Etiket arşivi: Tayland

Tayland Bangkok Nur Dersanesi Açıldı

Allah’ın, içinde İsmi’nin yükseltilmesine ve zikredilmesine izin verdiği evlerin içinde (Allah’ın nuru) vardır. Orada O’nu, sabah akşam tesbih ederler. (Nur Suresi-36.ayeti kerime)

Oniki sene önceydi Uzakdoğudan, Endonezyadan bir mektup dalga dalga bir hizmet şevki hasıl etmişti. O mektubun başlığı Uzakdoğu Nurdoğu oluyor idi. Evet işte bir kaç sene içerisinde, bir parça gecikme ile nihayet Bangkok’a medresemizi açmayı Rabbim nasib etti. Bu bir kaç senelik dönemde ise Rabbim Malezya başta olmak üzere, Endonezya’da mülk dersaneler, Japonya’da iki medresei nuriye ve Filipinlerde 16 medrese-i nuriye açmayı nasib etti.

3-4 ay kadar önce bir keşif seyahatına gelmiş, Bangkok merkezde bulunan onlarca camiyi ve islam merkezini ziyaret etmiştim. Sadece Bangkok’ ta beşyüzbin müslüman yaşıyor. Bu yarım milyonu aşkın nüfus ve 11 milyon Budist’e Nurlar muhakkak ulaştırılmalıydı. Bunun ilk adımlarından birisi bir Nur Medresesinin bu bölgede açılmasıydı, Rabbimiz kerem ve lütfu ile bunu bize ikram etti.

Sakarya Kültür Eğitim Vakfı sahabetinde dersanemizi dün itibariyle açtık. Filipinler Risale-i Nur Enstitüsünden Mühtedi bir vakıf kardeşimizde bu dersane-i nuriyede kalacak inşaallah.

İhlas-Nur Neşriyat daha evvelden Ramazan-İktisat-Şükür risalesini Tay dilinde neşretmiş. İnşaallah en yakın zamanda bu tercüme faaliyetlerine sürat vereceğiz.

Daha evvel bir kaç defa Nur sempozyumlarına iştirak eden hocamız Prof. Dr. İmtiyaz Yusuf’ ta Tayland’da, Assumption Universitesinde Öğretim üyesi, bu üniversiteye dersanemiz yürüme mesafesinde. Assumption Universitesi ile alakalı www.au.edu adresinden alakadar kardeşlerimiz malumat alabilirler.

Burada geldiğimiz günden bugüne kadar gerek dersanenin tutulmasında gerekse şehri tanıma ve müslümanlarla tanışma noktasında hertürlü yardımı bizden esirgemeyen ve günlerdir arabasıyla bizi dolaştıran Abdulvahap Anand amcamızı duaya vesile olsun diye yad edeyim.

Tayland hususunda kısa bazı malumatla mektubuma nihayet vereyim.
1-Hernekadar Tayland’da müslümanlar azınlık iseler de son bir kaç yıldır müslüman nüfusta hızlı bir artış sözkonusu, son istatistiklere göre yirmi sene öncesine göre müslüman nüfus tam iki kat artmış durumda. 3,5 milyondan 7 milyona ulaştığı söyleniyor.

2- Tayland müslümanları sünnidir ve Şafi mezhebini taklid ederler.

3- Müslümanların yoğun olduğu bölgeler güneyde ki Patani, Yala ve Narathiwat eyaletleridir.

4- Müslümanların 3/4’ü Malay ırkından geri kalan kısmı ise Çin, Hindistan, Pakistan ve Kamboçya gibi ülkelerdendirler.

5-2007 istatistiklerine göre Tayland’da 3494 cami var, 636’sı Patani bölgesinde. Bu camilerin %99’u Sunni müslümanların ibadethaneleridir.

Tayland’da hem ilk gelişimizde hem şimdi müşahede ettiğimiz husus buraya gelmekte çok geç kalmışız. Rabbim kısa zamanda tevfikini yar etsin. Heryerde olduğu gibi burada da nurlara azami ihtiyaç var.

Geçen geldiğimde beni hususi arabsıyla Cuma namazına götüren ev sahibesine Tayland’da müslüman olan budist var mı diye sorduğumda yanımda ki diğer bir genç tebessüm etmiş ve ben budisttim demişti.

Rabbim inşaallah hidayetiyle bu millete islam ile şerefyab olmayı nasib etsin.

Bu arada Tayland’ın kuzey bölgesinde Myanmar Mülteci Kampları vardır. Arakan Müslümanları bu bölgedeki üç kampa yerleştirilmişlerdir. Geçtiğimiz Ramazanda Çare Derneği evvela Ramazan yardımları yapmıştı bu sene ise Kurbanda hakikaten çok güzel bir organizasyon ile bu kamplardaki binlerce çocuğa bayramlık göndertmişlerdi. Bu kurbanda da kurbanlar kesti Çare Derneği bölgede. Burma Kurtuluş Ordusu Komutanı ve Müslümanlar mabeyninde sözü emir telakki edilen 80 yaşlarındaki Abdulmecid Amcamızda nezaret etti bu yardım faaliyetlerine. Bangkok’tan da şimdi bizimle alakadar olan Abdulvahap Amcamızda iştirak etmiş bu yardım faaliyetlerine ve yüzlerce adet Türk Bayrağı yapıp götürmüş bölgeye.

Velhasılılı kelam inşaallah ümitvarız. Yakın bir zamanda Rabbimiz Taylandın dört bir tarafında bu hizmetleri neşvü nema edecek. Senelerce evvel Ömer Yılmaz abimiz Malezyadan Patani bölgesine Nurları götürmüştü, bu sene Filipinlerden Mahmut Abi Taylandın kuzeyine Nurları götürdü ve şimdi bizler Bangkokta dersanemizi açıyoruz. Bu ekilen Nur tohumları Uzakdoğuyu Nurdoğu yapacak inşaallah.

Türkiye’den irtibat etmek isteyen abilerimiz Sakarya Kültür Eğitim Vakfı ile irtibata geçebilirler.

Abdulveli, Ertan, Sorgun, Sudlu, Yigit, Muhammed Riza
Tayland Bangkok Medresei Nuriyesi

Risale Haber

Türkiye Myanmar Müslümanlarına Sahip Çıkıyor!

Uluslararası kamuoyunun gözleri önünde, Arakan Müslümanlarına yönelik sergilenen vahşete Türkiyeli vatandaşlar kayıtsız kalmadı. Birçok dernek ve sivil toplum örgütleri ile Myanmar Müslümanları için Bangladeş ve Tayland sınırlarında bulunan mülteci kamplarına yardımlar ulaştırılıyor. Myanmar sınır köyleri ve ormanlarına da gizlice yardımlar götürülüyor.

Myanmarlı Müslüman Mültecilerin Dramı;

Arakan’dan can havliyle nehirden güçlükle Bangladeş’e kaçıp canlarını kurtarabilenler aslında kaçıştan sonra kendilerini bekleyen kimsesizliği, yokluğu ve yoksulluğu da biliyorlar. Tıpkı Myanmar – Tayland sınırında sarp dağları aşarak Tayland’a sığınmaya çalışan diğer Rohingyalılar gibi. Onları da ayrı bir yokluk bekliyor. Birleşmiş Milletlerin destek verdiği Tayland – Myanmar sınırında bulunan 15.000 nüfuslu Mülteci Kampı geçtiğimiz ay tamamen yanmış. Sosyal medya henüz bu bölgeye ve bölgede yaşananlara ulaşamamış durumda!

Birleşmiş Milletler tarafından kayıt altına alınan mülteciler Myanmar – Tayland sınırında ki kamplarda barınma imkânı bulabilirken, sınırın ötesinde Birleşmiş Milletler, diğer ülkeler ve sivil toplum örgütlerince tanınmayan, ulaşılamayan ve kayıt altına alınmayan Karen ve Rohingyalı 5.000 mülteci bulunduğu söylenmektedir.

Çare Gönüllüleri bu zulme kayıtsız kalmadı!

Erzak kamyonumuz akşam saat 7.30 sularında yüklendi. Mae Sot’dan 86 km kuzeye, Myanmar sınırına gidiyoruz. Müslüman kardeşlerimize yardım ediyoruz.

Çare Derneği olarak Myanmar’da yaşayan ve etnik kırıma maruz kalan Rohingya, Karen, Burma (Myanmar) ve Kashin Müslümanlarına gönderdiğiniz yardımları bölgeye ulaştırıyor.

Kötü koşullarda, yoksunluk içinde olan fakat Mülteci Kamplarında barınan Karen ve Rohingyalı Müslümanlar aldıkları yardımları sınırın ötesinde ki çaresiz mültecilere gizlice ulaştırmaktadırlar.

Mülteci Kampı Gençlik Lideri gelen yardımların yarısını dağları aşarak sınırın ötesinde zulümden kaçan ve orman içinde gizlenen Rohingyalı’lara ulaştırdıklarını söyledi. Üç ay önce tamamen yanan kampta kalan mültecilerin fedakârlığı; ders alınacak bir dayanışma ve paylaşım!

Mahmut Derindağ
Çare Yardımlaşma Ve Kalkınma Derneği
02163283234
www.care.org.tr
Tayland – Burma

Budist Prens, ‘Kutlu Doğum’ programına katıldı

Tayland Veliaht Prensi Maha Vajiralongkorn, katıldığı Kutlu Doğum Haftası programında, Kur’an-ı Kerim dinledi, Müslümanlarla birlikte el açıp dua etti.

Tayland Veliaht Prensi Maha Vajiralongkorn, başkent Bangkok’ta düzenlenen Kutlu Doğum Haftası’na katıldı. Budist olan Vajiralongkorn, programda Kur’an-ı Kerim dinledi, Müslümanlarla birlikte el açıp dua etti.

Tayland’ı vuran sel felaketi dolayısı ile Kutlu Doğum Haftası bu yıl geç düzenlendi. Bangkok’ta bu hafta düzenlenen Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v.) anma törenine ülkenin çeşitli bölgelerinden çok sayıda Müslüman katıldı. Kutlu Doğum Haftası’nın bu yılki açılışına ise Tayland Veliaht Prensi Maha Vajiralongkorn geldi. Vajiralongkorn’a eşi Prenses Srirasmi Akharapongpreecha eşlik etti.

Programda dünyanın değişik bölgelerinden gelen hafızlar katılımcılara Kur’an-ı Kerim ziyafeti sundu. Budist olan Prens Vajiralongkorn Kur’an-ı Kerim dinlerken, Müslümanlarla birlikte el açıp dua etti.

Tayland’da çarşamba günü başlayan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri 4 gün devam edecek. Etkinlikler çerçevesinde katılımcılar gündüzleri düzenlenen programlara katılarak Kur’an-ı Kerim okuyor, dini seminerleri dinliyor. Geceleri ise etkinlik çerçevesinde düzenlenen pazarlara ilgi gösteriyor.

Dünya Bülteni

2012 YurtDışı Hizmet Meşvereti Konya’da Yapıldı

Yılda bir mutat olarak yapılan Yurtdışı Hizmet meşvereti bu sene 10 Mart Cumartesi günü Konya’da Merkez Dersanesinde yapıldı. Sabah 09:00’da başlayan meşveret 17:00’ye kadar sürdü. Yoğun katılımın müşahede edildiği toplantıda çeşitli konular üzerinde müzakereler yapıldı, tecrübeler aktarıldı, beyin fırtınası yapıldı.

Toplantı konularının ana başlıkları şöyleydi;

1. Heyetlerin Takdimi

2. Yurtdışına gidecek vakıfların dikkat etmesi gereken hususlar

3. Yurtdışı hizmetinin önemi

4. Mersin 2013 Akdeniz olimpiyatları

5. Diğer ülkelere hizmeti nasıl götürüceğiz?

ALİMLER ile RİSALE-İ NUR TERCÜMELERİ HIZLANDIRILABİLİR

Yurtdışı hizmetlerinde en önemli faaliyet, Risalelerin ilgili ülkenin ana diline tercüme edilmesidir. Böylece bir çok insana ulaşılıp onların da imanlarının kurtulması mümkün olabiliyor.  Bediüzzaman’ın ‘Ben bu hakikateri tüm dünyaya okutturacağım‘ hayalinin, bu faaliyetler ile gerçekleştiğini görüyoruz.

İman  ve Kuran hakikatlerinin tüm dünyaya  yayılması ancak Risalelerin tüm dünya dillerine çevrilmesi ile neşv-ü nema bulacak. Dolayısıyla yurtdışına hizmet etmeye giden gönüllüler öncelikle tercüme çalışmaları üzerinde yoğunlaşıyorlar.

Dünyanın hemen hemen her ülkesinde hem o ülkenin yerel dilini hem de Arapçayı mükemmel bilen Alimler bulunuyor. Risale-i Nur’ların da gayet itina ile hazırlanmış Arapça tercümesi var. Ülkelerde bu alimler ile irtibata geçilip, Risalelerin tanıtımı yapılıp, Arapça Risaleler kaynak olarak kullanılıp, tercüme çalışmalarında hızlı ve kolay bir yol izlenebilir.

RİSALE-İ NUR PERSPEKTİFİ İLE YAZILMIŞ DERS KİTAPLARINA CİDDİ İHTİYAÇ VAR

Türkiye’de bilim camiasından bir heyet, okullarda okutulmak üzere Risale-i Nur perspektifi ile Din dersi kitabı hazırladılar. 4 ciltlik bu çalışma ingilizceye çevrilip Filipinler’de 81 üniversitede ders kitabı olarak okutulmaya başlandı. Yapılan bu pilot çalışmada muvaffak olunmasının heyecanı ve aynı ihtiyacın ortaokul ve liseler için de şedit olduğu müzakere edilerek, tüm Dünyada bu örneklerin yapılmasının eğitim-öğretim alanında ciddi bir iyileştirme-geliştirme kazandıracağı üzerinde duruldu.

ESNAFLAR BU BROŞÜRLERE SAHİP ÇIKTI

Ankara KADDER-Kültürlerarası Eğitim ve Dostluk Derneği  (www.kadder.org.tr) broşür, afiş konularında tecrübesini arttırarak  profesyonel ekibiyle yeni çalışmalarını tamamlamışlar. Çeşitli dillerde yapılan bu ürünler, internet sitesinden indirilerek matbaada bastırabiliyor. Böylece yurdışına bu ürünlerin gönderilmesine gerek kalmadan, orada dijital kopyasıyla ürüne hızlıca sahip olabiliyorsunuz. Özellikle kitap fuarları için hazırladıkları afişler dikkatimizi çekti.

Yeni hazırladıkları, cazip ve vurucu özet bilgilere sahip broşürler ile  Risalelerin tanıtımı için yeni bir kapı açılmış durumda. Bu broşürler esnaflara dağıtılmış. Esnaflar şık kutusunda duran bu broşürleri dükkanında müşterilerin kolayca görebileceği bir yere koyuyorlar ve gelen giden müşteriler de bu hakikatlerden haberdar olma fırsatı yakalıyorlar.

TÜRKİYE’YE 26.000 MİSAFİR ÖĞRENCİ GELDİ

Yurtdışından Türkiye’ye geçen sene toplam 26.000 öğrenci okumaya geldi. Önümüzdeki senelerde bu rakamın 50.000’e, hatta yüzbine çıkacağı konuşuluyor. Her üniversite misafir(yabancı) öğrenciler için, kapasitesinin yüzde onu kadar kontenjan ayırabiliyor. Hemen hemen her şehirde bu öğrencilere rastlamak mümkün. Dolayısıyla her bölgenin bu konuya dikkatle eğilmesi gerek.

Lakin, bu öğrencilerin çok az bir kesimine ulaşılabiliyor. Bu gençlerin hizmeti tanıması ve yetişmesi çok büyük öneme haiz. İleride kendi ülkelerine döndüklerinde oradaki hizmetin zemberek kuvveti olabiliyorlar. Hatta Sudan’dan Türkiye’ye okumaya gelmiş ve hizmeti bilen 10’a yakın öğrenci şu an, orada, çeşitli üniversitelerde rektör ve rektör yardımcısı konumundalar.

ALİ, SABAH WASHİNG AKŞAM WASHİNG BU NE İŞİNG !

Yurtdışından gelen ve dersanede kalan misafir öğrencilerin, kültür farklılığında kaynaklanan, bize ters gelebilen hal ve hareketlerine karşı hoş görülü olmamız gerekiyor. Ali Güney Afrika’dan geliyor ve geldiği yer nehirlerin arasında deniz kıyısında tropikal bir bölge, sık sık suya giriyor. Türkiye’de dersanede kalırken sık sık banyo yapıyor. Sabah banyoda akşam banyoda. Bir gün yemekte kardeşlerden biri dayanamayıp şöyle diyor “Ali, sabah washing(banyo) akşam washing bu ne işing?”

Ali namazlarını muntazaman kılıyor ve 8 cüz ezbere biliyor. Bir gün dersanede boylu boyunca uzanmış, Kuran’ı da yere baş ucuna bırakmış, ezberden Kuran okuyor. O’nu tanımayan, geldiği ortamın kültürünü bilmeyen bir abimiz görse, Ali’nin fırça yemesi kuvvetle muhtemel.

63 ÜLKEDE RİSALE-i NUR DERSANESİ AÇILDI

Bölgelerin ilgilendiği ülke sayısı 83, Dersane açılan ülke sayısı ise 63. Bu haberler bizi sevindirmekle beraber, daha dünyadaki ülkelerin bir çoğuna el atılması gerektiğini görüyoruz. Dünyada 230 ülke mevcut. Dolayısıyla artık her ilin en az bir ülke, hatta ilçelerin birer ülke ile ilgilenmesi ihtiyacı zaruridir.

Fizibilitesi yapılmış ve konum itibariyle hizmet zemininin en müsait olduğu sıradaki ülkeler el atılmayı bekliyor. Bu ülkeler;

Etiyopya, Senegal, Mozambik, Tayland, Tayvan, GüneyKore, Nepal, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Angola, Moritanya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Portekiz, İrlanda, Romanya, Şili, Kolombiya.

ARTIK YURTDIŞINDAN  VAKIF GELİYOR

Yurtdışı hizmetlerinin bir meyvesi de Filipinler’de tezahür etti. Filipinler’den 1 vakıf Antep’e 1, vakıf da Ankara’ya gelmiş.

YURTDIŞI HİZMETİNE NASIL BAŞLANILABİLİR?

* Fizibilite ziyareti yapılmalı.

* İlgilenicek olan şehirdeki insan kaynakları envanteri çıkarılmalı.

* Ülkenin coğrafyası, etnik, sosyolojik, ekonomik ve kültürel yapısı ile ilgili bilgi muhteva eden bir dosya açılmalı.

* O ülkeden okumaya gelen misafir öğrencilerle irtibat kurulabilir.

* Ülkenin konsolosu ziyaret edilebilir.

* Dil eğitimi almak neredeyse zaruridir.

* İlgili ülkedeki kitap fuarları takip edilebilir. Orada stant açılabilir veya stantlar dolaşılıp, Risale tanıtımı yapılabilir.

* Konferanslar takip edilebilir. Türkiye’de konusunda uzman bir kişinin ilgili konuda Risale-i Nur perspektifiyle konuşma yapması sağlanabilir.

* Bütçe planlaması yapılmalı.

* Bölge esnafı ve işadamlarıyla ülke ziyareti yapılabilir.

Ayrıca emekli abiler yurtdışı hizmetinde istihdam edilebilir. Yurtdışında açılacak bir dersanede bir vakıf kardeşle beraber 2 emekli abinin kalması, hem vakıf kardeşe kuvve-i maneviye hem de destek olacak. Bir vakfın yurtdışında tek kalması hizmetin devamına halel getirebilir. Ayrıca ilgili ülke ile ilgilenen bölgeden esnafların okuma programı yapmaları veya bir miktar kalmaları şevke medar olabilir.

Üstad Bediüzzaman’ın kardeşler arasında “azami irtibatı” tavsiye etmesi çok manidar. Hususen yurtdışında kalan bir vakıf ve ilgili bölge arasında azami irtibatın olması hizmetin devamı için çok elzemdir.

25 KURUŞA KÜÇÜK KİTAP

Küçük kitap bastırıp, bunların hediye edilmesi çok bereketli bir hizmet tarzı. Ankara bölgesi bu konuda bir hayli mesafe katetmiş durumda. Çok sayıda kitap bastırdığı için uygun fiyata bu işi yapabiliyorlar. Farklı dillerdeki küçük risalelerin fiyatı 25 kuruş. Bu şekilde şimdiye kadar 600.000 kitap bastırılmış ve dağıtılmış. Bu aralar 100.000 kitap için görüşülüyor. İsteyenler KADDER vakfından Cezmi kardeş ile görüşüp, bu kitaplardan temin edebilir.

AMERİKA’DA KİLİSE BAKILIYOR

Her ülkenin kendine has bir kültürü var.  Amerika’da insanlar kolay kolay bir başkasına güvenmiyor. Oradaki gönüllü insanların gayretleri devam etmekle beraber,  dersaneye herkesin kolayca gelmesi her zaman mümkün olamıyor. Bu tür hizmetler için resmi ortamlar büyük bir avantaj sağlıyor. Bu gayeye kiliseler uygun bir ortam sağlıyor. Uygun kiliseler bulunup bunlar camiye çevriliyor. Buralarda yeni insanlara ulaşılıp onlara imani hakiketler sunuluyor.

Amerika’daki Nur Talebeleri şimdilerde kilise bakıyorlar. Onlara Rabbimizden muvaffakıyetler niyaz ediyoruz.

Ayrıca Avrupa’dan hizmetlerle alakalı güzel haberler duyuyoruz. Örneğin Almanya’nın en büyük hapishanesinde 7 yıldır Risale-i Nur dersleri yapılıyor. Bu dersler sayesinde bir çok mapus ahlak-ı islamiye ile ahlaklanıyorlar.

HRİSTİYANLARA İSA (A.S.) ‘ın BÜYÜKLÜĞÜNDEN BAHSEDİLMELİ

Hristiyanlara İslamı anlatırken dikkat edilmesi gereken hususlar üzerinde yaşanmış tecrübeler mülahaza edildi. Hristiyanların çoğunlukta olduğu Filipinler’de uzun yıllardır hizmet eden ve bir çok hristiyanın islamı seçmesinde muvaffak olan Muhammed Rıza’nın bu konudaki tespitleri çok önemli püf noktalarını içeriyor;

* İncil’in (matta, markos, luka, yuhanna) Türkçe ve ingilizcesi dikkatlice okunmalıdır.

* Kuran’da Hristiyanlardan bahseden ayetler, Peygamberimizin Hristiyanlar ile ilgili hadisleri ve Risale-i Nur’da bu konudaki bahisler iyice araştırılıp, mütalaa edilmeli.

* İsa (a.s.)’ın 5 büyük peygamber’den biri olduğu, müslümanların İsa (a.s.)’ı çok sevdiği, Cenab-ı Hakk’ın da O’nu çok sevdiğini bu yüzden, çarmıha gerilip, işkence yapılmasına izin vermediği ve kendi katına yükselttiği, ahir zamanda İsa (a.s.)’ın tekrar gönderileceği, Hristiyanların beklediği gibi, biz müslümanların da O’nu beklediği anlatılmalı.

* Hristiyanlağın aslında tevhid esaslı bir din olduğu, ancak Cenab-ı Hakk’ı sıfatları hakkında hata yaptıkları bilinmelidir.

* Hristiyanlar ile münasebetlerde direk İncil’in tahrif edildiği ve onların teslis (üçleme) yapmaları gibi konularla itham edilmesi aradaki iletişimin daha başlamadan bitmesine neden olmaktadır. Hristiyanlığın ve İncil’in eksikliğini gösterek değil, İslamın güzelliğini anlatarak onlara faydalı olabiliriz.

Murat Şekerci

www.NurNet.org