Etiket arşivi: Rosario

Peru Hapishanelerinde Risale-i Nur Dersi Yaptılar

Dünyanın bir ucu Arjantin’den, güneşin battığı yerden, Nurlar’ın doğduğu yere, Türkiye’ye binler selam !

Arjantin hizmetlerinin daha ilk günlerinden itibaren, maddi – manevi duaları ile bizleri unutmayan herkesten Allah razı olsun! Henüz bir yılını bile doldurmayan Güney Amerika’daki Nur hizmetleri, daha geniş sahalarda devam ediyor. Biz de bu son havadisleri dualara vesile olması niyetiyle paylaşmak istiyoruz.

Evvela; Santa Fe şehrinden Rosario şehrine gelen birisi, İslamiyet hakkında bilgi almak için oradaki mescide uğruyor. Daha önceden nurları bilen, ciddi hizmet eden başka bir kardeşimiz ile tanışıyor. Beraber altı saat boyunca ara vermeden Küçük Sözler, Yirmi üçüncü Söz, Hastalar Risalesi ve Ramazan, İktisat ve Şükür Risalelerinden okuyorlar ve bitiriyorlar. Hatta okurken duygulu anlar da yaşanıyor. İslam hakkında bilgi almak isteyen şahıs ağlamaya başlıyor. Bunun üzerine diğer kardeşimiz de dayanamıyor ve ağlayarak okumaya devam ediyorlar. Ve Risale-i Nur Külliyatı’ndan sadece birkaç kitap okuyarak,  tam ve mukni bir iman dersini alan bu şahıs belki de hayatındaki en güzel ve önemli kararı hiç tereddüt etmeden  veriyor ve soruyor; “Ben Müslüman olmak istiyorum, şimdi ne yapmalıyım?”

Rosario’da nurların neşrine çalışan bu kardeşimiz, birkaç ay önce kendi şehirlerindeki hapishanenin kütüphanesine Risale-i Nurların konulmasına vesile oldu ve her hafta gidip oradaki mahkumlarla ders okumaktalar. Bu dersler neticesinde, mahkumlardan birisi Risalelerden  aldığı nur-u iman dersi ile islamı seçti ve şimdi Müslüman olarak hayatına devam ediyor.

Adeta bir çekirdek olan bu hapishane hizmetleri, diğer ülke ve şehirlerdeki hapishanelerde de filiz vermeye başladı. Önce Arjantin’in kuzeyindeki Peru’nun başkentinde, Adalet bakanlığına bağlı hapishaneler genel müdürü ile görüştük. Türkiye’den geldiğimizi ve mahkumların ıslahı için bir projemiz olduğundan bahsettik. Hapishanelerin ağzına kadar dolup taştığını ve yer kalmadığını ifade eden yetkililer, bu tarzdaki çalışmalara çok fazla ihtiyaç duyduklarını belirttiler. Risale-i Nurlar’ı bir hafta inceledikten sonra bu eserlerin çok harika olduğunu ifade ederek, Peru’daki yedi hapishanenin her birisine kitaplarımızın konmasına müsaade etiler. Bununla beraber mahkumlarla  sohbet ve ders okuma imkanını da sağladılar. İslamiyet hakkında çok az, ya da yanlış bilgileri olan mahkumlar, okuduğumuz dersten çok memnun kaldılar. Hatta bir mahkum dağıttımız Tabiat risalesinden biraz okuyunca: “Ben müslumanları başka bir varlığa tapıyor sanıyordum. Halbuki görüyorum ki aramızdaki fark çok az. Bu kitaplar çok hoşuma gitti ve bunları okumak istiyorum.’’ dedi. Diğer mahkumlar da aynı heyecanla okumak istediklerini belirtiyorlardı. Bu eserleri hapishane kütüphanesine koyacağımızı ve oradan alıp okuyabileceklerini söylediğimizde ise çok sevindiler. Ders sonunda İslamiyet hakkında birçok soru sordular. Bunlardan birisi; Kur’an-ı Kerim’in değişip değişmediği idi. Biz Kur’an-ı Kerim’in 1400 yıldan bu yana tek bir harfinin dahi değişmediğini söyleyip izah edince çok şaşırdılar ve etkilendiler. Bizi şaşırtan başka bir hadise ise, konferans salonundan ayrılırken, ders esnasında bizlerden “Allah” adını henüz öğrenen mahkumların “Allah! Allah! Allah!” diyerek yüksek sesle bağırmalarını duymamız oldu.

Peru’daki bu güzel hizmetlerin heyecanını yaşarken, başka bir gelişme de Arjantin’de gerçekleşti. Buradaki hapishanelerden sorumlu genel müdürlüğe, bilhassa Meyve Risalesinden bazı vecizelerin de yer aldığı, mahkumlar için hazırladığımız ıslah projemizi sunduk. Arjantin’in bütün hapishanelerinden sorumlu müdür Dr. Juan Natelo eline geçen vecizeleri okuduğunda ise hemen internetteki sayfamıza girip Risaleleri inceliyor. Bu eserlerin mahkumlar için faydalı olacağı kanaatına varan hapishaneler genel müdürü, daha fazla bilgi almak için bizi çağırdı. Biz de Riasale-i Nurların, mahkumlar için hakiki bir teselli ve ıslahları için mühim bir ders olduğunu ve kabul ettikleri halde hapishane kütüphanelerine koyabileceğimizi ifade ettik. Müdür de, bunun kolay olduğunu fakat sadece kitap koymanın yeterli olmadığını ayrıca hapishanelere gidip bizzat anlatmamız gerektiğini söyledi. Ve hemen aynı gün, hapishanelere rahatça girebilmemiz için özel bir kimlik kartı hazırladılar. Şimdi Arjantin’de bulunan  otuz beş hapishanenin kütüphanelerine  Risaleleri göndermeye başladık. Hatta iki hapishanenin kütüphanesine bizzat Nurları koyduk ve mahkumlarla dersler okuduk. Bu derslerde duygulananlar, göz yaşlarına hakim olamayıp ağlayanlar hem lisan-ı halleriyle hem de lisan-ı kalleriyle ziyaretimizden duydukları memnuniyeti ifade ettiler. Bizler de bu hizmetlerdeki inayeti bir tahdis-i nimet nevinden anlatmak  ve Üstadımızın bu iman davasındaki fevkalade muvaffakıyetini gösteren bir noktayı nazara vermek istiyoruz. Yıllar önce kendi memleketinde, kendi insanlarının imanlarını ve ahiretlerini kurtarmak amacıyla yazdığı eserlere mani olmak için, Üstadımıza hapishaneleri, sürgünleri reva görmelerine rağmen şimdi bir ecnebi memleketindeki hapishanenin gayri müslüm idarecileri, insanlığın ekmek ve su gibi ihtiyacı olduğu  aynı Nurların okunması için, bize tahsis ettikleri araba ile hapishaneye götürüyorlar, hapishanede uygun ortamı hazırlıyorlar, ders sonrasında ikramlarda bulunup yine arabayla dershanemize kadar bırakıyorlar.

Allah isterse, hristiyanlara da bu hizmeti yaptırdığını hayretle müşahede ediyoruz. Bu hapishanelere ilk ziyaretleri Arjantin hapishanelerinden sorumlu Baş Rahip Panço Martinez ile yapmış ve beraber dersler okumuştuk.

Risalelerin insanın ruhuna tesir ettiğini söyleyen, Rahip Panço, gittiğimiz her yerde güvenlik görevlilerine, çalışanlarına, yöneticilerine hatta bindiğimiz arabanın şoförüne varıncaya kadar herkese Risale-i nurları tavsiye ediyor ve okumaları için ısrar ediyor. Ve bu hizmetlerden memnuniyetini ifade ediyor.

Arjantin hapishane hizmetlerinin, sonradan fark ettiğimiz bir tevafuğu da; hapishane dersine başladığımız gün, meyve risalesinin tashihi bitip baskıya verdiğimiz gün olmasıydı. İnşallah,  Arjantin ve Peru’dan sonra diğer Güney Amerika ülkeleri de en zulmetli yerlerden, hapishanelerden nurlanmaya başlıyacak.

Ayrıca geçtiğimiz cumartesi Rahip  Panço’nun daveti üzerine, kilisesine bir ziyarette bulunduk. Yaklaşık seksen kişinin bulunduğu Kilisede, Rahip Panço kendi cemaatine bugün aramızda azizler var bunlar ta Türkiye’den buralara kadar gelen Müslüman kardeşlerim deyip bizim hapishanelerdeki hizmetlerimizden, anlatılan iman hakikatlarından mahkumların dayanamayıp ağladığından ve insanın Ruhuna hitap eden çok güzel kitaplarımızın olduğundan bahsetti.

Sonra “Türkiye’den gelen Müslüman kardeşlerimiz” diye tanıtarak bizi kürsiye çağırdı. Biz de cemaati selamladıktan sonra, Risale-i Nur külliyatı’ndan bahsedip, yaklaşık elli dilde tercümesi olduğunu ve sadece Müslümanlara değil  bütün insanlara hitap eden eserler olduğunu anlattık ve numune olarak yirminci mektuptan bir parça okuduk. Kemal-i ciddiyetle ve başlarıyla tasdik ederek dinledikleri bu kısa fakat ehemmiyetli dersin sonunda herkesin kiliseyi inletircesine alkışlayarak bizi uğurlaması açıkçası bizi de heyecanlandırmıştı.

Önceleri hristiyan, sekiz seneden beri Müslüman olan Rober Tayyip ağbey, kilisede birisinin alkışlandığını hiç duymadığını, bunun çok ilginç bir hadise olduğunu ve okunan hakikatlerin kilisede bulunanların kalplerine ulaştığını gösterdiğini söyledi. Kilisedeki bu kısa ders sonrasında, yetmiş yaşlarında bir kadının yanımıza kadar gelerek, “Selamunaleykum” deyip Tokalaşmak için elini uzattığı esnada biz ne olduğunu anlamadan elimizi öpmesi ve babasının Müslüman olduğunu söylemesi bizi oldukça şaşırttı. Programın sonunda, yanımızda getirdiğimiz kitaplarımıza yoğun ilgi gösteren kilise cemeatine, kitaplarımızdan hediye ettik. Rabbim tesir ve hidayet versin. Amin

Bununla beraber, Buenos Aires’te yaklaşık iki aydan beri bir radyoda hazırlayıp sunduğumuz “la luz de la fe” yani “nur-u iman” adındaki programımız devam ediyor. Radyo programımızı, Risale-i Nur’dan konular belirleyip, nurları bilen, okuyan Arjantinli Müslümanları konuk alarak her hafta gerçekleştiriyoruz. İnternet üzerinden İspanya, Peru, Meksika, Şili gibi İspanyolca konusulan farklı ülkelerden de dinlenilen bu program vesilesi ile daha geniş sahada daha çok insana nurları duyuruyoruz ve  inşallah hava sahifesinde de Nurlar yazılıyor.

Bu arada Meksika’nın en büyük üçüncü şehri olan Guadalajara’da bir Müslüman gurubun, laluzdelafe.org ismindeki internet sitemizden küçük sözleri elde ederek, her hafta toplanıp ders okuduklarını öğrendik. Ayrıca kendi internet sitelerinde anasayfadan da Risale-i nurları paylaşıyorlar.

