“Tost”lu Eleştiri

“Okuldan eve her gelişimde annemin kapıda hoş geldin deyip beni kucaklaması ve günümün nasıl geçtiğini sorması hayaliyle gelirim. Fakat daha eve adımımı atar atmaz annem: “Üstünü çıkar askıya as¸ çantanı ortalık yere atma¸ ellerini yıka.” Sonrasında ise; “Televizyonu açma¸ git dersine çalış¸ üstünü kirletme¸ beni bağırtma, eve zamanında gel …” ardı arkası gelmeyen cümleler kurar.

 Yine bir konu hakkında görüş söylediğimde ise; “Çok konuşma¸ kapat çeneni¸ senin aklın ermez¸ sen daha çocuksun¸her şeye burnunu sokma,  akşam yatmasını sabah kalkmasını bilmezsin git yat…” gibi ardı arkası kesilmeyen eleştiriler gelmeye başlar diye anlatıyor Emre adında bir öğrencimiz.

Bir anlık da olsa çocuğun yerine kendimizi koyduğumuz zaman düşüncesi bile insanı bunaltmaktadır. Peki¸ her gün bu eleştiri sürecini yaşayan çocuklara ne yapsın!

Eleştiri; daha çok eksikleri söyleme anlamında çağrım yapsa da aslında eleştiri bir insanı, bir eseri, bir konuyu doğru ya da yanlış taraflarını göstermek amacıyla yapılan incelemedir.

Eleştiriler kişiden kişiye değiştiği gibi ortamdan ortama da değişmektedir. Eğer eleştirilecek kişini sosyal statüsü yüksekse yerine göre eleştirilmemekte ya da eleştirirken daha yumuşak ifadeler kullanılmaktadır.

Eleştirilecek kişinin yaşı ve sosyal statüsü düşükse eleştiride kullanılacak dil, sert bir o kadar da cömert davranılır. Eleştirdiğimiz kişi bir de kendi çocuğumuz ise cömertliğimizde daha fazla olur. Başka bir ifadeyle konu yemeyip yedirdiğimiz, giymeyip giydirdiğimiz çocukların hal ve hareketleri olunca bunu onların iyiliği için yaptığımızı düşünürüz. Bu düşünceyle de eleştirilerimizi sansürden geçirmeden ve çocuk üzerinde bırakacağı etkiyi de düşünmeden cömertçe yaparız.

Eleştiride En Çok Kullanılan Sözler

Anne babalar çocukların en çok yaramazlık, söz dinlememe ve derslere çalışmama konusunda eleştirmektedirler. “Sen adam olmazsın, kadir kıymet bilmezsin, halden anlamazsın, ne biçin çocuksun, anlayışı kıt, …” gibi ifadeler, anne babaların en çok kullandıkları cümlelerin başında gelmektedir. Bunları kullanılırken de ifadeler sert olunduğu gibi çözüm yolları söylenirken de yine yumuşak ifadeler kullanılmamaktadır. “Ben senin yerinde olsaydım, bizim zamanımızda, yediğin önünde yemediğin arkanda…”  diyerek kullanılan ifadelerde yine sitemkâr bir şekilde kullanılmaktadır.

Anne babaların eleştiri anlamında kullandıkları suçlayıcı ifadeler, çocuklarda suçluluk duygusuna bağlı olarak düşük benlik saygısı geliştirecektir. “Ne yaparsam yapayım anne babama yaranamıyorum.” diyerek suçluluk psikolojisi bürüneceklerdir. Yinelenen suçlayıcı eleştirilere çocuklar, karşı koysalar da düzeltme gereği yerine, anne babanın kendine uygun gördüğü kişiliğe bürünmeye çalışacaklardır.

Olumlu Eleştiriler Abartılmamalı

“Aferin sana, sen çok akıllı bir çocuksun, bunu hiç kimse senin gibi yapamaz!” gibi cümleler kurarak çocukların olumlu davranışlarını abartmamak gerekir. Çocukların başarılarını ve olumlu davranışlarını takdir ederken gerçekçi bir şekilde değerlendirmek gerekir. Çünkü olumlu davranışlara değil de kişiliklerine verilen abartılı geribildirimler, çocuklarda kibirlenme ve büyüklenme gibi insanları küçük görme davranışına neden olacaktır.

Eleştiriler Nasıl Yapılmalı?

