: CocukveAile.net

www.NurNet.Org

Ailenin temel akdi: “Nikah”

Malum yüce Allah insana müthiş bir değer vermiş, öyle ki bir insanı haksız yere öldüren tüm insanları öldürmüş gibidir, bir insanı hayata kazandıran da tüm insanlığı hayata kazandırmış gibidir diye beyanda bulunuyor. Buna rağmen dört kişinin şahit olduğu kadar aleni bir ortamda zina işleyen kimseleri de recm ile had cezasına çarpıtılmasını emrediyor. Zina edenlerin evli olmaları şartıyla. Bekarlar için yüz değnek cezası var.

Ancak nikah akdına göre iki adil şahit huzurunda mehir üzerinde anlaşarak evlenenler yeni bir hayatın temelini attıkları gibi hem Müslümanların duasına nail oluyorlar, hem de beraberlikleri onlar için an an sevap kazandırıyor.

Peki Belediye nikahı ile müftü nikahı arasında ne fark var?

İki fark vardır;

Birincisi müftünün kıyacağı nikahta Allah’ın emri peygamberin kavli deniliyor, belediye nikahında ise belediye başkanından aldığım yetki ile deniliyor,

İkincisi müftülük nikahında şahitler için belli şartları taşımaları aranıyor, diğerinde ise herhangi iki vatandaş şahit olarak yeterlidir,

Üçüncüsü Belediyenin nikahında genelde dua yok, müftülük nikahında dua var.

Şafii mezhebinde babanın rızası da lazım belediyede böyle bir rıza aranmaz.

Kısacası müftülük nikahında eksik yok fazlası var.

Neyse ki isteyen belediye nikahıyla birlikte imam nikahını da kıyıyor.

Eğer nikahı dini bir değer olarak kabul ederseniz, ki öyledir, Müftü nikahını kabul etmeniz lazım. En azından vatandaşlarımıza tercih hakkı verilmelidir.

Sene 2002 Ak Parti iktidar olunca 18 maddelik yasal düzeyde iyileştirme talebim oldu, nedense bazı vekillerin aklı ermeyince küçümsediler.

Bir maddesi de nikahın muhtarın gözetiminde köy imamının önderliğinde kıyılma talebiydi; biri seçilmiş kişi, diğeri devletin memuru daha ne olsun, kim bu talebe ne hakla karşı çıkabilir, anlamakta zorlanıyorum.

Nikah yine belediye ile işbirliğinde olur, nişanlılara anne babalık kursu, ailenin ayrıcalığı ve mahremiyeti, toplum hayatındaki önemini içeren bir kurs verilir ve en az bir beyaz eşya katkısında bulunulur, mesela Gaziantep Şahinbey belediyesinde böyle bir çalışma var, diğer illerimizde neden olmasın?

Ya bu düğünlere ne demeli, evlilik gibi mübarek bir hadisenin temelini orta yerde günahlarla kirletiyoruz, yazık günah değil mi?

Galiba müftülük nikahında en önemli fark şahitlerde ortaya çıkacak çünkü bir kişinin şahit olabilmesi için bazı vasıflara sahip olması lazım.

Mesela adil olmayan bir kişinin şahitliği kabul olmaz (Hanefi mezhebi hariç)

Bir kişi;
Bakan olabilir,
Profesör olabilir,
General olabilir,
Toplumda statü sahibi biri olabilir,

Eğer şahit olabilmenin şartlarını taşımıyorsa herhangi bir hadisede şahitlik yapamadığı gibi nikah için de şahitlik yapamaz, yani tabir yerindeyse yüce Allah şahadet şartlarını taşımayanları yok mahiyette görüyor, bir anlamda adamdan saymıyor.

Şahitlik yapabilmenin şartları;
1- Şahit akıllı ve ergin olmalıdır.
2- Şahitlerin iki erkek veya bir erkek iki kadın olması gerekir.
3-Şahit hür olmalıdır.
4-Müslüman olmalıdır.
5- işitme, görme ve anlama yeteneğinin bulunması şarttır
6-Hanefi mezhebinde İki fasık şahidin şahitliği de yeterlidir. Fakat diğer mezheplerde fasıkın şahitliği kabul olmaz.

Buyur tercih sizin isterseniz İslami usullere göre yaşayın isterseniz keyfinize bakın yakında ebedi hayata göçeceğiz ,ona göre de muamele göreceğiz.

Beden söylemesi

Eyüphan Kaya

NurNet.Org