Etiket arşivi: said yüce

İlmen ve Fikren Hataları Anlatırım

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz Facebook sayfasından paylaştığı “Hükümet sap ile samanı karıştırıyor” konulu açıklamasının başka merciler tarafından yanlış anlamlar yüklenmesi üzerine bir kaç haber sitesi bunu farklı manşetlerle haberleştiridi. Yapılan bu haberler üzerine kamuoyuna Barla Platformu bir basın açıklamasında bulundu.

Akgündüz yayınlanan bu basın açıklaması üzerine şunları söyledi;

Barla platform’u diye hukuki ve fiziki varlığı olmayan bir hayalete dayanarak bizi tenkid eden Said Yüce bey, şahsımı kadrolaşma iddialariyla vurmaya çalışmış

Akgündüz’ün devlette kadrolaşma diye bir kaygısı olmadığı gibi, Nur Cemaatini temsil etme diye bir iddiası da yoktur. Ben doğruları dostlara, acı da olsa söylemekle bir ilim adamı olarak mükellefim.

1. Şu anda Türkiye’de başta bazı Gülenciler olmak üzere, Nur talebelerine eskiden beri muhalefet duygusu taşıyanlar, Nur talebelerini Gülen ekibinden göstererek tasfiye etmek istiyorlar. Hükümetin bu oyuna gelmemesini anlatmak benim vazifemdir.

2. İstanbul Medeniyet Üniversitesinde Nur talebesi olanlar tasfiye edilirken, Sayın Cumhurbaşkanımıza hakaret edenlere müdahele edilmiyor. İsim isim elimdedir. Daha başka örnekler de bulunmaktadır.

3. Akgündüz, Said Yüce gibi, varlığı kendinden menkul platformlara dayanarak değil, hakka dayanarak dostlarına tavsiyede bulunmaktadır. Acaba Nur Cemaatinin yüzlerce vakıflarından, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı dahil, hangi vakıf bu kardeşimizi tevkil etmiştir?

4. Benim söylediklerim tahrip için değil, tamir içindir. Devlet erkanı dinlerse ne ala; yoksa yanlış bulduğum noktalarda
İLMEN VE FİKREN HATALARI ANLATIRIM; BEDİÜZZAMAN’IN PRENSİBİNE UYARAK SİYASETEN VE KUVVETEN MUHALEFET ETMEK BENİM VAZİFEM DEĞİLDİR derim.

Risale Ajans

Nur Talebelerinin Kadrolaşma İddiaları Yoktur

Prof. Dr. Ahmet Akgündüz’ün bugün Facebook’taki kişisel sayfasında yaptığı açıklama Risale-i Nur talebelerini hayrete düşürmüştür.

Bu açıklamasında Sayın Akgündüz bir kısım devlet dairelerinde Nur talebelerinin tasfiye edildiğinden yakınmakta ve bu durumu “Ak Parti teşkilat ve hükumetini ayakta tutan saç ayaklarını kırmak” olarak nitelemekte, bu durum devam ettiği takdirde Ak Partinin önümüzdeki seçimlerde mağlubiyet şoku yaşayabileceğinden söz etmektedir.

Bu açıklama, Sayın Akgündüz’ün tamamen kendi şahsi fikirlerinden ibaret olup, kendisini dahi “Nur talebesi” sıfatıyla temsil etmekten uzaktır.

Zira herkesin çok iyi bildiği gibi, Risale-i Nur talebelerinin sadece ve sadece bir vazifeleri vardır; o da insanların imanlarına hizmet etmek, onları şüphe ve vesveselerden kurtarmak ve ebedi hayatlarını kurtarmalarına yardımcı olmaktan ibarettir. Bunun dışında bir vazifeleri olmadığı gibi, asıl vazifelerini de hiçbir surette maddi ve manevi, dünyevi ve uhrevi bir başka gayeye alet etmezler ve ettirmezler.

Devlet yöneticilerine karşı da Nur talebelerinin durumu bundan farklı değildir. Nur talebeleri, diğer vatandaşlara olduğu gibi, onlara da iman hizmeti sunarlar, ayrıca kendi alanlarına giren hususlarda, yani bu milletin imanının ve İslam alemi ile uhuvvetinin selametini icap ettiren hususlarda Risale-i Nur’un Kur’an ve Sünnet ışığında irşadı istikametinde tavsiyelerde bulunurlar.
Bir siyasi parti teşkilatının ve hükumetinin saç ayaklığını yapmak, onun iktidar imkanlarından faydalanarak devlet kademelerinde kadrolaşmak, sonra da bu kadroları seçimler için şantaj aracı yapmak gibi yöntemler ve entrikalarla Nur talebelerinin hiçbir işi olamaz.

Başta da belirttiğimiz gibi, Sayın Akgündüz’ün bu konudaki fikirleri tamamen kendi düşüncelerinden ibarettir. Bu düşünce ve tehditkar ifadelerden kendilerince malzeme çıkarıp da Risale-i Nur talebelerini açığa düşürmek isteyenler olursa hiç heveslenmesinler; zira tamamen dünyevi teşkilat ve komitelerin metod ve üsluplarını yansıtan böyle ifadelerin altına hiçbir Risale-i Nur talebesi imza atmaz.

Öyle umuyorum ki, Sayın Akgündüz de bu hissi davranışındaki hatayı çok geçmeden fark edecek ve hatasını kamuoyu önünde tashih edecektir.

SAİD YÜCE
BARLA PLATFORMU BAŞKANI

Boğaziçi Üniversitesi’nde Bediüzzaman Konuşulacak!

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri’nin şahsiyeti ve eserleri Boğaziçi Üniversite’si öğrencileri tarafından düzenlenen toplantıda ele alınacak.
Bediüzzaman Hazretlerinin talebelerinden Mehmet Fırıncı Ağabey ve Barla Platformu Başkanı Said Yüce’nin konuşmacı olarak katılacakları program Bugün saat 17.30 da Boğaziçi Üniversitesinde yapılacak. Öğrenci kulüpleri tarafından düzenlenen programda Bediüzzaman’ın iman eksenli hizmet metodu ele alınacak.Gerçekleştirilecek olan programa çok sayıda üniversitelinin ve ziyaretçilerin katılması bekleniyor.
Kaynak: RisaleAjans

Risale-i Nur Külliyatını Basmaya İzni Olan Kişiler

Barla Platformu Başkanı Said Yüce, Said Nursi hazretlerinin telif ettiği Kur’an Tefsiri Risale-i Nur Külliyatının korunmasına dair iddialar hakkında bilgiler verdi.

Bazı gazete ve haber sitelerinde yer alan “AK Parti Risale-i Nur’ları yasakladı” haberlerine sert tepki geldi. Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin Risale-i Nur Külliyatı’nı basmaları için yetki verdiği hayattaki varislerinin başvurusu üzerine alınan bir koruma girişimini “Risale-i Nurların basımı yasaklandı” şeklinde haber yapılması Nur camiasının tepkisine neden oldu.

Günümüzde 26 yayınevinin Risale-i Nur Külliyatı bastığı, basımı gerçekleştiren yayınevlerinden bazılarının Bediüzzaman’ın izni dışında eserleri eserleri sadeleştirdikleri ve tahrif ettikleri, bunun üzerine Bediüzzaman’ın varisi ve talebelerinin bu konuda yasal süreç başlattıkları öğrenildi. Bu konuda Sabah’a konuşan Barla Platformu Başkanı Said Yüce sorularımıza çarpıcı cevaplar vererek iddialara açıklık getirdi:

-Said Bey, medyada “Risale-i Nurların basımı durduruldu” şeklinde haberler okuduk. Bu iddialar doğru mu?
-Risale-i Nurların basımının durdurulması gibi bir durum sözkonusu değil. Bu eserlerin müellifi olan Bediüzzaman Said Nursi’nin eserlerin orjinaline bağlı kalınması gibi bir isteği var. Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin tayin ettiği ve bu eserleri basmaya tek yetkili olan varisleri bu konuda Kültür Bakanlığı nezdinde yasal bir girişimde bulunmuş. Yasal düzenleme yapılması ve eserlerin korunması için bu sürecin beklenmesi gerekiyor.

-Bediüzzaman’ın şu anda hayatta olan varisleri kimler?
-Said Özdemir, Abdullah Yeğin, Salih Özcan ve Hüsnü Bayram. Risale-i Nurları basmaya yetkili olan isimler bunlardır.

-Peki günümüzde Risale-i Nur Külliyatı kaç yayınevi tarafından basılıyor?
-Sanıyorum 26 yayınevi tarafından basılıyor. Bunlardan bazılarının Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin yasal varislerinden izin almadan bastıkları biliniyor

-Peki Gülen Cemaati’ne yakınlığı ile bilinen bazı yayınevlerinin Bediüzzaman Said Nursi hazretlerine rağmen Risale-i Nurları sadeleştirdiğini biliyoruz. Bu yayınevlerinin izni var mı?
-Benim bildiğim kadarıyla bu yayınevleri Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin hayattaki varislerinden izin almadan basım yapıyor.

-Kültür Bakanlığı’ndaki bu süreç nasıl işliyor?
-Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin hayatta olan varisleri, müellifin arzusuna uygun olarak basılması şeklinde bir müracatta bulunmuşlar. Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin eşi ve çocukları olmadığı için Telif Hakları Kanunu’na göre atanmış hak sahipleri basmaya yetkilidir. Bu hukuki dayanakla bundan sonra basılacak eserlerde söz sahibi olmak için bakanlık nezdinden müracatta bulunmuşlar. Kültür Bakanlığı yetkilileri bu başvuruyu değerlendiriyor.

-Mahkeme yasal varisleri haklı bulursa Risale-i Nur Külliyatını sadece bu isimler mi basacak?
-Sadece bu isimler, yani yasal varisler basabilecek. Ayrıca varisler isterlerse başka yayınevlerine de bu hakkı kullandırabilecekler.

-Diyanet İşleri Başkanlığı da Risale-i Nur Külliyatı basımına başlamıştı. Bu durum Diyanet’i etkileyecek mi?
-Etkilemeyecek çünkü Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin bu konuda açık vasiyeti var. Risale-i Nur Külliyatı’nın devlet tarafından basılmasını istiyor. Bu isteğini iletmesi için dönemin Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Akseki’ye talebelerine gönderiyor. Menderes’e de mektup yazarak bu isteğini bildiriyor.

-“AK Parti Risale-i Nurları durdurdu” şeklinde haberler yapıldı. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
-Sayın Başbakanın bu konudaki tavrı çok net. Risale-i Nur Külliyatının serbestçe basılmasından yana. Bu konuda İşaret-ül İcaz’ın 55 yıl sonra Diyanet tarafından basılması konusundaki gayretleri de ortada. Kültür Bakanlığı yasal varislerin başvurusu üzerine bir süreç işletiyor. Bir iki hafta içinde sonuçlanacağını ve yasal düzenlemenin sağlanacağını düşünüyoruz.

Böyle bir konunun günlük tartışmalara malzeme yapılmasını da doğru bulmuyoruz.
Tarih : 09.04.2014 Kaynak : Sabah