Eleştiriler yapılırken yumuşak bir dil kullanılmalıdır. Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklar da söylenenden daha çok nasıl söylendiğine bakarlar. Çocuklara bağırarak, çağırarak ya da rica ederek bir şeyle yaptırmaya çalışılmamalıdır. Çocukların içimde bulunduğu ortam ile psikolojik halleri göz önünde bulundurarak uygun bir dil kullanılmalıdır.

“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler…” (İsra, 17/53) “Ey Musa! Firavun’a karşı yumuşak söz söyle, ona yumuşaklık göster!” (Taha, 20/44)  ayetlerinde olduğu gibi çocuklara eleştiri yaklaşımın nasıl olması gerektiğini en güzel şekilde açıklamaktadır.

Mevlana Hazretleri; ne söylediğinden daha çok nasıl söylediğini, karşısındaki muhatabın gönlünde nasıl bir etki yapacağını şu veciz sözleriyle ifade etmektedir:

“Söz vardır, keskin kılıç gibidir; dostluğu keser, öldürür. Kalpte tedavisi imkânsız yaralar açar. Gönül bahçesindeki yeşillikleri, sevgi çiçeklerini hazan mevsimi gibi kurutup öldürür. Bir söz de vardır ki, ilkbahar mevsimi gibidir. Her tarafı süsler, güzelleştirir, sayısız faydalar sağlar.”

Buradan da anlaşılacağı üzere çocukların olumsuz davranışlarını eleştirirken “Tost Tekniğini” kullanmak gerekiyor. Yani eleştirilecek davranışlar iki övgü arasına tost ekmeği arasına konan malzemeler gibi yerleştirilerek yapılmalıdır. Başka bir ifadeyle çocuğun olumlu davranışları ön plana çıkararak övülmeli. Sonra eleştirilecek olumsuz davranışlar yumuşak bir ifade ile söylendikten sonra tekrar övgü dolu ifadeler kullanmak gerekir. Bunun için çocuklar eleştirileceği zaman iki olumlu yanını bulunmadan eleştiri yapılmamalıdır.

Eleştiride Dikkat Edilmesi Gerekenler

  1. Çocuklara yapılan eleştiriler, ileriki yıllarda çocuğun yetişkin kimliğini oluşturacak ve çocuğun benlik algısını etkileyecektir Bunun içinde övgü ve eleştiriler çocukların kişiliklerine değil davranışlarına olması gerekir.
  1. Eleştiri konusunda anne babalar çocuklara en güzel şekilde model olmalıdırlar. Çünkü yerli yersiz eleştirmeler, kişiliklerine zarar verdikleri gibi anne babayı model alan çocuklarda, karşısındaki kişileri yerli yersiz eleştirecektir.
  2. Aile içi kararlarda çocuklarında fikirleri alınmalıdır. Olumsuz da olsa çocuğun kararına tepki vermek yerine saygı duyulmalıdır. Çünkü fikirlerini önemsenmeyen hatta izin verilmeyip eleştirilen çocuklar içine kapanık güvensiz birer kişi olacaklardır.
  3. Çocukların sadece olumlu ya da olumsuz yönleri eleştirilmemelidir. Çünkü sadece olumlu yönleri takdir edilen çocuklar,  kendilerini kişilik olarak “Mükemmel” olarak görmesine, sürekli olumsuz yönleri görülüp eleştirilen çocuklar da kendilerini “Değersiz” hissetmelerine neden olacaktır.
  4. Çocukları başkalarının yanında özelliklede arkadaşlarının yanında eleştirilememelidir. Çocukları bir başkasıyla kıyaslanmamalı, kıyaslanacaksa da dünü ve bugünü ile kıyaslanmalıdır.
  5. Olumsuz eleştiriler uygun zaman ve uygun ortamda yapılmalıdır. Çocuğun sıkıntılı stresli zamanlarda yapılan eleştiriler istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir.
  6. Eleştiri de kullanılacak dil ve ses tonuna dikkat etmek gerekir. Ne çok kibar, ne de bağırıp çağırarak yapılmamalıdır.  Yani ne ricacı ne de sesle dövülmemelidir.
  7. Eleştiride duygu ve düşünceler açık ve net olarak ifade edilmelidir. Çünkü sözler başka duygular başka şeyler söylememeli ki çocukları ikilem içinde bırakılmamalıdır.

Mehmet Emin Karabacak

Sende yorum yazabilirsin

%d blogcu bunu beğendi: