Etiket arşivi: tecdid

Risale-i Nur ve Tecdid Ulusal Sempozyumu

Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi, İstanbul İlim ve Kültür Vakfı, Haliliye Kültür ve İlim Vakfı Şanlıurfa’da “Risale-i Nur ve Tecdid Ulusal Sempozyumu” düzenliyor.

3-5 Mayıs 2013 tarihinde düzenlenecek olan sempozyumla ilgili tebliğ çağrısında bulunuldu.

Sempozyumda Risale-i Nur ve Said Nursi’nin düşüncesindeki tecdidi yönler başta beşeri bilimler olmak üzere birçok bilim dalı açısından ele alınacak.

Sempozyumla ilgili ayrıntılar şöyle:

TEBLİĞ ÇAĞRISI

Yaşadığımız yakın dönemin en önemli kavramlarından biri olan “Tecdit” dinin bu asırda değer, düşünce ve davranış olarak yeniden ihyası anlamında kullanılmaktadır. İslam Dünyası’nın, Batı’nın teknolojik ilerlemesi karşısında sözde geri kalmışlık anlayışından kurtulma çabaları ile daha da önem kazanan tecdit, ihya kavramı ve hareketleri yakın dönemimize damgasını vurmuştur. Bilhassa Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Hint alt kıtasında bu iddia ile ortaya çıkan hareketler görülmüştür.
Anadolu topraklarında ise Said Nursî ve Risale-i Nurlar bugün birçok alanda somut olarak gözlemlenen tecdidi gerçekleştirmiştir. Birçok dile tercüme edilmiş olan Risale-i Nurlar dünya çapında dini algı ve yaşantıda yeni yaklaşımlara ışık tutar olmuştur. Bu yönüyle İslami alanda çalışan ilim ehlinin ve akademik camianin dikkatini çekmiş, birçok ulusal ve uluslararası sempozyumlara, konferanslara ve akademik çalışmalara konu olmuştur.

Sosyolojik bir gerçek olan bu durum Risale-i Nurların tecdit yönünün bilimsel olarak ele alınmasını zaruri kılmaktadır. Bu amaçla düzenlenecek olan bu sempozyumda Risale-i Nur ve Said Nursi’nin düşüncesindeki tecdidi yönler başta beşeri bilimler olmak üzere birçok bilim dalı açısından ele alınacaktır.

1-Sempozyum Alt Başlıkları
İslami Literatürde Tecdit ve Müceddid Anlayışına Said Nursî’nin Yaklaşımı
Risale-i Nur’un telif döneminde İslam Coğrafyasında Tecdid Hareketleri
Risale-i Nur’un İslam Medeniyetinin Yeniden İnşasına Katkısı
Risale-i Nur ve Modernite
Risale-i Nur’da Günümüz İnsanının Anlam Arayışı
Risale-i Nur’da Allah-İnsan-Kâinat İlişkisi
Risale-i Nurun Ehl-i Kitaba Bakışı
Risale-i Nurun Ahir zaman Fitnesine Bakışı
Tefekküri tecdit ve Kâinat Kitabını kavrami
Esmau’l-Hüsna’nın Mana Boyutu
Müspet Hareket Ekseninde Dini Hizmet Usulleri ve Cihat Anlayışı
Risale-i Nur’da İman Rükünleri
Cennet ve Cehennem Algısı
Kuran’ın İ’cazı, Kuran’a Bakış ve Tefsir
İçtihad
Sahabeye Duyulan Saygı
Sünnet Algısı ve Hadislere Verilen Ehemmiyet
Fıkıh ve Muamelat
Fert – Devlet iliskisi
Siyasal Düşünceler
İktisat
İhlâs
İslam Kardeşliği
Kadınin yeri
Dua ve Münacat
Said Nursî’nin Düşüncesinde Tecdidin Gerekçeleri ve Yöntemi
Epistemolojik Açıdan Tecdid ve Risale-i Nur
Metodolojik Açıdan Tecdid ve Risale-i Nur
İslami Metinleri Yorumlamada Getirdiği Yenilikler

Risale-i Nur Perspektifiyle İslami İlimlerde Tecdid (Konular İtibariyle, Yöntem İtibariyle)
-İlminde Tecdid
-Tefsir İlmine Getirdiği Yenilikler
-Hadis Usulü ve Yorumunda Tecdid
-İslam Tarihi Yorumlarında Getirdiği Yenilik
-Tasavvuf Tarihi ve Tasavvuf  İlmine Getirdiği yenilikler
-İtikadi ve Ameli Mezhepleri Değerlendirmesi
-Felsefeye Bakışı ve Getirdiği Yenilikler
-Farklı Açıdan Sosyolojik Tahliller
-Psikoloji İlmine Getirdiği Yenilikler

Sempozyum Sekreteryası:
Doç. Dr. Celil ABUZER (celilabuzer@hotmail.com)
Doç. Dr. Kasım YENİGÜN (kyenigun@harran.edu.tr.)
Hakan Gülerce (iikv@iikv.org)

Önemli Notlar:
Sempozyum 03-05 Mayıs 2013   tarihlerinde  Şanlıurfa’da yapılacak olup, tebliğlerin Sempozyum Sekretaryasına ulaştırılmasıyla ilgili takvim şöyledir:
a) Tebliğ özetleri, 250 kelimeyi aşmayacak şekilde, en geç 30 Kasım 2012 tarihine kadar tecditsempozyumu.com  (http://www.nursistudies.com/ocs/index.php/tecdid/tecdid ) web adresinden online olarak sempozyum sekretaryasına ulaşmalıdır.
b) Özetleri kabul gören yazarlara 15 Aralık 2012 tarihine kadar bilgi verilecektir. Kabul alan yazarlar 15 sayfayı aşmayacak uzunluktaki tebliğlerini, hakemler tarafından değerlendirilmek üzere tam metin olarak en geç 28 Şubat 2013 tarihine kadar Sempozyum sekretaryasına göndereceklerdir.
c) Sempozyumda sunulmak üzere kabul edilen tebliğ yazarlarına en geç 31 Mart 2013 tarihine kadar bilgi verilecektir.
d) Tebliğler, genelde Risale-i Nur Külliyatı ışığında, yukarıdaki başlıklar çerçevesinde hazırlanmalıdır. Bu kapsama uymayan tebliğler kesinlikle dikkate alınmayacaktır.  Risâle-i Nur Külliyatı ve Nursi üzerine yapılmış akademik çalışmalar,  www.www.nursistudies.com  www.nuronline.org  ve www.iikv.org sitelerinde bulunmaktadır. İlave bilgi ve kaynak Sempozyum sekretaryasından temin edilebilir.
f) Sempozyumda sunulacak tebliğler Türkçe olmalıdır.
g) Tebliğleri sunum için kabul edilen katılımcıların masrafları organizasyon tarafından karşılanacaktır.

Risale Haber-Haber Merkezi

Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ Resulallah

“Bu da güzeldir”

 

اَلْفُ اَلْفِ صَلاَةٍ وَ اَلْفُ اَلْفِ سَلاَمٍ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّهِ

 

cümlesi, namaz tesbihatında okunurken inkişaf eden latif bir nükteyi uzaktan uzağa gördüm. Tamamını tutamadım, fakat işaret nev’inden bir iki cümlesini söyleyeceğim.

Gördüm ki:  Gece âlemi, dünyanın yeni açılmış bir menzili gibidir. Yatsı namazında o âleme girdim. Hayalin fevkalâde inbisatından ve mahiyet-i insaniyenin bütün dünya ile alâkadarlığından, koca dünyayı o gecede bir menzil gibi gördüm.

Zîhayatlar ve insanlar o derece küçüldüler, görünmeyecek derecede küçüldüler. Yalnız o menzili şenlendiren ve ünsiyetlendiren ve nurlandıran tek şahsiyet-i maneviye-i Muhammediyeyi (A.S.M.) hayalen müşahede ettim. Bir adam yeni bir menzile girdiği zaman, menzildeki zâtlara selâm ettiği gibi, “Binler selâm {(Haşiye): Zât-ı Ahmediyeye (A.S.M.) gelen rahmet, umum ümmetin ebedî zamandaki ihtiyacatına bakıyor. Onun için gayr-ı mütenahî salât yerindedir. Acaba, dünya gibi koca, büyük ve gafletle karanlıklı, vahşetli ve hâlî bir haneye birisi girse; ne kadar tedehhüş, tevahhuş, telaş eder; ve birden o haneyi tenvir ederek enis, munis, habib, mahbub bir Yaver-i Ekrem sadırda görünüp, o hanenin Mâlik-i Rahîm-i Kerim’ini o hanenin her eşyasıyla tarif edip tanıttırsa ne kadar sevinç, ünsiyet, sürur, ışık, ferah verdiğini kıyas ediniz. Zât-ı Risaletteki salavatın kıymetini ve lezzetini takdir ediniz!} sana Ya Resulallah!” demeye bir arzuyu içimde coşar buldum.

Güya bütün ins ü cinnin adedince selâm ediyorum, yani sana tecdid-i biat, memuriyetini kabul ve getirdiğin kanunlarına itaat ve evamirine teslim ve taarruzumuzdan selâmet bulacağını selâm ile ifade edip; benim dünyamın eczaları, zîşuur mahlukları olan umum cinn ve insi konuşturup, herbirerlerinin namına bir selâmı, mezkûr manalarla takdim ettim. Hem o getirdiği nur ve hediye ile, benim bu dünyamı tenvir ettiği gibi, herkesin bu dünyadaki dünyalarını tenvir ediyor, nimetlendiriyor diye, o hediyesine şâkirane bir mukabele nev’inden “Binler salavat sana insin!” dedim. Yani senin bu iyiliğine karşı biz mukabele edemiyoruz, belki Hâlık’ımızın hazine-i rahmetinden gelen ve semavat ehlinin adedince rahmetler sana gelmesini niyaz ile şükranımızı izhar ediyoruz, manasını hayalen hissettim.

O Zât-ı Ahmediye (A.S.M.) ubudiyeti cihetiyle -halktan Hakk’a teveccühü hasebiyle- rahmet manasındaki salâtı ister. Risaleti cihetiyle -Hak’tan halka elçiliği haysiyetiyle- selâm ister. Nasılki cinn ve ins adedince selâma lâyık ve cinn ve ins adedince umumî tecdid-i biatı takdim ediyoruz. Öyle de, semavat ehli adedince, hazine-i rahmetten herbirinin namına bir salâta lâyıktır. Çünki getirdiği nur ile herbir şeyin kemali görünür ve herbir mevcudun kıymeti tezahür eder ve herbir mahlukun vazife-i Rabbaniyesi müşahede olunur ve herbir masnu’daki makasıd-ı İlahiye tecelli eder. Onun için herbir şey, lisan-ı hal ile olduğu gibi, lisan-ı kali de olsaydı, “Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Resulallah” diyecekleri kat’î olduğundan biz umum onların namına “Elfü elfi salâtin ve elfü elfi selâmin aleyke yâ Resulallahi biaded-il cinni ve-l insi ve biadedi-l meleki vennücum” manen deriz.

 

فَيَكْفِيكَ اَنَّ اللّهَ صَلَّى بِنَفْسِهِ وَ اَمْلاَكَهُ صَلَّتْ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَتْ

(28.Lema’dan)