Bu hizmetlerimizin belkemiği diyebileceğimiz İspanyolca tercüme ve kitap basım faaliyetlerimiz de devam ediyor. Şimdiye kadar, Yirmi üçüncü söz, Küçük Sözler, Hastalar Risalesi, Ramazan-İktisat ve Şükür Risalesi, Tabiat Risalesi, otuz üç Pencere, ihlas-uhuvvet risaleleri ve meyve risalesi olmak üzere sekiz küçük kitap bastık. Dokuzuncu kitabımız olarak ise Üstadımızın, “Tabiatta boğulanları dalaletten kurtarıyor ve bu zamanda herkese hususen şüpheye ve inkara düşenlere lazımdır ve tiryaktır”  ve “Amerika alimleri , elbette Asa-yı Musa risalesine lakayt kalmayacaklar. Eğer dini din için seven kısmının ellerine geçse, fütuhat yapar” dediği       “Asa-yı Musa Mecmuası”nı bastık ve dualarınızla onuncu kitabımız olan Münacat Risalesi’ni baskıya hazırlıyoruz.

Son olarak bir ihtida haberi vermek istiyoruz. Buenos Aires’e yakın Pergamino şehrinde bulunan Mario isminde altmış beş yaşındaki başka bir şahıs da internetteki sitemizden tavsiye üzerine Risaleleri okuyor ve Arjantin’de Risale-i Nurlar ile ruhları, kalpleri, hayatları nurlanan ve İslamiyeti seçenler kervanına dahil oluyor.

Velhasıl, Arjantin ve diğer Güney Amerika ülkelerinde yaşayan hem Müslümanların hem de diğer dinlere mensup insanların ekmek ve su gibi ihtiyaçları olduğunu gördüğümüz bu hakikatleri, her vesileyi kullanarak bilhassa ruhen Nur’a müştak, Nur’un fıtri talebelerini bulmak istiyoruz. Otobüslerde, metrolarda, sokaklarda o anda gördüğümüz belki de bir daha hiç göremeyeceğimiz insanlara, en azından birer broşür vererek nurlarla tanışmalarına vesile olmaya çalışıyoruz.

Haddimizin fevkinde ve şuurumuzun haricinde cereyan eden bu hizmetler için her zaman ihtiyaç duyduğumuz dualarınızı bekliyoruz. Allah, hepimizi bu kudsi hizmette ihlasla istihdam eylesin. Amin

Arjantin Nur Talebeleri namına

Ahmed Hasan, Abdullah, Fatih, Hüseyin

www.NurNet.org

Arjantinli Analia ablanın Risale-i Nur mesajı

Rosario şehrinde ve çevresindeki insanların hidayetine vesile olan, hapishaneye Risaleleri koyup orada ders okuyan olan Analia ablanın mektubu:

“Ülkemde iman ve Kur’an hizmeti için bulunan Nur talebeleri vesilesi ile Risale-i Nurlar ile tanıştım. Dünyanın herbir köşesinde yaptıkları hizmetin mahiyetini anlayabilmem için bana bir bir internet adresi göndermişlerdi.

İlk okuduğum kitap “Hastalar Risalesi”ydi ve gerçekten de çok güçlü bir kitap olduğunu anlamıştım. Bu kitap sayesinde, bir insan sevdiği bir kişiye veya bir tanıdığına ya da sağlığıyla ilgili kötü zamanlar geçiren birine kitapta geçen 25 deva ile hakiki bir teselli ve ferahlık verebilir diye düşünüyorum. Dikkatle okuduğum her sayfasında çok büyük tesir olduğunu hissettim.

Ve hakeza “Küçük Sözler”de de aynı hisleri yaşadım. Dördüncü sözde geçen “Namaz dinin direğidir” Hadis-i Şerif mealini okuduğumda ruhumda eşsiz ve hiçbirşeyle kıyaslanamaz bir tesir hissettim. “Acaba yirmi üç saatini şu kısacık hayat-ı dünyeviyeye sarf eden ve o uzun hayat-ı ebediyeye bir tek saatini sarf etmeyen, ne kadar zarar eder, ne kadar nefsine zulmeder, ne kadar hilâf-ı akıl hareket eder!” cümlesini okuduğumda hakikat kalbimin derinliklerine ulaştı. Burada verilmek istenen mesaj oldukça açık ve aynı zamanda son derece etkileyici. Bizi zamanımızı neye harcadığımız konusunda düşünmeye vesile oluyor. Hayatımızdaki bütün zamanı uğrunda harcamayı kim hakediyor? Cevap şu ki; her anımızı Allah’a ibadet ve şükür ile geçirmek zorundayız. O hayatımızda ve kainatta var olan herşeyin tek sahibi.

Bu yüzden bir insan tüm dikkati ve hissiyatı ile okuduğunda bu muhteşem Risale-i Nur külliyatındaki herbir kitapta verilmek istenen mesajı alarak hayatı sonsuza kadar değişebilir. Hayatta bir “önce” ve “sonra” vardır. Ruh renklerle doludur ki bu renkler daha önce insanın anlayamadığı ya da göremediği pek çok şeyin anlamını bulduğu, farklı biçimde var olan günleri boyamak içindir. Aynen 23. Söz, 5.Noktada okuduğumuz gibi; “İnsan, şu dünyaya bir memur ve misafir olarak gönderilmiş, çok ehemmiyetli istidad ona verilmiş; ve o istidâdâta göre, ehemmiyetli vazifeler tevdî edilmiş. Ve insanı o gâyeye ve o vazifelere çalıştırmak için, şiddetli teşvikler ve dehşetli tehditler edilmiş.”

Tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilrim ki; Risale-i Nurları okumaktan hiç bir zaman usanmadım. Çünkü, her sayfasında bizi aydınlatan nurun esintisini hissediyorum. Risale-i Nur bizi hem sosyal hem de ferdi olarak gelişmemize yardım ediyor ve öğretiyor ve ayrıca bunu başkaları ile nasıl paylaşabileceğimizi gösteriyor.

Nurlardan öğrendiğimiz bilgiler ve örneklerle, çevremize nur ve mutluluk yayan bizzat biz olalım. Çünkü bir kulağın duyabileceği en güzel melodi İman nurundan gelen sözlerdir.

Analia / Rosario – Arjantin

Kaynak: Risale Haber

Futbol, Risale-i Nur için Fırsat Oldu

Esselemu Aleykum Verahmetullahi Ve beraketuhu,

Evvela, seksen sene bir ömür semerâtını kazandırabilen mubarek Ramazan-ı şerifinizi ve yaklaşan Leyle-i kadrinizi tebrik ederiz.

Yaklaşık 4 ay önce nur hizmetlerine ilk adımın atıldığı Arjantin’de, Cenab-ı Hakk’a şükürler olsun ki, 4 kitabın basımını gerçekleştirmek nasip oldu. En son olarak bin adet baskıya verdiğimiz, Ramazan, İktisat ve Şükür Risalelerini matbaadan teslim aldık. Aynı gün, teravih namazı için gittiğimiz El Ahmed camiinde, cemaate takdim ettik. Ertesi gün, cuma namazı sonrasında da hem daha önceden tanıştığımız, hem de yeni tanıştığımız kişilere verdik. Ayrıca camii yetkililerinden aldığımız izne binaen ramazan ayı boyunca cuma ve cumartesi günleri burada Sözler Neşriyat adına küçük bir stand açıp, nurları cemaate sunacağız. İnşallah bu şekilde doğrudan ve çok daha hızlı olarak kitaplarımızı arzu edenlere ulaştırmış olacağız.

LATİN AMERİKA KUPASI VESİLESİYLE OTELLER HEP DOLUYDU

Geçtiğimiz ay içerisinde Arjantin’in ikinci büyük şehri olan Cordaba’daki kitap fuarını fırsat bilerek, dört şehri kapsayan bir seyahatimiz oldu. Amacımız, buralarda broşür dağıtıp, daha önceden de internet üzerinden tanıştığımız müslüman kardeşlerimizle görüşüp, onlara da yeni bastığımız kitaplarımızdan vermekti. Ancak tahminimizin çok fevkindeki hadiseler, insanların nurlara olan iştiyakı ve güzel hizmetleri sonradan hayretle müşahede ettik.

Cordoba’ya ulaştığımızda öğrendiğimiz, Latin Amerika kupası vesilesiyle oteller hep doluydu. İlk bakışta olumsuz görünen bu durum, bizim hiç planlamadığımız, bir çok farklı Latin Amerika ülkesinden insanları Cenab-ı Hakk’ın ayağımıza göndermesinden başka birşey değildi. Bu vesile ile 5 binden fazla broşür dağıttık.

“BU KİTAPLARI NEREDEN ALABİLİRİZ?”

Elhamdulillah, burada hizmetler, kalacak olduğumuz otelin hemen girişinde başladı. Lobide tanıştığımız hıristiyan bir kişiye Üstadımızdan ve Risalelerden bahsettik, hemen kitapları almak istedi biz de 23.söz, Küçük Sözler ve Hastalar Risalesini takdim ettik, inşallah hidayetine vesile olur. Sonrasında ise dışarıya her çıkışımızı adeta meleke haline getirmek suretinde sokakta, caddede insanlara broşür dağıtıyorduk.

Broşür dağıtımı vesilesi ile çok enteresan hadisedeler başımıza geldi. Mesela, ayaküstü bu nurlu cümleleri okuyanlar hemen soruyordu; “Bu kitapları nereden alabiliriz?” Biz de hemen çantamızdan çıkartıp veriyorduk. Bunun çok numuneleri var, hatta bir defasında hastaneye bir arkadaşını ziyarete giden bir kişi bir tane Hastalar Risalesinden almak istedi. Fakat biz bir tane arkadaşın bir tane de senin için diyerek iki tane verdik. Yine hızlı bir şekilde dükkanlara dağıtaraktan otele doğru yürüyorduk. Hediyelik eşyalar satan, sonradan isminin Amine olduğunu öğrendiğimiz bir bayan bizi dükkana çağırdı. Halbuki, biz aynı kişiye bir gün önce broşürlerden vermişiz. İkinci gün bizi tekrar görünce Üstad ve Risaleler hakkında sorular sordu ve 20 adet kitaplarımızdan aldı. Burada adres sorma, alışveriş yapma gibi vesileler ile tanıştığımız kişilere dahi kitaplarımızı tanıtıyorduk.

BİR GÜN ÖNCE RİSALE İLE TANIŞTI VECİZEYİ EZBERLEDİ

Cordaba’da sonradan Müslümanlığı seçmiş hareketli cevval Müslümanlarla tanıştık. Bunların 6-7 kişilik bir gurubu var. Bu gurupla hemen hemen her gün takipli ders yaptık. İkinci akşam, takipli dersimizde ise şöyle güzel ve manidar bir hadise oldu; Ders bittikten sonra, masanın üzerinde bulunan zorlukla görülebilen küçücük bir sineği göstererek, “İşte bu da Allah‘ın bir sanatı” dedik. Bunun üzerine henüz bir gün önce tanıştığımız ve ayrılırken broşürden ve kitaplarımızdan verdiğimiz Emir Asad kardeşimiz, “Sivrisineğin gözünü halkeden güneşi dahi o halketmiştir” vecizesini ezberden okudu. Biz daha şaşkınlığımızı atamamışken, 3. Sözden bazı kısımları ve Birinci Sözden “Her bir inek, deve, koyun, keçi gibi mübarek hayvanlar Bismillah der. Rahmet feyzinden bir süt çeşmesi olur. Bizlere, Rezzak namına en lâtif, en nazif, âb-ı hayat gibi bir gıdayı takdim ediyorlar” diye bahsedince biz hem çok sevindik hem de çok duygulandık.

Daha sonra Cuma namazı için buradaki İslam Kültür Merkezine gittik. Burada da namazdan sonra kitaplarımızdan, Türkiye’deki hizmetlerden, okuma programlarından ve dershane sisteminden bahsettik. Çoğu kişi Cordoba’da da hemen dershane açılmasını arzu ettiklerini söyledi ve açıldığı halde derslere katılmak üzere çağırmak için telefon numaralarını verenler oldu.

HIRİSTİYAN AMA “TEK YARATICI”YA İNANIYOR 

Seyahatimizin ikinci durağı Santa Fe şehrinde ise, Pablo isminde genç bir öğretmenle tanıştık. Bu kişi de, Arjantin’de onlarca kez duyduğumuz aynı şeyleri söylüyordu; “Hıristiyanım fakat dini vecibeleri yerine getirmiyorum.” Fakat Pablo’yu diğer kişilerden ayıran bir tarafı vardı. O “Tek Yaratıcı”ya inanıyor ve İslamiyet hakkında hayli araştırma yapmış ve Kur’an okumasını öğrenmek isteyen birisi idi. Potansiyel bir müslüman olan Pablo’ya da kitaplarımızdan verip, iletişim bilgilerini aldıktan sonra yolumuza devam ettik.

Santa Fe ve Rosario şehirlerinde de aynı şekilde broşürler dağıtıp, kitaplarımızdan isteyenlere verdik. Hatta Rosario’daki bir kişi, almış olduğu üçer adet kitaptan 15’er tane çoğaltıp iş yerindeki arkadaşlarına dağıtacağını ifade etti. Ve en son olarak geçtiğimiz perşembe günü arkadaşlarını evinde davet ettiğini ve 11 kişilik bir grupla ders okuduklarını haber verdi. Bir gecede üç kitabı da okumuşlar. Dahası, gruptaki herkes okunanları çok sevmiş ve her hafta toplanıp nurlardan okuma kararı almışlar. Rabbim inşallah, dualarınızla bu şehirlerde de medrese-i nuriyeler açılmasını nasip eder.

DERSANEDE İFTAR PROGRAMLARI 

Ramazan dolayısı ile aynen Türkiye’deki gibi dershanemizde iftar programları yaparak, tanıştığımız kişileri dersaneya davet ediyoruz. Bu vesile ile başladığımız dersler ramazandan sonra da cuma günleri düzenli olarak devam edecek.

TERCÜMELER… 

Bunlarla beraber, tercümeler devam ediyor. Uhuvvet Risalesi, 20. Mektup (ikinci makamı dahil), İhlas Risaleleri, 11. Lem’a Mirkatü’s sünne risaleleri bitti. Şimdi ise Meyve Risalesi ve 33 Söz devam ediyor.

ORADA BİR TOHUM ATIN CENAB-I ALLAH ONU BİN YAPACAK 

Elhamdulillah, Arjantin’den ve diğer hariç memleketlerden gelen hizmet haberlerinden anlıyoruz ki; Nurların parlama zamanı gelmiş. Her yerde inkişaf ediyor. Adeta öyle ki nurları dokunduğunuz her yer yeşeriyor. Arjantin’e gelmeden önce başta Sungur abinin olmak üzere ağabeylerin duasını tek tek alırken Seyyid Salih Özcan abi şöyle demişti, “Orada bir tohum atın Cenab-ı Allah onu bin yapacak. İnşallah sen git arkandan ben de geleceğim” diye 2-3 kez tekrar etti. Mustafa Sungur abi de, “Şimdi hizmet etmenin tam zamanı ne kadar hizmet edebiliyorsanız edin. Bir zaman sonra bu rahat zemini bulamayacaksınız” diyerek teşvik etti. Şimdi hakikaten ağabeylerin duasını görüyoruz ve o sözlerini hakikaten daha iyi anlıyoruz. Ne mutlu bu hizmeti imaniye ve Kur’aniyede olanlara ki Allah’ın yapmış olduğu bu hizmette bizleri istihdam ediyor.

Cenab-ı Allah başta Üstadımızın, abilerimizin ve cemaatimizin dualarının neticesi olan bu hizmetlerde istihdamımızı daim eylesin. Burada hizmetlerin inkişafı ve devamı için dua ediyor, dualarınızı bekliyoruz.

 Arjantin Nur Talebeleri

Risale Haber