Etiket arşivi: Talim

Eğitimde Cibilliyet Meselesi

Bir Eğitim-Öğretim dönemini daha yarılıyoruz.Bir dönemin nasıl geçtiğini sorarsanız herkes farklı duygular içinde size cevap verir.Kimisi olumlu Kimisi olumsuz cevap verir. Eskiler Eğitim – Öğretime Talim ve Terbiye derlerdi.Talim öğretimin karşılığı olarak gelirdi.Terbiye ise tam karşılamazsa bile eğitim anlamına geliyor.Öze36679llikle atalarımız terbiyeye daha çok önem verirlerdi.

Eğitim beşikten mezara kadar süren bir serüvendir.Eğitimde bireyin bütün yaşantısında genel bir değişim esastır.Yani eğitimde bireyde olumlu bir davranış kazandırılması esastır.Eğer istenen olumlu davranış kazandırılmamışsa bu eğitim eksik sayılır. Yani ahlaki yönden bir değişiklik yoksa bu eğitim başarısız sayılır.Bu aktardığımız eğitimle ilgili tespitimizi bir hikayeyle destekleyelim.

Padişah vezire sormuş:

– Vezir!
– Eğitim mi önemli soy sop mu (Cibilliyet) ?

vezir düşünmeden cevap vermiş:
– Cibilliyet, padişahım.

… padişah memleketin her yerine tellallar çağırtmış.

– duyduk duymadık demeyin en iyi hayvan eğiticisine yüz kese altın en iyi hayvan eğiticisi padişahın huzuruna çıkarılmış. padişah hayvan eğiticisine sormuş:

-Bir kediye tepsiyle servis yapmayı ne kadar zamanda öğretebilirsin?

-Altı ayda öğretirim padişahım.

altı ay dolmuş, huzura alınmış.

padişah:

-Öğrettin mi?

-Öğrettim padişahım.

saray erkanı toplanmış, kedi elinde tepsi servis yapmaya başlamış, tam vezirin önüne gelmiş; padişah yine vezire sormuş:

Vezir! demiş.

– Eğitim mi önemlidir cibilliyet mi?

vezir padişahın sorusuna cevap vermeden önce cebinde hazır tuttuğu fareyi yere bırakmış.

kedi tepsiyi attığı gibi farenin peşinde koşmaya başlamış. Tabi altı aylık eğitimde boşa gitmiş.

Vezir cevap vermiş.

– Cibilliyet padişahım…

Evet maalesef bizim eğitim sistemimiz bireye bir çok davranışı kazandırıyorsa da istenen olumlu davranışı kazandıramamaktadır. Yani hikayede anlatıldığı gibi önemli olan davranışını değil cibilliyetini değiştirecek bir eğitimin verilmesidir. Bu sözlerimize en iyi örnek son zamanlarda okullardaki madde bağımlılığından tutun bir çok kötü alışkanlığın fazlası ile yer bulmasıdır.

Sonuç olarak tatili hak eden bütün eğitimci arkadaşlara ve öğrencilere hayırlı tatiller diliyorum.

Hamit Derman

www.NurNet.Org

Risale-i Nur İçin 15 Vazife Arama Konferansı Düzenleniyor

Risale-i Nur, milletimizin manevi ve kültürel mirası arasında yer alan klasik bir şaheserdir. Asrımızın imansızlık hastalığının devasıdır ve Kur’an’ın öz malıdır. Müellifi Bediüzzaman Said Nursi’nin dediği gibi ilham-ı ilahî ve sünuhat-ı kalbîdir. Yani kesbî ilimden ziyade vehbî ilme dayanmaktadır.

