Tevazu ve enaniyet

Tevazünün kısaca anlamı alçak gönüllülük ve kibirsizlik hâlidir.

Enaniyet ise tevazünün zıddıdır. Tevazu, vicdanı ve fikri güzelleştiren en önemli faziletlerdendir. Tevazünün en ileri şekliyle Hazreti Muhammed’de (asm) görülür. Konumuza ışık tutacak yüzlerce hadislerden bir tane… Bir gün Peygamberimizin, (asm) huzuruna birisi girer ve onun peygamberlik heybetinden dizleri titremeye başlar. Bunun üzerine Peygamberimiz kendisine: “Korkma! Ben Padişah değilim.” (1) buyurmuş.

Kâinatın efendisi Hazreti Muhammed, (asm) çok mütevazı şartlarda yaşamış, bütün hal ve hareketleriyle beşere örnek olmuştur.
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri de tevazu ve haslet (huy) ile alâkalı şöyle buyurmuş: “Hasletlerin yerleri değişse mahiyetleri değişir. Bir haslet, yer ayrı, sima bir. Kâh dev, kâh melek, kâh salih, kâh tâlih. 

Misâli şunlardır: Bediüzzaman, insanın hasletleri yani “huy” ve davranışları yerine göre değişebileceğini, bir hasletin bir yerde “melek” olumlu iken başka bir yerde “dev” olumsuz olabiliyor. Devâmında “salih” iken, tam tersi yani “talih” olabileceğini belirtmektedir. Yani, birisinin hasletinden söz ederken özellikle ifrat ve tefritten kaçınmak, meseleyi iyi tahlil edip ona göre de hüküm vermek gerekir. Meselâ, “tevazu” iyi midir, kötü müdür diye karar vermeden önce “nerede, kime karşı” nasıl davranmalıdır.

Meselâ: “Zaîfin kavîye karşı izzet-i nefsi, kavîde tekebbür olur; kavînin zayıfa karşı tevazu’u, zayîfte tezellül olur.” (2) Zayıf bir adamın; kuvvetli bir adama karşı izzetli duruşu güzel bir hal iken, kuvvetli adamın; zayıf adama karşı dik durması çirkin ve abestir. Başka bir ifade ile zayıf adamın kuvvetli adama tevazu göstermesi bazı hallerde yalakalık sayılırken; kuvvetli adamın zayıfa alçak gönüllü olması tevazudandır. “…Allah, bir kulun hoşgörülü olması sebebiyle izzetini arttırır, Allah için tevazu gösteren kişiyi yüceltir.” (3)

Hülâsa: Tevazu olgun mü’min olmanın gereklerinden biridir. Ruhuna tevazu işlemiş olan kimse kendini başkalarından üstün ve farklı görmez. İsraftan ve lüks yaşamaktan uzak durup sade bir hayatı tercih eder. Tevazulu davranmanın aslında bir yücelme sebebi olduğunu bilir. Rasûlullâh Efendimiz (asm) tevâzuyu yaşayarak öğretmiş, hayatının her aşamasında oldukça sade bir hayat sürmüştür. Kendisi için ayağa kalkılmasını hoş görmemiş. (4) 

Bu örnek tutumunun yanı sıra insanları her vesileyle enaniyetten sakındırıp tevazulu olmaya çağırmıştır: “Allâh bana, mütevazı olup birbirinize karşı övünmemenizi ve birbirinize karşı haddi aşan davranışlarda bulunmamanızı vahyetti.” (5) buyurmuştur.

Keza, “Merhametli olana Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere şefkat ve merhamet gösterin ki, göktekiler de size merhamet etsinler.” (6)
Büyüklük sadece Allah’a mahsustur; kula ise tevâzulu olmak yakışır. 
Vesselâm….

Rüstem Garzanlı

13.01.2022

Dipnotlar:
1- Hakim, müstedrek H /4356.
2- Mektubat Hakikat çekirdekleri, s. 477.
3- Müslim, Birr, 69.
4- Tirmizî, Edeb.
5- Müslim, Cennet, 64.
6- Hadis,Tirmizî.

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: