Etiket arşivi: trakya

Trakya Mezunlar Programı 21–22 Nisan Çorlu’da yapılacak!

Trakya Mezunlar programı bu yıl 21 – 22 Nisan 2018 (Cumartesi – Pazar) tarihleri arasında Çorlu da gerçekleştirilecektir.

Ajandanızı buna göre ayarlamanızı rica eder, yılda bir defa yapılabilen bu programda sizleri de aramızda görmek isteriz.

Selam ve dua ile..
Adres : Nusratiye mah. Filbahar sok. No:12 Ruba Vakfı, Sidre apt. Çorlu ( Su deposu karşısı)
Program

CUMARTESi

04:00 – 04:35 : Salât-ı Teheccüd

05:00 – 05:30 : Salât-ı Fecr

05:30 – 08:30 :İstirahat

08:45 – 09:00 : Kalkış

09:00 – 10:00 : Kahvaltı

10:30 – 11:30 : Nurlarla İştigal

11:30 – 12:00 : İkram

12:00 – 13:00 : Müzakereli Ders

13:00 – 14:00 : Salât-ı Zuhr

14:00 – 14:45 : Çay + Çorba

15:00 – 16:30 : Nurlarla iştigal

16:30 – 17:30 : Salât-ı Asr

17:30 – 18:45 : Müzakereli Ders

18:45 – 20:00 : Akşam Yemeği / Çay

20:00 – 20:30 : Salât-ı Mağrib

20:30 – 21:35 : Ders + Çay

21:30 – 22:00 : Salât-ı İ’şa

22:00 – 22:30 : Lahika

23:00 : İstirahat

 

PAZAR

04:00 – 04:35 : Salât-ı Teheccüd

05:00 – 05:30 : Salât-ı Fecr

05:30 – 08:30 :İstirahat

08:45 – 09:00 : Kalkış

09:00 – 09:45 : Kahvaltı

09:45 – 10:00 : Abdülvahit Abi (Ders)

10:00 – 10:10 :Kur’an-ı Kerim Tilaveti

10:10 – 10:30 :Mehmet ŞAYLAN Abi (Açılış Konuşması)

10:30 – 10:50 Abdulhamit Hoca

10:50 – 11:15 Bölge Hizmetlerinin Takdimi
veya
Harici Hizmetlerin Takdimi (Yunanistan/Bulgaristan/Bosna/Soma)

11:15 -11:45 :Tanışma

11:45 – 12:00 : Hizmetlerin Takdimi (Slayt)

12:00 – 12:15 :Hatıralar

12:15 – 13:10 :İkram (Kırklareli/Tekirdağ/Edirne Mezunlarının Biraraya Gelmesi)
(Tekirdağ – Hizmet Katı Okuma Salonu) (Edirne – Hizmet Katı Salonu) (Kırklareli – Salon Katı Oturma Salonu)

13.10 – 14:00 : Salât-ı Zuhr

14:00 – 14:10 : Ragıp Abi Ders

14:15 – 14:30:Değerler Eğitimi ve Dilek & Temenniler

14:30 : Kur’an-I Kerim Tilaveti & Dua

14:40 : İkram

Ruba Vakfı

Akraba Evliliği Caiz Midir?

            NİKÂHTA HELÂL HARAM HUDUDU

            Cenab-ı Hak Kur’an-ı keriminde helalı haramı, ancak zatının koymak durumunda bulunduğunu ihtar etmektedir. (EY HABİBİM DEKİ: Allahın kulları için çıkardığı zinetleri ve temiz rızıkları Haram kılan KİMDİR) buyurmakla, harama helâl, helâla haram demenin bir cür’et olduğunu ve din noktasından çok büyük bir vebalin sebebi bulunduğunu beyan etmektedir.

             “İki bayram arası nikâh olmaz” gibi manası tamamen başka ve bayram namazı ile cum’a namazı arasındaki dar zamanı teşmil edip müslümanları dara sokmak, Allahın helal kıldıklarını haramlaştırmak veya helal hudutlarını darlaştırmaktır.

            Halbuki. İslam tamamlanmış kemale ermiştir. Artık ne zam ne tenzilat kabul etmez.

Bu yanlış anlamalardan bir tanesi de benimde bulunduğum Türkiye bölgesinde yaygın bulunmaktadır. Bu yanlış anlama bazan o kadar ileri gitmektedir ki, Dinin muhkematına itiraz ve Kur’na ısyan havasına girmektedir.

            Hem de öyle bilen kardeşlerimize sorsanız, onlar dinin hatırı için, harama uzak olmak için ve takva cihetiye öyle yaptıklarını ifade edeceklerdir. Halbuki niyetin iyi olması kâfi değildir. verilen hükmünde yapılan işinde doğru olması lazımdır.

            Amca kızı, dayı kızı, hala kızı, teyze kızı ile evlenmenin doğru olmadığını zannederek, bu kardeşlerimiz hatta bunu münakaşa bile edebilmektedirler.

            Bu çok yanlış bir harekettir. İnsan kendisi böyle bir evlilik yapmak zorunda değildir. İsterse bu şekilde evlenmez veya kızlarını böyle yakınlarına vermez. Fakat bunu bir dini yasağa dayandıramaz. Çünkü Böyle bir haram yoktur.

            Cenabu Hak Nisa süresinde şöylece beyan buyurmuştur:

(Size anneleriniz ,kızlarınız,  kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşlerinizin kızları, kız kardeşlerinizin kızları,  süt anneleriniz, süt kardeşleriniz, hanımlarınızın anneleri, kendileri ile zifafa girdiğiniz hanımların başka kocadan getirdikleri övey evlatlarınız, eger zifafa girmemişseniz onlarda size bir günah yoktur, sülbünüzden gelen çocuklarınızın hanımları (gelinleriniz) ve iki kız kardeşi bir nikâhta de haram kılınmıştır)

            Haramlar belli ve tasrih edilmiştir.

            Bunlardan başka müşrik ve müşrike olanların de nikâhı haramdır. İslam kadınlarının kitabilerle evlenmeleri de haram kılınmıştır.

            Haram olanlar arasında sıhriyyet yolu ile haramlık kazananları da sayabiliriz.

Demek oluyor ki; Bu husus üzerine ihtilaf bulunmayan muhkemattandır. Ortada ilmen ortaya atılmış dini hiç bir iddia da bulunmamaktadır.

            Böyle bir zannın Rumeli yakasında yaşayan kardeşlerimizde uyanmasının sebepleri tam olarak bilinmiyorsa da, Akıncıların Balkanlara aktıkları devreler de akrabaların dayanışma ihtiyacına verdiği cevabın ve ondan doğan kardeşlik hissinin bir şekilde değerlendirilmesi ve o beldelerde bulunan hıristiyanların Müslüman olmalarını temin gayesi ile onların kızlarını almaları fikrinin çok fazla rağbet gördüğünü hatıra getirmektedir.

            Kimlerin evlenmenin helal olduğunu bir ayeti kerimenin meali de şöyledir:

(ey peygamber! Biz sana şunları halal kıldık: mehirlerini verdiğin zavcelerini, allahın ganimet olarak ihsan ettiğinden mülkün olan cariyeleri ve amcanın kızlarından, halalarının  kızlarından, dayının kızlarından, teyzenin kızlarından seninle hicret olanlar,…………..)

Görülüyor ki, Allah (C.C) kendi dininin hudutlarını bizzat çizmiş, yasak olanları, olmayanları beyan buyurmuştur.

            Hiç kimse Allahın hudutlarını onun kitabından ve onun yüce Peygamberinden daha fazla koruyamaz.

            Evvelce de kaydettiğimiz gibi, böyle yakınları ile evlenmemek başka şeydir, helal olan bir hükmü haram saymak  ve bunu hiçbir esasa dayandırmadan (ki zaten böyle bir esas yoktur) münakaşa  ve itiraz etmek çok tehlikelidir.

            Bu gibi yanlış düşüncelerin aslını araştırıp öğrenmek ve itikadımızı tashih etmek zarureti vardır.

Abdülhamid ORUÇ    

Kaynak:YENİ ASYA Gazetesi yıl 5 sayı 1493- sayfa 2

Trakya bostanı çiçek açmaya devam ediyor

Trakya bölgemizde yer alan denize sahil nadide bir ilimiz olan Tekirdağ’da hizmet faaliyetlerimiz devam etmektedir.

Maddi ve manevi inkişafların hızla devam ediyor olması, Trakya bölgesi için ümit verici ve şevke medar bir hadise olmaktadır. Fakat hizmetlere olan ihtiyacında ziyade olması gözle görülür bir gerçektir.

Bu inkişaflar neticesinde Cenab-ı Hakkın lütfu keremiyle, Tekirdağ ilimiz için bir eksiklik olan nur hizmetlerinin ifa edileceği merkezi bir binanın olmayışı cemaatimizi harekete getirmiş ve böyle bir binanın yapılmasına niyet edilmiştir.

Bu samimi niyetler neticesinde Cenab-ı Hak bir arsa nasip etmiş ve bu arsada inşa edilecek binanın projesi ve temel atma safhasına gelinmiştir.

Üstamızın da “Evet, hakikat ve ahiret için çalışanlara karşı bu millet, bir hürmet ve bir muavenet fikrini daima beslemiş.” diye ifade buyurmuşlardır.

Şimdi böyle önemli bir eserin vücuda gelmesi için dua, gayret ve koşma zamanı gelmiştir.

Allah nasip ederse, sizlerin de dua ve himmetleriniz vesilesiyle inşaata başlayarak böyle güzel bir hizmet merkezini Tekirdağ ilimize kazandırma duası, azmi ve gayreti içerisindeyiz.

Bu vesile ile herkesten Allah razı olsun diyor bu binanın hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Haktan niyaz ediyoruz.

Tekirdağ Nur Talebeleri

İnşaat hakkında genel bilgi almak isteyenler ayrıca trakyanur@hotmail.com mail adresinden bilgi alabilirler…

İşte yapılması planlanan mekanımız:

Kırklareli Üniversitesinde Bediüzzaman Konferansı Yapıldı

Vefatının 52. Yıldönümü nedeniyle geçtiğimiz ay Kırklareli’nin Merkez Camiinde “Bediüzzaman Mevlidi” yapılmıştı. Kırklareli’nde yapılan bu ilkin ardından bu seferde başka bir ilk gerçekleşti. Ruba Vakfı ve vakfımızla beraber hareket eden Ulegder’in birlikte çalışması ve Kırklareli Üniversitesi talebelerinin olağan üstü gayretleri, himmet ve istekleriyle 10 Mayıs Perşembe günü saat 20.45’de Kırklareli Üniversitesi Rektörlük binası konferans salonunda “İdeal Üniversite ve Bediüzzaman” konulu konferans yapıldı.

Trakya’yı bilmeyenler için normal gelebilecek bir konferans olarak addedilebilir ama bir şekilde Trakya’nın suyundan içmiş yolundan geçmiş olanlar için Kırklareli gibi bir yerde Üniversite’de Bediüzzaman Konferansının yapılması fazlasıyla takdire şayan bir haldir.

Kırklarelili olup hala Lüleburgaz’da ikamet eden ve konferansa Lüleburgaz’dan kalkıp gelen Çetin abimiz “Allah’ıma şükürler olsun, bugünleri de gördük” demesi azda olsa konuyu özetleyecektir.

Konferans Edirne ve Tekirdağ’dan da gelenler vardı. Kırklareli Üniversitesi talebelerinin konferans başlamadan yarım saat önce salona akım etmeleri ve konferans başladığında salonu tıklım tıklım doldurmaları, hatta merdivenlere oturup oradan izlemeleri görülmeğe layık bir haldi.

Ayrıca üniversitede görev yapan öğretim görevlilerinin de konferansı izlemeğe gelmeleri müşahede edildi. Hatta bir öğretim görevlisi bayanın kitapların dağıtıldığı standa gelip, öğrencileri tebrik etmesi ve “Çok güzel bir konferans düzenlemişsiniz Allah sizden razı olsun” demesi birçok şeyi anlatır nitelikteydi.

Konferans başlamadan önce teknik işlerin yapıldığı salona sunum hazırlığı için gittiğimizde “Ruba” ne demek diye teknik işlerin başında bulunan çalışan sorunca “Rumeli…” diye söylerken “Rumeli ha, çok güzel. Burada bir sürü etkinlik olur ama hiç Rumeli isimli bir kurum buraya gelmemişti” diyerek bu ismin çok hoşuna gittiğini, en azından bizim topraklardan bir vakfın faaliyeti diye bakması bile bizim hoşumuza gitti.

Konferans Kur’an-ı Kerim ile başladı. Akabinde 15 dakikalık bir sunum ve daha sonra Abdülhamid Oruç hocamızın sunumu ve ardından Bediüzzaman’ın talebelerinden Hamdi Sağlamer ağabeyin konuşmasıyla son buldu.

Konferans sonunda ücretsiz olarak küçük boy Risale-i Nur kitapları, Nur The Light dergisi, Peygamber Efendimizle ilgili hazırlanan küçük hadis el kitapçığı ücretsiz olarak dağıtıldı ve Ulegder’in bir çalışması olan “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” kitabı satıldı. Ayrıca Ulegder ve NurNet.Org sitemizinde buroşürleri dağıtıldı.

Konferansta çekilen fotoğrafları görmek için tıklayınız…

Daha ayrıntılı bilgi için konferanstan kesitlerin yer aldığı aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.

Trakya 4. Mezunlar Programı Silivri’de Yapıldı

Ruba Vakfı bünyesinde gerçekleşen 4. Trakya Mezunlar programı 30 Nisan’da İstanbul Silivri Hamidiye Çiftliğin’de gerçekleşti.

Trakya bölgesinde Risale-i Nur hizmetleri ili alakadar olan bir çok kişi bir araya geldi. Yaklaşık 170 kişinin katıldığı program sabah kahvaltısıyla başlayıp, ikindi namazına müteakip sona erdi.

Abdulvahit Mutkan ve Mehmet Şaylan gibi hizmetlerde uzun yıllardır bulunan abiler de programa iştirak ettiler.

Dersler okundu, hatıralar tazelendi, sıcak sohbetlerle tekrar kaynaşma gerçekleşti. Öğrencilik yıllarında dersanelerde beraber kalan arkadaşlar, tekrar görüşmenin heyecanı içine girdiler.

Eyüp Kalkan’ın esprili sunumu ve eğlenceli hatıraları programa ayrı bir renk kattı.

Mehmet Şaylan, Risale-i Nurların ve  hizmetin önemine değindi, bu hizmetlerin sadece vakıfların olmadığını ve herkesin hizmete sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Yeni bir heyecan, taze bir şevkle, üzerimizdeki tembellik hastalığından kurtulup, daha büyük bir gayretle hizmet yapılması gerektiği üzerine tahşidat yaptı ve daha çok insanların bu hakikatlere muhtaç olduğunu ve onlara da ulaşmak için ısdırap duyulması gerektiğini belirtti. Aynı zamanda trakya hizmetinde uzun yıllardır teşrik-i mesai yaptığı arkadaşlarına duyduğu minnetlarlığını ifade etti, onlara ayrıca teşekkürlerini ve tebriklerini dile getirdi.

Bölgede uzun zamandır vakıf olarak hizmet yapan Zekeriyya Kaplan, Ahmet Gözütok, İsmail Altunten, Ali Kalay, Ömer Faruk Ceylan da programdaydılar.

www.NurNet.org