Bediüzzaman’ın, Risale-i Nur’da anlattığı âlî hakikatlerin büyük bir kısmını veya tamamını herkesin bir anda anlayıp kavraması mümkün değildir. Bu nedenle, Kur’an gibi okuyucularına usanç vermeyen Risale-i Nur metinlerindeki kudsî kelimelerin feyzini uçurmadan,  sünuhat-ı Kur’aniye’nin hüsün ve cemaline zarar vermeden, selaset ve akıcılığını bozmadan, beyinlerin cevelan sahasını daraltmadan, tefekkürü kısırlaştırmadan ve mana tabakalarının hayatiyetini kurutmadan, her seviyeden insana veya yaş gruplarına anlatılması ve anlaşılır kılınması gereği hissedilmektedir. Bu ihtiyaca binaen sadeleştirme yapılması, İslami şeair hükmündeki kelime ve kavramların derinliğini ve genişliğini ifade etmekten aciz dar kalıplı kelimelere indirgeme anlamını taşımaktadır.

Bediüzzaman, 29. Mektub’un Altıncı Kısmı’nda, Beşinci Desise-i Şeytaniye’de; “Bu dürûs-u Kur’aniye’nin dairesi içinde olanlar, allame ve müctehid bile olsalar, vazifeleri, ulum-u imaniye cihetinde yalnız yazılan şu sözlerin şerhleri ve izahlarıdır veya tanzimleridir.” (e-risale.com, s. 605) demektedir.

Ayrıca Barla Lahikası 285. Mektup’ta; “Risale-i Nur’un tekmil-i izahı ve haşiyelerle beyanı ve ispatı size tevdi edilmiş, tahmin ediyorum. Bir emaresi de şudur ki: Bu sene çok defa ihtar edilen hakikatleri kaydetmek için teşebbüs ettimse de çalıştırılamadım. Evet, Risale-i Nur size mükemmel bir mehaz olabilir. Ve ondan erkân-ı imaniyenin her birisine, mesela Kur’ân Kelâmullah olduğuna ve i’câzî nüktelerine dair müteferrik risalelerdeki parçalar toplansa veya haşre dair ayrı ayrı burhanlar cem edilse ve hâkezâ, mükemmel bir izah ve bir hâşiye ve bir şerh olabilir. Zannederim ki, hakaik-i âliye-i imaniyeyi tamamıyla Risale-i Nur ihata etmiş; başka yerlerde aramaya lüzum yok. Yalnız bazen izah ve tafsile muhtaç kalmış. Onun için vazifem bitmiş gibi bana geliyor. Sizin vazifeniz devam ediyor. Ve inşallah vazifeniz şerh ve izahla ve tekmil ve tahşiye ile ve neşir ve tâlimle, belki Yirmi Beşinci ve Otuz İkinci Mektupları telif ve Dokuzuncu Şuâ’nın Dokuz Makamı’nı tekmille ve Risale-i Nur’u tanzim ve tertip ve tefsir ve tashihle devam edecek. Risale-i Nur’un samimî, hâlis şakirtlerinin heyet-i mecmuasının kuvvet-i ihlâsından ve tesanüdünden süzülen ve tezahür eden bir şahs-ı mânevî, size bâki ve muktedir bir kuvvet-i zahrdır, bir rehberdir.” (e-risale.com, s. 527) demesi, Nur Talebelerini 15 vazife ile yükümlü kıldığını göstermektedir.

Görüldüğü üzere, bu vazifeler arasında sadeleştirme geçmemektedir. Bütün bunları göz önüne aldığımızda, metnin orijinalliğine dokunulmadan;

 1-ŞERH
2-İZAH
3-TEKMİL
4-TAHŞİYE
5-NEŞİR
6-TALİM
7-TELİF
8-TANZİM
9-TERTİP
10-TEFSİR
11-TASHİH
12-BEYAN
13-İSPAT
14-CEM
15-TAFSİL 
yapılacaktır. Bunu da; “Risale-i Nur’un samimî, hâlis şakirtlerinin heyet-i mecmuasının kuvvet-i ihlâsından ve tesanüdünden süzülen ve tezahür eden bir şahs-ı mânevî”yapacaktır. 
Muhterem Hocam, 
Mektupta geçen ve bizden istenen 15 vazifenin akademik bir zeminde kavram olarak ifade edilmesi, çalışma perspektifleri ile prensiplerinin belirlenmesi ve birbirleri ile ilintili ve mütemmim bu kavramların sınırlarının nerede başlayıp nerede biteceği ve bu kavramların hangi ilmî disiplinlerle ilişkilendirilmesi gerektiği hususlarına cevap aramak üzere aşağıda belirlenen sorular çerçevesinde bir arama konferansı düzenlemiş bulunuyoruz.
 
Sorular: 
1-Her bir alanda çalışma kriterleri ve metotları ne olmalıdır?
2-Her bir alanda çalışmaları yürütecek kadrolarda aranacak yeterlilik kriterleri ne olmalıdır?
3-Hangi çalışma alanları birbiriyle ilişkili ve birinci derecede yakın görülmektedir? Bunların ortak disiplini nasıl sağlanmalıdır?
4-Risale-i Nur’da geçen benzer ifade, kavram veya konular üzerinden 15 vazifenin başka bilimlerle ilişkisi nedir ve nasıl olmalıdır?
5- Risale-i Nur’da istenilen 15 vazifenin yapılabilmesi için Risale-i Nur’un anabilim dallarına göre tasnifinin sağlanması için ne yapılmalıdır?
6-Bu çalıştayın yeni çalıştaylarla ve her 15 vazife alanının ayrı ayrı sonradan disipline olabilmesi için başlangıçtaki yol haritamız ne olmalıdır?
7-Sizce belirtilen mektubun, Risale-i Nur’un ruh-u aslisine uygun ve manasına sadık bir şekilde akademik zeminde muhatap bulması için öncelikle hangi bilim dalları ile ortak çalıştaylar düzenlenmelidir?
8-Amaç, kapsam, metot, kavram, tanım, muhatap/hedef kitle, kıyas, yeni sonuçlar bağlamında yapılacak araştırma, eğitim ve yayın faaliyetleri nasıl bir sistemde ilerlemelidir?
9-Risale-i Nur’daki imanın âlî hakikatlerini her kesimden ve seviyeden insana anlaşılır kılma şekil ve yöntemleri neler olabilir?
10-Sizce birbirleri ile ilintili ve mütemmim olan bu kavramları sınırlandırmak kabil midir? Yoksa mütedahil daireler gibi mi değerlendirmek gerekir?
11-Bütün bu görevlerin yerine getirilmesinde bir metodolojiye/ilmî usule ihtiyaç var mıdır? Varsa, bunun esasları nelerdir/neler olmalıdır?
Bütün bu görevlerin ve cevabı aranan soruların kuvvetli bir beyin, ihtisas, vukufiyet, zaman ve himmet gerektirdiği malumunuzdur. Bu konuda yolumuz açık, me’hazımız ve icazetimiz var. Şimdi Bismillah deyip başlama, müzakere etme, uzman elini uzatma ve halis bir niyetle fiili duanın kapısını çalma zamanıdır.
Bunun çok anlamlı bir tefekkür, latif bir inayet, derin bir dokunuş, çetin bir nefis kırma cehdi ve çok farklı bir zihni inkişaf kapısı olacağı muhakkaktır. Fen ve sanat dürbünü ile ve belağatla bu asır insanına ulaşmak, onlara açılmak ve hakikatlerin sırlarını açmak, manalar âleminde ruhları mesrur eyleyen zevkli bir serüven olacaktır.…
Bu 15 vazifenin, birinci derecedeki disiplininiz, ilgi alanınız ve birden fazla disiplinle olan ilişkileri ile ilgili, özel ve genel çerçeve ve prensiplerin ortaya konması amacıyla düzenlediğimiz arama konferansına zât-ı âlinizin de bir sunum ile katılmasını ve katkı sağlamasını arzu ediyoruz.
Sevgi, muhabbet ve hürmetlerimizle…
 
Risale Akademi
Çalıştay tarihi: 19 Mayıs 2012
Saat: 09.00-17.00
Yer: Başkent Öğretmenevi
Beşevler / ANKARA