Etiket: "Risale-i nur hizmeti"

Zafer Karlı’nın Risale-i Nur Hizmeti ile Meşgul Bir Kardeşe Yazdığı Mektup

Asla unutulmamalıdır ki; bizim hizmetimiz okuma eksenli, insan merkezlidir. Merhum Ceylan Ağabeyimizin de notlarında dediği gibi “okumayanın hizmeti muvakkat olur.” Yani, yanmayan yakamaz… Öyleyse önce “Sen” aklını, kalbini ve ruhunu Cenab-ı Hakka yönelteceksin. Davranışların ve yaşantınla Muhammedî (asm) aynada güzel görünmeye çalışacaksın… (Zafer Karlı’nın yazısı..)

Devamını oku ›

Brezilya’dan Ramazan Tebriği ve Hizmetler

Bizim Tercümanın hanımı bir hasta ziyaretine giderken yanında Hastalar Risalesini götürüyor. Hastaya hediye ediyor. Bu hasta da kanser hastası ve Hristiyan. “2-3 sayfa okudu baktım ağlıyor. Ne oldu?” dedim. “ Bu kitap beni çok etkiledi. Elimde olmayarak istemsiz ağladım.” demiş. Elhamdulillah kim okusa hayran kalıyor. Bu olağan üstü diyorlar. Üç gün önce Ramazan Risalesinden bir parça bir Japon Doktorla beraber okuduk.

Devamını oku ›

İtalya Kitap Fuarı Değerlendirmesi ve Hizmet Lahikası

Vecizelerimizi okuyanlar bir sükunete bürünüyor ve hayrete düşüyorlardı. Eğer yanındaki arkadaşı okumadan geçmişse onu tekrar çağırıp okutturuyorlardı. Kimisi “bunlar zor sorular”, kimisi “cevabı tam yok bunların” diyordu. Basitçe anlatımımızla ve kitapları işaret etmemizle, kitaplarımızı ve broşürlerimizi takdim etmeye çalıştık. (İtalya’daki kitap fuarı özeti..)

Devamını oku ›
Somali Ziyareti ve Risale-i Nur Dersleri

Somali Ziyareti ve Risale-i Nur Dersleri

Trakya da doktorasını bitirip ülkesine dönen Somali asıllı Arapça İngilizce ve Somali diline hakim Mustafa kardeşimizin bizi bu ülkeye teşvik etmesi ve mutlaka Somali de bir Dershane açmamız lazım ve bu eserler Somali deki yaşanan sıkıntılara deva olabilecek hakikatler olduğunu eğer dershane açarsanız ben size bu konuda her türlü desteği verebilirim demesi bizi cesaretlendirdi (Mehmet Şaylan)

Devamını oku ›

Nur Hizmetinin Merkezi: “Medrese-i Nuriye”

“Ders yapılan yer, okul, üniversite” anlamlarına gelen “medrese,” Risale-i Nur hizmetinde önemli bir yere sahip bir kavramdır. Bediüzzaman Said Nursî, gençlik yıllarından itibaren “Medresetü’z-Zehrâ” adını verdiği bir projeyi hayata geçirmek için çalışmıştır. Bu, din ilimleriyle fen bilimlerinin birlikte okutulacağı bir üniversitenin kurulmasını hedef alan bir projeydi. Hapishanelere düştüğü zaman, buraları da iman dersleri yapılan birer okul haline getirmiş ve Yusuf Aleyhisselâma izafeten “medrese-i Yusufiye” adını vermişti… (Ümit Şimşek’in yazısı..)

Devamını oku ›